Renan Oluşturma zamanı: Ocak 19, 2013 Paylaş Oluşturma zamanı: Ocak 19, 2013 Propolis işçi arıların, kovan içerisindeki besinleri, yavru arıları ve kendilerini, çeşitli mikroorganizmalardan (virüs, bakteri, fungus) korumak amacıyla bitkilerin yaprak, gövde, tomurcuk vb. kısımlarından topladığı reçinemsi maddeleri ve bitki nektarlarını, başlarında yer alan salgı bezlerinden salgılanan enzimler ile biyokimyasal değişikliğe uğratarak oluşturdukları üründür. Kovan çatlaklarını, kapısını sıvamak için, bunun yanı sıra kovana girip ölen fare, kertenkele gibi, dışarı atamadıklarını da her yönden zararsız duruma getirebilmek için bu madde ile sıvarlar. Arılar, kovana giren ve taşıyamayacakları kadar büyük olan böcekleri öldürüp bu sıvıyla kaplarlar ve onu yalıtırlar. İnsanlar da arıların ürettiği bu maddeyi sağlık için tüketmektedirler. Propolis, çok iyi bir dezenfekte maddesidir. Eski Mısırlıların ölülerini mumyalamakta, Yunanlılar ve Romalıların yaraları tedavi etmekte kullandıkları ileri sürülen propolis, uzun süre ihmale uğramış, hatta unutulmuşsa da, son yıllarda insan sağlığındaki olumlu değeri tekrar anlaşılarak incelenmeye, kullanılmaya başlanmıştır. Ülkemizde propolise çeşitli adlar verilmektedir: Eğir mumu, eğer mumu, eğil mumu, eğin mumu, eğri mum, girabolu, girebo, kirebeli, kirebolu, pirebolu. Rengi: Arının topladığı yöreye göre değişirse de, sarımsı kahverengi, kırmızımsı yeşildir. Saklanması: Ağzı sıkıca kapanabilen, ışık geçirmez kaplarda, 3-8 derece arasında saklanır. Yan etkileri: İçindeki çiçektozunun %1 insanda alerji yapması dışında herhangi bir yan etkisi yoktur.Propolis suda erimediğinden toz olarak alındığında bozulmadan dışarı çıkar. En az %70, en çok %90’lık alkolde eritilerek kullanılır. Kompozisyonu Propolis içerisinde şu ana kadar 180 farklı bileşik tanımlanmıştır. Propolis ortalama olarak %55 oranında reçineli bileşikleri ve balsamları, %30 oranında balmumu, %10 oranında aromatik yağları ve %5 oranında arı poleni içermektedir. Kalan %5’lik kısmında ise, flavanoidler aminoasitler, çeşitli mineraller(alüminyum, bakır, çinko, demir, kalsiyum, mangan, silisyum, stronsiyum, vanadyum), vitaminler (E, H, P, B kompleksi), yağ asitleri ve en önemli olarak tanımlayabileceğimiz antibiyotik içeriği bulunmaktadır. Propolis içerisindeki farmakolojik olarak etkili en önemli bileşikler flavanoid grubu (flavonlar flavanollar ve flavanonlar), çeşitlifenolik ve aromatiklerdir. Propolis içerinde galangin, kaemferol quercetin, pinosembrin, pinosambrin ve pinobanksin olmak üzere 38 flavanoidtanımlanmıştır. Diğer fenolikler arasında sinnamik alkol, sinnamik asit, benzil alkol, benzoik asit, kafeik asit ve fenilik asit bulunmaktadır. Propolisin kimyasal yapısı, bal arılarının ziyaret ettiği bitki çeşidine göre yüksek çeşitlilik göstermektedir. Propolisin Tarihçesi Propolis insanoğlu tarafından binlerce yıldır kullanılmaktadır. Günümüzde ise artan bir popülerlik kazanmıştır. Arılar propolisi milyonlarca, insanlarsa binlerce yıldır kullanmaktadır. Arılar ve insanoğlu propolisi yararlı ve faydalı bulmaktadır. İnsanlık için bu reçinemsi yapının keşfedilen yararları henüz çok az kalmaktadır. Propolis geçmiş dönemlerden beri çeşitli amaçlarda özellikle tıpta kullanılmaktadır. Eski Yunan yazıtları bu maddeyi iltihaplanan yaralar ve çürükler için kür olarak tanımlarken Roma’da yara üzerine konulan lapa benzeri karışımın yapımında pratisyenler tarafından