Jump to content

Mi'rac da Ramazan Müjdesi, Tuba Ağacı ve Arş'a Varma...


deniz_77

Önerilen Mesajlar

Mi'rac da Ramazan müjdesi, Tuba Ağacı ve Arş'a varma...

 

LA İLAHE İLLALLAHÜ MUHAMMEDÜN RESULÜLLAH ! diye yazılmıştı..

 

O melek, bir elini başına, bir elini de arkasına koyup tesbih ediyor ve tesbih ettikçe sesinin güzelliğinden Arş kımıldanıyor, harekete geliyordu.

 

Cebrail ( AS)’ a:

 

Bu melek kimdir?. diye sordum O :

 

Bu meleği Hak Teala , Âdem (AS) 'dan. iki bin yıl önce yarattı!.

 

Şimdiye kadar nerede idi? Ve meskeni nerededir?. dedim. Cebrail ( AS ) :

 

Cennette Arşın sağında bir yer vardır. Bu meleğin karargâhı orasıdır! Onu karargaha götürdüler, dedi. Ben yanına vardım. Selam verdim. Yerinden kalktı, saygı ile selamımı aldı. Kanatlarını açtı. Bütün yerler ve bütün gökler onun kanatları ile örtüldü.

 

Benim yüzümü öptü.:

- Müjdeler olsun, sana ve ümmetine! dedi.

 

Gittim; selâm verdim. Kalkmak sureti ile tazim edip selâmımı aldı. Kanatlarım açtı; cümle yer ve gök onun kanatları ile örtülürdü. Benim yüzümü öptü. Şöyle dedi:

 

Müjdeler olsun, sana ve ümmetine!. Yüce Hak, ümmetinin günahlarım af ve mağfiret etmek için onlara mübarek bir ay ihsan etti.

 

Bu ay Ramazan-i Şerif ayıdır. O ayı, bu gece sana ve ümmetine ihsan edecektir. Onun hürmetine ümmetin affolunur.

 

Ve ben, bu gece bu büyük müjdeyi sana tebliğ için buraya gönderildim.

 

Gördüm ki: Önünde iki sandık duruyor. Her birinin üzerinde nurdan kilidi vardı. O meleğe sordum:

 

Bu sandıkların içinde ne vardır?. diye sordum:

 

Bu sandıkların birinde, senin ümmetinden ramazan ayında oruç tutanlardan, taa ramazan ayı çıkıncaya kadar cehennemden azad olanların, taa, kıyamete kadar ramazan ayı içinde azad olanların azadlık beratları vardır.

 

Bir başka rivayette ise, o meleğin şöyle anlattığı söylenir:

 

Ramazan ayında her gün iftar vaktinde Yüce Hak oruç tutanlardan altı yüz bin kulu cehennemden azad eder; taa, cumaya kadar böyle.

 

Cuma günü olduğu zaman, gece ve gündüz yirmi dört saatinin her saatında altı yüz bin kulu cehennemden azad eder; taa, kadir gecesi oluncaya kadar.

 

Kadir gecesi olduğu zaman, ki o: Gecesi ve gündüzüyle yirmi dört saattir. Her saatında, ramazan-ı şerifin başlangıcından cuması ile beraber o geceye kadar, nekadar kul azad olunduysa.. o kadar kulu cehennemden azad eder.

 

Ramazanın son günü olduğu zaman, iftar zamanı, bütün ramazan ayında cuması ile, kadir gecesi ile beraber nekadar kul azad eylemiş-se.. o kadar kulu cehennemden azad eder.

 

İşte., tümden azad olanların beratları bundadır.

 

Resulüllah S.A.V efendimizin anlattıklarına geçelim:

 

Bu sandığın diğerinde de şu vardır ki; kıyamet günü ümmetinden yetmiş bin kişiye hesapsız azapsız cennet ihsan olunacaktır. İşte, bunların beratları bu sandığın içindedir.

