Jump to content

Muhataba Değer Biçmek Değil, Değer Bilmek


İη¢ιѕєℓ
 Paylaş

Önerilen Mesajlar

Allah, her insanın içine koyduğu özel hazine ile ona şahsında değer vermiştir,

Bu değeri görmezden gelip başkalarının biçtiği değere razı olmaktır, değeri reddetmek.

 

Değer biçmek ile değer bilmek birbirine karıştırıldığında, ilişkinin durumunda da karışıklıklar kendini göstermeye başlar. Değer biçenler, insanın içinde taşıdığı o görünmez değerleri görmezden gelenlerdir. Sadece görünene takılanlar, muhataplarını da görebildikleri kadarıyla değerlendirirler. Dış görünüş, maddi imkânlar, eğitim düzeyi, işi, evi, v.b. bunların öncelenmesi, gerçek olan ile sahte olanın karıştırması ve şeytanın kötü örnekliliğinin günümüze taşınmasıdır.

O’nun içine üflenen ruhu ve öğretilen isimleri hesaba katmadan, topraktan yaratılmış olmasını öncelikli tutarak, topraktan yaratılmış olana secde etmedi şeytan. Oysaki Âdem (a.s.)’ ın değeri, iblisin küçümsediği toprak kadar değildi. Muhatabını sadece yaratılışı ile değerlendirmek, onun içinde taşıdığı cevheri görmezden gelmek, şeytanca bir tavırdır ve şeytan insanın ezeli düşmanıdır.

Günümüzün en ciddi meselelerinden biridir insanın sadece görünenlere takılması ve görebildikleri kadarı ile muhatabına değer biçmesi. Muhataba bu nazarla bakılması, onu tanımanın önündeki en büyük engeldir.

Mesele; ne yeni davranışlar geliştirmek, ne yeni söylemler kazanmak, ne dışa açılmak, v.b. değildir, mesele öze dönmektir. İblisin baktığı yerden bakmamaktır. Önce kendi değerini, sonra muhatabının değerini bilmeye çalışmaktır. İnsanın özünde değerli olduğunu anlamaktır, değer biçmek değil, taşıdığı değeri bulmaktır. Bu değeri bulmaya çalışmak, gerçekle yüzleşmeye hazır olmaktır.

Bazen değerli olanın değerini bilememekle aldanır insan, iblis gibi. Bazen de içindeki değeri korumayıp, özüne ihanet edene, değeri vermekle aldanır. Her iki aldanışın da sebebi aynıdır aslında, değeri bilmeye çalışmak değil, değeri biçmek.

Değer, dışarıdan biçilmekle kazanılacak bir şey değil ki, insan onu dağıtabilecek gücü kendisinde bulsun. Bir insanın değer biçme yetkisini kendisinde bulması, haddini aşmasından, kendi değerini tüketmesinden başka ne olabilir ki?

Bir insanın değerini bilmek isteyen için, özüne ne kadar sadık kaldığı, içindeki hazineyi kimin hizmeti için kullandığı, hayat merkezine neyi koyduğu, darlıkta ve bollukta davranışlarının ne kadar tutarlı olduğu, birer ipucudur. Hatasını fark ettiğinde ne yapmayı tercih ettiği, yanlıştan af dilemek ile onda ısrar etmek, onu savunmak, bahane üretmek, suçlu aramak ve kendinden yana olmanın yol ayrımında, yönünü ne tarafa çizdiği de öyle. Değer bilmeyi isteyenler için ipuçları sayısızdır. Buları görebilmek için, iblisin baktığı yerden bakmamak gerek.

Değer biçmek; muhatabın değerini sınırlamaya kalkışmaktır, oysaki insan için sınırlı, belirli, sabit bir değer yoktur. İnsana değer kazanabilme imkânları ve fırsatları her zaman defaatle sunulmaktadır. Kişi ölene kadar devam ettirilen bu fırsatları fark edebildiği ve değerlendirebildiği kadar artan bir değere, yükselen bir dereceye ulaşabilme potansiyeline sahipken, kendisine biçilen değerle sevinmesi ya da yerinmesi şaşılası bir durum değil midir?

 

ALINTI

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

 Paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...