кυвiŁαу Oluşturma zamanı: Mayıs 4, 2013 Paylaş Oluşturma zamanı: Mayıs 4, 2013 [h=1]"Akılı siyaset Öcalan'dan istifade eder"[/h] [h=2]Bülent Arınç çözüm sürecini bu sözlerle özetledi[/h] Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, MİT tarafından terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın, teröre silah bıraktırmaya doğru gidecek bir başlangıç noktası olabileceğinin tespit edildiğini belirterek, "Bu onu sevdiğimiz anlamına gelmez ama akıllı olan siyaset, ondan istifade etmeye çalışır. Eğer ona inanmış kitleler varsa ve 'Senin iraden bizim irademizdir' diyerek açık senet imzalamışlarsa bu insan, bu sürecin başarıyla sonuçlanmasına katkı sağlayacaksa şu veya bu şekilde, ondan istifade etmemek bence akılsızlıktır" dedi. Arınç, CNN Türk televizyonunda yayınlanan "Eğrisi Doğrusu" programında gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı. "Son zamanlarda TBMM'de siyasi tansiyon yüksek olduğu için mi kaba ve incitici konuşmaların önceki dönemlerden fazla" olduğuna ilişkin ifadelerin kısmen doğru olduğunu, bunu kimsenin tasvip edemeyeceğini söyledi. Arınç, "Şüphesiz bir milletvekilimizin fevri bir hareketle, çok öfkelenerek ağzından kaçırdığı bu kelimeler, çok üzücü oldu, kendisi de partimiz de bunun farkında" dedi. TBMM başkanlığı döneminde bu kadar yoğun, kaba, incitici konuşmaların olmadığını anımsatan Arınç, seçilmiş kişilerin hal, tavır ve sözlerine toplumda, herkesten çok daha özenli olması gerektiğinin altını çizdi. Geçmiş dönemde en ağır eleştirileri yapanların harika üslupları olduğunu belirten Arınç, Bülent Ecevit'in konuşmalarının buna örnek gösterdi. TBMM'de 1 Mart tezkeresinin gibi konuların görüşüldüğü kapalı oturumlarda, çok sert tartışmaların yaşandığını bildiren Arınç, "Oradaki konuşmalarda bile bir zarafet vardır, bir nezaket vardır, bugünkü gibi gelişigüzel, 'vatan hainleri, işbirlikçiler, bölücüler, şunu satanlar, bunu atanlar' bir tek cümle sarf edilmemiştir, bu örnek bir davranıştır" diye konuştu. Bülent Arınç, 2007'den itibaren tablonun değiştiğini, cumhurbaşkanlığı seçimi ile AK Parti'nin kapatılması noktasında Anayasa Mahkemesinin kararının kırılma noktaları olduğunu ifade etti. AK Parti'den cumhurbaşkanı seçilmemesi için siyasi mücadele başlatıldığını anımsatan Arınç, "CHP, 2007'de emellerine ulaşamadı. Çünkü onların tek hedefi AK Parti'yi yıpratmak, AK Parti'nin tek başına iktidar olmasını engellemekti, bunda başarılı olamadılar, ümitlerini Anayasa Mahkemesine bağlamışlardı bir ölçüde" dedi. 2007 seçimlerinden sonra CHP'nin Meclis'teki tavrının değiştiğine işaret eden Arınç, demokrasiye bağlı olduğunu gördükleri, üslubuna dikkat eden partinin kavgacı, hırçın ve suçlayıcı hale geldiğini kaydetti. Arınç, 2011 seçimlerinde yüzde 50'yi yakaladıklarını, 12 Eylül referandumu sürecinde de meydanlarda ağıza alınmayacak hakaretlere maruz kaldıklarını söyledi. Arınç, "Bu düşmanlık körüklene körüklene adeta siyasi partiler birbirinin rakibi olmaktan çıktı düşmanı haline geldi" değerlendirmesinde bulundu. Eskiden cinayet sebebi olacak pek çok şeyin kanıksanmaya başladığını vurgulayan Arınç, CHP'nin de MHP'nin de "sorunlar çözülüyor, elde kalan kronik sorunlar da çözüme doğru gidiyor, biz ne olacağız, ne anlama geliyoruz, bundan sonra niçin oy