halukgta Oluşturma zamanı: Nisan 18, 2013 Paylaş Oluşturma zamanı: Nisan 18, 2013 Peygamberimiz yaşadığı dönemde,aynı zamanda devletin başkanıydı. Yani toplumu yöneten bir liderdi. Elbettedevleti yönetirken, o devrin şartlarında, çağın gerektirdiği ölçüde, kanunlarKoymuştur. Bunları Kur’an da aramamız ve bu güne bazı konuları, bire birtaşımamız beklenmemelidir. Örnek vermemiz gerekirse. 6910 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullahaleyhissalâtu vesselam göçeğen kuşu (surad), kurbağa, karınca ve hüdhüd kuşunuöldürmeyi yasakladı." 6515 - Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatuvesselam’ın: "Üzerinden bir yıl geçmedikçe, bir malda zekat yoktur"dediğini işittim." Önce şunu söylemeliyim ki, vereceğim örneklerin hepsi rivayettir, doğruluğukonusunda kesin emin olamayız. Yukarıdaki iki rivayet hadis üzerinde düşünelim.İlk hadiste peygamberimizin bazı hayvan türlerinin avlanmasını, öldürülmesiniyasakladığı söyleniyor. Dikkat ediniz bu türlü ve buna benzer yasaklarhükümler, din ile bağlantılı değildir. Günümüz de de belirli zamanlardagerektiğinde, bazı hayvanların avlanması yasaklanır, daha sonra serbestbırakılır. Bunun mutlaka bir nedeni vardır. Gelelim diğer rivayete. Hz. Aişe validemiz, peygamberimizin üzerinden bir yılgeçmedikçe bir maldan zekât yoktur dediğini işittiğini söylüyor. Peki, busözlerden sizler, Kur’an ın emrettiği zekâtımı anladınız, yoksa devleteverilecek vergiden mi bahsediliyor? Önce bir konuyu tekrar hatırlatmak isterim. Peygamberimiz halkın, devletinbaşkanıydı. Toplumu yönetebilmek için, halktan vergi toplanması gerekliydi.Hatta hatırlayınız savaşlarda toplanan ganimetten, halkı yönetmesi adınagereken pay ayrılırdı. Sizlere bazı rivayet hadis örneklerinden bahsetmek istiyorum,konunun daha iyi anlaşılması için. 6519 - İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatuvesselam buyurdular ki: "Müslümanların zekâtları (sürülerini suladıkları)su başlarında alınır. (Zekât memurları oralara gider, halk, zekâtını vermekiçin, zekât memurlarının ayağına gelmez)." 6516 - Hz. Cabir İbnu Abdillah radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullahaleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Beş deveden aşağı mal için zekâtyoktur. Beş okiyyeden az (gümüş için de) zekât yoktur. Beş vask miktarından azolan (hurma, üzüm ve hububat) için de zekât yoktur." 6521 - Amr İbnu Şu’ayb an ebihi an ceddihi radıyallahu anhüma anlatıyor:"Resulullah aleyhissalatu vesselam, (yerden çıkan mahsullerden) şu beşşeyden zekât verilmesini teşri buyurdu: "Buğday, arpa, hurma, üzüm vedarı." 6514 - İbnu Ömer ve Hz. Aişe radıyallahu anhüma’nın anlattığına göre:"Resulullah aleyhissalatu vesselam, her yirmi dinar ve daha fazlası içinyarım dinar (zekât) alırdı, kırk dinar için de bir dinar (zekât) alırdı. İlk yazdığım rivayet hadiste ne anlatılıyor? Müslüman ın zekâtlarını toplamakiçin ayaklarına gider ve malının başında alırlarmış. Dikkat ediniz bahsedilenhayvanların zekâtı tabiri kullanılıyor, ama bunu devletin memurları yapıyor veyılda bir kez. Bahsedilen bu zekât fakire, olmayana verilen zekâtla, infaklahiçbir ilgisi yok. Kur’an ın tarif ettiği zekât, infak çok daha farklı. Hadis rivayetlerine dikkat ederseniz, zamanın bir gerekliliği olarak örneğin,beş deveden aşağı zekât yani vergi alınmayacağına, beş okiyyden az gümüş içindezekât olmadığı hükmü verilmiş. Ama lütfen unutmayalım, bu kanunların dini