kullanılmaktadır. İbranice eski vasiyetnamelerde tzori olarak geçmektedir ve terapetik özellikleri ile anılmaktadır. Avrupa’daki 12 yy. kayıtları propolisin medikal preparatlarının ağız ve yara enfeksiyonlarının tedavisi ve diş sağlığı için kullanımından bahseder. Propolisin yara iyileştirme özellikleri eski çağlarda Avrupa ve Kuzey Afrika’da, Mısır, Yunan ve Romalılarca bilinmekteydi. Nasıl elde edilir? Arılar propolisi kavak, meşe, kayın, okaliptus ağaçları ve çalılıklardan toplarlar. Arının arka bacağında taşıdığı propolis, kovanda ancak diğer arıların yardımı ile boşaltılabilir. Arılar propolisi kovanda dip tahtası, çerçeve kenarları ve giriş deliği arkasında biriktirirler. Propolis Toplama Yöntemleri Çerçeveler Arasından Toplama Kovan Giriş Deliğinden Toplama: Polen üretimi ile birlikte yapılır. Bu amaçla polen tuzakları kullanılır. Arının dışarıdan getirdiği propolis, bu tuzaklardan geçerken hazneye düşer. Örtü Bezinden Toplama: Bunun için teli özel örtüler kullanılır. Arılar bu telli örtünün deliklerini kapatmak için bu kısımları propolis ile doldurur. Bu örtü sıcak suya batırılarak propolisin suya geçmesi sağlanır. Buradan toplanır. Hangi hastalıklardan korunma için kullanabiliriz? Propolisin doğal bir antibiyotik olduğu, bağışıklığı önemli ölçüde artırdığı, fagosit fonksiyonlarını hızlandırdığı, vücudun antikor salgılayarak hastalıkları önlediği de bildirilmektedir. Propolisin anestetik etkisi de olduğu ve ilaçların etkinliklerini artırdığı da söylenmektedir. Sentetik antibiyotiklerin aksine uzun süre kullanımı propolis zararlı bakterilerde direnç oluşturmamakta, yararlı bakterileri de olumsuz olarak etkilememektedir. Bu nedenle ender bulunan propolis, geniş spektrumlu antibiyotik olarak kabul edilmektedir. Klinik çalışmalarda propolisin comedo, beriberi, shingles, zosfer psorias, deri ülserine karşı çok etkili olduğunu göstermiştir. Propolis ayrıca ağız yaraları, periodonditis, diş ağrısı, rhinitis, mide ülseri, nefrit, idrar yolları enfeksiyonu, influenza, diare, polypus, özellikle kanser ve diğer birçok hastalıkta da başarılı bir şekilde kullanılmaktadır. Herhangi bir yan etkisi yoktur.Özetle propolis, bu yüzyılda keşfedilen en mükemmel doğal ilaçtır. Propolisin Biyolojik Aktiviteleri Arılar tarafından doğadan toplanan propolis, insan sağlığı ve yaşam açısından son derece önemli bir maddedir. İnsanlar eski çağlardan günümüze kadar çeşitli enfeksiyonların tedavisinde doğadan toplanan propolisten yararlanmayı bilmişlerdir. Propolisin cerrahi müdahalelerde tıbbi mum yerine, savaşlarda yara ve dokuların iyileştirilmesinde vazelinle karıştırılarak merhem olarak kullanıldığı bildirilmektedir. İnsanların üretemediği önemli ürünlerden olan propolis, bu yüzyılda keşfedilen en mükemmel doğal ilaçtır. Tıp alanında çeşitli amaçlarla kullanılmaktadır. Propolis tıbbi etki açısından antibakterial, antiviral, antiseptik, antifungal ve antibiyotik özellik taşıması yapılan bilimsel çalışmalarla belirlenmiştir. Propolisin yapısında bulunan ve büyük önem taşıyan flavanoidler ve terpenler oldukça kuvvetli antioksidan ve antisteril etkili bileşiklerdir. Organik çözücülerde çözülen bileşik guruplar içerisinde flavanoidler en önemli gurubu oluşturmaktadır. Flavanoidler, bitkilerin hemen her kısmında ve çok fazla sayıda bulunan pigment içeren maddedir. Bazı flavanoidler arının tükürük salgılarına karışan enzimlerle değişikliğe uğramaktadırlar. Flavanoidlerin bazıları çok çeşitli