Anksiyete Sömürgeliğinden Kurtuluşun Kıvılcımı...

Dur sana bir şey söyleyeceğim dedi ya! Ölümden beter.

 

Şefin bakışlarındaki anlam çoktandır değişmişti. Konuşurken dik dik yüzüne bakması, eskiden olmadığı kadar dikte eden cümleler kurması bakışlarındaki anlamla birleşince ne çok korkunç oluyordu.

 

Ya da bir zamanlar eşiyle arasında baş gösteren inatlaşma sonucu kendisini yalnız hissettiğinde sırdaş gördüğü ve birçok başkasının görmesini/bilmesini istemediği halini paylaştığı yan masadaki arkadaşı, bu günlerde eski sıcaklığını kaybetmemişimiydi?

 

Kredi kartının asgarisini dahi ödemede güçlük çektiği için bankadan eve gelen yazının bir benzeri iş yerinede mi gelmişti?

 

Evden işe gelirken yeterince yüreği ağzına gelmişti zaten!

 

Kapıdan çıkarken içine son zamanlarda olduğu gibi bir bunaltı-bir hoşnutsuzluk-bir sebebini tam tarif edemediği korku düşmüştü.

 

Sokaktaki kadınlı/erkekli o güruh un üzerine üzerine gelmesine ne demeliydi?

 

Ellenip ayaklanıp on iki yaşına gelen eltisinin oğlunun gözlerinin üzerinde olmasına, kendisini takip eder gibi peşini bırakmamasına ne demeli?

 

Yine kendisiyle aynı yolda peşinde yürümesi ŞÜPHE ve korkularını haklı çıkarmıyor muydu? Okula gideceği otobüse gidiyormuş gibi yapması neyi değiştirir? Kendisinden önce ya da sonra çıkamazımıydı sanki sokağa?

 

Ah bu kadar kafası meşgul ve vücudu güçsüz olmayacaktı ki!

 

Hem omuzlayıp kendisini sendeletip, hem de ağzının içinden duyulmayacak şekilde ettiği küfrü duyup ısrarla ‘’ne diyorsun? ‘’diye üzerine gelen maymun suratlı herifi bir güzel benzetirdi.

 

Birde arkadaşı sana bir şey diyeceğim demiyor mu? Acaba şefle mi ilgili yoksa diğerleriyle mi ilgili söyleyeceği?

 

Yeterince bunalıyordu zaten, birde arkadaşı korkularını/endişelerini azdırmasa!

 

Kaygı, bunaltı ya da sıkıntı olarak ta adlandırabileceğimiz ANKSİYETE herkes tarafından zaman zaman yaşanan KORKU ya benzer bir duygudur.

 

Kişi sanki KÖTÜ bir şey olacakmış gibi nedeni BELİRSİZ bir ENDİŞE algılar.

 

KORKU: Dışarıdan gelebilecek KAYNAĞI belli GERÇEK bir tehlike karşısında RUHSAL ve bedensel olarak verilen bir tepkime biçimidir. Böyle gerçek bir tehlikeyle karşılaşan her İNSAN şiddetli korku duygusuyla beraber bedensel tepkilerde gösterir. Örneğin: Kalbi hızla çarpmaya başlar, titrer, gözbebekleri büyür, ürperir, tüyleri diken diken olur.

 

ANKSİYETE: Nedeni bilincimizde olmayan yani nedeni hakkında net bir bilgimizin olmadığı İÇSEL bir tehlike ya da TEHDİT karşısında gösterilen RUHSAL bir tepkidir. Korkuda olduğu gibi bedensel belirtilerin eşlik ettiği bir durumdur. Hafif bir tedirginlik ve GERGİNLİK duygusundan PANİK derecesine kadar varan yoğunlukta yaşanabilir.

