Jump to content

İslam Geleneğinde Sünnet Olma Konusu..


halukgta
 Paylaş

Önerilen Mesajlar

Bugün sizlerle,İslam dininde, erkeklerin sünnet olma konusunu Kur’ an dan ve diğer kutsalkitaplardan araştırarak, konuyu anlaşılır bir hale getirmeye çalışacağım.

 

Önce şunu söylemeliyim ki sünnet olmak, geleneklerimizin güzel törenlerindenbirisidir bana göre. Devamında da hem fayda var, hem de sağlık açısından önemliolduğu görünüyor. Bu sözleri söylememdeki maksadım, aşağıda yazacaklarımınyanlış anlaşılmaması, tam aksine bazı gerçeklerin bilinip, ortaya çıkmasıadınadır. Yazdıklarım benim düşüncelerimdir, yalnız beni bağlar, bunu dabelirtmek isterim.

 

Sünnet konusu, bizlere rivayetler yoluyla anlatılır ve İbrahim peygamberden buyana gelen bir gelenek olduğu söylenir. Önce şunu söylemeliyim ki, Kur anınhiçbir yerinde, tek kelime dahi erkeklerin sünnet olma konusu geçmez, yanisünnet olmaktan hiç bahsedilmez. Allah ın bizlere, böyle bir emri yoktur. EğerKur’an da böyle bir hüküm yoksa dinin ana unsuru saymamızda mümkün olamaz.

 

Yahudilerin de sünnet olduğunu biliyorsunuz, hatta onlar çocuk doğduktan sekizgünlük olduğu zaman sünnet edilir. Peki, Yahudiler de İbrahim peygamberzamanından gelen bir gelenek diye mi çocuklarını sünnet ettiriyorlar dersiniz?Elbette hayır, onlar iman ettikleri bugün ellerinde bulunan Tevrat ta çok açıkve net geçtiği için, inandıkları kitabın emri olduğundan sünnet oluyorlar. Dahaaçıkçası bir gelenek değil bu yaptıkları, Allah ın bir emri olduğunu kabulettiklerinden, çocuklarını sünnet ettiriyorlar. Şimdide günümüze kadar ulaşan Tevrata bakalım, ne diyor sünnet konusunda.

 

TEVRAT TAN ALINTIDIR:

 

Yaratılış 17

9 Tanrı İbrahim’e, "Sen ve soyun kuşaklar boyu antlaşmama bağlıkalmalısınız" dedi,

10 "Seninle ve soyunla yaptığım antlaşmanın koşulu şudur: Aranızdakierkeklerin hepsi sünnet edilecek.

11 Sünnet olmalısınız. Sünnet aramızdaki antlaşmanın belirtisi olacak.

12 Evinizde doğmuş ya da soyunuzdan olmayan bir yabancıdan satın alınmışköleler dâhil, sekiz günlük her erkek çocuk sünnet edilecek. Gelecekkuşaklarınız boyunca sürecek bu.

13 Evinizde doğan ya da satın aldığınız her çocuk kesinlikle sünnet edilecek.Bedeninizdeki bu belirti sonsuza dek sürecek antlaşmamın simgesi olacak.

14 Sünnet edilmemiş her erkek halkının arasından atılacak, çünkü antlaşmamıbozmuş demektir."

……….

23 İbrahim evindeki bütün erkekleri -oğlu İsmail’i, evinde doğanların, satınaldığı uşakların hepsini- Tanrı’nın kendisine buyurduğu gibi o gün sünnetettirdi.

24 İbrahim sünnet olduğunda doksan dokuz yaşındaydı.

25 Oğlu İsmail on üç yaşında sünnet oldu.

26 İbrahim, oğlu İsmail’le aynı gün sünnet edildi.

27 İbrahim’in evindeki bütün erkekler -evinde doğanlar ve yabancılardan satınalınanlar- onunla birlikte sünnet oldu.

 

Yukarıda yazdıklarım, bugün elimizde bulunan Tevrat tan alıntıdır. Demek kiYahudilerin sünnet olması gelenek değil, Allah emri olduğunu kabulettiklerinden uyguluyorlarmış. Hatta yazılanları dikkatle okursanız, Allah ileyapılan bir anlaşmanın, anlaşmaya uyulmanın göstergesi olarak, erkeklerinsünnet edilmesinden bahsediyor.