 

O yetmiş bin kişinin dahi her biri için, yetmiş bin kişi bağışlanacaktır; bu bağışlananlar, akraba taallukatımdan, tanıdık dostlarından ve sair asi müslümanlardan yetmiş adam alıp hesapsız olarak, cennet ikramına nail olacaklardır. Bütün bunların beratlan bu sandıktadır.

 

Sana ve ümmetine TUBA ya Resulallah.»

 

Tuba leke ve li ümmetike Ya Resulallah! Yani: Ya Resulallah, yüce cennetler ve içindeki sayısız ve türlü türlü ulu nimetler ve Tuba Ağacının zevki, senin ümmetin içindir!

 

Buna göre Zikr-i Cüz , İrade-yi Külliye gibi mecaz olup Tuba denilip bütün büyük Cennetler ve onların nimetleri olunmuştur.

 

Üstte anlatılan mana: TUBA, cennette bir ağacın ismi olduğuna göredir. Amma, TUBA EYTAB kelimesinden gelmiştir.

 

 

— Dünyadaki manası ‘’ En güzel,en hoş’’ afiyetle yaşayış,güzel haller, hayırlı iş ile uzun ömürdür.

Dua da şöyledir:

 

Böyle bir ömür tamam olunca da iman nuru, irfan kelimesi ile ruh emaneti teslimi nasip olsun. Kabirde Münker Nekirin suali kolay olması, kabrin cennet bahçesi haline gelereke rahat edilsin. Ve mahşer günü Hamd sancağının, Livayil Hamd’ın ve yüce Arş’ın gölgesinde türlü türlü nimetlenilsin ve kavminin kitabı sağına ihsan olunup, hesabı kolaylaşsın, Evvelun ve Sabikun ile birlikte Sırat Köprüsünü kolayca geçip , Allah'ın fazlı ile zahmetsiz doğruca Cennetin ve bütün Cennetlerin nimetlerinin en lezizi ve en azizi olan cemal müşahedesine ve Allah'ın cemalini görmeğe nail etsin. Bunu sana ve ümmetine müjdelerim, tebşir ederim.

 

Hz. Muhammed (S.A.V) sonra Mi’rac gecesini ve ilk gökte görüp te anlatacağını söylediği Horoz şeklindeki melek hakkındaki görüşlerini bildirdi:

 

Sandıklı meleği geçtim. Sonra Horoz şeklinde , beyaz inciden yaratılmış olan meleği gördüm.

 

Bu meleğin sağında nurdan yapılmış yetmiş bin kanadı vardı; solunda da yine nurdan yapılmış yetmiş bin kanadı vardı. Her bir kanadında da yetmiş bin inciden tüyü vardı. Yetmiş bin tüyü de yakuttandı. Yetmiş bin tüyü de kızıl altındandı. Yetmiş bin tüyü de gümüştendi. Yetmiş bin tüyü de, misktendi. Yetmiş bin tüyü de kâfurdandı. Yetmiş bin tüyü de anberdendi. Yetmiş bin tüyü de zafirandandı.

 

 

Boyu arştan, yedi kat toprağa varıncaya kadardı.

 

Her kanadında :

 

 

 

Bismillahir Rahmanir Rahimi La İlahe İlallallahü Muhammedin Resulullahi külli şey’in halikun illallahül vahidül kahhar!

 

 

— Cebrail (AS) bu melek hakkında dedi ki:

 

— Her namaz vakti geldiği zaman; o melek başını kaldırıp:

 

Bismillahil azim ve bihamdihi!.. deyip tesbihe başlar ve devam eder. Tesbihi şöyledir:

 

Sübhaneke ma a’zame şaneke!

