devrikcumle Oluşturma zamanı: Mart 6, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Mart 6, 2009 Sorgulama ;şeytanla yapılan bir samba dansıdır.Hızla döner ,coşkuyla yükselir ,hüzünle sarmaş dolaş yeryüzüne süzülürsün.Bulursun , kaybedersin , yakalarsın ve kaçırırsın.Dans bittiğinde yanında yine şeytan mevcuttur. Ama sen yüzleşmişsindir. Yüzleşmede, eyvah; şeytan işi telkari bir kolye gibi boynunu süsler.Örgüsüne bakınca hakikatini unutursun.Keşke ile inşa edilmişmiş bütün muhteşem saraylar ,iskambil kağıtlarından yapılmış sanat eserleri misali anın rüzgarı ile mahvolmaya mahkumdur.Bir ırmakta iki kere yıkanamazsın. Keşke bir uluhiyet kalkışmasıdır.Yeniden yaratma ve daha iyisini halk etme iddiasıdır.Yaşadığımız bütün keşkeleri kabuklarından sıyırdığımızda elimizde kalan kupkuru bir tanrılık iddiasıdır. Geçmişi sorgulayan zihin ya bakar ve bulunduğu yere geri döner -teslim olmuş bir kul ise azık torbasına ya nedamet ya da ibret doldurmuştur- ya da gittiği yerde yeniden bir inşaya kalkışır. Oysa hakikat zamandan münezzeh olması itibari ile yeniden inşaya müsait değildir.Yaşanılan yaşanmıştır ve kaydedilmiştir.Geçmişte olanı seyretmek yerine yeniden kurmaya çalışmak burada varlığından bahsedilen iki şeyden birisinin hakikatinin değiştiği varsayımını içerir.Ya yaşanılan unsurlar değişmiştir ; olaylar , eşyalar , ötekiler var olan tün diğer bileşenler bir başkalaşıma uğramıştır yahut yaşayan başkalaşmıştır.Yaşanılan unsurların başkalaşması yaratılmanın biricik ve eşsiz olması gerçekliğine aykırı olması nedeni ile mümkün değildir.Sorgulayan zihin başlı başına bizatihi başkalaşmış gözükmektedir.İşte tam bu noktada bir çatallaşma baş göstermektedir.Yaratılmış olanın bir diğer yaratılanı noksansız anlaması mümkün olabilir mi.Bir kez yanılmış olanın ikinci bir kez yanılma ihtimali daima mevcuttur.Geçmişi bir kez hatalı yaşayan kişinin de ikinci kez yeniden hatalı yaşaması kuvvetle muhtemeldir.Hem değişmekte olan zihnin mükemmeliyet merhalelerinde tekamülünün bütünü ile göreceli olacağı aşikardır. Yalan neden günahtır.Elbette ibadetlerde ve yaratıcının yasaklarında bir illet aranmamalıdır.Yaratıcıyı , -haşa- evimin sedirine uzanmış bir bilge kişi olarak indirgemeye niyetim yok.Ancak payımıza düşen kadar anlamaya çalışmak boynumuzun borcudur.Diğer büyük günahlarla mukayese edildiğinde yalan göreceli olarak daha az zararlı ve daha önemsiz bir cürüm olarak rasyonel usumda şekillenmektedir.Çoğu zaman söylenilen yalanlar ne topluma , ne diğer bir kişiye ne de bizatihi yalanı söyleyen kişinin kendisine bir zarar vermiyor gözükmektedir.Öyle ise yalanın günah olmasının sebebi teşrii nedir.Hırsızlık , cinayet , zina , içki , kumar ve zulüm ile kıyas edildiğinde yalanın diğerlerinden farklı gözüktüğü aşikardır.Hele de halk arasında beyaz yalan olarak adlandırılanları göz önüne aldığımızda yeniden bir düşünme ile karşı karşıya kalmak zorunda kalırız. Yalan yeniden bir inşadır özünde.Algıladığımız gerçekliğin yeniden kurgulanarak aktarılmasıdır.Yalan söylediğimizde tıpkı bir büyücü gibi kelimeleri sihirli birer değnek olarak boşluğa savurur , külçe , külçe altın olarak karşımızdakinin ayakları dibine sereriz.Gözü yanıltmış hakikati tahrif etmişizdir. Yalan büyük bir günahtır , hakikati yeniden inşaya kalkışmak kelimelerle yaratma kalkışmaktır. Keşke insanın kendi kendisine yaptığı bir gözbağı büyüsü , keşke insanın kendine söylediği yalan , keşke şeytanla koyun koyuna uyuyup melek olarak uyanacağına inanma saflığı hamit akçay Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ecrinruya Yanıtlama zamanı: Mart 6, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 6, 2009 çok güzel bi yazı paylaşım için teşekkürler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.