Guest saliha.hatice Oluşturma zamanı: Kasım 14, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Kasım 14, 2008 "Müslüman ayrı, mü’min ayrı mıdır? Her Müslümana mü’min, her mü’mine de Müslüman denir mi? Müslümanla mü’mini ayrı ayrı düşününce nasıl bir sonuç ortaya çıkıyor? Gerçekten böyle insanlar var mıdır? Yani sadece Müslüman, sadece mü’min…” Toplumda iman esaslarına inandığı halde, ticaret, hukuk, ceza gibi İslam’ın sosyal hayata bakan yönlerini kabul etmeyen kimselere rastlayabiliriz. Buna karşılık, hiçbir şeye inanmadığı halde, İslam’ın sosyal hayata getirdiği prensiplere taraftar olduğunu söyleyenlere de rastlamak mümkündür. Konunun anlaşılması için öncelikle “İslam-iman ve müslim-mü’min” kavramlarının içeriğine bakmak gerekiyor. İslam; “teslim olmak, boyun eğmek” demektir. Terim olarak da “İslam”, ALLAH Resulünün haber verdiklerini kabul edip, bütün varlığıyla teslim olmak, itaat etmek ve boyun eğmektir. İslam’ı kabul edene de Müslüman denir. İman ise, bir şeye hiç tereddüt etmeden kesin olarak inanmaktır. Terim olarak iman, ALLAH’ın varlık ve birliğine, Hazret-i Muhammed’in (a.s.m.) O’nun peygamberi olduğuna ve peygamber olarak insanlara duyurduğu şeylerin hak ve doğru olduğuna inanmaktır. Bu iki kavram, ruh ve beden gibi birbirinden ayrılmayan, ayrıldığında bir anlam ifade etmeyen şeylerdir. Konuyu açıklamak için ayet ve hadislerden birer örnek verelim. Benî Esed kabilesinden bir topluluk, Peygamberimize geldiler. Bunlar gerçekten iman etmedikleri halde ganimetlerden pay alabilmek için kelime-i şehadet getirip mü’min olduklarını söylediler. Peygamberimiz tereddüt içindeyken şu ayet nazil oldu: “Bedevilerden bazıları ‘İman ettik’ derler. Onlara de ki: Hayır, iman etmediniz. Siz ‘Müslüman olduk’ deyin. Çünkü iman henüz kalbinize girmiş değildir.”1 Bir defasında Peygamberimiz, kalplerini İslam’a ısındırmak amacıyla birkaç kişiye ganimetten pay dağıtıyordu. İçlerinden birisine bir şey vermedi. Bunu fark eden Sa’d bin Ebi Vakkas, Peygamberimize sebebini sordu: “Ya ResulALLAH, falan adamı niçin bıraktınız? VALLAHi, ben onu çok iyi bir mü’min biliyorum” dedi. Peygamberimiz, “Yahut Müslüman” buyurdu. Hz. Sa’d biraz sonra tekrar sordu: “Ya ResulALLAH, falanı niçin bıraktınız? VALLAHi ben onu iyi bir mü’min biliyordum.” Peygamberimiz yine “Yahut Müslüman” dedi. Hz. Sa’d'in üçüncü defa sorusuna Peygamberimiz yine aynı cevabı verdi.2 Konu günümüzde nasıl görülüyor? Bediüzzaman meseleye şöyle bir açıklık getiriyor: “Eskide bazı dinsizleri gördüm ki, Kur’ân’ın hükümlerine bütünüyle taraftar olduklarını gösteriyorlardı. Demek o dinsiz kişi, bir yönüyle Hakk’ı kabul ettiği için İslamiyet’e mazhardı. ‘Dinsiz bir Müslüman’ denilirdi. Sonra bazı mü’minleri gördüm ki, Kur’ân’ın hükümlerine taraftar olmuyorlar, kabul etmiyorlar; ‘gayr-ı müslim bir mü’min’ tabirine mazhar oluyorlar.” Zamanımızda da bu tür insanlar yok değildir. Böyleleri inandıklarını söyledikleri halde Kur’ân’ın bazı hükümlerine karşı çıkarlar, Batı kaynaklı hükümleri kabul ederek onların uygulanmasını isterler. Bu durumda olanlar “gayr-ı müslim mü’min” sınıfına girerler, Müslüman olmayan mü’min olurlar. Bunun tam tersi de söz konusudur. Yani İslam’ın sosyal hayta getirdiği bazı ahkâmı kabul ettikleri halde, iman nimetinden mahrumdur, bunlar da “gayr-ı mü’min müslimdir”; yani mü’min olmayan Müslümandır. Her ikisi de yeterli değildir, kişiyi kurtarmaz. Bu kabullerin âhiret açısından bir değeri yoktur. Ancak ikisi bir arada olursa makbul görülür. 1. Hucurat Suresi, 14. 2. Müslim, İman:237. 