isteyeceğiz" düşüncesiyle telaşa kapıldığını, cumhurbaşkanına, başbakana ve kendilerine hakaret edecek insanları "yürüyün aslanlarım" diyerek meydana sürdüğünü söyledi. "Partinizin hiç mi kusuru yok? İktidar olarak Türkiye'yi sakinleştirmek konusunda size hiç görev düşmüyor mu" sorusuna Arınç, gerginliklerin iktidarın işine yaramayacağı cevabını verdi. Arınç, "Sayın Başbakan özenle yumuşak olmaya, kişileri hedef almamaya, sert davranmamaya çalışıyor, Allah için ben buna inanıyorum. Fakat o gün duyduğu bir şey, yaşadığı bir olay ve maalesef buna karşı bir tepki vermek ihtiyacı onu bu noktaya getiriyor ama bu bir çare değil şüphesiz. Yani bizim üslup konusuna örnek olmamız lazım" dedi. Çözüm Süreci Başbakan Yardımcısı Arınç, terör örgütü PKK'nın silah bırakmasına ilişkin farklı takvimlerin olduğu yönündeki değerlendirmeye ilişkin, çözüm sürecini madde madde anlatacak, ne şekilde son bulacağı sorusuna yanıt verecek Türkiye'de kimsenin olmadığını dile getirdi. Arınç, şöyle devam etti: "Terör konusunda, konvansiyonel silah ve usullerle bir kavga, savaş yapmıyoruz, bir savaş içerisinde değiliz. Bize tamamen yabancı, farklı argümanları elinde taşıyan, yerelleşmiş bir kötü işle karşı karşıyayız. Asimetrik, nerede ne zaman çıkacağı belli değil, nereye gizlendiği belli değil, Dersim de değil, Şeyh Said de değil, başkası da değil. Orada hedefler belli, yapılanlar belli, tasvip ettiğim için söylemiyorum, yapılan noktasında söylüyorum. Siyasallaşma var, başka şeyler var, yerel unsurların desteği var, dışarıdan girişler var, içeriden yukarıya çıkışlar var, kendi insanın sabah okulda öğretmen olarak görüyorsunuz akşam poşuyu sarıyor eylem yapıyor. Söylenecek çok şey var da yeri değil. Bütün bunlara karşı yapabildiğimiz yaptık bugüne kadar, geçmişi de kötülemek için söylemiyorum." KCK operasyonlarıyla insanların eziyetten kurtulduğunu, şehirleri de rahatlattığını söyleyen Arınç, şu bilgileri verdi: "Ben, operasyonlar noktasında iyi sonuç alınmaya başladığını ve kendi hedeflerine ulaşamadıklarını çok iyi biliyorum. 2011 hedefti; sıfır. 2012; artık son, final yılıydı, kendilerinin final yılı oldu bir noktada. Halkın da onlardan sıtkı sıyrıldı, ihbar etmeye başladı, yaşatmamaya başladı, imkan vermemeye başladı. Yani vatandaştan da yüz bulamaz oldular. Bu Şemdinli'de yaşanan olaylar yarın filmlere konu olacak olaylardır. Yani halkın orada terör örgütüne karşı olan direnişini 75 milyon alkışlamalıdır. Camilerde dualar edilmiştir, evlerde dualar okunmuştur, asker korusun diye, güvenlik korusun diye. Zannetmeyelim ki Şemdinli halkı bu PKK örgütünün arkasındadır, peşindedir. Dört kadının cenazesi taksinin içerisinden çıktı, 218 tane mermi saydılar. Batman'da kadıncağız karnında çocuğuyla şehit oldu, Bingöl meydanında alışverişe giden kadın çocuklarının üzerinde bombayla parçalandı. Bu kadar vahşeti irtikap etti bu örgüt ama bunun karşılığı verildi, Amanos'takilere de verildi, oradakilere de verildi ve yıllarca girilemeyen Ali Boğazı'na ilk defa askerler, güvenlik güçleri girdi. Bu komutanlara ne kadar teşekkür etsek, güvenlik güçlerine ne kadar teşekkür etsek azdır." Mücadeleyi anladıkları dilden yapmaya başladıklarını ancak kesin sonuç alınamadığını ifade eden Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Başka şeyler yapmamız da gerektiğine biz hükümet olarak ikna olduk. Bu yüzden 13-14 yıldan beri cezaevinde bulunan, ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum insanın, bir şekilde bu sürecin, teröre silah bıraktırmaya doğru gidecek bir başlangıç noktası olabileceği MİT tarafından tespit edildi. 