Guest eminetan Oluşturma zamanı: Temmuz 22, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Temmuz 22, 2009 slm, ho'oponopono yöntemini uygulayan yada duyan arkadaşlar bilgilerimizi, deneyimlerimizi paylaşmaya ne dersiniz? kitap: Zero limit-yazarı Joe Vitale Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
aytasi Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2009 Eski bir hawai metodudur. Ben bir için kişi uyguladım.Ve çok kısa bir süre içinde istediğim sonucu aldım.Bu yöntem; karşımızdaki insanın yaşadığı duyduğumuz öğrendimiz anda bizim sorunumuz olarak algılayıp kendi içimizde bundan arınarak karşımızdakini de arındırma yolunu öğretiyor. Sadece insanlar değil herşeyi arındırıp temizlemenin yoludur bu. Tüm bilinen yada bilinmeyen negatif enerjileri, pozitif olanla değiştirerek arındırır. Bunun içinde sevgi yi kullanır. 4 temel kalıp vardır. seni seviyorum özür dilerim lütfen beni affet teşekkür ederim.....den oluşan. Uygulamada çok kolay ve kısa sürede de sonuç veriyor. Benim tecrübem böyle. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest eminetan Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2009 2 yıl önce, Hawaii'de, bir koğuş dolusu akıl hastası suçluyu onları hiç görmeden tedavi eden bir terapist olduğunu duymuştum. Terapist, hastaların dosyalarını incelemiş ve sonrasında kendisinin bu kişilerin hastalıklarını nasıl yarattığını görmek için kendi içine bakmış. Kendisi geliştikçe, hastalar da gelişme göstermiş. Bu hikayeyi ilk duyduğumda bunun bir şehir efsanesi olduğunu düşünmüştüm. Biri, kendini iyileştirerek başkalarını nasıl iyileştirebilirdi ki? Bu kişi bilge bir kişi olsa bile akıl hastası suçluları nasıl iyileştirebilirdi? Anlamamıştım. Mantıksızdı. Ve hikâyeyi unutup gittim. Ta ki hikayeyi bir yıl sonra yeniden duyana kadar. Terapistin ho'oponopono adında bir Hawaii iyileştirme yöntemi kullandığını duydum. Daha önce bu yöntemi duymamıştım. Hikayeyi yeniden unutup gitmek istemiyordum. Eğer hikaye tümüyle doğruysa, hakkında daha fazla şey öğrenmeliydim. Şu ana kadar "sorumluluk" kelimesinin anlamını, yaptıklarımdan ve düşündüklerimden sorumlu olduğum şeklinde anlardım. Daha ötesinden değil. Ve çoğu insanın da böyle düşündüğünü sanıyorum. Biz yaptıklarımızdan sorumluyuz, başkalarının yaptıklarından değil. Birçok akıl hastasını iyileştiren Hawaiili terapist bana sorumluluğun ne demek olduğu konusunda yeni bir bakış açısı kazandırdı. Adı Dr. Ihaleakala Hew Len. İlk Telefon görüşmemiz yaklaşık bir saat sürdü. Ona hikayenin tamamını bana anlatıp anlatamayacağını sordum. Hawaii Eyalet Hastanesi'nde dört sene boyunca çalıştığını söyledi. Akıl hastası suçluların bulunduğu koğuş oldukça tehlikeliymiş. Terapistler bir ay içinde istifa ediyorlarmış. Hastane personeli sıkça hastalık izni alıyormuş ya da istifa ediyormuş. Hastalar tarafından saldırıya uğrama korkusundan dolayı, koğuşta sırtlarını duvara çevirerek yürüyorlarmış. Kısacası burası yaşamak, çalışmak ya da ziyaret etmek için hoş bir yer değilmiş. Dr. Len bana hastaları hiç görmediğini anlattı. Ofisinde oturup hastaların dosyalarını incelemiş. Hastaların dosyalarına bakarken kendi üzerinde çalışmış. Ve kendi üzerinde çalıştıkça hastalar iyileşmeye başlamış. "Birkaç ay sonra, daha önceden ellerli kelepçeli dolaşan hastalara serbestçe dolaşmaları için izin verilmeye başlandı," dedi bana. "Ağır ilaç tedavilerine maruz kalan hastalar ilaç tedavilerini bıraktılar. Serbest bırakılmaları konusunda hiç ihtimal