3. Mektubat, s. 31. MEHMET PAKSU NUN YAZISI ( KAYNAK:KADINCA KARARINCA ) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest stardust Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2008 Neden devamli muslumanligimiz elestiriliyor acaba? Ben kendimi musluman , mumin artik ne isterseniz, La ilahe illallah diyen, peygamberimize inanan, kitabimiza sorgusuz sualsiz inanan biriyim. Ben kendime bu yolu secmisim. Birileri devamli surette kim musluman kim degil, yok dinden cikaran 99 hareket, kim dinden cikmis kim kalmis, kim mumin kim ne bu tartisiliyor. Inanc, Allah ile kul arasindadir, kelimelerde, sozlerde kurallarda degil. O bagi da kimse yikamaz. Inanan herkes kendince inanir, bunu kabul edip etmemek de Allah'a kalmistir.. Ayrica muslumanlik, ozunde cok ilerici bir dindir. Inaniyorum ki, Hz Muhammed (sav) bugun yasasaydi, kurallari da bugunkune yakin olurdu. Bin sene oncenin sartlariyla bin sene sonranin sartlari, kulturu uymuyor maalesef. Islami geriletmeden, ama ozunden ayrilmadan, modern hayata uygulamamiz gerekir dye dusunuyorum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest sala_zar Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2008 her müslüman bir mümin adayıdır ama kendisini mümin bir müslüman gören gerçekten mümin bir müslümanmıdır mümin bir müslüman başkasının müslümanlığından şüpe duyarmı kendisini kaf dağında görüp başkasınınkini sorgularmı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest HERO Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2008 Müslüman olmanın ilk şartı Kelime-i şehadet getirmektir. Sonra İmanın temel şartları vardırki bunlar Kelime-i şehadet'in kısa açılımıdır olmazsa olmaz şartlardır. Müslüman zahirde bunları diliyle ikrar edip tasdik edendir. Mü'min ise tamamına muhalefet etmeden şeksiz şüphesiz hem diliyle ikrar edip hemde kalbiyle tasdik edendir...Zaten Kuran'ı Keriymde bu hususa yer verilmiştir... Geniş bilgi için amentü şerhine bakılabilir... Günümüze tarafsız olarak bakarsak Mü'minlerin sayısı gerçekten azdır...BU SEBEBLERDEN DOLAYI her mü'min müslümandır ama her müslümanım diyen mü'min değildir. Bana göre sana göre mü'min müslüman olunamaz. BAKİ SELAM... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest EyLüL Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2008 Neden devamli muslumanligimiz elestiriliyor acaba? Ben kendimi musluman , mumin artik ne isterseniz, La ilahe illallah diyen, peygamberimize inanan, kitabimiza sorgusuz sualsiz inanan biriyim. Ben kendime bu yolu secmisim. Birileri devamli surette kim musluman kim degil, yok dinden cikaran 99 hareket, kim dinden cikmis kim kalmis, kim mumin kim ne bu tartisiliyor. Inanc, Allah ile kul arasindadir, kelimelerde, sozlerde kurallarda degil. O bagi da kimse yikamaz. Inanan herkes kendince inanir, bunu kabul edip etmemek de Allah'a kalmistir.. Ayrica muslumanlik, ozunde cok ilerici bir dindir. Inaniyorum ki, Hz Muhammed (sav) bugun yasasaydi, kurallari da bugunkune yakin olurdu. Bin sene oncenin sartlariyla bin sene sonranin sartlari, kulturu uymuyor maalesef. Islami geriletmeden, ama ozunden ayrilmadan, modern hayata uygulamamiz gerekir dye dusunuyorum. Haklısın... Bu tartışmalar artık öğretici olmaktan çıkmaya başladı, Allah-kul arasına da girmeyen kalmadı... Bırakın artık insanlar dinini istediği gibi yaşasın... Alıntılarla bir mücadeledir gidiyor da, bu gidişle sabredip okuyanlar doğru bildiklerini şaşıracak, alıntılayanlar da cümle kurmayı unutacak... