Visall Oluşturma zamanı: Ocak 20, 2013 Paylaş Oluşturma zamanı: Ocak 20, 2013 Jozef Hamon Ana madde: Jozef Hamon Jozef Hamon, 1450'lerde Granada'da doğdu. Eliakim Carmoly İtalya'da doğduğunu iddia etse deİmmanuel Aboab, Josef'in Endülüslü olduğuna emindir. Önce II. Beyazıt'ın, ardından Yavuz Sultan Selim'in özel doktorluğunu yapan Moşe Hamon'un babası Josef Hamon, bu padişahların düzenlediği her seferde yanlarında bulunmuştur. 1518'de Suriye-Filistin seferinden dönerken hastalanan Josef, Aralık ayında 68 yaşındayken öldü. Moşe Hamon Ana madde: Moşe Hamon Babası Jozef Hamon'un vefatından sonra Yavuz Sultan Selim'in özel doktoru olan Moşe Hamon ardından Kanuni Sultan Süleyman'ın da özel doktorluğunu yaptı. Amasya ve Tokat'ta meydana gelen kan iftiralarından sonra Kanuni'yi ikna edip olaylara karşı bir ferman çıkarılmasını sağladı. Dindaşları onu, kendilerinin koruyucu meleği olarak görüyor ve "ölümünden sonra göğe yükselen İlyas Peygambere" benzetiyordu. Sultan'ın ilgisine ve sevgisine mazhar olan Moşe Harmon, Venedik'te tutuklanıp mal ve mülklerine el konan Dona Gracia Mendes ve yeğeni Don Jozef Nasi'nin tüm servetlerini yanlarına alarak 1522'de Osmanlı topraklarına göç etmesine yardım etti. 1551-1554 yıllarında İstanbul Fransız Elçiliğinde görev alan seyyah Nicholas de Nicolay, Moşe Harmon için şöyle demiştir: « Doktorlar arasında en büyük nüfuz sahibi ve en çok saygı göreni, 60 yaşını aşmış, bilgisi, ünü ve serveti ile temayüz etmiş Hamon isminde bir Yahudi idi. » Nicholas'ın bu demecinden Moşe Hamon'un 1490'da doğduğu ve 1565'te öldüğünde 75 yaşında olduğu anlaşılmaktadır. 16.yy'a girildiğinde hahambaşılığın etkisinin azalmasıyla cemaat liderliğinde önemli rol oynayan Moşe Hamon,Yahudi kültürüne büyük ilgi duymaktaydı. Bahya ben Aser'e aitKad ha-Kemah ve Rabenu Yeroham'a ait Adam ve-Havva eserlerinin baskılarında katkıda bulundu. Yahudi cemaatinin eğitilmesi için yardımda bulunan Hamon, öğrencilere de burs verdi. Hamon için Sar denildiğini belirten, aynı dönemde yaşamış Salomon Attia ayrıca şöyle söylemiştir: « Başarıları ve değeri o kadar büyüktür ki, İmparatorluğun her şehrinde ve her ailede saygı ile anılması gerekir. Tüm büyüklüklerini tek tek saymaya kalkmam muhtemelen bu alçak gönüllü kişinin hoşuna gitmeyecektir. » Tıp ile ilgili eserleri bulunan Hamon'un 1526 ila 1551 yılları arasında diş bakımı ile ilgili yazdığı 200 sayfalık kitabı bugün hâlen İstanbul Üniversitesi Tıp Tarihi Enstitüsü kütüphanesinde bulunur. Çocuk psikiyatrisine ve müzikle tedavi yöntemlerine önem veren Moşe Hamon, kitabında padişah çocuklarının müzikle uyutulmasını tavsiye etmektedir. Jozef Hamon (torun) Jozef Hamon, Sultan II. Selim'in doktoru olmuşsa da Saray'daki nüfuzu babasınınki kadar etkili olmamıştır. 1577 sonbaharında yakalandığı bir hastalık yüzünden kısa sürede vefat etti. Henri Gross, Jozef Hamon'un Abhamon ile Yuda isimli oğulları ve Ibasuba ile Valle isimli kızları olduğunu söylese de Encyclopedia Judaica Jozef'in ayrıca İsak adında bir oğlu daha olduğunu belirtir. İsak, aile mesleğini devam ettirip doktor olmuş ve Osmanlı diplomasisinde de rol almıştır. "Barış görüşmelerinde Osmanlı Hükümetine tesir etmesi için İspanyolların teklif ettiği parayı kesinlikle reddetmiş ve vatanının çıkarlarını korumaya devam etmiştir". Dona Gracia Nasi Ana madde: Dona Gracia Nasi La Senyora veya Giveret diye anılan Dona Gracia Nasi'ye 1510'da Portekiz'de doğduğu zaman bir Hristiyan adı olan Beatrice de Luna adı verilmişti. 