bakteri türlerine etkili olmaktadır. Flavanoidlerin kalp-damar sistemi üzerine olumlu etkileri olduğu; kan dolaşımını düzenlediği; kılcal damar çatlamalarını azalttığı; mide mukozasını ülsere karşı koruduğu; mide yaralarını küçülttüğü; iç salgı sistemini düzenlediği ve halsizliğe karşı olumlu etkisi olduğu belirlenmiştir. Organik çözücülerde çözülen önemli diğer bir gurup sinamik asit ve türevleri oluşturmaktadır. Bunlardan fülerik asit, gram(+) ve gram(-) bakterilerine karşı güçlü antibiyotik özelliği göstermektedir. Pıhtılaşmayı hızlandırarak yaraları hızla iyileştirdiği, cilt rahatsızlıklarında merhem şeklinde kullanımın çok olumlu sonuçlar verdiği ortaya konulmuştur. Tropik propolislerde bulunmayan kafeik asitin, antimikotik, antiviral etkileri yanında kuersetin ve luteolin maddeleri ile birlikte kansere karşı etkili olduğu bildirilmektedir. Antibiyotiklerle birlikte kullanıldığında bu ilaçların etkisini artırdığı, anestetik, antioksidatif etki gösterdiği, ikinci derecede yanıkların tedavisinde olumlu sonuçlar verdiği, çimlenmeyi engellediği ve güçlü bir antiseptik olduğu belirlenmiştir. Propolisin içerisinde bulunan kafeik asit başta olmak üzere bazı bileşiklerin özellikle uçuk ve grip etmeni bazı virüs türleri üzerinde etkili olduğu; kafeik asittin antitümer özellik taşıdığı ve bu nedenle akciğer kanserine karşı etkili olduğu bulunmuştur. Özellikle üst solunum yolları ve orta kulak enfeksiyonlarında, ağız yaralarında , mide gastrit ve on iki parmak bağırsağı ülserinde tedavi edici özellik gösterir. Propolis vücut fonksiyonları için gerekli bakterilere zarar vermeden enfeksiyonlara karşı, virüs öldürücü ve bakteri saldırılarını önleyici olarak insan ve hayvanlar üzerinde etkili olmaktadır. Propolisin içerdiği bioflavoidin iltihaplara karşı etkili olduğu ve vücudun güçlenmesinde önemli bir rol oynadığı Avrupa’ da yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. Japonya’da yapılan klinik çalışmalar sonunda propolisin 3-12 ay süre ile sürekli alınmasının çeşitli internel kanser hücrelerini devitalize ettiği saplanmıştır. Bu nedenle propolis canlılar için büyük tehlike yaratan kanser hastalıklarının önlenmesinde önemli bir yere sahiptir. Propolisin kanserin semptomatik koşullarından olan hücre bölünmesinin kontrolünde önemli rol aldığı belirlenmiştir. Hipertansiyon, damar sertliği ve kroner kalp hastalıklarının tedavisinde 30 gün süre ile 3 kez alınan 300 mg propolisin olumlu etkiler verdiği, yapılan klinik çalışmalarla kanıtlanmıştır. Eski Sovyetler Birliği’nde verem hastalığının iyileştirilmesinde hastalara 4 aydan 10 aya kadar 3 kez propolis verilmiş, olumlu sonuçlar alınmıştır. Romanya’da ülser tedavisinde, Rusya’da ameliyat öncesi ve sonrası enfeksiyonu önlemek ve ateş yükselmesini önlemek için hastalara propolis verilmektedir. Propolis histamin ve serotonin kaynağı olarak, vücudun herhangi bir alerjiye karşı mücadelesi için gereklidir. Histamin ve serotonin doku hormonları olup, direkt hücrelerde kalır. Alerji yapan madde hücre dışında kendisini bağladığında, bu iki madde alerjik reaksiyona neden olmaktadır. Yapılması gereken, bu maddelerin sızıntısını engellemektir ve bu da propoliste bulunan biofalavoidin alınması ile gerçekleşmektedir. Propolis Özellikleri Propolisin güçlü antimikrobiyal aktivitesinden dolayı, propolis doğal antibiyotik olarak bilinir. Yapılan birçok sayıda araştırma da propolisn yüksek antimikrobiyal olduğunu