emirolmadığını, bugün bizlerin kanunlarından, hiç farkı olmadığını bilmeliyiz. Yine peygamberimiz yerden çıkan mahsulden, Buğday, arpa, hurma, üzüm ve darıdan, zekat verilmesi emrini verdiğinden bahsediliyor. Zekât diyebahsedilenlerin hepsi, devlete verilen vergiden başka bir şey değil. Günümüzdebahsedilen bu ürünlerden başka şeyler ekilmiyor mu? Elbette ekiliyor. Hattatopraktan çıkan, daha çok kıymetli neler neler var. En son örnek verdiğim rivayet hadis ise, aslında zekât diye bahsedilen vepeygamberimizin hükmettiği vergiden başka bir şey olmadığını çok açıkgösteriyor. (Her yirmi dinar ve daha fazlası için yarım dinar (zekât) alırdı, kırk dinariçin de bir dinar (zekât) alırdı.) Bunu alan devlet, yani peygamberimiz devletin idamesi için toplatıyor.Peygamberimiz bu hükmü verirken, toplumun ödeyebilecek şartlarına göre verdiğide açıktır. Bu konularda birçok örnekler var. Ama hiçbirisi dine ilave edilenve gelecek zamanı kapsayan hükümler değil bunlar. Hepside peygamberimizindöneminde, devletin bekası için verilen kararlardır. Birçoğu peygamberimizindöneminde bile, değişikliğe uğramıştır zamanla. Şimdi gelelim Allah ın bahsettiği zekâta, bir başka deyişle infak etmeye, yaniyoksula yardım etmeye. Allah ın bahsettiği zekâtı hiç kimse toplamaz. Hatta onabir sınırda koyamaz, çünkü Allah böyle bir sınır asla koymamıştır. Elbette tekelden toplanıp dağıtılabilirde, bunda bir yasakta yoktur. Yalnız zekâtın nekadar verileceği konusunda bir miktar belirlenmemiştir. Allah özellikle bunuyapmayıp bizlere bırakarak, bu yolla bizleri imtihan etmektedir. Hele helezekâtın yılda bir kez verilmesi emri, asla Kur’an ın emri değildir. Allah yıldabir kez fakiri, yoksulu düşünmemizi sizce ister mi? Allah zekâtı bolca fakirlere vermemiz için, teşviklerde bulunur Kur’an da.Hatta zekât vermeyi kendisine borç verme olarak gösterip, yok mu bana bir borçverecek diyerek, zekâtın bolca verilmesini teşvik eder. Yakınlarımıza, imkânı olmayana yardım edilmesini, başak örneğiyle bizlereanlatarak, kat kat fazlasıyla karşılık bulacağımızı anlatır bizlere. Hiçbirzaman zekâtın, yılda bir kez verileceğinden bahsetmez. Kazancımızın kırktabirini verin diye, bir sınırda koymamıştır. Allah ın böyle bir hükmü de zatenyoktur. Fakirin yılda bir hatırlanması, Rabbimizin adaletine de sığmaz. Çünkü Allahzekâtı, infak etmeyi, ihtiyacımızdan arta kalandan, her an dağıtmamızı emrederbizlerden. Yılda bir kez verilen, hadislerde geçen ve adına zekât denilen, olsaolsa ancak, devlete verilen vergiden başka bir şey değildir. Bakın Allah zekât, infak etme konusunda, Bakara 219. ayetinde nasıl biraçıklama yapıyor. Üç farklı mealden veriyorum ki, Allah ın zekât yani infakkonusunda bizlere ne emrediyor, daha iyi anlaşılsın. ([Allah yolunda] neyi harcayacaklarını sana sorarlar. De ki: “O’nun içinayırabileceğiniz her şeyi.” Böylece Allah mesajlarını size açıklıyor kitefekkür edebilesiniz.) (Yine sana iyilik yolunda ne harcayacaklarını sorarlar. "İhtiyaçtan fazlasını"de. Allah size ayetleri böyle açıklar ki düşünesiniz.) ( Ve sana neyi infak edeceklerini de soruyorlar. De ki: "Helalkazancınızın size ve bakmakla yükümlü olduklarınıza yeterli olanından artanınıverin." Allah, ayetleri size işte böyle açıklar ki, derin derindüşünebilesiniz.) Ayetten de çok açık anlaşılacağı gibi, Allah infak yani olmayana zekâtvermenin, miktarını bizlere bırakmış ve her zaman, imkânımızın nispetince bunuyapmamızı emretmiştir. Dikkat