1528'de kendi gibikonverso olan Francisco Mendes (Nasi) ile evlendi. Kocasının ölümünden sonra onun bankerlik mesleğini devam ettirdi. Bankadan kredi alan müşteriler arasında V. Karl ve I. François de bulunmaktaydı. V. Karl, Museviliği gizlice devam ettirdiği iddiasıyla Mendes ailesinin mal varlıklarına el koymak istediyse de yüksek kredi karşılığında banka faaliyetinin devam etmesine izin verdi. Anvers'e yerleşen La Senyora, birçok konversonun engizisyondan kaçmasına yardım etti. 1545'te de ailesiyle birlikte Venedik'e göç etti. Miras yüzünden tartışma çıkınca La Senyora, kızkardeşi tarafından konverso oluşu nedeniyle Venedik hükümetine ispiyonlandı ve hapse atıldı. Halasının başına gelenleri öğrenenDon Jozef Nasi, Moşe Hamon aracılığıyla Kanuni Sultan Süleyman'dan yardım istedi. Kanuni'nin, Beatrice de Luna'nın derhal serbest bırakılmasını emreden mesajı Venedik hükümetine gönderilince, Venedik, Beatrice'i serbest bırakıp mal varlıklarını iade etti. Venedik'ten Ferrara'ya geçip Museviliğini açıklayan La Senyora, Gracia Nasi adını aldı. Ardından, 1553'te İstanbul'a göç etti ve 1556'da Ancona'da tutuklanan dindaşları için Kanuni'den yardım istedi. 1559'da Tiberya şehri ile ilgili bazı ayrıcalıklar elde eden Dona Gracia, bu şehirde bir yeşiva yaptırdı.] Avrupa'da zulme uğrayan dindaşlarına yardım etmek için çaba sarfeden Dona Gracia, Osmanlı'nın çeşitli şehirlerinde de okullar ve sinagoglar yaptırdı. 1569'da muhtemelen Tiberya'da öldü. Don Jozef Nasi Ana madde: Don Jozef Nasi Joao Miquez adıyla 1524'te marrano bir Portekizli ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Jozef Nasi (veya Yasef Nassi), babası daha kendisi bir yaşındayken ölünce halası Beatrice de Luna tarafından büyütüldü. Aralarında V. Karl ve Hollanda Kraliçesinin de bulunduğu birçok hükümdarla temasta idi ve hatta sonradan imparator olacak olan Maximillien ile yakın arkadaşlık kurdu. Joao, 500 kişilik marrano kafilesiyle 1554'te İstanbul'a göç etti, Yahudi olduğunu açıkladı, sünnet oldu ve Josef Nasi adını aldı. Aynı yıl halası Dona Gracia'nın kızı Reyna ile evlendi. II. Selim ve Bayezid arasındaki taht mücadelesinde Selim'in tarafını tutan Jozef Nasi 1566'da Selim'in tahta çıkmasıyla geçilen buhranlı dönemde dahi yeni padişahın destekçisi olunca Saray'daki nüfuzu da arttı. II. Selim, Josef Nasi'yi Nakşa ve Kiklad Adalarının Dükü ilan etti. Avrupa'yı iyi bilen ve birçok hükümdarı yakından tanıyan Jozef Nasi, değişik Avrupa ülkelerinde bulunan acenteler zinciriyle bu ülkelerde olup biteni derhal öğrenebildiğinden dış siyasette büyük etki sahibi oldu. 1569'da, İspanya'ya karşı ayaklanan Hollandalılar, engizisyonun kendi ülkelerine girmemesi için Jozef Nasi'den yardım istediler. Nasi'nin destek veren mektubu Kalvinist Meclis'te okundu. II. Selim ile Fransa Kralı IX. Charles