 

Önce şunu söylemeliyim ki, bugün elimizde bulunan Tevrat ve de İncil de geçen,Kur an da hiç bahsedilmeyen konular hakkında, bunlar tahrif edilmiş yalanyanlış konulardır demem, hatta bence hiç kimsenin de söylemesi doğru dadeğildir. Bunları söylemek hata olur. Sebebi gerçek Tevrat ve İncil in elimizdeörneğinin olmamasıdır. Ama bu kutsal kitaplarda yazan, Kur’ an da değişikanlatılan aynı konu varsa, o zaman bunu söyleyebiliriz.

 

Örneğin Kur an Nuh peygamberin eşi ve bir oğlunun gemiye binmediğinden yanikurtarılmadığından bahseder ve nedenini açıklar. Özellikle Nuh peygamber ve Lutpeygamberin eşlerinin iman etmemesi örneğini verir. Ama Tevrat Nuh peygamberineşi ve tüm çocuklarının gemiye bindiğini yazması yanlışlığa bir örnektir. Bunusöyleyebiliyoruz, çünkü Kur’ an açıkça belirtiyor bu bilgileri veriyor,bizlerde bu karşılaştırmayı yapabiliyoruz.

Lut peygamberin eşinin kurtarılmadığı her iki kitap tada yazar. Örneğin İbrahimpeygamberin oğlunu kurban ederken bir koçun Allah tarafından gönderildiği heriki kitapta da anlatılır. Yine Tevrat kadını erkeğin kaburga kemiğindenyaratıldığını söyler, ama Kur’ an böyle bir açıklama yerine, eşini de ondanvücuda getirdi ki, gönlü buna ısınsın diye bahseder. Ama her ne hikmetse İslamâleminde, kadının yaradılışı olarak, Tevrat ta geçen söylenir halk arasında.İlginç değil mi sizce?

 

Bir başka örnek Kur’ an da ve Tevrat ta domuz etinin, haram olduğunu yazar.Tevrat ta haram olan yiyeceklerin çok büyük bir listesi vardır. Kur an iseaçıkladıklarımın dışında temiz olan her şey sizlere helaldir demesine rağmen,her nedense Tevrat ta geçen uzun haramlar listesine, biz İslam âleminde de yerverilir ve kabul edilir.

 

Şimdi aramızda şunu söyleyen ya da düşünen var mıdır dersiniz? Kur an özetalmış daha detaylı Tevrat yazmıştır diyebilir miyiz? Elbette hayır, eğer bunukabul edersek, sorumlu olacağımız Kur an ayetlerine ters düşer. Çünkü Kur’ anher şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle sizlere verdik diye açıklar. Bukitaptan sorumlu olduğumuzu, Kur’an dan hesaba çekileceğimizi, ayetinde açıkçabelirtir.

 

Konuyu daha çok dağıtmadan şunu söylemeliyim ki, Kur’ an dışında iman ettiğimizTevrat, İncil elbette kabulümüzdür, neyin beşer tarafından değiştirildiği,neyinde Rahman tarafından nesih edildiğinin detayı, bizi hiç ilgilendirmez.Bizler Kur’an da bize açıklananlara, tebliğ edilenlere iman ederiz. Bizleriilgilendiren,iman ettiğimiz en son bizlere tebliğ edilen Kur’ an dır, demeliyizve kabul etmeliyiz. Çünkü Kur’an a sarılmamızı ve ondan hesaba çekileceğimiziYüce Rabbim söylüyor.

Bakın Allah ayetlerinde, nasıl sesleniyor bizlere? Önce şu ayetlere bakalımKur’ an ne için indirilmiş?

Sad 29: Bu Kur’an, ayetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diyesana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır.

 

Sad 87: Bu Kuran, ancak âlemler için bir öğüttür.

 

Demek ki bu mübarek kitabın ayetlerini düşünsünler ve aklı olanlar öğüt alsındiye indirdiğini belirtiyor Allah. Düşünün lütfen, Kur’ an ın tüm âlemler içinöğüt olduğunu, üstüne basa basa söylüyor. Şimdide şu iki ayet üzerinde hepbirlikte düşünelim, acaba ne demek istiyor Allah.

 

Maide 101: Ey iman sahipleri! Size açıklandığında canınızı sıkacak şeylerleilgili soru sormayın. Kur an indirilmekte iken onları sorarsanız sizeaçıklanır. Allah onlardan vazgeçmiştir/kaldırmıştır. Allah Gafur’dur, Halim’dir.

 

Bakara 106; Biz bir ayeti siler, unutturur veya ertelersek ondan daha iyisiniveya onun bir benzerini getiririz. Allah’ın her şeye gücü yeter olduğunubilmedin mi?

