Muhteva 3.948 Yanıtlama zamanı: Ocak 9, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 9, 2011 Kuranı Kerim'de 5 vakit namaz ifadesi ve emri geçmez,her vakit namazın farzları mesela sabahın farzı 2,öğlen'in 4 bunların hiç birisi Kuran'da geçmez o halde 1400 yıldır milyarlarca Müslüman bunca Alim,ulema Kurana uymayıp kendi kafalarına göre namaz ve rekat sayısımı tahsis etmiştir..? Namazı neler bozar..? Hiç biri Kuran'da yoktur o halde ben namaz kılarken bir yandan da klarnet çalayım tepki gösterenlere de "Sanane kardeşim Kuran yasaklamıyor bunu sen mi karışıyon..?" diyeyim (: Peygamberimizin (s.a.v) en büyük mucizelerinden birisi Miraçtır 5 vakit namaz da orada emredilmiştir Kuran da yok banane diyecez öyle ha..? Bu nasıl bir mantıktır anlamak hakikaten mümkün değil... Daha bu neki Namaz kime farzdır kime değildir,okunan ezanlarda ki sözler Kuran da yok yani ezanı bu şekilde okuyun diye bir şey yok... Oruca,Zekata,Hacca hiç girmiyorum eğer Dinde tek delil Kuranı Kerim olsaydı ortada Din diye bir şey kalmazdı... Dinde delil dörttür; 1-Kitap (Kuranı Kerim) 2-Sünnet(Peygamberin yaşantısı sözleri ve emirleri) 3-İcma(Alimlerin Kuran ve hadislerden çıkardıkları görüşler,bilgiler yani genişleme tefsirleri bunu da Peygamberimiz (s.a.v) ve Sahabelerden gelen bilgiler ışığın da yaparlar şimdiki etiketliler gibi "bence,bana göre,kanımca vs" demezler söyledikleri her sözü destekleyen kaynakları ortaya koyarlar.. 4-Kıyası Fukaha (Yine Alimlerin ilmi ile yaptıkları kıyaslara denir mesela içki haram kılındığın da bir tek şarap vardı şimdi rakı,votka vs alkollü dünya içki var bunların da aynı hükme girdiğini kıyaslayıp ortaya koyarlar) Velhasılı kelam sadece Kuran delil olsaydı her önüne gelen Kuranı kendi kafasına göre yorumlar bu şekil de ortaya insan adedince Din çıkmış olurdu..! Bu Din bize Alimler tarafından sapasağlam bir şekilde teslim edildi öyle kimsen'in babasın'ın çiftliği değil ki keçi otlatsın..! Alıntı İleti bağlantısı Diğer sitelerde paylaş
laziko 2.863 Yanıtlama zamanı: Ocak 9, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 9, 2011 Kuran da örtünün diyor başını ört demiyor diyenlerere tokat gibi cevaplar .... Alıntı İleti bağlantısı Diğer sitelerde paylaş
Guest esedulgabe Yanıtlama zamanı: Mart 22, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 22, 2011 sünnet inkarı ile ilgili akli deliller arıyorum... bilgisi olan paylaırsa sevnirim... Alıntı İleti bağlantısı Diğer sitelerde paylaş
Scarface 33.722 Yanıtlama zamanı: Mart 2, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 2, 2013 İmam-ı Beyheki Delail kitabında şöyle rivayet eder: "Eshab-ı kiramdan İmran bin Husayn (Radıyallahü anh), şefaatle ilgili bazı hadisler nakleder. Oradakilerden biri der ki: - Siz hadisler bildiriyorsunuz, fakat biz bunlarla ilgili Kur’anda bir şey bulamıyoruz. İmran bin Husayn hazretleri buyurur ki: - Sen Kur’anı okudun mu? - Evet. - Kur’anda sabah namazının farzının iki, akşamınkinin üç, öğle, ikindi ve yatsının farzının ise dört rekat olduğuna rastladın mı? - Hayır. - Peki bunları kimden öğrendiniz? Bizden [Eshab-ı kiramdan] öğrenmediniz mi? Biz de Resulullahtan öğrenmedik mi? Peki Kur’anda kırk koyunda bir koyun, şu kadar devede şu kadar, şu kadar paraya şu kadar dirhem zekat düştüğüne rastladın mı? - Hayır. - Öyleyse bunları kimden öğrendiniz? Bizden öğrenmediniz mi? Biz de Resulullahtan