göstermiştir. Propolisin MRSA da dahil olmak üzere 21 tür bakteri üzerinde, 9 tür mantar üzerinde, Giardia’nın da dahil olduğu 3 protozoa türü üzerinde ve Herpes ve Influenza’nın da dahil olduğu geniş yelpazeli virüsler üzerinde inhibitör etkisi bulunmuştur. Bunların dışında ayrıca propolisin geniş ölçüde tedavi edici özellikleri vardır. Bu özellikler arasında antikanser etki, antioksidan etkisi, yara kapama ve doku tamir etkileri, sindirim sistemi etkileri, deri enfeksiyonları etkisi, anti,-inflamatory etki, anastezik etki, bağışıklık sistemi etkileri, kalp-damar sistemi etkileri ve diş sağlığı etkisidir. Propolis içerisindeki flavanoid seviyesinin yüksek olmasından dolayı, bu ürün insanlarda oksijen radikallerine karşı yakalayıcı olarak görev görür. Ayrıca ilginç olarak vitamin C’nin okside olarak zarar görmesini engeller. Klinik çalışmalar propolisin bronşit ve benzeri rahatsızlıkların, influenza ve herpes, deri mantarları, diş ve diş eti rahatsızlıklarında, ülser, yanık ve abselerde, kulak enfeksiyonlarında, giardi ve kolitde, vajinal ve servikal rahatsızlıklarda etkili olduğunu göstermiştir. Propolis ve propolisli ürünlerin kontaminasyon ve kısa raf ömürlülüğü gibi problemleri olmamaktadır. Bu durum propolisin antioksidan ve antimikrobiyal özelliklerinden dolayıdır. Propolisin Faydaları Propolis, doğal bir antibiyotiktir. 1 mg Propolis, yaklaşık olarak 20 mg Penisilin’e denk gelmektedir. Astım Anti Romatizmal Akciğer Hastalığı Kanser Doku Yenileyici (Yaraların Çabuk Kapanması) Şeker Hastalığı Toksinleri Vücuttan Atma Sindirim, Solunum, Dolaşım Sistemi Bozuklukları Antibiyotik(Geniş Spektrumlu) Beriberi Deri Ülseri Diş Ağrısı Mide Ülseri Nefrit Kanı Temizleme Kolesterolü Düşürme Trigliseriti Düşürme Unutkanlık Beyin Damarlarının Kireçlenmesi Yağ Yakıcı Guatr Kalp Yetmezliği Kaşıntı Tansiyon Prostat Damar Sertliği Ağız Spreyi İnsanlar Üzerindeki Klinik Etkiler Klinik deneylerde, propolisin tedavi edici etkisinin genellikle mikrobiyal kontaminasyonlardan kaynaklanan hastalıklarda verimli olduğu belirlenmiştir. Solunum Enfeksiyonları Bronşit şikayeti olan 260 çelik işçisine 24 gün boyunca, bağışıklık sisteminin lokal ve sistematik düzenlenmesi gibi çeşitli metotlar ve propolis etanol ekstraktının fizyolojik tuz çözeltisi lokal olarak uygulanmıştır. En iyi sonuçlar, propolis tabletleriyle birlikte alınan etanol ekstraktı ile elde edilmiştir. Propolis ayrıca faranjit, kronik bronşit, rhinopharyngolaryngitis, pharyngolaryngitis, nezle ve burun iltihabı gibi diğer otorhinolaryngologic rahatsızlıklarda da pozitif etki göstermiştir. Viral Enfeksiyonlar Klinik deneyler, insanlarda grip rahatsızlığına karşı koruyucu etki gösterdiğini ortaya koymuştur. Soğuk algınlığında, propolis kullanan hastalar 3 günde tamamen iyileşirken, propolis kullanmayan hastalarda bu sürenin 5 güne çıktığı görülmüştür. Deri hastalıkları geçiren hastalardaki klinik deneylerde, propolis kreminin uçuk tip 1 ve uçuk Zona Zoster virüslerine karşı belirgin tedavi edici özellikte olduğu gözlenmiştir. Propolis kremi yara ve acının süresini azaltmış, ayrıca yara nöbetleri arasındaki süreyi de azaltmıştır. Deri Enfeksiyonları Propolisin eter veya alkol ekstraktının (%1–10) klinik uygulamalarında 10 yüzeysel mantara ve 9 derinde yetişen mantara karşı etkili sonuçlar elde edilmiştir. 160 sedef hastasına 3 ay boyunca, günde 3 kez 0,3 g propolis verilmiş ve üçte birinin iyileştiği ya da tamamen kaybolduğu bulunmuştur. 