Cenap Şehabettin ve Elhan-ı Şıta

Tanzimat edebiyatının belkemiğini oluşturan din ve tarihe karşı iman servet-i fünun döneminde yerini koyu bir kötümserliğe ve melankoliğe bırakmıştır. İşte Tevfik Fikret’ten sonra Servwet-i Fünun edebiyatının ikinci büyük şairi de Cenap ŞEHABETTİN’dir. Servet-i Fünunun en büyük sembolist şairidir. Elhan-ı Şıta Cenap’ın en önemli şiiridir. Bu malzemede iki şey dikkati çeker. Birincisi üslup son derece başarılı işlenmiş muhtevaya pek fazla önem verilmemiştir. Bu şiir bir kış manzarasının tasvirinden ibarettir. İkinci önemli unsur. Şiirin dış şekli tamamen müzikal bir karakter kazandığı gibi dizeler karın yağışını adeta resmeder. Sağa sola giden dizeler karın rüzgarda savrulduğunu anlatır. Bu yüzden şair şiire kış musikisi ismini vermiştir. Ayrıca bu şiirde hiç akla hayale gelmedik imgelerden de şair yararlanmıştır. “Bir beyaz rişe-i cenah-ı melek” bu imgeler daha sonra edebiyat dünyasında tartışmalar uyandırmıştır. Kalem kavgalarına da sebep olmuştur.

Bu şiirde serveti fünun şiirinin batıdaki Parnesyenleri örnek aldıklarını görmekteyiz. Resimler şiir yazma bu şairler arasında fazlaca tutulmuştur. Hatta bazı şiirlerin altına küçük resimler çizilmiştir. Serveti fünun şiiri sadece resim değil aynı zamanda musikidir. Tanzimat şairlerinin ihmal ettikleri ahenk serveti fünun şiirinde can bulmuştur.

2 sene gectı uzerınden bu kımle atısıyordu egıtımcı