ediniz yılda bir, ya da kırkta bir gibi düşünceler,asla Kur’an ın önerileri değildir. Anladığımız kadarıyla o günkü toplumlar,devlete kazandıklarından verdikleri yılda bir vergiye de, zekât isminivermişler. Konuyu özetlemek gerekirse, zekât verilecek malın cinsi önemli değildir. Allahböyle bir liste verip, şu ya da bu malın zekâtını verin şeklinde değil, tümhelal kazancımızın toplamından, ihtiyacımızdan arta kalanını, gerekli ihtiyacıolan yere, gerekli olduğu anda vermemizi önermiştir. Böylece malımızın,paramızın daha çok bereketleneceğini müjdelemiştir. Tekrar hatırlatmakta yarar görüyorum. Sizce Allah, bugün bizlere öğretildiğigibi, yılda bir kez, kazancımızdan zekât vermemizi bizlerden ister mi? Yıldabir fakiri, yoksulu doyurmayı, onların ihtiyacını karşılamamızı istediğininasıl düşünür de, bu adaleti Rabbimize layık görürüz? Yorumunu sizlerebırakıyorum. Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
menekse1 Yanıtlama zamanı: Nisan 18, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 18, 2013 Yine sunnete yine Sevgili Peygamberimize saldiri...Kuranda encok gecen ayetlerden biri namaz kiliniz ve zekat veriniz...ayrica kimlere verilip kimlere verilneyecegide cok cok net tanimlanmis , Bakara suresini bastan asagi okursan anlarsin..madem senin dedigin gibi vergi ise kimkere verilecegi kisminda devket yokta fakirler, anne baba harici akrabalar, yolda kalmislar vb tanimlar var..Peygamberimiz devlet baskaniydi para kazanmak icinmi bu yolu icat etti? Onun paraya ihtiyacimi vardi? peygamberimiz omrunde bir kez sadaka almamis...hic korkmuyormusunuz onun uzerinden nifak sokmaya? , Allah sizi islah etsin..Kuranda hersey net, kime verilip verimeyecegide net...Vergi zekat yerine gecseydi suna verin buna verin denmezdi..bunu ilkokul cocugu bile anlar Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BlueCape Yanıtlama zamanı: Nisan 18, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 18, 2013 vatandaş aynı yazıyı dunden beri 10 dan fazla siteye kopyalamış, niyet belli yani. zekat konusunda zaten bir cok kaynak var, bir de gökhansumer kardesimizin şu konusunu okumanızı tavsiye ederim http://www.estanbul.com/uzerimize-farz-olan-zekatin-asli-347315.html Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sevban Yanıtlama zamanı: Nisan 19, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 19, 2013 Peygamberimiz yaşadığı dönemde,aynı zamanda devletin başkanıydı. Yani toplumu yöneten bir liderdi. Elbettedevleti yönetirken, o devrin şartlarında, çağın gerektirdiği ölçüde, kanunlarKoymuştur. Bunları Kur’an da aramamız ve bu güne bazı konuları, bire birtaşımamız beklenmemelidir. Örnek vermemiz gerekirse. 6910 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullahaleyhissalâtu vesselam göçeğen kuşu (surad), kurbağa, karınca ve hüdhüd kuşunuöldürmeyi yasakladı." 6515 - Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatuvesselam’ın: "Üzerinden bir yıl geçmedikçe, bir malda zekat yoktur"dediğini işittim." Önce şunu söylemeliyim ki, vereceğim örneklerin hepsi rivayettir, doğruluğukonusunda kesin emin olamayız.Yukarıdaki iki rivayet hadis üzerinde düşünelim.