Lordmaster41 Oluşturma zamanı: Temmuz 16, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Temmuz 16, 2009 Duaların sırrı... Dua, en ilkel kabilelerden en gelişmiş toplumlara kadar bütün insanlığı kuşatan, tapınma, yalvarma, güven duyma ve sığınma davranışıdır. Bir yerde, insanın kendi acizliğinin farkına varması ve bunu Rabbine karşı ifade etmesidir. Nerede yaşarsa yaşasın, her insanın, kendisi için ya da bir başkası için yaptığı duaları vardır. Dua bir yerde, kul olmanın ortak bileşeni, ortak özellikleri arasında yer alan bir ihtiyaçtır ve bu ihtiyaç kişinin fıtri dokularında mevcuttur. Dualarım neden kabul olmuyor? Bu noktada belirtilmesi gereken ve Kuran'da bildirilen bir sır daha vardır. Allah bir ayette, "İnsan hayra dua ettiği gibi, şerre de dua etmektedir. İnsan, pek acelecidir." (İsra Suresi, 11) şeklinde bildirmektedir. Örneğin, bir insan çocuklarının geleceği için Allah'tan büyük bir mülk ve zenginlik isteyebilir. Ancak Allah onun bu isteğinde bir hayır görmeyebilir. Belki de zenginlik çocuklarının azgınlaşıp şımarmalarına neden olacaktır. Allah, bu insanın duasını duyar ve onun duasına en hayırlı şekilde karşılık verir. Veya bir insan bir yere bir an önce ulaşmak için dua eder. Ama belki de kendisi için oraya daha geç gitmesi ve biriyle karşılaşarak ondan ahiretine fayda getirecek şeyler öğrenmesi daha hayırlıdır; işte Allah bunu bilir ve bu kişinin de duasına yine en hayırlı olacak şekilde icabet eder. Yani Allah o insanı işitir, ama duasında onun için bir hayır görmüyorsa, onun için en hayırlı olanı yaratır. Bu, çok önemli bir sırdır. Bu sırrı bilmeyenler, Allah'a dua ettikten sonra duaları gerçekleşmediğinde, Allah'ın kendilerini duymadığını zannederler. Bu, çok sapkın ve cahilce bir inanıştır. Çünkü Allah insana şah damarından daha yakındır. (Kaf Suresi, 16) O, insanın her konuşmasından, her düşüncesinden, hayatının her anından haberdardır. İnsan uyurken bile, Allah onun her halini, rüyasında gördüklerine kadar bilir. Bunların tümünü yaratan Allah'tır. Dolayısıyla, insan Allah'a her dua ettiğinde Allah'ın duasını bir ibadet olarak kabul ettiğini bilmeli ve duasına kendisi için en hayırlı zamanda ve en hayırlı şekilde karşılık verileceğine iman etmelidir. Dua, her insan için çok kıymetli bir ibadet ve büyük bir nimettir. Çünkü Allah, insana dua aracılığı ile Allah'ın hayırlı ve güzel gördüğü herşeye erişme imkanı vermiştir. Allah, "De ki: Sizin duanız olmasaydı Rabbim size değer verir miydi?…" (Furkan Suresi, 77) ayetiyle duanın insanlar için önemini bildirmektedir. İnanmanın pozitif etkileri… Son 30 yılını duanın insan fizyolojisi üzerindeki etkilerine adayan Harvard’lı bilim adamı Dr. Herbert Benson, duaların stresi gideren, bedeni sakinleştiren ve iyileşmeyi hızlandıran etkisi olduğuna dikkat çekiyor. İnanmanın hastalıkların yüzde 60-90’ında iyileştirici etkisi olduğunu iddia ediyor. Dua ve maneviyatın insan sağlığı üzerindeki etkisini araştıran yaklaşık 1200 araştırmanın sonuçlarının özetlendiği “Handbook of Religion and Health” adlı kitapta: “Tüm çalışmalar, dindar insanların daha uzun ve sağlıklı yaşadığını gösteriyor. İbadetine düşkün ve düzenli olarak dua eden insanlar daha seyrek hasta oluyor. Dindar olmayan hastalar dindar olanlara göre üç kat daha uzun süre hastanede yatıyor. Herhangi bir dini aktiviteye katılmayan kalp hastalarının ameliyat sonrası ölüm riski dindar hastalara kıyasla 14 kat fazla. Düzenli olarak ibadet eden yaşlıların inme riski diğerlerinin yarısı kadar. Dindar insanların kalp hastalığı ve kanserden ölme ihtimali yüzde 40 daha az. Dindarlar daha seyrek depresyon yaşıyor, depresyona girince de daha çabuk düzeliyorlar. Güne dua etmekle başlamak, tansiyonun düşmesine yardımcı oluyor. Bilim adamları yaşları 25–45 arasında değişen ve kendilerini dindar kabul edip çok dua eden 155 kişiyi inceledi. Deneklerin kan basıncını 24 saati aşkın zaman diliminde ölçen bilim adamları tansiyon değerlerinin düşük” olduğu saptandı. Birgün İbrahim b. Ethem hazretlerine sordular: -Ey İbrahim! Dua ediyoruz,fakat dualarımız nedense kabul olmuyor.Bunun sebebi nedir? Cevaben buyurdular ki: -On şeyden sebep,kalbiniz ölüdür.Onun için dualarınız kabul olmaz,dedi ve on şeyi şöyle sıraladı: •Hakkı bilir;lakin emirlerini tutmazsınız, •Şeytan düşmanımızdır dersiniz;fakat ona uymaktan geri kalmazsınız. •Kuran okursunuz;fakat onunla amel etmezsiniz. •Başkalarının ayıplarıyla meşgul olur;fakat kendi ayıplarınızı görmezsiniz. •Resullah'ın şefaatini ümit eder;fakat sünnetini icra etmezsiniz. •Ölümün hak olduğunu bilir;fakat hazırlık yapmazsınız. •Cennetin nimetlerini bilirsiniz;fakat bildiğiniz halde talep etmezsiniz. •Cehennemden korkarsınız;fakat günahlardan sakınmazsınız. •Cenab-ı Hakk'ın