öğrenmedik mi? Hac suresinde (Eski evi [Kabe’yi] tavaf etsinler) âyetini okumadınız mı? Peki orada Kabe’yi yedi defa tavaf edin diye bir ifadeye rastladınız mı? - Hayır. - Allahü teâlânın Kur’anda şöyle buyurduğunu duymadınız mı? (Peygamber size neyi verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa da ondan kaçının.) [Haşr 7] Hz. İmran daha sonra buyurur ki: Sizin bilmediğiniz bizim Resulullahtan öğrendiğimiz daha çok şey vardır." Bir âyet-i kerime meali: (Size, âyetlerimizi okuyacak, sizi her kötülükten arıtacak, size kitabı ve hikmeti öğretecek ve bilmediklerinizi bildirecek aranızdan, bir resul gönderdik.) [bekara 151] İmam-ı Şafii hazretleri, (Bu âyetteki hikmetten maksat, Resulullahın sünnetidir. Önce Kur’an zikredilmiş, peşinden hikmet bildirilmiştir) buyuruyor. Kur’an-ı kerim açıklamasız öğrenilseydi, Peygamber efendimize, (tebliğ et yeter) denilirdi, ayrıca (açıkla) denmezdi. Halbuki, açıklanması da emredilmiştir. İki ayet meali şöyledir: (Kur’anı insanlara açıklayasın diye sana indirdik.) [Nahl 44] (Biz bu Kitabı, hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklayasın ve iman eden bir kavme de hidayet ve rahmet olsun diye sana indirdik.) [Nahl 64] Bu âyet-i kerimeler, açıklamayı gerektiren âyetlerin bulunduğunu gösterdiği gibi, bunu açıklamaya Resulullah efendimizin yetkisi olduğunu da göstermektedir. Kur’an-ı kerimde her bilgi açık değildir. Peygamber efendimiz bunları vahiy ile öğrenmiş ve ümmetine bildirmiştir. İki hadis-i şerif meali de şöyledir: (Bana Kur’anın misli kadar daha hüküm verildi.) [İ. Ahmed] (Cebrail aleyhisselam, Kur’an ile beraber açıklaması olan sünneti de getirdi.) [Darimi] İmam-ı Şarani diyor ki: Ma'lûmdur ki, Sünnet Kitâb üzere kaziyedir. Aksi değildir. Zira sünnet, Kur'ân-ı kerîmdeki icmallerin açıklanmasıdır. Müctehid imamlar, sünnetteki icmalleri bize açıklıyan âlimler olduğu gibi, onlara uyan âlimler de, onların sözlerindeki icmalleri bize açıklarlar ve bu kıyamete kadar böyle devam eder.Üstadım Aliyyülhavas'dan (rahimehullah) duydum. Buyurdu: Sünnet bize Kur'ândaki icmalleri bildirmeseydi, âlimlerden hiçbiri, fıkıhdaki sular ve abdest bahislerindeki hükümleri çıkaramaz, sabah namazının farzının iki, öğle, ikindi ve yatsının farzlarının dört, akşam namazının farzının üç olduğunu, bilemezdi. Aynı şekilde hiçbir kimse kıbleye dönüldükte yapılan düâda, iftitahda ne söyleneceğini bilemezdi. Tekbîrin nasıl olduğunu, rükû' ve sücûd tesbihlerini, ta'dili erkânı, teşehhüde oturdukta ne okunacağını bilemezdi. Aynı şekilde bayram namazlarının nasıl kılınacağını, ay ve güneş tutulması namazlarını, cenaze, yağmur duası namazları gibi daha çok şeyleri kimse bilemezdi. Bunun gibi, zekâtın nisabını, orucun ve haccın şartlarını, alış veriş, nikâh, yaralama, kadılık ve fıkhın diğer bâblarının hüküm ve esaslarını bilen olmazdı. İmrân bin Husayn'e bir kimse, bizimle yalnız Kur'ânla konuş dedikte, İmrân ona: (Sen tam ahmaksın. Kur'ân-ı kerîmde farzların rek'atlarının sayısı açık olarak var mı? Yahud bunda sesli okuyun, diğerinde sessiz deniyor mu?) buyurdu. O kimse hayır dedi. İmrân bu sözü ile onu susturdu.Yine Beyhakî Sünen'inde Müsâfir namazı bölümünde, hazreti Ömerden (radıyallahü anh) bildirir: Hazret-i Ömere yolculukta namazın kasr edilmesi, ya'nî dört rek'atlı farzları iki rek'ât olarak kılmaktan soruldu ve: «Biz, azîz kitabda korku namazını buluyoruz, fakat