İlk hadiste peygamberimizin bazı hayvan türlerinin avlanmasını, öldürülmesiniyasakladığı söyleniyor. Dikkat ediniz bu türlü ve buna benzer yasaklarhükümler, din ile bağlantılı değildir. Günümüz de de belirli zamanlardagerektiğinde, bazı hayvanların avlanması yasaklanır, daha sonra serbestbırakılır. Bunun mutlaka bir nedeni vardır. Gelelim diğer rivayete. Hz. Aişe validemiz, peygamberimizin üzerinden bir yılgeçmedikçe bir maldan zekât yoktur dediğini işittiğini söylüyor. Peki, busözlerden sizler, Kur’an ın emrettiği zekâtımı anladınız, yoksa devleteverilecek vergiden mi bahsediliyor? Öncelikle bunlar rivayettir evet ama zaten başka bir yolla bu zaman ulaşamaz değilmi ? İkincisi bu sistem zekatın uygulandığı bütün mallarda aynıdır. Yani paranın zekatını yada hayvanın veya üretimin zekatını elbette bu şekilde toplayıp ihtiyaç sahiplerine dağıtılmasıda bir zekattır. Zira Allah c.c. Kuranda vergidende bahsetmemektedir. Buna göre siz kurana ters bir hitapta bulunuyorsunuzki hata işliyorsunuz ...Sonra Zekatın amacı zaten bu değilmidir denge kurmak ihtiyaç sahiplerine vermek yani Allahın c.c. verdiğini yine Allah için harcamak... Bunu bu şekilde açıklamak ne cahilane bir yaklaşımdır. Hem delil sunuyorsunuz hemde bunlara bir nevi itibar edemeyiz diyorsunuz bunlar sahih kaynaklarda geçen sağlam hadislerdir. Önce bir konuyu tekrar hatırlatmak isterim. Peygamberimiz halkın, devletinbaşkanıydı. Toplumu yönetebilmek için, halktan vergi toplanması gerekliydi.Hatta hatırlayınız savaşlarda toplanan ganimetten, halkı yönetmesi adınagereken pay ayrılırdı. Sizlere bazı rivayet hadis örneklerinden bahsetmek istiyorum,konunun daha iyi anlaşılması için. peygamberimiz sadece bir devlet başkanı değil aynı zamanda bir Aile reisi, bir Fakih, bir Komutan ve daha bir çok meziyetlere ve özelliklere sahip bir pınardı. Ganimet ve Zekat aynı şeylermiki örnek teşkil etsin, hem yukarda da bildirdim vergi verin diye bir ayet sunarmısınız bizlere ? Zekatın mahyetini anlayamayan bir zat için elbette bunlar normaldir. 6519 - İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatuvesselam buyurdular ki: "Müslümanların zekâtları (sürülerini suladıkları)su başlarında alınır. (Zekât memurları oralara gider, halk, zekâtını vermekiçin, zekât memurlarının ayağına gelmez)." 6516 - Hz. Cabir İbnu Abdillah radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullahaleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Beş deveden aşağı mal için zekâtyoktur. Beş okiyyeden az (gümüş için de) zekât yoktur. Beş vask miktarından azolan (hurma, üzüm ve hububat) için de zekât yoktur." 6521 - Amr İbnu Şu’ayb an ebihi an ceddihi radıyallahu anhüma anlatıyor:"Resulullah aleyhissalatu vesselam, (yerden çıkan mahsullerden) şu beşşeyden zekât verilmesini teşri buyurdu: "Buğday, arpa, hurma, üzüm vedarı." 6514 - İbnu Ömer ve Hz. Aişe radıyallahu anhüma’nın anlattığına göre:"Resulullah aleyhissalatu vesselam, her yirmi dinar ve daha fazlası içinyarım dinar (zekât) alırdı, kırk dinar için de bir dinar (zekât) alırdı. İlk yazdığım rivayet hadiste ne anlatılıyor? Müslüman ın zekâtlarını toplamakiçin ayaklarına gider ve malının başında alırlarmış. Dikkat ediniz bahsedilenhayvanların zekâtı tabiri kullanılıyor, ama bunu devletin memurları yapıyor veyılda bir kez. Bahsedilen bu zekât fakire, olmayana verilen zekâtla, infaklahiçbir ilgisi yok. Kur’an ın tarif ettiği zekât, infak çok daha farklı. Bakalım Kuran nasıl bahsetmiş fark neredeymiş ; Zekâtlar Allah'tan bîr farz olarak fakirlere, miskinlere, onu toplayan memurlara, kalpleri müslümanlığa ısındırılacaklar a (müellefe-i kulûb) verilir, kölelerin, borçluların, Allah yolunda olanların, yolda kalanların uğrunda sarfedilir