Jump to content

Yaygın Sinir İltihapları...


Renan
 Paylaş

Önerilen Mesajlar

Yaygın sinir iltihapları, iki yanlı ve bakışımlı yerleşimli, aynı işlevi gören kas gruplarını etkileyen, hareketle ve duyumla ilgili çevresel sinir bozuklukları olarak tanımlanırlar.

 

NEDENLER

 

Nedenler, çeşitli yaygın sinir iltihaplarına bağlı olarak değişir.

 

Zehirlenme kökenli yaygın sinir iltihaplan

 

Özellikle kadınlarda başlıca neden, süreğen al-kolikliktir. Öteki nedenler arasında kurşun (kurşun işçileri, içme suları), arsenik, cıva, böcek öldürücü ilaçlar, zararlı otlara karşı ilaçlar, asalak ilaçları (DDT), altın tuzları, barbitürik asit türevleri, sülfamitler ve ruhsal çöküntü giderici ilaçlar gibi bazı ilaçlarla zehirlenmeler sayılabilir.

 

Enfeksiyon kökenli yaygın sinir iltihapları

 

Başlıca kuşpalazına ve virüs enfeksiyonlarına (grip) bağlı felçlerdir.

 

Metabolizma kökenli yaygın sinir iltihaplan

 

Şeker hastalığı, B vitamini eksiklikleri, bazı kötücül hastalıklar, kan kanserleri, özellikle serum hastalıkları, bir yaygın sinir iltihabına yol açabilirler.

 

Klinik belirtiler

 

Alkol kökenli yaygın sinir iltihabına özellikle kadınlarda sık rastlanır. Süreğen alkolik genç kadınlarda, bazen yalnızca birkaç yıllık çok kısa bir süre sonrasında ortaya çıkar. Belirtilerden önce sindirim bozuklukları (mide iltihabı), sinir bozuklukları (karabasanlar, üyelerin uçlarında titremeler), kişilik bozuklukları, iştahsızlık (hasta az beslenir ve pek et yemez), karaciğerin etkilendiği (karaciğer büyümesi, hafif sarılık) gözlenir.

 

Başlangıçta hasta, her iki baldırında özellikle geceleri gelen ve uykusuzluğa yol açan kramp tipinde ağrılardan, uyuşma ve karıncalanmadan yakınır. Bu arada her türlü deri uyarısı, baldır kaslarına bası yapılması, ağrı uyandırır.

 

Daha sonra yürümede anormal bir yorgunluk belirir; ayak ucu merdiven basamaklarına takılır, bacakların gücü azalır.

 

Hastalığın yerleşme döneminde, yaygın sinir iltihabı açıkça belirmiştir. Felç önce bacak kaslarını etkiler, ayak düşer. Refleksler yitmiştir. Daha sonra kaslar körelir, deri soğuk ve kurudur; kıllar dökülür; tırnaklar kalındır; bir ödem belirir. Büzücü kas bozukluğu yoktur. Ağrılar yüzünden hasta uyuyamaz.

Bütün deri uyarılan bir ağrı gibi algılanır; ayrıca deri, dokunma ve ısıya daha az duyarlıdır ve derin duyarlık bozulmuştur.

 

Alkoliklik sorgu sırasında kolayca ortaya çıkarılır. Mide iltihabı, iştahsızlık, ishal tipinde sindirim bozuklukları, siroza yönelmiş büyük bir karaciğer bulunması, bir kansızlık, cinsel bozukluklar (soğukluk, cinsel güçsüzlük) alkolikliği doğrular; ama her hastada mutlaka tümü birden bulunmaz.

 

Tamamlayıcı muayeneler

 

Elektrik muayenesi, zehirlenmeye bağlı olarak sinir köklerinin etkilendiğini, hareket birimlerinin seyrekliğinin uyarılabilirliğindeki bir azalmayla gösterir. Kastan alınan parçanın incelenmesi bu verileri doğrular. Göz muayenesiyle, göz sinirlerinde zehirlenmeye bağlı bir hastalık (alkol kökenli göz siniri iltihabı), özellikle birlikte bulunan bir tütün alışkanlığı da varsa, araştırılır. Beyin omurilik sıvısı normaldir.