 

Bu iki ayet üzerinde, dikkatle düşündüğümüz de, Maide suresi 101. ayette belirttiğigibi, indirilen bazı ayetler demek ki daha önce inandıkları, ya da daha öncegelen kutsal kitaplarda olanların değiştiklerini görmüşler. Bazı insanlarınbuna canı sıkılmış, hatta nasıl olur diye itiraz etmişler. Ama dikkat edersenizbu durumda Allah ne diyor, bunlarla ilgili sorular sormayın. Kur anindirilmekte iken sorarsanız bunlar sizlere açıklanır, ama daha sonra sormayın,çünkü Allah bunları affetti, kaldırdı, vazgeçti, diyor.

 

Nelerden vazgeçtiği, kaldırdığı konusunda açıklama yapmıyor, detay vermiyor.Çünkü yapmasına da gerek yok, açıkça bu kitaptan sorumlusunuz dedikten sonra,sorumlu olmadıklarımızı gerekmedikçe söylemenin ne anlamı olabilir, kafakarıştırmaktan başka?

 

Devamındaki ayette ise tüm bunlara açıklık getiriyor. Biz gönderdiğimizkitaplar arasında, bir ayetin hükmünü siler yani kaldırırsak, ya da ertelerseksizler için daha iyisini getiririz diyor. Bu ayetlerden yola çıkarak, diğerkutsal kitaplarda neler vardı, daha sonra Allah bunların hangilerini değiştirditamamını bilemeyiz. Daha açıkçası, Kur’ an ın bahsettikleriyle karşılaştırmayapabiliriz, ama diğerleriyle Kur’ an da bahsedilmediği için karşılaştırmayapamayacağımızdan bunlar uydurmadır, insanlar değiştirmiştir demek yerine, bukonuda fikir yürütmeyip, mantıksız sözler söylemeden, bizi ilgilendiren Kur ‘anhükümleridir demek, bence en doğrusudur, en saygılı olanıdır diye düşünüyorum.

 

Bu açıklamalardan sonra, konumuz olan erkeğin sünnet edilmesini, şöyle birmantık süzgecinden geçirelim. Kur’ an bu konuda hiç söz etmiyor, örnek dahivermiyor demiştik, ama Tevrat çok açık bir açıklama yapmış ve hatta İbrahimpeygamber ve soyuyla yaptığı anlaşma gereği, sünnetin emredildiği yazıyor.

 

Bu konunun doğruluğu ya da yanlışlığı hakkında hiçbir yorum yapma, ya da fikiryürütme yetkisini kendimde bulamıyorum. Bunu yapmakta doğru değildir. Amakendimde bulduğum yetki ve sorumluluk elimde bulunan Kur’ an a iman etmek veemirlerine uymaktır. Allah ne diyordu Kur’ an da?

 

Zühruf 44: Doğrusu Kur’an, sana ve kavmine bir öğüttür. İleride ondan sorumlututulacaksınız.

 

Değerli dostlarım, din kardeşlerim, bakın Allah sizleri bu kitaptan hesabaçekeceğim, bu kitap tan sorumlu tutuyorum diyor. Sizce Allah Kur’ an da hiçbahsetmediği bir konudan, sorumlu tutar mı dersiniz bizleri? Bunun tersini söylemek,Rahmanın adaletine yapılan en büyük saygısızlıktır.

 

Yukarıda yaptığım açıklamanın tek bir sebebi var, Allah ın emirlerini bilelim,emin olalım, daha sonrada güzel geleneklerimizi elbette devam ettirelim, amagelenekleri Allah emridir demeden, dinselleştirmeden, bunu da iyice bilelim.

 

Sünnet İslamâleminde kabul edilen, günümüze kadar uygulanan çok güzel bir gelenektir, banagöre buna devam edelim, bu güzel geleneğimizi engellemek isteyenlere de güzelceizah edelim, zorlamadan bu dinin emri demeden, sünnet olmayan Müslüman değildirdemeden.

 

Müslüman olmak isteyen bir kişi geldiğinde de, önce sünnet olmalısın, yoksaMüslüman olamazsın diyerek onları korkutmayalım. İslam dini Kur’an ve onunverdiği hükümler ile yaşanır, bunu asla unutmayalım. Geleneklerimizindinselleştirilmesine izin vermeyelim. Eğer bunu bir kez yaparsak, bu işinsonunun nerelere varacağını hesap edemeyiz.

 

İslam dini kolaylık dinidir, akıl dinidir. İslam dininin, Kur’an ın emirleriile sınırları çizilmiştir. Allah Kur’an ın sınırlarını aşmayın diye uyarıyorsa,bunun aksini yapmamızın ve bunlarda Allah emridir dememizin, bizleri dindenuzaklaştıracağının bilincinde olmalıyız.

