Jump to content

Şifalı Bitkisel Yağlar...


Renan

Önerilen Mesajlar

Çemen Yağı Üç avuç çemen otu, bir tutam çörek otu, zeytinyağı ile birlikte ezilip iyice karıştırıldıktan sonra üzerine kaynar su dökülür. Su üzerine çıkan yağlar kaşıkla alınarak bir şişeye doldurulur.

 

Şişenin içine birkaç badem atılıp iki gün bekletildikten sonra süzülerek çemen yağı elde edilir.

“Çemen yağının, mafsal ağrılarına etkin yararı vardır.”

 

Dereotu Yağı İki avuç dolusu dereotu yaprak ve çiçekleri, bir kavanoza konduktan sonra saf zeytinyağı ilave edilerek ağzı sıkıca kapatılır. İki hafta müddetle güneş altında tutulduktan sonra, on beş dakika kaynar suda pişirildikten sonra sıkılarak süzülür. Dereotu yağı, ağızdan alınabileceği gibi dışarıdan da kullanılabilir.

 

“Karın ağrılarında, ateşli hastalıklarda, bademcik şişmelerinde, mesane rahatsızlıklarında ve kaşıntılarla idrar yolları rahatsızlıklarında etkin yararları vardır.”

 

Dulavrat Otu Yağı İki avuç dolusu dulavrat kökü, ince ince kıyılarak bir kavanoza doldurulur. Üzerine saf zeytinyağı dökülerek kavanozun ağzı sıkıca kapatıldıktan sonra güneşte altı hafta bekletilir. Bekletilen karışım, kaynar suda pişirildikten sonra sıkılarak dulavrat otu yağı elde edilir.

 

“Saç ve kafa derisi bakımı için kullanıldığında saçlar gürleşir. Yağ yanıklarında kullanılması halinde yanıklara bir pamukla, dikkatli şekilde ve yarayı zedelemeden sürülmesi gerekir.”

 

Karabiber Yağı Eşit miktarda karabiber ve zeytinyağı iyice karıştırıldıktan sonra bir kaba konur. Üzerine yarım litre su dökülerek suyu çekilinceye kadar pişirilir. Pişirilen karışım tülbentle sıkılarak süzülür ve şişeye doldurularak ağzı sıkıca kapatılır.

 

“Elde edilen karabiber yağının, romatizma, siyatik ve soğuktan oluşan ağrıların giderilmesinde etkin yararları vardır. Ağrıyan bölgeye sürülmeden önce, ağrıyan bölge ılık su ile ovulur ve bu tedavi şekline uzun süre devam edilmelidir.”

 

Kına Yağı Bir avuç kına, cam şişenin içine konarak üzerine doluncaya kadar saf zeytinyağı dökülerek iyice çalkalanır. Çalkalanan şişe bir hafta boyu güneş gören yere asılarak bekletilir ve süzülür.

“Süzülerek elde edilen kına yağının sulandırılarak içilmesi halinde, içteki yaraları iyileştirmekte etkin yararları vardır.”

 

Kokulu Yonca Yağı Üç avuç kokulu yonca yaprağı ince ince kıyıldıktan sonra kavanoza konarak ve üzeri saf zeytinyağı ile doldurulduktan sonra, üç hafta süreyle güneşte bekletilir. Kavanozdaki karışım kaynar su içerisinde pişirildikten sonra süzülür ve kokulu yonca yağı elde edilir.

 

“Elde edilen kokulu yonca yağı, adale ağrılarına, romatizma, damar sertliği, mafsal kireçlenmesi ve nıkris hastalığını tedavi etmekte etkin yararları vardır. Kokulu yonca yağı, güneşte veya sıcak suda ısıtıldıktan sonra da hasta bölgeye ovularak krem gibi sürülür.”

 

Koyun Kıran Otu Yağı Üç avuç dolusu açılmamış koyun kıran çiçeği, ezilerek bir kavanoza konduktan sonra üzerine saf zeytinyağı dökülür ve kavanozun ağzı sıkıca kapatılır. Kapatılan kavanoz iki hafta güneşte bekletildikten sonra kaynar su içinde pişirilerek süzülür.

 

“Elde edilen koyun kıran otu yağı, sıcak olarak uzuvlara sürülmesi halinde romatizma, sırt ve bel kemiği ağrılarını gidermede etkin yararlar sağlar. Koyun kıran otu yağı, bir beze yedirildikten sonra makata konulursa basur ağrılarını ve makat kaşıntılarını giderir.”

 

Lakva Yağı Bir avuç çemen, çörek otu ve susam kavrularak dövülür. Dövülerek elenen karışım, zeytinyağı ile karıştırılır ve yoğrulur. Yoğrularak hazırlanan karışım, ağzı açık bir kapta kaynatılarak suyu çekilinceye kadar pişirilir. Pişirilen karışım soğutulduktan sonra ince bir tülbentle sıkılarak lakva yağı elde edilirken aynı zamanda tortuyu dibe indirmek için de birkaç badem, yağın içine atılır.

“Bu yağın, kulak ağrılarına ve adale ağrılarının tedavisinde etkin yararları vardır.”

 

Lavanta Çiçeği Yağı İki avuç kurutulmuş lavanta çiçekleri, ağzı kapanan bir kavanoza konur. Hazırlanan kavanoz, ağzına kadar saf zeytinyağı ile doldurularak kırk gün güneş gören bir yere asılarak bekletilir. Bekletilen kavanoz, kaynar su içinde bekletildikten sonra dinlendirilir. Hazırlanan karışım tülbentle sıkılarak lavanta yağı elde edilir.

