Guest melisa Oluşturma zamanı: Ekim 3, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Ekim 3, 2008 Şizotipal Kişilik Bozukluğu nasıl bir kişilik bozukluğudur? Hastalar aşırı derecede tuhaf ve gerçekliğe yabancılaşmışlardır. Büyüsel inanış ve düşünceler, garip fikirler, batıl inançlara tutulma, gaipten sesler ve kişilerle görüşmeler ve mesajlar aldığına inanma, telepati ve altıncı his saplantısı, imkansız düşler kurarak bunlar üzerinde sürekli düşünme şeklinde tanımlanabilir. Kişinin duygu, düşünce ve davranışlar birbirinden bağımsızlaşarak savrulur. Düşünsel ve içsel özel güçlerinin olduğuna inanırlar. Konuşmaları net değildir ve yorum gerektirir. Yakın ilişkilere girerken rahatsızlık duyma veya zorlanma ortaya çıkar. Kişilerarası ilişkileri bozulur. Bilişsel algıları çarpıklaşır. Arkaik (ilkel) fikirler öne sürer. Derin dünya, derin evren kavramlarını irdeler. Şizotipal Bozukluğun tedavisiyle ilgili bilgi verebilir misiniz? Psikoterapide Psikiyatrist hastanın akıldışı ve sıra dışı inanışlarını, büyü ve benzeri saplantılarını, batıl inançlarını gülünç bulmamalı ve yargılayıcı olmamalıdır. Ancak bu şekilde hasta kazanılabilir. Zaman içerisinde terapiye uyumlandırılan hasta gerçeklerle tanışır. Edindiği inanışları terk eder. İlaç tedavide etkin ve yardımcıdır. Kendinize çok dikkat edin. Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest the_frost Yanıtlama zamanı: Ekim 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 3, 2008 SaoL Bilmek lazım böle şeylerİ Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest leyla58 Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 teşekkürler... Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
deniz33 Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 teşekkürler.. Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest thechoosen Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2008 güzel bir paylaşım..... Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Muhabbetci Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2008 Bencede süper bir paylasim, bazi kisilerin kendisini sorgulamasina yardimci olabililecek bir yazi:thumbsup: Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Misafir Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2008 Ayırt edebilmek önemli zaten böyle durumlara yüzeysel yaklaşıp çok fazla derine inmemek lazım tabiri yeterliyse paranoyakça yaklaşmamak lazım her şeyden kıl kapmak deyimindeki gibi yani. İmkansız düşler kurmaktan bahsedilmiş bu bana ters bir deyim oldu hiçbirşey imkansız değildir ki bu bahsettiğinden biraz da çekim yasasına gönderme yaptıklarını düşünüyorum çekim yasası uygulayanlar bu durumu angarya halinde yaşarlarsa kşilik bozukluğuna neden olabilir. kendi fikrimce eğer ki düşüncelerinizin gerçeğe dönüştügüne dair somut izlenimleriniz varsa o zaman bu kişilik bozukluğu değildir. Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest MedCezir Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2008 evet katılıyorum çekim yasası istemek veimkansız gibi görününeni çekmek imkansız yoktur tesadüf yoktur elle tutulur örneklerimiz var o zaman bozukluk değil ayırt etmek önemli olan gizdüşüme katılıyorum Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
gnani Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2008 İnsan psikolojisinde her anlaşılamayan hastalık veya hastalık gurubu için bu tür harfler yanyana getirilerek bir hastalık ismi konuyor. Oysaki mikrobik olarak bulaşan Grip hastalığında her seferinde ayrı mikrop bulaşmasına ve farklı etkiler göstermesine rağmen sadece grip diyoruz. Bence psikologlar/pskiyatrlar olayı büyütmek ve süslemek için uyduruyor bu isimleri. Ruh hastalıkları diye geçiyor genel olarak ama adamlar ruhu kabul etmiyor. Veya etselerde ruhu araştırmıyorlar. Araştıranlar olsada Madde olmayan bir varlığı iyileştirmek için madde ( ilaçlar ) kullanıyorlar. Bu gün bilimin kalesi diye bildiğimiz büyük ülkeler bile üniversitelerinde ve istihbarat teşkilatlarında bu konular üzerine araştırma yaparken biz hala ruh büyü kader falan filan yok cin yok yada olsada oluşturdukları hastalıklar yok hepsi psikolojik. Görülenler halusinasyon hatta toplu görenler olursa toplu halusinasyon diyerek açıklamayı yapıştırıp bırakıyoruz. Geniş açılı bakmak gerekir her olaya. Aksi taktirde Kuranın 1400 yıl önce söylediği bir çok şeyi bilim yolu ile ancak şimdi doğrulayabiliriz. Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Arşivlendi
Bu konu artık arşivlenmiştir ve başka yanıtlara kapatılmıştır.