'Onun da düşüncelerinde bu istikamette birtakım değişiklikler olduğu' ifade edildi, hem mektupları hem talimatları hem sözleriyle. Bu onu sevdiğimiz anlamına gelmez ama akıllı olan siyaset, ondan istifade etmeye çalışır. Eğer ona inanmış kitleler varsa ve 'Senin iraden bizim irademizdir' diyerek açık senet imzalamışlarsa bu insan, bu sürecin başarıyla sonuçlanmasına katkı sağlayacaksa şu veya bu şekilde, ondan istifade etmemek bence akılsızlıktır." Kaynak : "Akılı siyaset Öcalan'dan istifade eder"-HABERTÜRK Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
indigo Yanıtlama zamanı: Mayıs 4, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 4, 2013 Bu açıklamaların özeti bence şudur; "Biz başarılı bir siyaset izleyemedik, dağıttığımız vaadler ile olay çığrından çıktı şimdi teröristin insafını avantaj olarak kullanmaktan başka çaremiz kalmadı. Ne ona ne buna yaranamadım" Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AYLİN Yanıtlama zamanı: Mayıs 4, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 4, 2013 akıllı siyasetten kastınız ağlak omurgasız siyaset sanırım.. ama bir duruşu olan siyaseti tercih ederdik.. Öcalan bu siyasetten yeteri kadar istifade etti ve etmeye devam edecek zaten.. eee durum böyle olunca sizler de ucundan kulağından nemalanırsınız belki..(sizler derken aklı ancak kendine yeten siyasetçiler.. yoksa aklınızın halka bir faydasını gören olmadı daha) Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
HaYaLGöZLüM Yanıtlama zamanı: Mayıs 4, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 4, 2013 Burada yapılan iş aslında çok basittir..Bdp her fırsatta imralıyı gösterdi durdu yıllardır madem çözüm imralı hadi bakalım dedi iktidar..eğer öcalana rağmen barış süreci işlemezsse ve pkk silahlarıyla beraber çekilmez aynı terör eylemlerine devam ederse bir daha imralıyı kimse kaynak ve çözüm yolu gösterme şansı olmaz örgüt üzerinde hiçbir denetimi ve söz sahibi olmadığı ortaya çıkar ve imralı ve öcalan biter..eğer imralı kuşuna uyarlar da silahlar susarsa bundan bu ülkede bu millette karlı çıkar yatırımlar yapılrı fabrikalar tesisler kurulur.. zaten belli bir yaşam standardını yakaladıktan sonra isteselerde artık kimse teröre bulaşmaz yaşam standarını kaybetmek istemez..yani vur de vuralım öl de ölelim haydi çocuklar dağlara demek bir çözüm değildir her şehit cenazsinin arkasından şehitler ölmez vatan bölünmez sloganıda çözüm değildir..bu gün özel eğitimli brliklerin bile zor baş ettiği bir terör örgütü bu çocuklarımızı o dağlarda keklik gibi avlar..chp nin de çözümle ilgili elle tutulur dişe dokanır bir öneriside yoktur zaten yani her ak denilene kara demekte bir çözüm değildir... bekleyelim bakalım sonucu biraz acele etmeye gerek varmı..zaten 30 küsur sene bekledik işte... Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