 

Süreğen alkolikliğin, yaygın sinir iltihabına yakalanmış hastalara pek rahat vermeyeceği açıktır. Alkolden arındırma tedavileri, daha iyi bir topluma uyma çoğunlukla sağlanamaz ve hasta kendini zehirlemeyi sürdürür. O zaman gelecek çok kötüdür. Hastalık ilerleyici olarak ve biçim bozukluklarına yol açarak önce kollara (ellerde felç), sonra bacaklara yayılır; daha sonra gövdeyi, kafa sinirleri çiftlerini (yüz, göz hareket ve görme sinirleri felçleri), beyinciği (beyincik kökenli denge bozukluğu) etkiler; sonuçta bilinç bozuklukları, verim düşüklüğü, kişilik bozuklukları, ruhsal çöküntü, bunama sendromuyla birlikte zihin bozukluğu ortaya çıkar. Bu geri dönüşsüz beyin hastalığı, hastayı büyük bir düşkünlüğe sokar ve hasta enfeksiyonlara, özellikle de vereme yakalanır.

 

AYIRICI TEŞHİS

 

Aslında alkoliklik kökenli yaygın sinir iltihabı için ayırıcı teşhise ender gerek duyulur. Charcot hastalığında duyu bozuklukları yoktur. Kas hastalıkları, kas elektrosuyla teşhis edilir. Yaygın sinir kökleri iltihaplarında beyin-omurilik sıvısında değişiklik, tabes hastalığında frengi testlerinin pozitif sonuçlandığı gözlenir. Başlıcası şeker hastalığı olan bazı hastalıklar, yaygın sinir iltihaplarına çok yakın olan çevresel sinir hastalıklarına yol açarlar.

 

Bu arada bir alkolikte mesleksel bir kaza sonucu ya da ilaçlara bağlı başka bir zehirlenme etmeni bulunabileceği unutulmamalı, teşhis hastanede laboratuar incelenmeleriyle doğrulanmalıdır.

 

TEDAVİ

 

Zehirleyici maddenin ortadan kaldırılması gerektiği açık gerçektir; ancak sürekliliği, zehirden arındırma tedavisine ve kişinin çevresi ile ruhsal uyumuna bağlıdır. Protein (süt, peynir, et, yumurta) bakımından zengin bir beslenme düzeni, B vitamini tedavisi, biçim bozukluklarını önlemek ya da düzeltmek için hareket tedavisi ve etkin kas eğitimi uygulanır. Bu tedaviler, ancak ‘ zehirlenmeye hastanın kendinin son vermesi durumunda etkilidirler; çünkü hastanın tam ve dürüst işbirliği ancak o zaman sağlanabilir.

 

NEDENLER

 

Bu hastalıkların nedenleri henüz bilinmemektedir. Yaygın sinir kökleri iltihapları, omurilik sinirleri hücrelerinin, omuriliğin hareket ve duyu köklerinin hastalanmasıyla oluşurlar. 1916′da Guillain ve Barre’nin tanımladıkları sendrom, bu hastalıkların en iyi örneğidir. Her yaşta, özellikle de çocuklarda gözlenen bir hastalıktır.

 

Klinik belirtiler

 

Hastalığın başlangıcından önce çoğunlukla «enfeksiyon» belirtileri (burun-boğaz iltihabı, akciğer enfeksiyonu, grip sendromu) gözlenir; bunlar genellikle yalın belirtilerdir.

 

Hastalık yüzde, kol ve bacaklarda karıncalanmalarla, uyuşmayla, baş ağrılarıyla, felçlere öncülük eden kas ve sırt ağrılarıyla, büzücü kas bozukluklarıyla (torbada sidik birikmesi) belirir. Çevresel felçler ilerleyici biçimde ve çoğunlukla ateşsiz ortaya çıkarlar; bacaklardan başlar, birkaç gün ya da haftada iki yanlı ve bakışımlı biçimde yayılırlar. Refleksler yitmiştir. Daha sonra felçler, genellikle tam olmayan biçimde kollara ve son olarak kafa sinirleri çiftlerine (her zaman değil) yayılırlar; kafa sinirleri çiftlerinin etkilenmesi çoğunlukla, iki taraflı yüz felcine, yumuşak damak felcine, yutmanın bozulmasına, gözün hareket kaslarının ya da dil kaslarının felcine neden olur.

