Bırakın Bilinçaltınız Halletsin...

Bir şeyleri aklınıza takmak yerine düşünmeyi bırakın. Bilinçaltınız cevabı kendisi bulacaktır.

Bahçesine çiçek tohumu eken bir bahçıvanı düşünün. Bir süre sonra çiçeğin açmadığını görüyor.

Sorunun ne olduğunu görmek için toprağı kazıyor, temizliyor sonra tohumları tekrar ekiyor. Bu kez çiçek açıyor ancak beklediği gibi canlı değil. Bunun nedeni, bahçıvanın kontrole odaklanması ve doğaya müdahale etmesi. Oysa ki yapması gereken tohumu ektikten sonra çiçeğin kendi kendine büyümesini beklemekti.

Kontrol, düşüncenin tek bir konuya saplanması ve diğer etkenlerin görülememesidir. Bizler de bir anlamda doğaya müdahale etmeye çalışan bahçıvan gibiyiz.

Resimde kaç tane gri nokta var?

Bu soru üzerine resme baktığınızda, resimde var olmayan gri noktalar görüyorsunuz. Ancak gri noktalara saplanmadığınız takdirde aslında olmadıklarını fark ediyorsunuz. Bazen tek bir şeye odaklandığımızda, aynı bu gri noktalar gibi, konuyla bağlantılı diğer etkenleri kaçırabiliyoruz ve bu, çoğu zaman yanılmamıza neden oluyor. Olaylara sakin bir şekilde yaklaşmak ve kapsamlı düşünmek kaçırdığımız noktaları görmemizi sağlayacaktır.

Bilim adamları, birçok buluşu aslında o problem üzerinde çalışmıyorken bulmuşlardır. 1970 yılında, Frank Wilczek, atomun parçalarının nasıl bir arada durduğunu aslında tamamen farklı bir sorun üzerinde çalışırken bulmuştu. Yaptığı çalışma sırasında, yanlış bir yaklaşımın, bir sorun üzerinde başarısızlığa neden olurken bir diğerinde doğru sonuç verdiğini fark etmişti.

Bir konu üzerine yoğun bir şekilde odaklandıktan sonra onu düşünmeyi bırakın. Bu sırada bilinçaltınız o konu üzerinde fikir üretmeye devam edecektir. Bilim adamlarına büyük fikirlerin hangi koşullar altında geldiği sorulduğunda, aslında o konuyla tamamen alakasız durumlarda geldiğini söylemişlerdir. Bazen seyahat ederken, tıraş olurken ya da bambaşka bir konu hakkında düşünürken…

Hava kapkaranlıkken çakan şimşeği düşünün. Bir anda önünüzdeki manzara meydana çıkar. Bütün ayrıntıları seçmemiz imkansızken, her bir ağacı yaprağına kadar gördüğümüzü düşünürüz. Gün ışığında hiç fark etmeyeceğimiz bir görüntü, en küçük detayına kadar hafızamıza kazınır. Henri Poincare, Fransız dahi, ilginç fikirlerin şimşek gibi aniden belirdiğini söylemiştir. Bu nedenle fazla zorlamak yerine, sakin bir şekilde her şeyi kendi haline bırakmayı deneyin. Cevapların kendiliğinden geldiğini göreceksiniz