110 mantar hastasına %50’lik propolis merhem olarak uygulanmış ve hastaların 97’sinde mükemmel sonuçlar ortaya çıktığı gözlenmiştir. Diş Uygulamaları Propolisin plak oluşumu ve dişeti iltihabı üzerindeki etkilerini incelemek üzere 60 öğrenci gruplara ayrılmıştır. Sonuçlar, propolisin oral hijyeni sağlamada yardımsı uygulama olarak faydalı olduğunu göstermiştir. Klinik çalışmalar, propolis ağız yıkama çözeltisinin (1:5 su ile seyreltilmiş) diş eti kanaması ve periodontal rahatsızlıklarda önemli gelişme sağladığını göstermiştir. Hastalar, plak oluşumu ve dişeti ağrısı açısından değerlendirilmiştir. Bir klinik çalışmada, propolis ve çinko oksitle hazırlanan dolgu, 150 hastanın diş oyuklarına indirekt olarak, 50 hastaya ise direkt olarak kaplanmıştır. Sonuçlar, propolisle hazırlanan dolgunun çinko eugenat ile aynı etkiyi gösterdiği ve kalsiyum hidroksit bazlı dolgulardan daha iyi iyileştirici etki gösterdiği ortaya konmuştur. Propolisin diş eti kanaması ve oral mukoza üzerindeki etkilerini incelemek üzere yapılan klinik çalışmada ise yara izi kalması açısından daha olumlu sonuçlar elde edilmiştir. Bir diğer çalışmada ise diş eti iltihaplanmasında da benzer sonuçlar elde edilmiştir. Propolisin kemik yenilenmesi ve anestezik etkilerinden dolayı kanal tedavisinde kullanılması tavsiye edilmiştir. Yara Tedavisi ve Doku Yenilenmesi 23–98 yaş arası tipik açık yarası bulunan 64 hastaya propolis içeren merhemler uygulandı. Yaralı bölgeye her gün propolis içeren merhem uygulandı, ayrıca yara çevresine antibiyotik merhemler sürüldü. Bu uygulama 4–12 hafta sonunda sonlandırıldı. Tedavi sonucunda 19 hastada hiçbir klinik gelişme gözlenmedi, diğer hastalarda ise önemli gelişmeler gözlendi. Propolis, yaraları enfekte olmuş hastalara uygulandığında, iyileşme sürelerinin arttığı ve aynı zamanda enfeksiyonun azaldığı gözlenmiştir. Yara bölgesindeki bakterilerin yarısını 4 günde ortadan kaldırılmıştır. Propolisin yaralar ve yanıklar üzerindeki etkileriyle ilgili çalışmalar sonucunda, kontrol denekleriyle karşılaştırıldığında, iyileşme hızının %80 attığı gözlenmiştir. Yanık, temiz yara ve enfekte olmuş yarası olan 229 hastaya %2 ve %8 propolis içeren krem uygulanmıştır. Hastaların %18’inde yüksek konsantrasyon 9. günde etki gösterirken, düşük konsantrasyonda propolis içeren krem %1.8’inde 16. günde etki göstermiştir. Yara ve yanıklara uygulanan düşük konsantrasyonlu krem ortalama 11 günde, iltihaplı yaralara 11 günde, enfekte olmuş yaraların %67’sine ise ortalama 38 günde iyileştirici etki göstermiştir. Kulak Enfeksiyonları İç kulak iltihabı, dış kulak iltihabı ve benzer kulak rahatsızlığı olan 126 hasta üzerinde %5-10 propolis çözeltileri denenmiştir. Bütün rahatsızlıklar için propolisin iyileştirici etkisi olduğu belirtilmiştir (Matel ve ark. 1973). Propolis ayrıca kulaktaki akut rahatsızlıklara karşı da pzitif etki göstermiştir. Sindirim Sistemi Rahatsızlıkları Bağırsak paraziti şikayeti olan 138 hastaya %10-20’lik propolis ekstraktı uygulanmıştır. Çocuklarda düşük dozun tedavi edici etkisi olduğu gözlenmiştir. Yetişkinlerde ise %20’lik propolis ekstraktının, tinidazol ve anti protozoa ilaçlarıyla aynı dozda etki gösterdiği bulunmuştur. Propolis, Danimarka’da ülser ve Crohn hastaları üzerinde denenmiştir. Propolis ekstraktının ülser üzerinde etkili olduğu fakat Crohn hastalığına etkisi olmadığı bulunmuştur. Bağışıklık Sistemi Bozuklukları Bağışıklık sistemi bozukluğu