arasında Ekim 1569'da imzalanan anlaşma Josef Nasi tarafından İbranice olarak yazılmıştır. Fransız Büyükelçisi Granchamp, Nasi'yi Saray nezdinde gözden düşürmek için komplo hazırladı. Nasi'den hoşlanmayan Hekim Davut isimli biriyle anlaşarak Nasi aleyhinde deliller toplamasını istedi. Durumdan haberdar olan Nasi, ihaneti Saray'a bildirince, Davut bütün iftiralarını kabul etmek zorunda kaldı ve Rodos'a sürülüp Yahudi cemaatlerince aforoz edildi. Reşat Ekrem Koçu şunları aktarır: « ...Bu perişan cemaatleri Türklerin himayesinde bir yurt bulup yerleştirmek istiyordu. Bu yurt için en uygun yer olarak Kıbrıs Adası'nı bulmuştu... » Jozef Nasi, gerek Koçu'nun belirttiği sebepten gerekse halası Dona Gracia Nasi'nin Venedikliler tarafından zulüm görmesi yüzünden Venedik'e karşı husumet besliyor ve Kıbrıs'ın fethini arzuluyordu. Bir Osmanlı gemisinin Venedik korsanları tarafından saldırıya uğraması, Kıbrıs'a saldırı için gerekli vesileyi yaratmıştı. Venedik'teki acenteleri tarafından Venedik tersanesinde patlama olduğu haberini alan Nasi, durumu Sultan'a bildirince fetih tarihinin tespitinde etkili olmuş oldu. 1 Ağustos 1571'de Kıbrıs'ın fethi tamamlandı.Sokullu Mehmed Paşa, bir ferman yayınlayıp "geçim şartları dar ve sıkıntılı yüzlerce Anadolu köyünü olduğu gibi Kıbrıs'a yerleştirdi". Böylece Sokullu'nun planı Jozef Nasi'nin amacının önüne geçen bir engel oldu. II. Selim'in yerleştirme fermanı ile "500 Yahudi'nin Kıbrıs'a yerleşip çalışması" öngörüldü. İnebahtı Deniz Muharebesi'nin kaybedilmesi üzerine, Venediklilerle müzakere için Sokullu lobisinden Salomon ben Natan Eskenazi görevlendirilince Jozef Nasi'nin Saray'daki nüfuzu azalmaya başladı. II. Selim'in 1574'te ölümünden sonra unvanlarını korumasına rağmen Saray'daki görevi fiilen sona erdi. Nasi 2 Ağustos 1579'da vefat etti. Salomon ben Natan Eskenazi Osmanlı dışişlerinin önemli isimlerinden olan Salomon ben Natan Eskenazi, 1520'de İtalya'nın Udine şehrinde dünyaya geldi.Tıp tahsilini Padova'da tamamladıktan sonra Krakov'a geçip Polonya Kralı II. Sigmund'un hekimliğini yaptı 1564'te İstanbul'a yerleşen Eskenazi, Venedik Elçisi'nin yanında doktorluk ve tercümanlık yaptı. 1570'teki Kıbrıs Savaşı sırasında Sokullu Mehmed Paşa ile temaslarda bulundu. Sokullunun takdirini kazanan Eskenazi, 30 yıl süreyle birçok uluslararası sorunun müzakeresi ile görevlendirildi. Sokullu'nun Jozef Nasi ile arası açılınca, İnebahtı Deniz Muharebesi'nin ardından Venedik ile müzakerelerin yürütülmesi için Eskenazi görevlendirildi ve Venedik ile bir anlaşma imzalamak için elçi olarak atandı. Bu zamanda, Venedik Dukası, Venedikli tüm Yahudilerin kovulmasını emreden kararı imzalamış bulunuyordu. Eskenazi'den yardım gören Venedik'in Osmanlı temsilcisi şu sözleri sarf edip kararın 19 Temmuz 1573'te iptal edilmesini sağladı: « ... böyle bir girişimin Osmanlı Sarayı nezdinde büyük bir itibar ve nüfuz sahibi olan Osmanlı Yahudilerini ne kadar rencide edeceğini ve Türklerin desteğini kazanmanın Papalık veya İspanya'nın vaatlerinden daha önemli olduğunu ... » Eskenazi'nin etkili olduğu bir başka olay ise, ölen Polonya Kralı II. Sigmund'un tahtına istekli