 

Huzursuzluk-gerginlik-tedirginlik-sıkıntı-daralma-çabuk yorulma-dikkatini toplayamama ve bir konu üzerinde yoğunlaşamama-uyku bozuklukları-kolay İRKİLME-tetikte olma-Baş ağrısı-baş dönmesi-başta UYUŞMA ve sersemlik-kulaklarda UĞULDAMA, çınlama-görmede bulanıklık-Ağız kuruması- KALP ÇARPINTISI-nefes darlığı, sık sık soluk alıp verme ihtiyacı-göğüste basınç, ağrı duyumları-kaslarda sızlama ve ağrılar-mide şişkinliği, hazımsızlık, yanma ve ağrılar, bulantı ve kusmalar- bağırsak hareketlerinde düzensizlik, aşırı gaz-sık idrara çıkma- Başına kötü bir şey geleceğini düşünme-REZİL olmaktan veya KOMİK duruma düşmekten korkmak-el ve ayaklarda soğukluk-titreme-üşüme hissi gibi nedeni elle tutulur somut olmayan gerginlikler gibi emareleri olan ve her türlü RUHSAL BOZUKLUĞUN birincil kaynağı Anksiyete Bunaltılı zamanlarda – engellenilen hallerde ve stresin yoğun olduğu zamanlarda daha kolay ortaya çıkar.

 

-Fizyolojik uyarılmayı kontrol altına alan gevşeme teknikleri(derin düşünme)-nefes alma alıştırmaları-zıt gevşeme yöntemleri kullanılarak;

 

-Anksiyete oluşumunda rol oynayan hatalı (Bilgiler-inançlar)bilişlerin saptanması ve değiştirilmesine yönelik ‘’bilişsel sağaltım’’programları kullanılarak;

 

-Hem gevşeme hem de bilişsel kontrolü içeren karma yöntemle =AWARE=(farkında olma) tedavisi yapılır.

 

AWARE nin açılımı;

 

A(Accept)_Anksiyeteyi kabul et.

 

W(Watch)-Ansiyeteyi gözle, sıfırla on arası değerlendir.

 

A(Act)- Sanki Anksiyete yokmuş gibi davran, düzenli ve yavaş nefes al.

 

R(Repcat)-Anksiyete geçinceye kadar bu basamakları yenile.

 

E(Expect)-En iyisini umut ettir.

 

Yüz yılımızın İnsan ruhuna ÇÜRÜME sızıntısı olarak tarif edilirse hata yapılmamış olacak olan anksiyetenin varlığını FARK etmek gerek.

 

ÖZGÜVEN yaşamın-sosyalliğin ve İnsanın kendisiyle iletişiminin ana kaynağıdır!

 

Özgüven zemini üzerinde ayakta durmayan, çocukların yürüme öncesi TAYTAY yapması gibi zaman zaman titrekte olsa ayağa dahi dikilemeyen insan ruhunun uzmanlara başvurmaktan korkmaması gerek.

 

Mevcut duygusal ÇÖPLÜĞÜNÜZÜ boşalttığınızda yeniye ve olumluya yer açılır.

 

CESARET onurlu bir şekilde kendine güvenerek bilinmeyene doğru gidebilme yeteneğidir. Cesaret bilinmeyeni bilinir kılma çabasıdır ve sonuçlarının SORUMLULUĞUNU üstlenebilme yeteneğidir. GÜVEN bu yüzden alçak günülülük, umut ve cearet karışımından oluşan bir İKSİRDİR.

 

Cesur olun! Anksiyetesiz bir yaşamın ne olduğunu öğrenmek ve yaşamak için cesur olun!

 

Nilgün e ait şu özlü sözü içselleştirin;

 

Bir KARTAL olarak doğdunuz, tavuk bilinciyle yaşamınızı sürdürmek doğanıza aykırı. Tavuk bilincinin sizi rüyalarınızı gerçekleştirmekten alı koymasına izin vermeyin. Ama öncelikle bu güne dek TAVUK bilinciyle yaşadığınızın ama kartal bilinci potansiyeline sahip olduğunuzun farkında olun.

 

Tavuk gibi düşündüğünüz ve davrandığınız sürece kartal olamaz ve GÖKLERE yükselemezsiniz.

 

Tavuk bilinci pes eder, kartal bilinci şöyle bir silkelenir ve yeniden GÖKYÜZÜNE yükselir.

 

Lütfe FARKINDALIĞINIZI yakalayın. Kendiniz için savaşın, savaşınıza katkı sağlayacak uzmanlara müracaatta cesur olun.

 

Ruhunuzu önce taytay yapmaya hazırlamakla başlayın ki, Öz güveninizi geliştirip kendiniz olduktan sonra Aksiyete sömürgesi olmaktan kurtulun.

 

Kurtuluş savaşınız için gerekli araç/gereç ve silah/donanım için önce savaşmak zorunda olduğunuzu fark edin.