Kollajen Doku Hastalıkları...

Birbirinden çok farklı belirtilerle ortaya çıkmasına karşın tümünde lifsi bağdoku lezyonları görülen hastalıkların ortak adı. Lezyonlar özelikle deri, derialtı ve seröz dokular (akciğer zarı, kalp dış zarı, karın zarı ve eklemler), düz ve çizgili kaslar, böbrekler, kalp kası, dalak ve kan damarlarında ortaya çıkar. Kollajen hastalıkların ortak özellikleri kadınlarda daha sık görülmesi, bağışıklık sisteminde bozukluklara yol açması, özbağışıklık hastalıklarıyla ilişkili olması, tam olanak aydınlatılmayan tabloların sık görülmesi, kötü gidişli ve genellikle ilerleyici olmasıdır. Bağışıklık sistemini baskılayan ve kortizonlu ilaçlara duyarlıdır. Bu grupta yer alan hastalıkların başlıcaları kızartılı lupus, romatoit artrit, nodullü panarterit, akut eklem romatizması ve sklerodermadır. Bazı uzmanlar özbağışıklık süreçlerinin etkili olduğu başka hastalıkları da kollajenozlar sınıfına alır. Sjögren sendromu, Wegener granülomatozu ve Venüs Kolyesi hastalığı gibi, bu süreçlerde görülen histopatolojik lezyonlar, yukarıda belirtilen klasik sendromlardakine çok benzeyebilir.

Kollajen Nedir ?

Bağdokuyu oluşturan hücrelerin aralarındaki boşlukları dolduran ve son derece esnek yapılı lifsi protein. İçeriğinin yaklaşık yüzde 30′unu glisin, yüzde 20′sini prolin ve hidroksiprolin (yalnızca kollajen de bulunan bir aminoasit), yüzde 11′ini alanin ve geri kalanını da öteki aminoasitler oluşturur. Kollajen, fibroblast adı verilen özel hücrelerde üretilir. Oluştuktan ve hücreler arasındaki boşluğa taşındıktan sonra çok yavaş bir biçimde yıpranır. Kollajen liflerinin boyutu, içinde bulunduğu organa göre değişir. Bu lifler, çok ince lifçiklerden oluşur. Kollajen yaraların iyileşme sürecinde önemli bir rol oynar. Yaşın ilerlemesiyle birlikte giderek esnekliğini yitirir.