Allah Bilendir, Hakimdir."Tevbe -60 Demekki sizin dediğiniz gibi bir fark yok yani zekatın verilmesi ve verileceği kişiler ayette açıktır. Bu zekatı toplayan kişilerde elbette yine bunu zekat düşen yani ayette zikredilen kişilere verilecektir. kendiniz çalıp kendiniz oynarsanız sonuç böyle ortada olur maalesef .... Hadis rivayetlerine dikkat ederseniz, zamanın bir gerekliliği olarak örneğin,beş deveden aşağı zekât yani vergi alınmayacağına, beş okiyyden az gümüş içindezekât olmadığı hükmü verilmiş. Ama lütfen unutmayalım, bu kanunların dini emirolmadığını, bugün bizlerin kanunlarından, hiç farkı olmadığını bilmeliyiz. Hala bir ısrarla hem söylüyor hemde dini emirler değil diyorsunuz ben açıkça şunu yazsanız daha makbul olur hemde bir samimi davranış olurdu " Resulullahın s.a.v koyduğu hükümler boşadır" ha yukarda yazdığınız ha bu ne fark var....Siz Ayetlerle hadislerin ahengini göremiyorsanız bu sizin cehaletinizden ibarettir. Yine peygamberimiz yerden çıkan mahsulden, Buğday, arpa, hurma, üzüm ve darıdan, zekat verilmesi emrini verdiğinden bahsediliyor. Zekât diyebahsedilenlerin hepsi, devlete verilen vergiden başka bir şey değil. Günümüzdebahsedilen bu ürünlerden başka şeyler ekilmiyor mu? Elbette ekiliyor. Hattatopraktan çıkan, daha çok kıymetli neler neler var. En son örnek verdiğim rivayet hadis ise, aslında zekât diye bahsedilen vepeygamberimizin hükmettiği vergiden başka bir şey olmadığını çok açıkgösteriyor. Vergi diye adlandırdığınızn aslı zaten zekattır kardeşim , vergi nereye gidiyor peki ne fark var arasında sonuçta toplanılan zekatlar ihtiyaç sahibine ulaşıyormu , evet ulaşıyor.Hala vergi inadında ve gayretindesiniz... (Her yirmi dinar ve daha fazlası için yarım dinar (zekât) alırdı, kırk dinariçin de bir dinar (zekât) alırdı.) Bunu alan devlet, yani peygamberimiz devletin idamesi için toplatıyor.Peygamberimiz bu hükmü verirken, toplumun ödeyebilecek şartlarına göre verdiğide açıktır. Bu konularda birçok örnekler var. Ama hiçbirisi dine ilave edilenve gelecek zamanı kapsayan hükümler değil bunlar. Hepside peygamberimizindöneminde, devletin bekası için verilen kararlardır. Birçoğu peygamberimizindöneminde bile, değişikliğe uğramıştır zamanla. Hükmün değişmesi başka zamana göre yenilenmesi başkadır. Kuran ve Sünnetle verilen hükümler bu uyumluluk dışında zaten asla değişmez ama gelişen insanlık için elbette yine bu hükümler ışığında aynen devam eder nitekim mevcut olan mallar hala bulunmakta devede var develerde var , ürünlerde var , nedir para icat olmuştur bu kaynaklardan onunda hükmü çıkmıştır. Ama develer ve koyunlar için verilen hüküm aynı kalmıştır. Ne develer değişir nede koyunlar ... Şimdi gelelim Allah ın bahsettiği zekâta, bir başka deyişle infak etmeye, yaniyoksula yardım etmeye. Allah ın bahsettiği zekâtı hiç kimse toplamaz. Hatta onabir sınırda koyamaz, çünkü Allah böyle bir sınır asla koymamıştır. Elbette tekelden toplanıp dağıtılabilirde, bunda bir yasakta yoktur. Yalnız zekâtın nekadar verileceği konusunda bir miktar belirlenmemiştir. Allah özellikle bunuyapmayıp bizlere bırakarak, bu yolla bizleri imtihan etmektedir. Hele helezekâtın yılda bir kez verilmesi emri, asla Kur’an ın emri değildir. Allah yıldabir kez fakiri, yoksulu düşünmemizi sizce ister mi? Zekat kulun Allahın c.c. kendisine verdiği nimetleri belli ölçülerde gücü yettiği kadarını diğer kullara vermesidir. İnfak ise bunun takva boyutu yani ölçülere