nimetlerinden faydalanırsınız;fakat o'na şükretmezsiniz. •Ana ve babalarınızın ölülerini kendi ellerinizle mezara koyduğunuz halde ondan ibret almazsınız. Hal böyle olunca dualarınız nasıl kabul olsun? Allah yerine başka şeylere tapan ve onlardan yardım umanlar hakkında âyette şöyle buyurulur: "Hak dua, ancak Allah'a yapılandır. O'ndan başka dua ettikleri şeyler, onların isteklerini hiçbir şeyle karşılayamazlar. Onların hâli, kuyu başında durup, ağzına su gelsin diye suya doğru iki avucunu açan kimse gibidir. Hâlbuki o su, onun ağzına gelecek değildir. Kâfirlerin duası boşa gitmiştir." (Ra'd sûresi, 13/14) Rabbiniz, şöyle buyurdu * Bana dua edin, size cevap vereyim duanızı kabul edeyim * Hz. Peygamberde şöyle buyurur * Allah katında duadan daha şerefli bir şey yoktur. * * Dua aynı zamanda bir ibadettir. Dua ibadetin ta kendisidir. * * O halde dua sadece Allaha yapılmalı, araya başka biri aracı olarak sokulmamalıdır. Nitekim namazın her rekâtında tekrar ettiğimiz Fatiha Sûresinde Sadece sana ibadet eder ve sadece senden yardım dileriz * Kullardan istenecek yardım, onların güçleri dahilinde olan bir şey olmalıdır. Güçlerinin yetmediği bir şey onlardan istenemez. Hatta kulların güçlerinin dahilinde olan bir şeyin yapılmasını kendilerinden istediğimiz zaman bile asıl sebebin Allah olduğunu, Onun dilemesi olmadan o şeyin gerçekleşmesinin mümkün olmadığını bilmek gerekir.Allah insana şahdamarından daha yakındır ve Onun insana merhameti,bir annenin çocuğuna merhametinden çok fazladır. Bir âyette şöyle buyurur * Kullarım sana beni sorunca, haber ver ki, ben şüphesiz onlara yakınım. Bana dua edenin duasını kabul ederim * Duanın muhteviyatı, Allahtan istenen meseleyle ilgili olmalıdır. dır.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Mira Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2009 Kaynak lütfen alıntımı belirtilmesini rica ediyorum sorun yaşıyoruz Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
serpil_2009 Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2009 Allah razı olsun paylasımınızdan Hz. Peygamberde şöyle buyurur * Allah katında duadan daha şerefli bir şey yoktur. * * Dua aynı zamanda bir ibadettir. Dua ibadetin ta kendisidir. * * O halde dua sadece Allaha yapılmalı, araya başka biri aracı olarak sokulmamalıdır. Nitekim namazın her rekâtında tekrar ettiğimiz Fatiha Sûresinde Sadece sana ibadet eder ve sadece senden yardım dileriz * Kullardan istenecek yardım, onların güçleri dahilinde olan bir şey olmalıdır. Güçlerinin yetmediği bir şey onlardan istenemez. Hatta kulların güçlerinin dahilinde olan bir şeyin yapılmasını kendilerinden istediğimiz zaman bile asıl sebebin Allah olduğunu, Onun dilemesi olmadan o şeyin gerçekleşmesinin mümkün olmadığını bilmek gerekir.Allah insana şahdamarından daha yakındır ve Onun insana merhameti,bir annenin çocuğuna merhametinden çok fazladır. Bir âyette şöyle buyurur * Kullarım sana beni sorunca, haber ver ki, ben şüphesiz onlara yakınım. Bana dua edenin duasını kabul ederim * Duanın muhteviyatı, Allahtan istenen meseleyle ilgili olmalıdır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest larant Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2009 emeğinize sağlık..çok güzel bir paylaşım...Allah razı olsun.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nisnue Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2009 çok güzel bir paylaşım...Allah razı olsun Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest bade3 Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2009 ne güzel paylaşım ..böyle mantıklı ve doğru yönde bilgi veren kişilere hayranım.. diğer arkadaşlara (anlayana!) örnek olsun.. teşekkür ederiz... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
yokum Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2009 çok güzel paylaşım... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lordmaster41 Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2009 hepimizden Allah razı olsun.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest köpük Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2009 çok güzel bir paylasım yüregine saglık ALLAH RAZI OLSUN Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Lolita_85 Yanıtlama zamanı: Temmuz 17, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 17, 2009 Örneğin, bir insan çocuklarının geleceği için Allah'tan büyük bir mülk ve zenginlik isteyebilir. Ancak Allah onun bu isteğinde bir hayır görmeyebilir. Belki de zenginlik çocuklarının azgınlaşıp şımarmalarına neden olacaktır. allahım sen bana benim dilediğimi nasip eyle ben yemin ederimki azgınlık içinde olmayacağım... paylaşımın için teşekkür ederim çok güzeldi.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.