humeyra Oluşturma zamanı: Temmuz 24, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Temmuz 24, 2009 Strese girenin imanından şüphe ederim! 'Az' konuşan fakat 'öz' konuşan büyükler vardır. Babam da bunlardan biridir. Çok sık bir arada olamadığımız için benim için bu 'öz' konuşmalar daha kısa olur. Birkaç yıl önce öyle bir laf söyledi ki sustum kaldım. Uzun süre kafamın içinde dolandı söylediği cümle. 'Strese girenin imanından şüphe ederim!' demişti babam. Stresle ilgili kitaplar okuyan, zaman zaman 'stresle mücadele' konusunda seminerler veren biri olarak, cümleyi çok ağır bulmuş olsam bile, kafamın içinde cümle dönüp durdu uzun zaman.. Yaşadığımız yüzyılın en önemli problemlerinden biri olan stres hakkında bu kadar kesin ve keskin bir ifade duymamıştım. Geçen yıl memlekette bir arkadaşla otururken hayatın sıkıntıları ve zorlukları konuşulmaya başlanınca bende kendisine stres ve stresle mücadele hakkında bildiklerimi anlatmaya başladım. Arkadaşım da benimle birikimlerini paylaşıyordu. Bir ara babamın söylediği 'Strese girenin imanından şüphe ederim!' lafını attım ortaya. Arkadaşım 'doğru bir cümle' dedi. 'Hatta bir insan stres yüzünden hasta olursa Allah o insana bunun hesabını bile sorar' dedi. * * * * * * * * * Stres, halkın bildiği ve kullandığı anlamıyla, sıkıntıları kafaya takmak demektir. Sıkıntılar insanı mutsuz ediyor. Mutsuzluk insanı hasta ediyor. Kimisi hastalıklarla mücadele etmekten yoruluyor. Mutsuz ve hasta oluyor. Kimisi ailesiyle problemler yaşamaktan bunalıyor. Kimisi çocuklarıyla baş edememenin sıkıntısını yaşıyor. Kimisi maddi sıkıntılarla boğuşuyor. Kimisi çevresindekilerin kendisini anlamadığından dert yanıyor. Kimisi bir sevdiğini toprağa verince hayata küsüyor. Hayatta insanı strese sokan o kadar çok şey var ki. Herkes kendisine dert edecek bir sıkıntı bulabilir. Stresle iman arasında bir bağlantı var mı dersiniz? Sıkıntılarla dolu bir hayat denilince benim aklıma hep Peygamberler geliyor. Allah Peygamberlerin kıssalarını ayrıntılarıyla bize niçin aktarıyor dersiniz? Okuyup, ibret almamız için değil mi? Peygamberlerin hayatlarından yola çıkarak bazı sorular sormak istiyorum. Hz. Eyyüb'ü hastalıkla imtihan eden Allah, bizi de aynı imtihana tabi tutma hakkına sahip değil mi? Hastalığı kafaya takıp bunalıma giren insan 'Allah'ım beni niçin hastalıkla imtihan ediyorsunuz ki?' demiş olmuyor mu? Hz. Nuh'u oğluyla imtihan eden Allah, sizi evlatlarınızla imtihan edemez mi? Hz.İbrahim'i babasıyla imtihan eden Allah, sizi öz babanızla imtihan edemez mi? Hz. Lut'u eşiyle imtihan eden Allah'a, 'Beni niçin eşimle imtihan ediyorsun ki?' deme hakkına sahip olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? Hz. Yusuf'u kardeşiyle imtihan eden Allah, belki sizi de kardeşlerinizle imtihan ediyordur! Tüm peygamberlerin hayatları sıkıntı (imtihan) dolu olduğuna göre, bizim hayatımızda da bazı sıkıntıların olması hayatın bir parçası değil mi? Anne veya babasını kaybedince bunalıma giren bir insan Allah'a 'Benim annemi / babamı niye alıyorsun ki?' deme hakkına sahip olduğunu mu sanıyor? 'En büyük acı evlat acısıdır!' denir. Bu acıyı yaşayan anne babalar 'Allah kimseye yaşatmasın!' derler. Alemlere rahmet olarak yaratılan Hz. Muhammed Mustafa'ya bile torpil yapmayan Yaratıcının, bize torpil yapmasını beklemeye hakkımızın olmadığını hiç düşündünüz mü? Beş defa evlat acısıyla imtihan edilmiş bir Peygamberin ümmeti olduğumuzu bilmek zorundayız. 