frezya Oluşturma zamanı: Aralık 18, 2012 Paylaş Oluşturma zamanı: Aralık 18, 2012 Pervin Par’ı paylaşamayan delikanlının hasosu komiser Eşref Kolçak’la bıçkın kaçakçı Hayati Hamzaoğlu, elinde viski bardağı ve üstünde kombinezonla dolaşan sarışın kötü kadın Suzan Avcı’nın evinde birbirlerinin gırtlağını sıkarken, kapı carrrt diye açılır, vicdan azabıyla yanıp tutuşan karaktersiz ebe Aliye Rona, durunnn diye bağırarak içeri dalar, siz kardeşsiniz… Seneler sonra bu dramatik gerçeği öğrenen iki kardeş, hasretle kucaklaşırken, Pervin’i ilaçlı gazozla yatağa atmaya kalkışan haysiyetsiz çapkın Önder Somer’le, bu şerefsiz komployu tezgâhlayan kumarhaneci Kenan Pars kodese tıkılır. Tonton aşçı Necdet Tosun’la azgın hizmetçi Mürüvvet Sim, tombul yanaklarını birbirine yaslarken, babacan şoför Nubar Terziyan’la saftirik uşak Cevat Kurtuluş mutluluktan ağlamaktadır. * Nedendir bilmem… Devamlı ağlayan devlet büyüğümüz Bülent Arınç’ı dinlerken, siyah-beyaz filmlerimiz geldi aklıma. * Durmuş’la Abdullah, anadolunun bağrından kopup, tapu kadastro meslek lisesinde okuyan iki arkadaştır. Okulun karşısında yurt vardır. O yurtta birlikte kalan, namaz kılan, inançlı insanlardır. Maltepe camisine gidip, ders çalışırlar. Seneler geçer… Tahsiline yurtdışında devam eden Durmuş, merkez bankası başkanı olur. Abdullah ise, medine-i münevvere’de mühendis olmak varken, Apo olur. Tapu kadastro meslek lisesinin yurdunda hayatları kesişen, birbirlerini çok seven, namazı birlikte kılan, orucu birlikte tutan, iftarı birlikte açıp, sahurlara birlikte kalkan bu iki arkadaşın yolları ayrılmıştır. (Ki, bu sahnenin fonunda, tasavvuf müziği çalmaktadır.) Oysa, Abdullah’ın da tıpkı Durmuş gibi masum bir çocukluğu, bir gençliği vardır. Derin devletin parmağıyla, bu yollara düşürülmüş, karanlığın kurbanı olmuştur. Ve, şimdi maalesef, bir adada tek başına tecrit halinde yaşamaktadır. * Vizyondaki bu acıklı filmin adı… Olsa olsa “Zavallı Apocuk”tur. * Bana sorarsanız, gişe rekoru kırar, pek yakında devamı çekilir… * Şöminenin karşısındaki koltuk ağır ağır döner, kamera esas oğlana zoom yapar, şakaklarına ak düşmüş, ropdöşambrlı kalantor, Abdullah bey’dir. Afla çıkmış, umreye gitmiş, müteahhitliğe başlamıştır. Hani bi zamanlar hakir gördüğünüz fakir ama gururlu bi genç vardı ya, işte o benim der. Hürriyet İlk Kurşun Gazetesi <center> <ins style="margin: 0px; padding: 0px; border: currentColor; width: 468px; height: 60px; display: inline-table; visibility: visible; position: relative;"><ins style="margin: 0px; padding: 0px; border: currentColor; width: 468px; height: 60px; display: block; visibility: visible; position: relative;" id="aswift_1_anchor"></ins></ins></center> Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
кυвiŁαу Yanıtlama zamanı: Aralık 18, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 18, 2012 AKP,BDP'nin oylarına talip.Bunu yaparken de yapmacık davranmıyorlar zaten.Zihniyetleri belli çünkü. Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
serbest Yanıtlama zamanı: Aralık 18, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 18, 2012 artık iktidar akp de kalmalı,eğer akp giderse yeni gelen hükümet yapılan borçların ihalelerde vurulan milyar dolarların yükünü kaldıramaz. tayyip fetullah bülent üçlüsü daha çok ağlamalı acındırmalı yeni şiirler okumalı arabeske bağlanmalı. imralıya gidip apo ile birlikte namaz kılmalı.şeytanın namazını... Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Arşivlendi
Bu konu artık arşivlenmiştir ve başka yanıtlara kapatılmıştır.