olan iki hastaya propolis, esberitox N ve kalsiyum-Magnezyum kombinasyonu uygulanmış ve bağışıklık sisteminde ve klinik durumlarında olumlu gelişmeler elde edilmiştir. İltihaplanmalar Aseptik necrosis hastası olan 22 hastaya düzenli olarak propolis enjekte edilmiş, 32 hastaya ise aynı şartlarda normal tedavi uygulanmıştır. Propolis tedavisi uygulanan hastalarda diğerlerine göre belirgin gelişmeler gözlenmiştir. Vajina ve uterus iltihaplanması şikayeti olan 90 hastaya %3’lük propolis etanol ekstraktı uygulanmış ve %50’den fazlasında olumlu gelişmeler sağlanmıştır. Hastalıklara Karşı Etkiler Doğal penisilin olarak adlandırılan propolisin antibakteriyel, antiviral, antiseptik, antifungal antibiyotik özellikleri bulunmaktadır. Bu koruyucu ve tedavi edici özellikleri tüm dünyada yapılan çalışmalarla açıklanmıştır. Tüberküloz Eski Sovyetler Birliği’nden V.H. Karinova ve E.l. Rodionova farklı türlerde ve aşamalardaki 135 tüberküloz hastasıylaçalışmışlardır. Hastaların yaş aralığı 6 ile 50 arasındaydı. Hastalara, alınan tepkiye göre, günde 3 kez, 4 ile 10 ay arasında propolis uygulanmıştır. Çalışma sonucunda 12 hasta haricinde bütün hastaların iyileştiği gözlenmiştir. Bu 12 hastanın ise böbrek tüberkülozu olduğu tespit edilmiştir. Ülser Romanya’da Dr. A. Vasilca ve Dr. Eugenia Milcu propolisin ülser üzerindeki tedavi edici özellikleri üzerinde çalışmışlardır. 34 kronik ülser hastasına 4 hafta boyunca propolis ekstraktı verilmiştir. 28 hasta tamamen iyileşirken 6 hastada önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Bazı hastalara doku biyopsisi uygulanmış ve propolisin yenileyici etkisi gözlenmiştir. Mitoz N. Popovic ve N. Oita adındaki Romanyalı medikal araştırmacılar, propolisin hücre bölünmesi üzerindeki etkileri ile ilgili bir bildiri yayınlamışlardır. Araştırmacılar, dokunun hiçbir zaman tamamen kanserli hale gelmediğini, her zaman sağlıklı hücrelerin bulunduğunu ve normal hücrelerin aktivitelerinin kanserli hücreler tarafından etkilendiğini belirtmişlerdir. Propolisin kanserli hücreleri durdurarak normal hücrelerin aktivitesini arttırdığını ve dokunun normal hale gelmesini sağladığını ortaya koymuşlardır. Kolit Bulgaristan’dan Dr. S. Nikolov ve arkadaşları, propolisin akut ve kronik kolit üzerindeki etkisini incelemişlerdir. Çalışmaya, yaşları 20 ile 65 arasında değişen 45 hasta katılmıştır. Hastalara günde üç defa yemeklerden önce propolis ekstraktı verilmiştir. Sonuçta toplam 43 hastada olumlu sonuç elde edilmiştir. Bunlardan 26’sında çok iyi, 12’sinde iyi, kalanları ise memnuniyet verici şekilde iyileşme gözlenmiştir. Sadece iki hastada herhangi bir gelişme gözlenmemiştir. Çoğu hastada yedinci günde iyileşme başlamış ve on dokuzuncu ya da yirminci günde tamamen iyileşme görülmüştür. Bağışıklık Sistemi Propolisin en çok araştırılan ve yaygın olarak kabul edilen özelliği, bağışıklığı arttırıcı özelliğidir. Propolis doğal, salgı bezlerini aktive eden geniş spektrumlu antibiyotiktir. Propolis sadece enfeksiyonları engellemenin yanında, onları vücuttan temizler. Çok sayıda deneyle ortaya konduğu gibi propolis bakterileri, virüsleri, mantarları ve hatta penisiline dayanıklı staphlococcus’u ortadan kaldırır. Propolis virüslere karşı çok güçlüdür. Bu etki propoliste bulunan bioflavanoidlerin koruyucu etkisi sayesinde gerçekleşmektedir. Virüsler, proteinlerin dış kısmına yerleşirler. Eğer engellenmezse, bu tehlikeli ve enfekte edici madde, taşıyıcı