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest HERO Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2008 Mekkeli müşriklerde, Tevrat zebur ve incilin gönderildiği toplumlarda Allah'a c.c inandıklarını idda ediyorlardı. Tabii kendi kafalarına göre olduğu için küfür ve şirkin her çeşidini mubah görüyorlardı... Eğer o mesele sizlerin dediği gibi Allah c.c ile kul arasına dokunulmaz herkes kafasına göre takılır şeklinde olsaydı Allah c.c onları müşrik olarak reddetmezdi... Ne hz. Peygamber s.a.v gelirdi, ne vahiy gelirdi ve nede İslam... Bunları düşünemeyecek kadar, anlamayacak kadar basitleşip içi boş kelimelerin sloganların arkasına sığınarak sapmayalım... Sizlerin idda ettiği şudur; Allah'ın c.c bizden razı olması değil bizim Allah'tan c.c razı olmamız önemlidir. Nasıl istiyorsak Allah c.c ve Allah'ın c.c gönderdiği İslam öyle olmaldır... Haşa böyle şey olurmu ? Lütfen sağduyulu olalım...... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest EyLüL Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2008 Mekkeli müşriklerde, Tevrat zebur ve incilin gönderildiği toplumlarda Allah'a c.c inandıklarını idda ediyorlardı. Tabii kendi kafalarına göre olduğu için küfür ve şirkin her çeşidini mubah görüyorlardı... Eğer o mesele sizlerin dediği gibi Allah c.c ile kul arasına dokunulmaz herkes kafasına göre takılır şeklinde olsaydı Allah c.c onları müşrik olarak reddetmezdi... Ne hz. Peygamber s.a.v gelirdi, ne vahiy gelirdi ve nede İslam... Bunları düşünemeyecek kadar, anlamayacak kadar basitleşip içi boş kelimelerin sloganların arkasına sığınarak sapmayalım... Sizlerin idda ettiği şudur; Allah'ın c.c bizden razı olması değil bizim Allah'tan c.c razı olmamız önemlidir. Nasıl istiyorsak Allah c.c ve Allah'ın c.c gönderdiği İslam öyle olmaldır... Haşa böyle şey olurmu ? Lütfen sağduyulu olalım...... Bizlerin öyle bir iddiası yoktur Sn.HERO.. Dini kendi kılıfımıza uydurmak gibi bir derdimiz olmadığı gibi, keşke hiç kimsenin de olmasa... Siz içi boş diye düşünebilirsiniz, Ne Allah c.c., ne vahiyler ne de hz.Peygamber s.a.v. sözümüz olamaz, ben başkalarının cümleleriyle copy-paste din öğretmenlerinden sıkıldım,bunu söylüyorum... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest sahram Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2008 Bizlerin öyle bir iddiası yoktur Sn.HERO..Dini kendi kılıfımıza uydurmak gibi bir derdimiz olmadığı gibi, keşke hiç kimsenin de olmasa... Siz içi boş diye düşünebilirsiniz, Ne Allah c.c., ne vahiyler ne de hz.Peygamber s.a.v. sözümüz olamaz, ben başkalarının cümleleriyle copy-paste din öğretmenlerinden sıkıldım,bunu söylüyorum... işte bu ya.sana katılıyorum eylülcüm.:clapping: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
EZEL Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2008 Haklısın...Bu tartışmalar artık öğretici olmaktan çıkmaya başladı, Allah-kul arasına da girmeyen kalmadı... Bırakın artık insanlar dinini istediği gibi yaşasın... Alıntılarla bir mücadeledir gidiyor da, bu gidişle sabredip okuyanlar doğru bildiklerini şaşıracak, alıntılayanlar da cümle kurmayı unutacak... evet eylül bu konuda sana katılıyorum açılan konularda bir art niyet olduğu belli..amaç samimi şekilde dini bilgiler vermek değil...onun dışına kaydırmak mevzuları...şimdiye kadar zaten inanacağı şeye inanmış..yapacağı ibadeti yapmış...ve bundan sonrada değiştirmez kendisini...ama her ne hikmetse bu tür konuları açan kişiler sürekli bir yargılama yadırgama suçlama amacında gibi bir izlenim veriyorlar... sonuçta herkesin günahı da sevabı da kendisine kime ne?? illa herşeyi düzeltemez ki insan bunu neden anlamıyorlar merak ediyorum doğrusu.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Omar Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2008 Herkesin Müslümanlığı / Mü'minliği kendinedir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.