Kibrin Kötülüğü

Ebu Bekir el-Huzeli (r.a)der ki;Bir gün biz Hasan-ül Basri ile beraber iken İbn-i Edhem,caminin sultan mahfiline gitmek üzere yanımızdan geçiyordu.Üst üste binmiş bol kıvrımları topuklarına kadar sarkmış ve paltosunu kısa bırakan ipek bir cüppe giyiyor,çalımlı çalımlı yürüyordu. Hasan-ül Basri ona bakarak dedi ki;

- Aman,aman!Ne burnu havada,kurumlu ve kendini beğenmiş adam!Be hey zavallı ahmak!Sen şükrü eda edilmemiş,hesaba gelmez. Allah'ın emri uyarınca kullanılmayan elbiseler içinde çalım satıyorsun.Onun her uzvunda Allah'ın ayrı bir nimeti varken azalarının herbirini şeytana iltifat uğruna kullanıyor. Allah'a yemin ederim ki , sade ,gösterişsiz adımlarla yürümek hatta deli gibi sendeleyerek yürümek bu adam hesabına daha hayırlıdır"

İbn-i Edhem ,kendisi için söylenenleri duydu,geri gelerek Hasan-ül Basri 'den özür diledi.Hasan-ül Basri ona dediki;

"benden özür dileyeceğine Allah'a tövbe et.sen Allah'ın şu buyruğunu duymadın mı?

"Yeryüzünde çalım satarak yürüme. Çünkü ne yeri delebilir ve ne de dağların tepesine erebilirsin" (İsra.37)

şair şöyle der:

Şaşarım görünüşü ile böbürlenene,

Oysa ki dün bir damla meni idi.

Yarın da güzel görünüşünün ardından,

Kabirde kokuşmuş bir leş olacak.

İmam-ı Gazali ,Kalplerin Keşfi Adlı kitaptan alıntıdır.

Ne guzel bır kıssa keske okuyupta herkes hıssesını alabılse okadar cok kıbırlı ınsan varkı etrafımda cokta bulasıcı bısey karsında bırı boburlendıgınde cok cabuk seytana uyup aynısını yapabılıyorsun bunun ıcındırkı cokca Allahı zıkır etmek ve onunla mesgul olmak lazım guzel paylasım tesekkurler