organizmada serbest kalır. Maalesef böyle bir durumda, enzimler sayesinde protein dış kısmını parçalarlar ve böylece zararlı madde sistem içerisine yayılır. Sistemde propolisin bulunması durumunda ise bu durum gerçekleşmez. Bioflavanoidler proteinin dış kısmını parçalayan enzimleri inhibe eder ve viral maddeyi içeriye hapseder. Aynı flavanoidler, virüsün etrafını kaplayarak aktivitesini engellerler. Bioflavanoidlerin varlığında taşıyıcı, virüslere karşı bağışıklık kazanmış olur. Diğer bir yol ise propolisin fagosite aktivitesini güçlendirerek bağışıklık sistemine yardımcı olur. Fagositler, mikroorganizmaların etrafını sarar, içine alır ve sindirerek ortadan kaldırırlar. Propolis sayesinde gerçekleşen bu etki, birçok Sovyet ve Avrupalı bilim adamı tarafından gözlenmiş ve yayınlanmıştır. Propolis’in yan etkisi var mı? Propolis ürünlerinin doğrudan bir yan etkisi bulunduğuna dair herhangi bir kanıt yoktur. Ancak içerisinde polen bileşenleritaşıdığından, alerjik bünyeli kişilerde kullanımında dikkatli olunması gerekir. Bilhassa alerjik dermatit tipi yan etkiler görülebilmektedir. Görülebilme sıklığı yüzde 1.2-6.6. Yani ortalama her yüz kişiden beşinde bu tip şikayetler söz konusu olabilir. Propolis taşıyan ilaçların yanı sıra kozmetik ürünlerde (şampuanlar, saç kremleri, dudak çatlamasına karşı kullanılan rujlar, diş macunları) yer alması nedeniyle, uzmanlar dikkatli olunmasını ve önceden alerji testi yapılmasını önermektedirler. Ancak yukarıda da değindiğimiz gibi propolis oldukça pahalı bir ürün olduğundan ‘propolisli’ diye reklamı yapılan ürünlerde bile kullanılması gereken miktarın çok altında bulunmaktadır. Dolayısıyla tehlike söz konusu değildir. Ticari Olarak Kullanımı Ham propolis, arıcılar tarafından toplandıktan sonra, kullanılabilir ekstraktlar haline getirilir.Propolis piyasada şu formlarda sunularak satılmaktadır: 1. Sıvı /ekstrakt /tinktur: En yüksek tedavi edici formdur. Kansere karşı koruyucu olarak bile. Su içerisine birkaç damla damlatılarak kullanılabilir. 2. Tablet: Propolis tek başına ya da polen ve arı sütü karıştırılarak hazırlanan tabletler besleyici olarak kullanılabilir. 3. Sağlık, kozmetik ve besin ürünlerine ek olarak: 4. Şekerler-sakızlar: Propolis bu ürünlerde tatlandırıcı veya ağız enfeksiyonlarına karşı kullanılabilir. 5. Boğaz pastil ve damlaları: Hızlı ve etkili çözüm sağlar. 6. Burun spreyi, burun damlası ve boğaz spreyi 7. Diş macunu: Enfeksiyonlara, diş abselerine, çürüklere, ağız kokusuna, diş beyazlatılmasına yardımcı olur. 8.Cilt ve kozmetik kremleri, balzamları: Cilt sağlığı ve koruması için kullanılır. Ayrıca bu ürünler kesik, abse, yara ve yanıklara uygulanır. 9. Şampuan: Koruma ve kepeğe karşı. 10. Sabun: Güçlü koruma. 11. Ballı karışımlar… Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
devrikcumle Yanıtlama zamanı: Ocak 20, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 20, 2013 kimin konularını beğeniyorsun a tek senin ismini yazdım hemşo:D eklediklerinden çok şey öğrendik, çalışkan hemşo:) Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Renan Yanıtlama zamanı: Ocak 20, 2013 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 20, 2013 Teşekkürler hemşom...:)Konularımı beğendiğine sevindim.Nette araştırırken faydalı bulduğum ya da ilginç gelen bilgileri buraya da alıyorum... Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Arşivlendi
Bu konu artık arşivlenmiştir ve başka yanıtlara kapatılmıştır.