 

Bundan sonra, kanatlarını birbirine vurur; onun bu vuruşundan acaip sesler çıkar. Ve o sesler Cennete varıp Cennet ağaçlarının budakları birbirine dokundurur, Cennetin yakuttan ve lalden kubbelerine çıkar, orada yankılar , güzel sesler meydana gelir. Huri , gılman ve vildan bu sebepten haberli olurlar:

 

Muhammed ümmetinin namaz vakti, ibadet zamanı geldi ! diye birbirine işaret verirler. O melek harekete gelir, Arşı bir ıztırap kaplar. Hak Teala o meleğe hitap eder:

 

Niçin hareket ediyorsun? Der o melek:

 

Ya Rabbi , Muhammed ümmeti namaza kalktılar. Oysa üstlerinde bu kadar günahları var. Onun için kımıldanıp hareket ediyorum ! cevabını verir. Hak Teala da:

 

Ey Melek , sen sakin ol . Silkelenme . O benim rahmetim, namaz kılanların üzerlerine vacib oldu. Şahid olun ki ben onlara rahmet ile bakıp af ve mağfiret ettim. Onları cehennemden azad ettim. Habibimin yüzü suyu hürmetine Cennetil Me’va ‘yı onlara nasip eyledim! Der ve lütfunu , keremini bildirir.

 

Daha sonra Cebrail (AS) ı kendi suretiyle , biçimi ile gördüm. Onun altıyüz kanadı vardı. Türlü türlü cevahirden ve incidendi. O altıyüz kanadından ikisini açınca mağribi ve maşrıkı dolduruyordu. O kanatlar yine ayrıca türlü cevahir ile bezenmişti.

 

Son sür’atle uçan bir kuş , onun bir omuzundan bir omuzuna ancak beşyüz yılda varabilirdi. ( Kimileri yediyüz yıllık yoldur, demişlerdir.)

 

Sonra düz bir mekana vardık. Orada ulu Kalem’ in sesi işitiliyordu. Sonra Cebrail (AS) a :

- İleri git! Dedim. O:

- Siz ileri gidiniz! Çünkü siz Allahü Zülcelalin katında benden daha kerimsiniz! Dedi. Ben de ilerledim. Cebreil (AS) ardımdan geldi. Sonra altından yapılmış bir perdeye ulaştık. Cebrail (AS) perdeyi oynattı. Ardından:

- Kimsin? diye bir ses geldi. O:

- Cebrailim! dedi. Benimle birlikte Muhammed (SAV) var!

İçeriden ses veren melek:

- Allahu Ekber, Allahu Ekber! dedi. Perde arkasından bir ses geldi:

 

 

 

- Sadaka abdi ene ekberü, ekberü. Yani: Kulum doğru söyledi . Ancak ekber benim, kibriya anvak bana mahsustur! dedi. Melek:

- Eşhedü en la ilahe illallahü! dedi. Sonra yine şu ses geldi:

- Sadaka abdi enellahü la ilahe illa ene. Yani: Kulum doğru söyledi. Ancak ilah benim. Benden başka Allah yoktur! dedi. Melek yine:

- Eşhedü enne Muhammeden Resulullah, dedi.

 

Yine o nida gökten duyuldu:

 

- Sadaka abdi, ene erseltü Muhammeden. Yani:

- Kulum doğru şehadet eyledi.Muhammed’i ( Aleyhissalatü vesselam) ben peygamber gönderdim ! diye buyurdu. Melek yine:

- Hayye alesselati hayye alel felahi, dedi. Yine bir seda gelip dedi ki:

- Sadaka abdi ve dea ibadi ila ene da’vetühüm ila babi efleha men ecabeddai. Yani: Kulum doğru söyledi. Ve kullarımı bana ibadete davet etti. Ve felaha çağırdı. Ben de onları kapıma davet ettim. Davtime gelenleri felaha, kurtuluşa koyarım!

 

Melek yine dedi ki:

 

- Allahü ekber, Allahü ekber.

 

Gökten yine nida geldi ve şöyşe dedi:

 

- Sadaka abdi , la ilahe illa ena! Sonra yine bir nida işittim . Bana:

- Ya Muhammed! Ekmelüllahü lekeşşerefe alel evvelin vel ahirin! Yani: Allahü Celle Celalühü Evvelin ve Ahir’in üzerine senin şerefini , faziletini kemale eriştirdi!

