Çok Kitabı Okuma, Bir Kitabı Çok Oku!

OKUMA HASTALIĞI

Cemil Meriç bir yazısında okuma hastalığını şöyle tarif ediyor: “Okuma delisi birçok şeyleri anladığını vehmeder. Başkalarının sözleriyle yetinmek, her konuda başkasının anlayışına, başkasının fikirlerine başvurmak, alışkanlıkların en kötüsü. ‘Kitapta okudum, gazetede yazıyor.’ gibi sözler iradenin ve kişiliğin yokluğunu gösterir. Aşırı ve düzensiz okuma hafızayı, düşünce mekanizmasını bozar. Hasta gündelik hayattan kopar, çevresinde olup bitenleri göremez, anlayamaz.

Marazî okumanın belirtilerinden biri hafıza zayıflamasıdır. Hasta gerçek hadiseleri unutur, okuduklarını hatırlar. Realiteden uzaklaşır, kitaptaki olaylara bağlanır. Düşünceleri birbirine karışır. Kendi başına muhakeme edemez olur.”

 

FARK VAR

Doğulular kitapları yatırıp üst üste koyarlar, Batılılar kitapları dik vaziyette yan yana dizerler. Doğulular için kitap birlikte okunup sohbete aracılık edebilir. Batılılar için kitap okumak yalnız yapılan şahsî bir eylemdir.

Doğulular için kitap, genel olarak kâğıt veya yazılı her türlü nesne hürmete layıktır. Yüksek bir yerde tutulur. Doğu’da kitap, sadece okunan değil aynı zamanda ezberlenebilen de bir nesnedir. Batı’da kitap ezberleme geleneği yoktur. Doğu’da kitap, diğer pek çok eşya gibi ödünç verilebilir. Bir kitabı, birden çok kişi okuyabilir. Batı’da ise kitap dâhil hiçbir şey kolay kolay paylaşılmaz.

 

KEBİKEÇ

Osmanlı’da yazılmış elyazması eserleri koruduğuna inanılan bir cin varmış: Kebikeç. Bu cin kitapları kurtların yemesinden korurmuş. Bu yüzden elyazması eserleri yazan hattatlar kitapların başına ya da sonuna “Ya Kebikeç, ihvazu’l-varak!” (Ey Kebikeç, kâğıdı koru!) diye yazarlarmış. Bu yazının yazıldığı kitap, kurtlardan korunurmuş. Söylendiğine göre hattatlar bu yazıyı özel bir mürekkep kullanarak yazıyorlarmış.

 

KİTAP OKUMA REHBERİ

“Kişisel Gelişim Kitapları” okumak sigara içmeye benzer, hem sağlığınızdan hem paranızdan olursunuz.

Hz. Âdem’i (a.s) anlatan beş yüz sayfalık bir kitaba rastlayabilirsiniz, bu şakaya gülüp geçin.

İçinde “Mevlânâ-Şems (k.s)” geçen romanlardan uzak durun!

Başlığında “hızlı”, “hızlandırılmış”, “teknikleri”, “kalp”, “içinizdeki”, “yöntemleri”, “kişilik”, “şanlı”, “erkek”, “kadın”, “hüzün” ve “aşk” gibi kelimeler geçen kitaplara mesafeli olun.

“Mesnevî’den Hikâyeler” ve “Mes-nevî’den Seçmeler” gibi kitapları alırken bir kere daha düşünün.

Üzerinde “beğenmezsen ücret iadesi garanti” yazan kitaplar Çin malıdır, almayın!

“Yavuz’un Küpesi”, “Fatih’in Kaşı”, “Hürrem’in Tokası” veya “Ka-nuni’nin Bıyığı” türünden tarih kitaplarına itibar etmeyin.

Mütercimi yazmayan tercüme kitapları satın almayın, hırsızlığa ortak olmayın.

Kırk yaşını doldurmadan kırktan fazla kitap yazan isimlere şüpheyle yaklaşın.

 

İlimsiz amelde, anlaşılmayan ilimde, düşünmeden okumakta bir fayda yoktur.

Hz. Ali (r.a)

 

İnsan bilgili olmak için çok sayıda eğitici kitabı hızlı hızlı okumalı. Kültürlü olmak içinse stil sahibi biri olarak yaşamış, düşünmüş ve hissetmiş kişilerin yazdığı nispeten az sayıdaki kitabı, yavaş ve uzun uzadıya takdir ederek okumalı.

Aldous Huxley

 

Zihinleriniz çöp sepeti değildir. Bilgileri buruşturup buruşturup içine atmayın.

Friedrich Nietzsche

 

İnsanlar sigara fiyatınca parayı kitaba vermeden önce fazla uzun düşünüyorlar. Çoğu hâlâ düşünmekteler.

John Ruskin

 

İlk defa yeni bir kitap okumaktansa, okunmuş bir kitabı tekrar okumak daha yararlıdır.

Lord Dudley

 

Yedi eski kitap kafa kafaya verirse mutlaka bir yenisi doğar.

Alman Atasözü

 

“İyi kitaplar okumayan adamın okumuş olmasıyla cahil kalması arasında hiçbir fark yoktur.”

 

Mark Twain

 

Bazı kitapların tadına bakılmalıdır… Diğerleri yutulmalıdır… Ve çok azı da çiğnenip hazmedilmelidir…

Francis Bacon

 

 

Dücane CÜNDİOĞLU