Jump to content

Diğer Dinlerde De Namaz İbadeti Var Mıydı?


Scarface
 Paylaş

Önerilen Mesajlar

namaz_huzur45we545iqkjw.jpg

 

 

Peygamberimiz dışında diğer peygamberlerimizin de namaz kıldıkları ifade edilmektedir. Diğer dinlerde de namaz ibadeti var mıydı?

 

Hz. Âdem’den (a.s.) Peygamber Efendimize (a.s.m.) gelinceye kadar bütün peygamberlerin tebliğ etmiş oldukları iman esasları birdir. Bu husus, peygamberlerin tebliğ ettikleri bütün hak dinlerin ortak bir hususiyetidir. Hiç bir peygamber iman esaslarını değiştirmediği gibi, ona her hangi bir ilâve de yapmamıştır. Hz. Adem (as) insanları nelere inanmaya çağırmışsa, son peygamber Hz. Muhammed Aleyhissalâtü Vesselam da ümmetini o esaslara iman etmeye davet etmiştir.

 

İlâhî dinler arasında iman esasları hususunda hiçbir fark olmadığı gibi, bilhassa temel ibadetler hususunda da fark bulunmamaktadır.

 

İşte dinin direği mesabesinde olan namaz da bütün peygamberlere ve onların ümmetlerine farz kılınmış bir ibadettir. Fark, sadece vakitlerde ve rekât sayısındadır. Bize ise, sevap bakımından elli vakte denk, beş vakit olarak farz kılındı.

 

Namazın geçmiş ümmetlere de emredildiği hususu bizzat Kur’an-ı Kerîm’de ifade edilmektedir. Meselâ, bir âyeti kerimede Hz. İbrahim (as)’in devamlı namaz kıldığı ve neslinin de namaza devam etmelerini istediği şöyle haber verilir:

 

“Yâ Rabbi, beni ve benim neslimden olanları namaz da devamlı kıl. Ey Rabbimiz, duamı kabul buyur.”

(İbrahim, 14/40)

 

Hz. Musa (as) da namazla emrolunmuştu. Mâide Sûresinin 12. âyeti kerimesinde İsrailoğullanndan namaz kılmaları hususunda kesin söz alındığı ifade edilir.

 

Hz. Şuayb (as) da çok namaz kılardı. Hatta bu sebeple kendisine hakaret edilmek istenmişti. Bu da Kur’an-ı Kerîm’de şöyle beyan buyurulur:

 

“Onlar dediler ki: ‘Ey Şuayb, atalarımızın taptıklarını terk edip mallarımız hakkında dilediğimizi yapmaktan vazgeçmemizi sana namazın mı emrediyor?”

(Hûd, 11/87)

 

Yine Kur’an-ı Kerîm’de Hz. Ishak ve Yakub’un, Hz. Zekeriya’nın, Hz. İsa’nın (aleyhimüsselam) namaz kıldıkları bildirilmektedir.

 

Diğer taraftan oruç ve zekât da sadece Peygamberimizin (asm) ümmetine mahsus ibadetler değildir. Nitekim, Kur’an-ı Kerîm’de bu ibadetlerin diğer ümmetlere de farz kılınmış olduğu bildirilmektedir. Meselâ, Bakara sûresinin 183. âyetinde mealen şöyle buyurulur:

 

“Ey imân edenler! Oruç, sizden evvelki ümmetlere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Tâ ki, günahtan sakınıp takvaya eresiniz.”

 

Evet, namaz, oruç, zekât ve daha birçok ibadetler diğer peygamberlerin şeriatlarında da vardı. Fakat zamanla Yahudi ve Hristiyanlar bu ibadetleri terk ettiler veya değiştirdiler. O halde, “Müslümanlar namazı Yahudilerden almışlar.” demek yerine, “Cenâb-ı Hak namazı Yahudilere ve diğer ümmetlere de emretmiştir.” demek daha doğrudur.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

 Paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...