 

Ben Cebrail (AS) a :

 

- Bu melek kimdir, diye sordum. O da:

- Allahü Azimüşşan’ a kasem ederim ki seni Hak Peygamber olarak göndermiştir, ben bu meleği görmedim. Halini bilmiyorum. Şimdi siz görürsünüz, dedi.

- Ya sen buradan daha ileri gitmez misin? Dost dostu yolda bırakır mı? dedim. O:

- Ya Resulullah ! Her meleğin bir makamı vardır. Onu aşarak ileri geçemez. Eğer parmak kadar ileri geçsem Allah’ın celalinden yanarım. Benim makamım Sidretil Münteha ‘ dır. Size ikrama izinleri olduğu için sizi buraya kadar getirdim. Burdan ileri gidemem!

- Hak Celle ve Ala’ dan dileğin var mıdır ki Bari Teala’dan dileyeyim! Dedim, Cebrail (AS):

 

 

 

 

- Dileğim şudur ki onu Rabbinden dile. Ümmetin Sırat Köprüsünden geçmeğe ferman olunduğu zaman bana izin ihsan buyursun. Sırat’ın üzerine kanadımı yayayım, senin ümmetini kanadımın üzerinden selametle geçireyim, dedi ve bana veda ederek gitti.

Bundan sonra perde ardından bir melek elini çıkardı. Beni tutup içeri aldı. Göz açıp kapayıncaya kadar bir zamanda perdeyi geçirip onun önüne koydu.

 

O melek bana:

 

- İçeri geçin Ya Resulullah! dedi. Beni az bir vakitte İnciden bir perdeye , hicaba getirdi. O perdeyi kımıldattı. Perdenin ardından bir melek:

- Kimdir o? diye seslendi. Benimle beraber olan Melek:

- Ben altın perdeye yakın olan meleğim! Bu yanımda benimle birlikte gelen de Rabbül İzzet’in Resulü Muhammed Aleyhissalati Vesselamdır! dedi.

 

O melek:

 

- Allahü ekber ! diyerek elini çıkardı . Beni aldı , göz açıp kapayıncaya kadar bir zaman içinde o perdeyi geçirdi. Ön tarafına koydu. Büyük tahiyyat ve ta’zimde bulundu. Böylece her yeri cevahirden yapılmış olan yetmiş perdeyi geçtim. Bir perdeden bir perdeye olan aralık beşyüz yıllık yoldu. Her perdenin kalınlığı da beşyüzyıllık yol tutuyordu. Yetmiş perdeyi geçip yapayalnız kaldığım zaman Refref göründü. Bu zümrüt , yeşil bir döşekti, geldi bana selam verdi:

 

_ - Benim üzerime oturun , ben sizi götüreceğim dedi.

 

 

Böylece Rasulullah (SAV) 5 şeye binmiş oldu. Biri BURAK ki ona Kürsi-i Mübareke’ den binmişti. İkinci Mİ’RAC (merdiven) ki onunla dünya göğüne çıkmıştı. Üçüncüsü Cebrail (AS) ın kanadı ile ta birinci Semaya kadar geldi. Dördüncüsü Meleklerdir ki perdeden perdeye onlarla gitti. Beşincisi REFREF idi ki onunla sona kadar gitti.

 

Hz. Muhammed (SAV) bu gidişi ashabına şöyle anlattılar:

 

- Ben de Refref’in üzerine oturunca beni aldı, ta Kürsi’ye kadar götürdü. Kürsi’yi Hak Teala İnciden yaratmıştı. Çok büyüktü. Büyüklüğünü kimse anlatamaz, gücü yetmez. Nitekim Hak Celle ve Ala , Kur’an-ı Kerim’de:

 

vesia kursiyyuhus semâvâti vel ard(arda)- Allah’ın kürsisi, gökleri ve Arzı çevrelemiş, dolamıştır. (Bakara süresi, ayet:255) diye buyurdu.