olan çeşitli Avrupa hanedanları arasından Fransa'nın dul kraliçesi Catherine de Medicis'in oğlu Henri d'Anjou'nun desteklenmesi hususunda Sokullu'yu ikna etmesidir. Alman oğlu diye anılan Eskenazi ayrıca 1583'te İngiltere ve Vatikan temsilcileri arasındaki ihtilafta arabuluculuk yaptı, 1591'de Emanuel Aron'un Moldovya Voyvodası seçilmesini sağladı. Osmanlı hükümeti adına hazırladığı İspanyollar ile ön barış antlaşmasını 1586'da Sultan adına Eskenazi imzaladı. III. Murad, bir Yahudi kadının 40.000 Duka değerinde bir elmasla gezindiğini duyunca hiddetlenip bütün Yahudilerin öldürülmesi emrini verdi. Salomon Eskenazi, Sadrazam ve Ester Kira'nın etkisiyle Valide Sultan'ın ricalarıyla anlık öfkeyle verdiği kararı değiştiren Sultan, gayrimüslimlerin giyim kuşamını düzenleyen ve lüks kullanımını kısıtlayan bir ferman buyurdu. Bu fermana göre Yahudiler kavuk taşımayacak, kırmızı şapka, siyah ayakkabı ve pamuktan kapama giyeceklerdi. 1593'te bir seyahati sırasında Transilvanya Prensi tarafından hapse atılan Eskenazi, İstanbul'daki İngiltere elçisi aracılığıyla serbest bırakıldı ve 1602'de öldü. Kocasının tıbbi bilgilerine mazhar olan dul karısı Bula Eksati, I. Ahmed'i, "hiçbir hekim tarafından tedavi edilemeyen" suçiçeğinden iyileştirdi. Salomon Aben Yaeş Salomon Aben Yaeş, Alvaro Mendes adıyla 1520 yılında Portekiz'in Tavira kentinde Marrano bir ailede doğdu. 1545'te gittiği Hindistan'da, elmas madenciliği sayesinde servet kazanan Yaeş, 1555'te Portekiz'e döndü ve III. Joao tarafından şövalye unvanıyla onurlandırıldı. İspanya'ya karşı kin duyan Yaeş, Kuzey Avrupa'nın devlet adamlarıyla sıkı temaslarda bulundu. 1580'de Portekiz Kralı'nın ölümünden sonra tahtta hak iddia eden I. Antonio'yu İspanya' Kralı II. Felipe'ye karşı destekledi. Alvaro Mendes, 1585'te Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Selanik'e yerleşerek Yahudiliğini açıkladı ve Salomon Aben Yaeş adını aldı. III. Murad'ın güvenini kazanan Yaeş'e Midilli Dükü unvanı verilip Saray Komiseri olarak atandı; 20 yıl süreyle Jozef Nasi'den boşalan makamı doldurdu. En büyük amacı İspanya'ya karşı bir Türk-İngiliz anlaşması sağlamak olan Yaeş, Avrupa'daki acenteleri sayesinde Avrupa başkentlerinde olup biteni öğrenip Saray'a aktardı. İstanbul'daki İngiliz Büyükelçisi Edward Barton, Yaeş'in İngiltere Kraliçesi ile doğrudan mektuplaşmasını kendi makamı için bir tehdit olarak gördüğünden, Yaeş'i gözden düşürmek için fırsat kollamaya başladı.Bu sırada Yaeş'ten büyük miktarda avans isteyen I. Antonio'nun isteği reddedilince, Antonio, Yaeş'i kanunsuz işler yapmakla suçladı ve Barton bu suçlamayı destekledi. Durumdan haberdar olan İngiltere Kraliçesi, Osmanlı Sultanı'na bir mektup gönderip Yaeş'i akladı. 