azamiyete bağlı olmadan bolca vermektir. Zaten Allah c.c. Zekatı farz kılmış bununlada kulları infaka davet etmiş ve infakın daha evla ve yaklaştırıcı olduğunu buyurmuştur. Yani bir kişinin yolculuk esnasında oruç tutması gerekmeyeceğini bildirip ama gücü yetenin oruçlu olmasının daha evla olduğunu bildirdiği gibi ..... Allah zekâtı bolca fakirlere vermemiz için, teşviklerde bulunur Kur’an da.Hatta zekât vermeyi kendisine borç verme olarak gösterip, yok mu bana bir borçverecek diyerek, zekâtın bolca verilmesini teşvik eder. Yakınlarımıza, imkânı olmayana yardım edilmesini, başak örneğiyle bizlereanlatarak, kat kat fazlasıyla karşılık bulacağımızı anlatır bizlere. Hiçbirzaman zekâtın, yılda bir kez verileceğinden bahsetmez. Kazancımızın kırktabirini verin diye, bir sınırda koymamıştır. Allah ın böyle bir hükmü de zatenyoktur. Fakirin yılda bir hatırlanması, Rabbimizin adaletine de sığmaz. Çünkü Allahzekâtı, infak etmeyi, ihtiyacımızdan arta kalandan, her an dağıtmamızı emrederbizlerden. Yılda bir kez verilen, hadislerde geçen ve adına zekât denilen, olsaolsa ancak, devlete verilen vergiden başka bir şey değildir. Bakın Allah zekât, infak etme konusunda, Bakara 219. ayetinde nasıl biraçıklama yapıyor. Üç farklı mealden veriyorum ki, Allah ın zekât yani infakkonusunda bizlere ne emrediyor, daha iyi anlaşılsın. ([Allah yolunda] neyi harcayacaklarını sana sorarlar. De ki: “O’nun içinayırabileceğiniz her şeyi.” Böylece Allah mesajlarını size açıklıyor kitefekkür edebilesiniz.) (Yine sana iyilik yolunda ne harcayacaklarını sorarlar. "İhtiyaçtan fazlasını"de. Allah size ayetleri böyle açıklar ki düşünesiniz.) ( Ve sana neyi infak edeceklerini de soruyorlar. De ki: "Helalkazancınızın size ve bakmakla yükümlü olduklarınıza yeterli olanından artanınıverin." Allah, ayetleri size işte böyle açıklar ki, derin derindüşünebilesiniz.) Ayetten de çok açık anlaşılacağı gibi, Allah infak yani olmayana zekâtvermenin, miktarını bizlere bırakmış ve her zaman, imkânımızın nispetince bunuyapmamızı emretmiştir. Dikkat ediniz yılda bir, ya da kırkta bir gibi düşünceler,asla Kur’an ın önerileri değildir. Anladığımız kadarıyla o günkü toplumlar,devlete kazandıklarından verdikleri yılda bir vergiye de, zekât isminivermişler. Konuyu özetlemek gerekirse, zekât verilecek malın cinsi önemli değildir. Allahböyle bir liste verip, şu ya da bu malın zekâtını verin şeklinde değil, tümhelal kazancımızın toplamından, ihtiyacımızdan arta kalanını, gerekli ihtiyacıolan yere, gerekli olduğu anda vermemizi önermiştir. Böylece malımızın,paramızın daha çok bereketleneceğini müjdelemiştir. Tekrar hatırlatmakta yarar görüyorum. Sizce Allah, bugün bizlere öğretildiğigibi, yılda bir kez, kazancımızdan zekât vermemizi bizlerden ister mi? Yıldabir fakiri, yoksulu doyurmayı, onların ihtiyacını karşılamamızı istediğininasıl düşünür de, bu adaleti Rabbimize layık görürüz? Yorumunu sizlerebırakıyorum. Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK Bu şekilde hem hadisleri sunuyorsunuz hem kafanıza göre izahat ediyorsunuz ,sahih kaynaklarda bir sürü alimin mütavatirleştirdiği hükümleri görmüyorsunuz yada işinize gelmiyor. Sonra hadisleri ve Resulullahı s.a.v kullanarak Allahı c.c haşa sanki acziyete düşürmüş gibi vurguluyorsunuz bunun yorumu ancak bu olurki Peygamberimizi s.a.v anlayamayan Onu hala bir beşer sıfatı ile kabullenen ki ötesini göremeyen bir zihniyet Kuranı savunalım derken Peygamberi s.a.v yererler bunada hakkı sabunma derler . Bu zihniyette olanlar bu yaptıklarını bir gün gümüştabaklarda sunarlar o zaman mahiyetlerini daha iyi anlarlar umarız tuttukları tepsilerin sıcaklığından .... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