 

Duyu bozukluklarına hemen her hastada rastlanır; uyluğun gövde üstüne bükülmesi, köklerin gerilmesine yol açarak, hastalığı akla getiren bir ağrı oluşturur. Bacaklarda da derin duyarlık bozuklukları vardır.

 

Tamamlayıcı muayeneler

 

Beyin-omurilik sıvısı bu hastalıkta niteleyicidir; berraktır ve bir albümin yükselmesi gösterir (0,40 gr/ltnin üstünde); oysa hücreler normaldir ya da az artmışlardır (mm3te 12 hücrenin altında). Bazen (hastaların 1/3′ünde) başlangıçta albümin normaldir ve 10. ya da 15. günlerde litrede 1-2 gram, hattâ daha da yükseğe çıkar. Albümin ancak 2 ay sonra normale döner.

 

Felçlerin yayılmasındaki yavaşlık niteleyicidir.

 

İyileşme haftalar, hattâ aylar alır. O zaman, eklem sertliği ile birlikte kas körelmesi belirgindir. Hastaların büyük çoğunluğu kesinlikle iyileşirler; ancak yaklaşık yüzde 5′inde bazı reflekslerin yitimi, bacaklarda küçük felçler, küçük yüz felci, duyu bozuklukları gibi hafif izler kalabilir.

 

HASTALIĞIN ÖTEKİ BİÇİMLERİ

 

Tam felçli (2 kol ve 2 bacağın felci) biçimlerin evriminde, hastaların yaklaşık yüzde 10′unda toplardamar iltihapları ortaya çıkar. Çoğunlukla solunum kasları felci ve yutma felciyle birlikte olan ciddi biçimler vardır ve yaşamı tehlikeye sokarlar. Gerçekten, hastaların yüzde 10′u bir solunum güçlüğü, bir yutma bozukluğu, bir akciğer ambolisi nedeniyle ölür. Soluk borularına boru konan ya da soluk boruları açılmış ve bu yolla yapay solunum yapan hastaların bedeni dayanıksızlaşmıştır ve kolayca enfeksiyon hastalıklarına ya da refleks hastalıklarına yakalanırlar.

 

 

AYIRICI TEŞHİS

 

Çocuk felci ile ayırıcı teşhis sorunu ortaya çıkabilir. Ama aslında, iki hastalık değişik evrim gösterirler: Çocuk felcinde başlangıç apansız ve ateşlidir; felçler duyu bozuklukları olmaksızın ortaya çıkar; bakışımsızdırlar ve hızla yayılırlar (3 gün); beyin-omurilik sıvısında hücreler daha başlangıçta artmıştır. Bütün bu noktalar, çocuk felcini Guillain ve Barre sendromundan ayırır.

 

Ayrıca, bilinen ya da fark edilmemiş bir kanserin evrimi sırasında Guillain ve Barre sendromuna çok benzeyen bir yaygın sinir kökleri iltihabı görülebilir; bu yüzden, yaygın sinir kökleri iltihabına tutulmuş 40 yaşını aşkın kişilerde, mutlaka bir iç organ kanserinin araştırılması gerekir.

 

TEDAVİ

 

Guillain ve Barre sendromuna özgü bir tedavi yoktur. Tam felçli hastalarda, yatmaya bağlı yaraların ve toplardamar tıkanıklıklarının önlenmesiyle (pıhtılaşma önleyiciler) yetinilecektir. Solunum ve yutma bozukluklarıyla birlikte olan biçimlerde hastalığın güç dönemini aşmak için gerçek bir yeniden canlandırma zorunludur. Soluk borusunun açılması ve gözetimli solunum, enfeksiyon eklenmelerini önleyici antibiyotik tedavisi uygulanması, kalp işlevinin, atardamar basıncının ve sıvı dengesinin izlenmesi gerekir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

 Paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...