 

Müfessirlerin sultanı İbn-i Abbas Tefsirinde şöyle demiştir:

 

- Eğer yedi kat gökler yarılıp açılsa ve birbirine ulaştırılsa , yine de Kürsi’nin yanında bir büyük sahra ve çölde bırakılan küçük bir halka gibi olurdu.

 

Hz. Muhammed (SAV) Mi’racı anlatmaya şöyle devam buyurdu:

 

- Kürsi ile arş’ın arasında yetmiş perde vardır ki eğer o perdeler olmasa Arş’ın nurundan Kürside olan melekler yanardı. Ben o perdeleri geçtim. O perdeler içinde cevahirden yapılmış tahtlar gördüm. Türlü türlü süslenmişlerdi. Mücevher döşeklerle döşenik çevreleri perdelerle çevrilmişti. Üzerine örtüler çekilmişti. Sanki, sahibi gelmesi için hazırlanmıştı. Sahibi gelince örtüsünü kaldırıp oturacaktı.

 

- O perdelerin vekillerine, bekçilerine:

- Bu tahtlarda kimler oturur? diye sordum. Onlar:

- Ruhlar içindir!...dediler. Ben:

- Hangi Peygamberlerin ruhları buraya gelir?..diye sordum. Melek:

- Bunlar, Peygamberler rütbesine layık değildir. Onların rütbesi daha yücedir. Bu tahtlar senin ümmetinden iki bölüğün ruhları içindir. Buraya onlar gelir!...dedi. Ben:

- Kimlerdir onlar?..diye sordum. Melek:

- Birisi, sana inen Kur’an-ı Azimüşşan ‘ın sözlerini izleyen, hıfzeden ve manasını bilen , anlayan ve onun gösterdiği yolda amel eden işleyenlerdir. Birisi de gece, herkes uykuda iken kalkanlar ve namaz kılanlardır! dedi.

 

 

 

Bu perdenin arasında çok çok acayiplikler , türlü türlü denizler ve içlerinde yine türlü türlü denizler ve içlerinde yine türlü türlü başkalıklar, türlü türlü korkunç , ulu melekler gördüm. Her tarafı kaplamışlardı ve anlatılması insan gücünün üstündedir. Ben o perdelerin hepsini geçtim, Arş’a vardım.

 

- O perdelerin vekillerine, bekçilerine:

- Bu tahtlarda kimler oturur? diye sordum. Onlar:

- Ruhlar içindir!...dediler. Ben:

- Hangi Peygamberlerin ruhları buraya gelir?..diye sordum. Melek:

- Bunlar, Peygamberler rütbesine layık değildir. Onların rütbesi daha yücedir. Bu tahtlar senin ümmetinden iki bölüğün ruhları içindir. Buraya onlar gelir!...dedi. Ben:

- Kimlerdir onlar?..diye sordum. Melek:

- Birisi, sana inen Kur’an-ı Azimüşşan ‘ın sözlerini izleyen, hıfzeden ve manasını bilen , anlayan ve onun gösterdiği yolda amel eden işleyenlerdir. Birisi de gece, herkes uykuda iken kalkanlar ve namaz kılanlardır! dedi.

 

 

 

Bu perdenin arasında çok çok acayiplikler , türlü türlü denizler ve içlerinde yine türlü türlü denizler ve içlerinde yine türlü türlü başkalıklar, türlü türlü korkunç , ulu melekler gördüm. Her tarafı kaplamışlardı ve anlatılması insan gücünün üstündedir. Ben o perdelerin hepsini geçtim, Arş’a vardım.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

— Bismillahir Rahmanir Rahimi La İlahe İlallallahü Muhammedin Resulullahi külli şey’in halikun illallahül vahidül kahhar!

 

 

 

— Cebrail (AS) bu melek hakkında dedi ki:

 

— Her namaz vakti geldiği zaman; o melek başını kaldırıp:

 

— Bismillahil azim ve bihamdihi!.. deyip tesbihe başlar ve devam eder. Tesbihi şöyledir:

 

— Sübhaneke ma a’zame şaneke!

