Jump to content

Kıskançlık...


Renan
 Paylaş

Önerilen Mesajlar

Kıskançlık nedir diye düşünüldüğünde aslında basit tanımıyla bir duygu denilebilir ve tüm diğer duygular gibi temelde iyi yönetilemediğinde insanı içten içe kemirip tükettiği gibi ilişkileri de zehirleyen bir durum yaratabilmektedir.

 

Kıskançlık; insanların kendilerini başkaları ile karşılaştırmak gibi çok rasyonel olmayan bir değerlendirme alışkanlığı ile başlayan ve insanın davranışlarını son derece olumsuz etkileyen bir duygudur. Onda var ben de yok, o bunu elde etmiş ben elde edemiyorum sahip olamıyorum, onun şu tarafı bana göre üstün o benden daha değerli gibi yine otomatik düşüncelerin yönlendirdiği bir paradigmanın insana zarar veren bir oluşumudur. Gerçeğe bakarsak her insan “eşsiz” bir varlıktır, durumlar oluşumlar varlıklar nötrdür, onlara anlam katan, iyi ya da kötü, güzel ya da çirkin diyen bizlerizdir. Olaylar ve durumlar her açıdan farklı görünür ve değerlendirilir. Başarı ise insanın elinden geleni yapmasıdır, başkasının yapabildiğini yapabilmek değildir.

 

Belki de olan bitenleri ve yeteneklerimizi kabullenemiyoruz diye düşünüyorum, çünkü çoğu zaman kabullenmeyi bir yenilgi gibi algılama gibi bilişsel hatalarımız söz konusudur. Kendi yeteneklerimizin farkına varıp onları geliştirmek yerine başkalarının elde ettiklerine bakıp çoğu zaman harekete dahi geçemiyoruz. Durum böyle olunca yani yeteneklerimizi yani rezervlerimizi kullanmamak özgüvenimizi geliştirmiyor. O zaman kendimizi değersiz hissedip çevremizdeki diğer insanları bizden üstün algılamaya başlıyoruz. Gerçeğe bakarsak her insanın bir diğerine göre yetenekli, üstün ve az yetenekli olan tarafları vardır.

 

Kıskançlığın birçok çeşidi vardır, varlığı, kariyeri, güzelliği ve bedensel özellikleri, bir insanın gördüğü ilgiyi ve saygıyı, mutluluğu, yaşam standardını vs. bir çok konuda kıskançlık yaşanabilir, bunların yaşanması normal, iyi yönetilememesi ve aşılamaması bir sorundur.

 

 

Bu girişten sonra şöyle bir şey söylenebilir, insan önce kendini olduğu gibi kabullenerek bir iç barışa ulaşmalı, kendisini çok iyi gözlemleyip yetenekli taraflarını belirleyip onları geliştirmeye çalışmalı ve her zaman kendisini başkaları ile karşılaştırmak yerine ”yaşam yolculuğunda ben başlangıçta neredeydim ve şimdi nereye vardım?” sorusuna odaklanmalıdır.

 

Peki bu durumlar ilişkilerde, evliliklerde nasıl yaşanıyor diye sorulursa durumun biraz daha karmaşıklaştığını görüyoruz. Hayatımızda çok değer ve emek verdiğimiz bir insanın ilgisini, beğenisini bir başkasına yönlendirmesi ya da bir başkasının partnerimizi beğenmesi ve ilgi göstermesi yani çoğu kez kontrol edemediğimiz ya da insanların iç dünyalarından kaynaklanan bir takım denetlenemeyen durumların yaşanmasını açıklamak biraz daha zordur.

 

 

Diğer taraftan kıskançlık duygusu kadın ve erkek tarafından çok daha farklı yaşanmaktadır. Erkek sevgilisini, eşini çoğu kez erkeklerden, onların bakış ve davranışlarından kıskanabilirken bazen de onun diğer insanlarla kurduğu yakın ilişkileri kıskanmaktadır. Burada kıskanmanın bencil tarafını ve paylaşımsızlık temelini de vurgulamak gerekir, yani kıskançlık sadece bir özgüven meselesi değil bunun yanı sıra en ilkel duygu olan bencillik ve paylaşımsızlık sonucudur. Yani ilgiyi ya da kişiyi topyekûn kaybetme korkuları kıskançlığı körükleyici bir etki yaratabilmektedir.

Kadın ise önce beğenilmek, sevilmek, ilgi ve şefkat görmek, sahiplenilmek yani gözde olmak ister. Kadınların bu temel ortak ihtiyaçları onları gereğinden fazla rekabetçi bir duruma getirir. Erkekleri etkilemek, onların ilgilerini üzerlerine toplamak, tercih edilmek, seçilmek, popüler olmak yani bir anlamda var olduğunu hissetmek ihtiyacı zaman zaman o kadar ön plana çıkar ki kadın bu anlamda birazcık öne çıkan bir kadını inanılmaz derecede kıskanır ve sürekli onu alt etme yarışına girer. Bunun için sınırsız harcamalar, alışverişler yapar, estetik ve güzellik konusunda çok emek ve zaman harcar.