seferî namazı bulamıyoruz» denildi. Sorana: «Ey kardeşimin oğlu [yeğenim], Allahü teâlâ bize Muhammed aleyhisselâmı gönderdi. Biz bir şey bilmeyiz. Ancak biz, Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) yaptığını gördüğümüz şeyi yaparız. O, seferde, 4 rekatlı farzları iki kılardı. Onu teşrî' eden Resûlullahdır (sallallahü aleyhi ve sellem)» buyurdu. Bu sözü iyi düşün. Çünkü çok güzeldir. İmam-ı Süyuti diyor ki: "Şunu bilesiniz ki, usül ilminde maruf olan şartları taşıyan -kavlî olsun fiilî olsun- hadisler hüccetdir. Resulullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) bu hadislerini inkar eden kimse küfre girer ve İslam dairesinden çıkar, yahudilerle, hıristiyanlarla veya Allahü teâlânın murad ettiği diğer kâfir fırkalarla beraber haşrolunur." (Miftahu'l-cenne, s.18) Mehazlar: 1. İmam-ı Süyuti, Miftahu'l-cenne fi'l-ihticac bi's-sunne (Sünnetin İslamdaki Yeri), Rağbet Yayınları, İst. (Tercüme: Doç Dr. Enbiya Yıldırım) 2. İmam-ı Şarani, Mizan-ül Kübra (Dört Hak Mezhebin Büyük Fıkıh Kitabı), Berekat Yayınevi, İst. (Tercüme: A. Faruk Meyan). 1 Alıntı İleti bağlantısı Diğer sitelerde paylaş
deniz_77 9.755 Yanıtlama zamanı: Mart 2, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 2, 2013 - Sen Kur’anı okudun mu? - Evet. - Kur’anda sabah namazının farzının iki, akşamınkinin üç, öğle, ikindi ve yatsının farzının ise dört rekat olduğuna rastladın mı? - Hayır. - Peki bunları kimden öğrendiniz? emeğinize sağlık... Alıntı İleti bağlantısı Diğer sitelerde paylaş
NURLAN 142.575 Yanıtlama zamanı: Mart 2, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 2, 2013 İmam-ı Süyuti diyor ki: "Şunu bilesiniz ki, usül ilminde maruf olan şartları taşıyan -kavlî olsun fiilî olsun- hadisler hüccetdir. Resulullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) bu hadislerini inkar eden kimse küfre girer ve İslam dairesinden çıkar, yahudilerle, hıristiyanlarla veya Allahü teâlânın murad ettiği diğer kâfir fırkalarla beraber haşrolunur." (Miftahu'l-cenne, s.18) Alıntı İleti bağlantısı Diğer sitelerde paylaş
menekse1 3.497 Yanıtlama zamanı: Mart 2, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 2, 2013 Kurani bize nakleden yuce peygamberin sunnetine saldiranlar in asil amaci sunnetten yola cikip Kuranada saldirmak.Kuranda sirf peygamberimizi oven vebona hitabeden ayetleri nedense gormezlikten gelip putperestlere : ad semud, medyen vb inmis ayetleri kirpip Peygamberimize saldirida kullaniyorlar..sahsen bende bu kisilerin musluman oldugunu dusunmuyorum; sitemizdede meshur halughtanickli vatandasta bunlarin onde gideni...sabataycilar muhtemelen, sabataycilik izmirde birdelinin icat ettigi bir mezhep Alıntı İleti bağlantısı Diğer sitelerde paylaş
Sofi. 53.163 Yanıtlama zamanı: Mart 2, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 2, 2013 kurani kerimi anlamak kavramak ayri bir marifet Hadisleri/ sunnetleri kuranla alakasini algilamak ap ayri bi marifet kaldiki peygamberimizin onemini ve o yuzden hadis ve sunnetlerin onemini tam manasiyla kavramak ayri bi marifet. bu zamanda henuz bunlari becerebilen birine pek rastlamadim. Peygamber sadece bir elciydi yuceltmeyin diyenlere hitaben: elciliginden suphe yok, yuceltende yok, sadece "peygamberi" kavramak var. konu icin tesekkurler. Alıntı İleti bağlantısı Diğer sitelerde paylaş
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.