 

“Sinirleri kuvvetlendirir ve sinir ağrılarını gidermede etkin yararlar sağlar. Ayrıca, gözler yumulduktan sonra, bu yağ ile kompres yapıldığında gözler kuvvetlenir ve zihin de rahatlar.”

 

Nane Yağı Henüz çiçek açmamış naneler toplandıktan sonra ince ince kıyılarak bir kavanoza konur. Bu işlemden sonra, içine saf zeytinyağı dökülerek doldurulan kavanozun ağzı sıkıca kapatılır. Altı hafta müddetle güneş altında bekletildikten sonra kavanoz kaynar suda pişirilir ve içindeki karışım bir tülbentle süzülür.

 

“Nane yağının kullanılması ile bünye sakinleşir ve yanık yaraları iyileştirdiği gibi tende yanık izleri de bırakmaz. Ayrıca soğuğun neden olduğu şişlikleri tedavi ederken kullanıldığında bir miktar gliserin ilave edilmelidir.”

 

Papatya Yağı Bir avuç dolusu papatya çiçeği, üç gün süre ile açık havada kurutulur. Kurutulan papatyalar, bir kavanoza konduktan sonra üzerlerine saf zeytinyağı ilave edilir ve kavanoz sıkıca kapatılır. Kırk gün süre ile güneş gören bir yerde bekletilen kavanoz, bu süre bitiminde kaynar su üzerinde pişirilip, içindeki karışım bir tülbentle süzülür.

 

“Papatya yağı, özellikle bebeklerin karın ağrılarında etkilidir. Bu yağdan ısıtılarak karına masaj ile uygulanır”

 

Sığırkuyruğu Otu Yağı

Temmuz ve ağustos aylarında toplanan birkaç avuç sığırkuyruğu çiçeği kavanoza konur. Hazırlanan kavanoz, ağzına kadar saf zeytinyağı ile doldurularak iki hafta müddetle güneş gören bir yerde dinlendirilir. Bu kavanoza iki hafta içinde her gün yeniden sığırkuyruğu çiçeği ilave edilerek beslenir.

 

Süre sonunda kavanoz kaynar su üzerinde tutularak pişirilir ve içindeki karışım bir tülbentle süzülür.

 

“Sıkılarak elde edilen sığırkuyruğu yağı omuz, ense, kol adalesi ağrılarını dindirir ve saç diplerine masaj yapılması halinde de, saçların parlamasını sağlar.”

 

Sarımsak Yağı Ezilen birkaç sarımsak, birer tutam hardal, karabiber, anason ve bir miktar kuyruk yağı ile birlikte kaba konarak bir litre suda kaynatılır. Su çekilinceye kadar pişirildikten sonra ateşten indirilir. Hazırlanan posa bir tülbentle sıkıldıktan sonra süzülen sıvı, ağzı kapanan bir kavanoza doldurularak serin bir yerde saklanır.

 

“Elde edilen sarımsak yağı, kemiklerdeki sancıyı kısa zamanda giderir. Kemiklerin yumuşatılması ile adale ağrılarının giderilmesinde hastalıklı bölge rahatsızlık süresince sarımsak yağı ile sık sık ovulur. Sarımsak yağı devamlı olarak sürülmesi halinde cildin berrak ve parlak olmasını da sağlar.”

 

Siyah Helile Yağı İki avuç helile ve yarım avuç ısırgan tohumu, zeytinyağı ile iyice yoğrulduktan sonra üzerine bir miktar su dökülerek kaynatılır. Su yüzeyine çıkan yağ, bir kaşıkla şişeye doldurularak, içine iki adet taze badem atılır ve bir hafta güneşte bekletilir. Bekletilen karışım, ince bir tülbentle süzülerek siyah helile yağı elde edilir.

 

“Siyah helile yağı, benlerin ve sivilcelerin yok edilmesinde, akşamları yatmadan önce ovularak tatbik edilirse etkin yararları görülür. Bu tedaviye uzun bir süre devam edilmelidir.”

 

Sümbül Yağı İki avuç sümbül çiçeği, iki kaşık ezilmiş badem ile birlikte zeytinyağı ile yoğrulur. Yapılan işlemden sonra hazırlanan karışım ağzı kapanan bir kavanoza doldurularak iki hafta güneşte bekletilir. Bekletilen kavanoz, kaynar suyun içinde pişirildikten sonra tekrar bir hafta dinlendirilir.

 

“Bu süre sonunda sıkılarak elde edilen sümbül yağı, cilt çatlamalarını ve ciltteki buruşuk ve kırışıklıkları kısa zamanda önler. Sümbül yağı aynı zamanda kafa derisi üzerinde tatbik edilmesi halinde, saç dökülmesini önler ve saçların parlamasını sağlar.”

 

Zambak Yağı Üç avuç dolusu zambak, ince ince kıyıldıktan sonra zeytinyağı dolu bir kavanoza konarak ağzı kapatılır. İki hafta süreyle güneşte dinlendirilir. Dinlendirilen kavanoz kaynar suyun içinde pişirildikten sonra ince bir tülbentle süzülerek zambak yağı elde edilir.

 

“Zambak yağı, bir güzellik müstahzarı olduğu kadar, bu yağ ile eller ovuşturulduğunda parmak uçlarından bileklere kadar uzayan sinir ağlarını da yok eder. Ayrıca soğan suyu, bal ve yumurta akı ile karıştırılarak krem haline getirildikten sonra da akşamları yüze sürülür.”

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Arşivlendi

Bu konu artık arşivlenmiştir ve başka yanıtlara kapatılmıştır.

×
×
  • Yeni Oluştur...