trky Yanıtlama zamanı: Mayıs 4, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 4, 2013 Geçenlerde Tv de izledim Bülent Arınç'ı hayretler içinde kaldım, 2007 muhtırası için ağlıyor neye ağlıyor 76 milyon önünde Başbakan ve Cumhurbaşkanına bunu yaptılar üüüüü yalakalıkmı desem ııııııııııhhhh duygu sömürüsümü 76 milyona şikayet etmek ağlayarak öyle tuhaf ki şikayet çok duygu sömürüsü yapıyor o zaman niye sustunuz, o zaman sorsaydınız sonra intikammı aldınız, Çalışma sosyal güvenlik bakanı Aponun gücünü göreceksiniz dedi Bunlarda apocu olmuş Hüseyin Çelik, Devlet Bahçeli'ye evladı olmayan evlat acısını bilmez dedi, Hüseyin Çelik evladını kaybetmiş birimi her evladı olan evlat acısını bilmez ateş düştüğü yeri yakar adı üstünde evlat acısı anne için evlat acısı kalbinin yarası baba için ciğerinin yarası kardeş için böbreğimin yarası vs. Burda kalkıp benim evladım var senin yok deyip sanki bu bir ayıp birşeymiş gibi bunu yüzüne çarpması her eve gelin girmez ama ölüm girer lakin bu acıyı yaşamayanda bilmez Hüseyin Çelik'in bu konuşmasınada şaştım, Konuşmalardaki dengeler şaştı bunlarda Bir tarafı kazanırken bir tarafı batırmayacaksın makul olup düşüneceksin, bu çözüm süreci tam bir saçmalık, ne yaptığını bilmez birileri akil insan olmuş üniversitelerde çatışmalar başladı bu süreç ülkeyi karıştırır, Hülya Koçyiğit, Orhan Gencebay, Kadir İnanır'ın bunların arasında ne işi var anlamış değilim, Apo denilen katil o pkk lıların ölümünden de sorumlu, arkasında kimler var belli lakin kimsenin maşası olmayacaktı, maşalık yapan birinden faydalanmak böyle birine nasıl güvenilir, sizin amacınız bunu çıkarıp meclise sokmak, böyle bir niyetleri varsa söylesinler, MHP ve CHP kaç yıl önce İmralı ile görüşüyordunuz dediği zaman inkar ediyordunuz o zaman evet deselerdi hal böyle olunca AKP ye güven kalmıyor, ne olursa olsun doğru olacaksın doğru konuşacaksın doğruluk hiç bir yerden şaşmaz AKP böyle giderse bitecek, çünkü AKP ye oy verenler bu çözüm sirecinden mideleri bulandığı için vazgeçmiş durumdalar APO nun planı olmasın bu Adama sorarlar sen bu askerleri bunu çıkartmak içinmi içeri attınız, bunlar apodan dahamı cani, asıl cani kim o zaman bütün suçluları çıkar ayırım yapma Hizmetler yaptınız inkar edilemez, yol, köprü vs. lakin başkalarının yaptıklarınıda kendiniz yapmış gibi olmayın, Haliç eskiden neydi şimdi ne oldu, Allah razı olsun Bedrettin Dalan'dan Mavi Haliç Projesi ile bambaşka bir yer yaptı, koku o zamanlardan kesildi sonra devamını bunlar yaptı lakin çoğunluğunu o yaptı, şehit ailelerinden çözüm sürecini kabul eden vardır lakin detayını anlatmıyorlar he diyor bazıları kürtlerle arkadaş komşuyuz sorun yok, kimlerle barışacağız bir şehit ailesini pkk ile apo ilemi barıştıracaksınız, kapısına getirip birilerini dolaylı yoldan küfürmü ettireceksin dinimizde bile birileri ile görüşmeme hakkına sahibiz kimse kimsenin hakkına tecavüz etmesin, herkes seçiminde özgürdür, kardeş, akraba için araya girersin barıştırmak için lakin olmayacak şeylere amin demem senin apo bütün gerçekleri yazsın, kimin maşası açıklasın neden yaptığını kim olduğunu yazsın amacını paylaşsın, acele pkk posta servisine versin görelim bizde gücünü, bu kadar şeyden sonra utanmadan selam gönderiyor ordan ben ne apoya ne pkk ya güvenmem Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Arşivlendi
Bu konu artık arşivlenmiştir ve başka yanıtlara kapatılmıştır.