Allah razı olsun canım bu güzl paşlaşımınla bizleri bilgilendirdiğin için teşekkür ederim...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

— Bismillahir Rahmanir Rahimi La İlahe İlallallahü Muhammedin Resulullahi külli şey’in halikun illallahül vahidül kahhar!

 

 

 

— Cebrail (AS) bu melek hakkında dedi ki:

 

— Her namaz vakti geldiği zaman; o melek başını kaldırıp:

 

— Bismillahil azim ve bihamdihi!.. deyip tesbihe başlar ve devam eder. Tesbihi şöyledir:

 

— Sübhaneke ma a’zame şaneke!

Allah razı olsun canım bu güzl paşlaşımınla bizleri bilgilendirdiğin için teşekkür ederim...

 

ben teşekkür ederim...Kıymet bilmek dileğiyle..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

- Hak Celle ve Ala’ dan dileğin var mıdır ki Bari Teala’dan dileyeyim! Dedim, Cebrail (AS):

 

 

 

 

- Dileğim şudur ki onu Rabbinden dile. Ümmetin Sırat Köprüsünden geçmeğe ferman olunduğu zaman bana izin ihsan buyursun. Sırat’ın üzerine kanadımı yayayım, senin ümmetini kanadımın üzerinden selametle geçireyim, dedi ve bana veda ederek gitti.

Bundan sonra perde ardından bir melek elini çıkardı. Beni tutup içeri aldı. Göz açıp kapayıncaya kadar bir zamanda perdeyi geçirip onun önüne koydu.

 

 

Teşekkürler deniz mükemmeldi.Hep merak ederim Mi'raç gecesi yaşananları.Çok güzel açıklamış.cebrail(as) dileği ki gerçekten yüreğimi titretti...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

- Hak Celle ve Ala’ dan dileğin var mıdır ki Bari Teala’dan dileyeyim! Dedim, Cebrail (AS):

 

 

 

 

 

 

- Dileğim şudur ki onu Rabbinden dile. Ümmetin Sırat Köprüsünden geçmeğe ferman olunduğu zaman bana izin ihsan buyursun. Sırat’ın üzerine kanadımı yayayım, senin ümmetini kanadımın üzerinden selametle geçireyim, dedi ve bana veda ederek gitti.

Bundan sonra perde ardından bir melek elini çıkardı. Beni tutup içeri aldı. Göz açıp kapayıncaya kadar bir zamanda perdeyi geçirip onun önüne koydu.

 

 

Teşekkürler deniz mükemmeldi.Hep merak ederim Mi'raç gecesi yaşananları.Çok güzel açıklamış.cebrail(as) dileği ki gerçekten yüreğimi titretti...

 

Aynen orda ben de dondum kaldım...:) Artık arşa geçecez nasipse.. büyük buluşma başlıyor.. diğer bölümler mevcut cemal ve arşı azam dışında bakabilirsiniz..göğe varışlarda..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bismillahir Rahmanir Rahimi La İlahe İlallallahü Muhammedin Resulullahi külli şey’in halikun illallahül vahidül kahhar!

 

Bu ne kadar güzel bir tesbih faydalananlardan olalım inşallah

 

Bence de...öyle...

 

bu çok güzel paylaşım için Allah razı olsun denizciğim ....

 

Sizin de gönlünüze sağlık sevgili NURLAN..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bismillahir Rahmanir Rahimi La İlahe İlallallahü Muhammedin Resulullahi külli şey’in halikun illallahül vahidül kahhar!

 

'' Rahman Rahim Allah'ın adı ile.. Allah'tan başka ilâh yoktur; Muhammed Allah'ın Resulüdür. Vahid Kahhar Allah'tan başka herşey helak olacaktır''

Her namaz vakti geldiği zaman; o melek başını kaldırır:

 

Azim Allah'ın adı ile., O' na hamd olsun..

 

Sübhansın Allahım.. Şanın ne kadar yüce!

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...