menekse1 Yanıtlama zamanı: Nisan 19, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 19, 2013 Bu kisinin amaci Sunnet ve Peygamberimizi devre disi birakmsk , Kuranida kesip bicerek ayetleri kirparak kendi emellerine alet etmek....Kuran dan 1gr anladigi da yok , anlasaydi diger konulara yazilan redfiyelere bir cumle cevap verirdi. Zaten kullandigi ayetlerde sapitmis kavimlere inen su andada sapitmis yasayan musluman olmayanlara hitap edenler..Ornegin bu mesajda bile oldurulmesi istenen hayvanlar veba li yerdeki hayvanlar olabilir ; hadisleride duruma yere gore yorumlamak lazim. Ornehin baska yiyecek kalmamissa olim tehlikesi varsa yenmesi haram olan yiyeceklerden belirli olcude yiyebilirsiniz diyor Kuran ama burda sart var; baska yiyecek yoksa ve olum riski varsa gibi . Bunlar bu ayeti kirpip bak bu yiyecekler her zaman yenir diye saptiriyorlar...Hadislerdede boyle durum var ornegin su yoksa teyemmum var bunu kesip kirparak abdest i kaldiramazlar , ama bu kisiler ozel sartlati kaldirip hadisin bir bolumunu alip saptiriyorlar...Ama bosuna cabaliyor İslam, Muhammed, Kuran ve Sunnet Kiyamete kadar yasayacak , Allah bunu Kuranda vadetmis; Allah nurunu tamamlayacaktir ayeti var ve yeryuzune benim salih kullarim varis olacaktir ayeti var...Yani fitne fesat ve kufrun karanligi asla galip gelemeyecek ; Sevgili Peygamberimizin adi , himmeti ve sunneti kiyamete kadar yasayilacak... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eltusa Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2014 6515 - Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatuvesselam’ın: "Üzerinden bir yıl geçmedikçe, bir malda zekat yoktur"dediğini işittim." yazılmış ama ben 2 yıl önce 20 gram bilezik aldım 2 yıldır zekatını normal gramından verdim.bu yıl bileziğim kırıldı 25 grama tamamladım zekatını 20 gramdan mı 25 gramdan mı vercem Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mina306 Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2014 6515 - Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatuvesselam’ın: "Üzerinden bir yıl geçmedikçe, bir malda zekat yoktur"dediğini işittim." yazılmış ama ben 2 yıl önce 20 gram bilezik aldım 2 yıldır zekatını normal gramından verdim.bu yıl bileziğim kırıldı 25 grama tamamladım zekatını 20 gramdan mı 25 gramdan mı vercem malda artış var o yüzden 25 gr.dan 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eltusa Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2014 peki bu yıl içinde alınanlarada mı vereceğim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mina306 Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2014 peki bu yıl içinde alınanlarada mı vereceğim Hayır bu sene aldıklarınızı hangi ayda aldı iseniz seneye o ayda 1 sene dolar ve zekat vermek farz olur. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eltusa Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2014 her 40 gr başına 1 gr parası vereceğim değil mi. birde çeyrek altınlara da zekat düşüyo değil mi.geçen yıllarda hep 40 da 1 verdim annem bi toplantıda başka bişi duymuş tam hatırlamıyo da. yanlış değil demi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.