olmayanlar serbest kaldı." Şaşkınlık içindeydim. "Sadece bu kadar değil," diye devam etti. "Ve personel işe gelmekten hoşlanmaya başladı. İşe gelmeme ve sıkça olan işten ayrılmalar bitti. Personel ihtiyaçtan daha fazla sayıda olmaya başladı, çünkü hastalar serbest bırakılıyordu. Personelin yapacak bir işi kalmamıştı. Bugün, bu koğuş kapalı." Ve işte en önemli soru: "Bu insanların değişimine sebep olacak ne yaptın?" "Onları yaratan kendi parçamı iyileştirdim sadece," dedi. Anlamadım. Dr. Len hayatından sorumlu olmanın, hayatındaki her şeyden sorumlu olmak olduğunu söyledi –aslında basit, çünkü her şey senin hayatında oluyor. Tam manasıyla, tüm dünya senin yaratımın. Hmmm. Kolay sindirilebilir bir şey değil. Söylediklerinden ve yaptıklarından sorumlu olmakla, hayatındaki tüm insanların söylediklerinden ve yaptıklarından sorumlu olmak farklıdır. Gerçek şu ki, eğer hayatının sorumluluğunu alıyorsan hayatında gördüğün, işittiğin, tattığın, dokunduğun ya da herhangi bir şekilde deneyimlediğin her şey senin sorumluluğun altındadır. Çünkü hepsi senin hayatında olmaktadır. Terör eylemleri, ülke yöneticileri, ülkenin mali durumu ve hoşuna gitmeyen diğer şeyler, hepsi şifalanmak üzere sana geliyor. Onlar aslında yoklar. Onlar sadece iç dünyanın birer yansıması. Sorun onlarda değil, sende. Onları değiştirmek istiyorsan, kendini değiştirmelisin. Bunu kabul etmeyi ve hayata geçirmeyi bir kenara bırak, kavramak bile kolay değil; biliyorum. Suçlamak sorumluluk almaktan kolaydır. Fakat Dr. Len'le konuştukça onun kendisini nasıl iyileştirdiğini ve ho'opnopono yönteminin kendini sevmek anlamına geldiğini kavramaya başladım. Hayatının gelişmesini istiyorsan, onu iyileştirmelisin. Eğer birini iyileştirmek istiyorsan -akıl hastası bir suçlu bile olabilir bu- bunu ancak kendini iyileştirerek yapabilirsin. Dr. Len'e kendisini nasıl iyileştirdiğini sordum. Hastaların dosyalarına bakarken ne yapmıştı? "Sadece, tekrar ve tekrar 'özür dilerim' ve 'seni seviyorum' dedim," dedi. Bu kadar mı? Bu kadar. Sonuç olarak, kendini sevmek kendini geliştirmenin en önemli yoludur ve kendini geliştirdikçe dünyan gelişir. Bu konu hakkında bir örnek vermeme izin verin: Bir gün biri bana beni üzen bir e-posta gönderdi. Eskiden olsa, bu konu üzerindeki çalışmamı, zayıf duygusal noktalarımı araştırarak ya da hoş olmayan bu e-postayı gönderen kişinin bunu neden yapmış olabileceğini bulmaya çalışarak yapardım. Bu sefer, Dr. Len'in yöntemini kullanmaya karar verdim. İçimden "Özür dilerim" ve "Seni seviyorum," dedim. Bu dediklerimi özellikle bir kişiye yönelik söylemedim. Sadece, dış koşulları yaratan içimdeki parçamı iyileştirmesi için, sevginin ruhunu yardıma çağırdım. Bir saat sonra aynı kişiden bir e-posta daha aldım. Önceki e-posta için özür diliyordu. Bu özür için herhangi özel bir eylemde bulunmamıştım. Ona herhangi bir şey yazmamıştım. "Seni seviyorum" diyerek içimdeki, o kişiyi yaratan parçamı iyileştirmiştim. Daha sonra Dr. Len tarafından düzenlenen bir ho'oponopono workshopuna katıldım. 70 yaşında, saygıdeğer yaşlıca bir şaman. Ve bir münzevi gibi. Çekim Yasası Sırrı adlı kitabımla ilgili güzel şeyler söyledi. Kendimi geliştirirsem, kitaplarımın titreşiminin artacağını ve okuyucuların bunu hissedeceklerini söyledi. Kısacası, kendimi geliştirirsem okuyucularım da gelişecekti. "Şu anda piyasada, dış dünyada olan kitaplar hakkında ne dersin?" diye sordum. "Onlar orada değiller,"dedi. Bilgeliği aklımı karıştırmıştı. "Onlar hala içinde." Dış dünya diye bir şey yok. Bu gelişkin tekniği hak ettiği derinlikte anlatabilmek için bir kitap yazmak gerekir ama kısaca şunu söyleyebiliriz. Hayatındaki herhangi bir şeyi değiştirmek istediğinde bakacağın tek bir yer var: kendi için. "İçine baktığında, bunu sevgiyle yap." sevgiler.. joe vitale Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