'Kardeşim onlar Peygamber, biz insanız' diye kimse itiraz etmesin. Peygamberler de bizler gibi üzülen, ağlayan, Allah'a sığınan insanlardı. Allah tarafından özel seçilmiş oldukları gerçeği 'insanı' acılara tepkisiz kalacakları anlamına gelmez. Bize düşen hayatı doğru anlamaktır. Unutmamalıyız ki, Peygamberlerine torpil yapmayan Allah, bize de torpil yapmaz. Stres ile iman arasında ki ilişki kafamın içinde uzun zamandır dolanıyordu. Bir okuyucum bana öyle bir söz gönderdi ki, o sözü okuyunca kafamın içinde dolanan cümleler köşe yazısına dönüştü. Bu yazıyı da o güzel sözle bitirmek istiyorum. Çok sıkıldığınız zaman bu cümleyi hatırlayın. Hatta bana kalsa pano haline getirilip ev veya işyerinin duvarlarına asılması gereken bir söz. Bir gün dünyaya ait büyük bir derdin olursa Rabbine dönüp, 'Benim büyük bir derdim var!' deme, derdine dönüp 'benim büyük bir Rabbim var!' de. Sait ÇAMLICA Eğitimci – Yazar Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
pelincim Yanıtlama zamanı: Temmuz 24, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 24, 2009 Bir gün dünyaya ait büyük bir derdin olursa Rabbine dönüp, 'Benim büyük bir derdim var!' deme, derdine dönüp 'benim büyük bir Rabbim var!' de. Çok güzeldi.Zevkle okudum.Ellerine sağlık..... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest bay8764 Yanıtlama zamanı: Temmuz 24, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 24, 2009 Nefisti, elleriniz ve aklınız dert görmesin... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
serpil_2009 Yanıtlama zamanı: Temmuz 24, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 24, 2009 Allah razı olsun ...mukemmeldi Bir gün dünyaya ait büyük bir derdin olursa Rabbine dönüp, 'Benim büyük bir derdim var!' deme, derdine dönüp 'benim büyük bir Rabbim var!' de. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
esilam Yanıtlama zamanı: Temmuz 24, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 24, 2009 Strese girenin imanından şüphe ederim! Bu muhteşem yazıdan yine o muhteşem cümleleri bende kopyalıyorum ve emeğinize sağlık diyorum. Hiç kimse bu sözleri hiç bir zaman unutmasın dilerim... Bir gün dünyaya ait büyük bir derdin olursa Rabbine dönüp, 'Benim büyük bir derdim var!' deme, derdine dönüp 'benim büyük bir Rabbim var!' de. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ecrin Yanıtlama zamanı: Temmuz 24, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 24, 2009 emegine saglik Humeyracigim, cok güzel bir paylasim.. Allah razi olsun güzelim.. yillardir, bu filosofiyi benimsedim, ve cekilmez olan hayati simdi daha kabullenir ve daha degisik acidan bakarak yasiyorum... Bir gün dünyaya ait büyük bir derdin olursa Rabbine dönüp, 'Benim büyük bir derdim var!' deme, derdine dönüp 'benim büyük bir Rabbim var!' de. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest yavuz06 Yanıtlama zamanı: Temmuz 24, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 24, 2009 Dediklerine aynen katılıyorum.Ama malesef böyle ince düşünemiyoruz.Burdaki imtihanlarda en önemli olgu ise Allaha sığınarak sabır ve sebat etmek. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
atris Yanıtlama zamanı: Temmuz 24, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 24, 2009 Bir gün dünyaya ait büyük bir derdin olursa Rabbine dönüp, 'Benim büyük bir derdim var!' deme, derdine dönüp 'benim büyük bir Rabbim var!' de. gercekten muhtesemdı emegınıze gonlunuze saglık Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest kara sewdam Yanıtlama zamanı: Temmuz 24, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 24, 2009 Bir gün dünyaya ait büyük bir derdin olursa Rabbine dönüp, 'Benim büyük bir derdim var!' deme, derdine dönüp 'benim büyük bir Rabbim var!' de. Allah razı olsun inşallah böyle yapabilirim her daim...Güzel Allahım erken ölümle ve hastalıklarla sınamasın bizleri en zoru bunlar:( Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
humeyra Yanıtlama zamanı: Temmuz 24, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 24, 2009 begenmiş olmanıza sevindim.. amin Rabbim cümlemizden razı olsun... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.