 

 

 

İlişkinin yürüyebilmesi ve sağlıklı gelişebilmesi için çiftlere öncelikli önerim ilgi, şefkat, beğenilme gibi ihtiyaçlarını öncelikle kendileri ile daha fazla ilgilenerek kendi içlerinde doyuma ulaştırmaya çalışmalarıdır. Çoğu kadın eşinin ya da sevgilisinin kendisi ile ilgilenmediğinden yakındığında gerçekte kendisinin de kendisi ile ilgilenmediğini görüyorum. Aslında çoğu kez kendileri kendileri ile ilgilenmediği ve geliştirmediği için partnerinin ilgisi başkalarına yönelebilmektedir.

 

 

Bir de şundan söz etmek gerekir, karşı cinsi kaybetmemek adına onun yaşamı üzerine baskı kurmak ve aşırı denetimde bulunmanın bir iş yarayacağını düşünmenin ne kadar irrasyonel olduğudur. Unutmayalım ki bedensel sağlığı korumanın yolu hijyen ve savunma sisteminin güçlendirilmesidir. Yani bunun yerine mikroplara savaş açmak ya da dış dünyaya izole olmak akıllı bir davranış değildir. Söz konusu ilişki olduğunda, ilişkinin sağlığı ve uzun ömürlü olmasının yolu da ilişkinin bağını geliştirmeye, güçlendirmeye yani bağışıklığına odaklanmaktır. Bu da ancak ilişkiye özen göstermek, emek vermek düşünsel-duygusal paylaşımın artırılması ve anlayışla mümkündür. Bazı insanların aşırı kontrolü, takibi, denetlemesi, engellemesi kesinlikle işe yaramadığı gibi ilişkiyi zedelemekte, duyguları eksiltmekte ve ilişkiyi koparmaktadır.

 

Bu konuda yani aşırı kıskançlığı artıran bir bakış açısınında karşı tarafı çok sahiplenmek ve yaşamın merkezine oturtmak gibi bir yanlıştan da söz etmek gerekir. Kişi yaşamındaki ilgi önem katsayısını en çok neye verirse o konu kişi için o kadar hassas bir konuma gelir ve etkiler. O nedenle bir kişiyi yaşamın merkezine oturtmak gibi bir yanlıştan da sakınmak gerekiyor.

 

Sonuç olarak; önce kendinizi sevin, kendinizle yarış halinde olun, yaşamınızı çok geniş bir yelpazede yaşayın, dışarıya değil ilişkinize odaklanın, ilişkinizi kalitelendirin, paylaşımı artırın, bir de mutlu olma konusunda kendi sorumluluğunuzu alın, bunu başkasından beklemeyin.

 

Bülent Budak

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

 Paylaş

  • Benzer Konular

    • Kıskançlık Nereye Kadar Normal?..

      Kıskançlık nereye kadar normal?   Doğuştan mı geliyor, sonradan mı gelişiyor? Sonuçları şiddete hatta cinayete kadar varabilen kıskançlık nereye kadar normal, nereden sonra sorunlu bir durum olur? Karşı cinsle ilişkide 'sıfır' kıskançlık mümkün mü?   İlişkilerin en büyük düşmanı olan kıskançlığın davranış bozukluğuna yol açabileceğini söyleyenPsikiyatrist/ Psikoterapist Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, "Kıskançlığın nereye kadar normal, nereden sonra sorunlu bir durum olduğunu anlamak gerekir. Kıs

      , Yer: Ruh Sağlığı

    • Kıskançlık Davranış Bozukluğu Olabilir...

      Kıskançlık davranış bozukluğu olabilir   Psikiyatrist/ Psikoterapist Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, aşırı kıskançlığın davranış bozukluğuna yol açabileceğini belirtti.   Günümüzde çiftler arasında en büyük sorunlar arasında kıskançlığın yer aldığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, “Kıskançlığın bazen sonuçları şiddete, cinayete kadar varabilmektedir. Kıskançlığın nereye kadar normal, nereden sonra sorunlu bir durum olduğunu anlamak gerekir. Kıskançlık doğuştan gelen bir davranış değildir.

      , Yer: Ruh Sağlığı

    • 'İş'te Kıskançlık Nedenleri...

      'iş'te kıskançlık nedenleri   Kıskançlık insanın doğasında olan bir duygu; azı karar çoğu zarar,özellikle de iş dünyasında Kararında kıskançlık işyerinde motivasyonu artırırken, abartılı kıskançlık sizi kemirip, yok ediyor Aynı şekilde şirkette de verim kaybına, huzursuzluğa neden oluyorÇalışanlara adil davranmamak kıskançlığı körüklüyor İşyerinde en çok yeni gelenleri, bizden daha başarılı olanları, patronla yakın iletişimde olanları kıskanıyoruz   İşyerinde önerdiğiniz fikirler sürekli ele

      , Yer: Kişisel Gelişim

    • Kıskançlık Aşkı Bitirir mi.?

      yorumlarınız..

      , Yer: Estanbul Anketleri

    • Soru: Sizce Kıskançlık Ruhsal Bozukluk mu?

      Neden insanlar birbirlerini kıskanırlar? vede çok zamanda haset ederler,hiç bir zaman anlıyamadığım bir gerçeklilik oldu.sorsanız hiç kıskanmışlardır vede haset etmemişlerdir.evet ne dersiniz bu bir hastalık mı?yoksa yaşamda bir gerçeklilik mi?

      , Yer: Sorular

×
×
  • Yeni Oluştur...