1593'te olası bir Osmanlı-Avusturya savaşında İngiltere'nin tarafsızlığını sağladı.Yaeş, Osmanlılarla İngilizlerin dostane ilişkiler kurmasını sağlayınca, bölgenin güçlü devletlerinden İspanya'nın gelişmesine engel olmuş oldu. III. Murad'ın ölümünden sonra tahta geçen III. Mehmed döneminde de görevine devam eden Midilli Dükü Salomon Aben Yaeş 1603'te öldü. Yaakov ve Benjamin adında iki oğlu ve Hanna adında bir kızı vardı. Ester Kira Ana madde: Ester Kira Ester Kira, 16.yy'da, ebelik mesleğindeki uzmanlığı sayesinde Kanuni Sultan Süleyman döneminde Harem'e kabul edilmeye başlandı Kanuni, II. Selim, ve III. Muraddönemlerinde haremde seyyar satıcılık yapıp ipek, mücevherat, süs ve ziynet eşyası gibi gereksinimleri sağladı, Valide Sultan ve Gözde Sultanlarla ilişkilerini geliştirince Saray'da nüfuz sahibi olmaya başladı.Siyasete özellikle III. Murad zamanında atılan Ester, İtalya Krallıkları ve Venedik ile ilişkilerde önemli rol oynadı. Ester Kira, Saray'daki nüfuzunu kullanarak, bir yandan dış siyasette rol alırken diğer yandan imtiyazlar ve soyluluk unvanları verilmesine, hatta Sipahi Beyliklerinin dağıtımına karıştı ve büyük oğluna İstanbul Gümrüklerinin yönetiminin verilmesini sağladı. Servet yapmayı başaran Ester, bu yolda dosttan çok düşman edindi. Yeniçeri maaşlarının satın alım gücünün düşmesinin sorumlusunun Ester Kira olarak gösterilmesi üzerine, Yeniçeriler, Ester Kira ve çocuklarının kendilerine teslim edilmesini istedi. Korunmak için Kaymakan Halil Paşa'nın konağına sığındılarsa da Sipahiler tarafından yakalanan Ester Kira ve bir oğlu konakta katledildi ve bir oğlu İslam dinine geçerek katledilmekten kurtuldu. David Passi Portekiz'de marrano bir aileden doğan Passi bir süre Venedik'te yaşadıktan sonra İstanbul'a taşınıp Yahudiliğini ilan etti. Passi'nin adının ne olduğuna dair çelişkili bilgiler mevcuttur. Bazı kaynaklar adının Nahman diğerleri ise David olduğunu belirtir. Ester Kira'nın ölmeden önce sığındığı, III. Murad ve III. Mehmed'in vezir kaymakamlarından Halil Paşa, Passi'nin kendisidir. 1591'de Polonya elçisine yazdığı bir mektupta Koca Sinan Paşa hakkında kullandığı bir ifade yüzünden ya da kardeşinin Lehistan sarayında görülmesi ve Lehistan ile yapılacak barışı ertelemeye çalışması iddiasıyla zincire vurularak Rodos'a sürüldü. Yeniçeri Ağası olan Halil Paşa (Passi), Sinan'ın ölümünden sonra İstanbul'a dönüp, Kaptan Paşarütbesiyle onurlandırıldıysa da bir daha devlet işlerine karışmadı. Şlomo Alkabes Şlomo Alkabes ya da diğer adıyla Salomon ben Moşe ha-Levi, 1505'te doğdu, 1529'da Safed'e taşındı ve 1584'te bu şehirde öldü. Ünlü Kabalist ve mistik şairlerden olan Alkabes, birŞavuot bayramı gecesi Yosef Karo ile birlikte Tevrat'ı inceledi. Bu zamandan sonra Şavuot bayramı gecesinde uyanık kalarak Tevrat okumanın gelenekleştiği anlatılır. Bu gelenek günümüzde de devam etmektedir. Alkabes'in el yazmalarından çoğu ölümünden sonra kaybolmuş olsa da bir kısmı hâlâ Paris ve Moskova müzelerinde bulunmaktadır. Leha Dodi isimli ilahisi tüm Yahudi cemaatlerince benimsenerek 1584'te dua kitaplarına girmiştir ve dört yüz yılı aşkın bir süredir değişik ülkelerde değişik melodilerle okunmaya devam edilmektedir. Başlıca eserleri şunlardır: Tevrat yorumları: Ayyelet Ahavim, Sores Yisai, Manot ha-Levi, Divrei Slomo Diğer eserleri: Amarot Tehorot, Beit Adonai, Beit Tefilla (yılın tüm dualarının anlaşılabilir yorumu), Beit ha-Levi (Pesah Hagadası'nın yorumu) Vaazları Or-Tzedikim isimli kitapta derlenmiştir. Vikipedi özgür ansiklopedi.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.