zeren Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2009 cok guzeldi ama bunu yaparken nasil yapicamizi anlamadim:rolleyes: Yani kendimizemi dicez seni seviyorum diye yada özur dilerim diye kafam karisti iyice:ermm: 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest eminetan Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2009 aytaşı, deneyimlerini paylaşabilir misin? -------------------- zeren, kendi deneyimimden küçük bir örnek vereyim; uygulamadaki ana tema; her ne olursa olsun bunun bizden, içimizdeki şeylerden kaynaklandığını fark edip, tamamen sorumluluğu almak, bunu yapabilirsek iyileşme meydana gelmeye başlıyor, ayrıca bu dört cümleyi Allah a söylüyoruz ve Onu yardıma çağırıyoruz... küçük bir örnek: annemle başka bir şehire misafirliğe gittik. aynı odada kalıyoruz, gece horlama sesiyle uyandım, biraz rahatsız olduğu için acayip bir tonla horluyordu, uykuya dalmam mümkün değildi, kendisini uyandırıp rahatsız etmekte istemedim...önce olayın sorumluluğunu alıyorum benden kaynaklanıyor diye içimden geçirdim sonra da; Allahım seni seviyorum, özür dilerim, bu durumu yaratan içimde her ne varsa lütfen beni affet, tşk ederim demeye başladım, birkaç kez tekrarladım, anneciğim birden kalkıp oturdu sonra lavaboya gitti geri dönüp yattı, tabi horlama kesildi, hemen etki etmesine çok şaşırdım, ertesi gece yine aynı, bu sefer kalkıp su içti yattı. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
zeren Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2009 tsk ederim denicem insaallah ise yarar:) cokkk saol ellerine saglik:thumbsup: 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest eminetan Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2009 tsk ederim denicem insaallah ise yarar:) cokkk saol ellerine saglik:thumbsup: bir şey değil canım:) zero limit kitabını okursan daha iyi anlarsın... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
zeren Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2009 nasil bulcamki onu ben yurt disindayim yinede tsk ederim bulmaya calisicam Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
aytasi Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2009 Bende bunu hayatımda asla affedemeyeceğim ve bana çok büyük zarar veren biri için denedim. Ki o dönemde iki medeni insan gibi konuşmamız bile münkün değidi. Ben emin olun sadece bir gece uyumadan uyguladım. Bir iki gün sonra beni aradı pişmanım özür dilerim lütfen beni affet diye saatlerce yalvardı. Sonra bende de şu oldu; ozmna kdr nefret ettiğim ve pozitif enerjimi negatife dönüştürdüğüne düşündüğüm tüm düşünceler yerini hiçliğe bıraktı.Şimdi ise onca yaşananlara rağmen yoldan geçen hiç tanımadıım birinden faklı birşey hissetmiyorum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest eminetan Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2009 nasil bulcamki onu ben yurt disindayim yinede tsk ederim bulmaya calisicam nette bir araştır, bulacağına inanıyorum;) -------------------- aytaşı, sürekli uyguluyor musun? yoksa sorun olduğu zaman mı yapıyorsun? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.