 

Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Cerrahi sünnet bir Yahudi geleneğidir ve Tanrı ile yapılan anlaşmayı simgeler.Sünnet ile ilgili sözler konuda verilenlerle sınırlı değil.Sünnet olmayan bir erkeğin aşağılanması ve yine sünnet olmayan bir erkeğe kız verilmemesi de Yahudi geleneğidir.Bunlara Eski Ahit'te rastlayabilirsiniz.Bu gelenekler hadisler vasıtasıyla da desteklenmiştir.

 

Basit bir örnek,

 

Yaratılış 17 / 24 :

İbrahim sünnet olduğunda doksan dokuz yaşındaydı.

 

İbrahim aleyhisselam, 80 yaşında balta ile kendisini sünnet etti. (Buhari)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sünnet olmanın dinimizdeki yeri

 

Kim oldukları ve neye hizmet ettikleri herkesçe bilinmeyen bir kısım insanlar, her şeye bid’at diyorlar. Sanki din yeni gelmiş gibi, dinin Peygamberi yokmuş gibi, her fırsatta dinimiz ve Resulullahın vârisleri olan İslam âlimlerini sorgulamaya çalışıyorlar. Bunlar kıyamet alametidir. Çünkü hadis-i şerifte buyuruluyor ki:

 

(Kıyamet yaklaştıkça, yeniler, önceki âlimleri cahillikle suçlayacaktır.) [İbni Asakir]

 

Müslüman, sünnet olmaya bid’at demez. Misyonerlerin böyle uyduruk sözlerine müslümanların kanması çok acıdır. Eskiden de, (gavur icadıdır) diyerek müslümanları fenne tekniğe yaklaştırmak istememişlerdi. Şimdi de her şeye bid’at diyerek, müslümanları dinlerinden uzaklaştırmak istiyorlar.

 

Sünnet olmak meşhur bir sünnettir. Bilmeyen müslüman yoktur. Hatta müslümanlıkta sünnet olduğunu bilmeyen kâfir bile yoktur. Gayrimüslimler bile namazın, tesettürün ve sünnet olmanın İslam dininin esasları arasında olduğunu bilirler.

 

Sünnet olmak İslam’ın şiârındandır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

 

(Sünnet olmak, erkekler için, sünnettir.) [Taberani]

 

(Fıtri sünnet beştir: Sünnet olmak, kasıkları temizlemek, tırnak kesmek, koltuk altını temizlemek ve bıyıkları kısaltmak.) [buhari]

 

(İbrahim aleyhisselam, 80 yaşında [sünnet emri gelince gecikmemek için] balta ile kendisini sünnet etti.) [buhari]

 

(Sünnetsiz adam, 80 yaşında da olsa, Müslüman olunca yine sünnet edilir.) [beyheki]

 

Resulullah, Müslüman olan erkeğe, 80 yaşında olsa bile, sünnet olmayı emrederdi. (Taberani)

 

 

Sünnet olmak Kur’an’da yer almamıştır. Ancak Hz. Peygamber(a.s.m)’in sünnetinde/hadislerinde yer almıştır.

 

Hz. İbrahim, seksen yaşında iken sünnet olduğuna dair -Buharî, Müslim gibi en sahih kaynaklardan gelen- rivayetler vardır(bk. Neylu’l-evtar, 1/111).

 

İslam’da da, “fıtrattan olduğu” ifadesiyle daha önceki peygamberlerin prensibi olarak zikredilen hususlardan biri de sünnet olmaktır.

 

Hanefî ve Malikî mezhebine göre sünnet olmak sünnettir, Şafiî ve Hanbeli mezhebine göre

vacip/farzdır, çünkü bu İslam’ın/Müslüman olmanın bir simgesidir. (

bk. V. Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslamî, 1/306-7, 310)

 

Sünnet olmak, İslam’ın bir şiarıdır. Bu sebeple, şiarlar/simgeler sünnet kabilindsen

de olsa, farzlar gibi önemlidir. Bu sebeple, sünnet olmayı “sünnet” olarak kabul eden alimlerin

görüşlerini de bu çerçevede değerlendirmek gerekir. İslam ümmeti hayatı boyunca

bu işe böyle bakmıştır.

 

İslam’da onlarca, farzlar veya haramlar vardır ki,

Kur’an’da değil, Kur’an’ın gerçek bir tefsiri olan Hz. Peygamber (a.s.m)’in

hadislerinde yer almıştır. Örneğin, namazın rekat sayısı, diğer bazı şartları,

Orucun, Haccın, Zekâtın önemli şartları Kur’an’da değil, hadislerde beyan

edilmiştir. Bu konunun hikmetini idrak etmek için çok “temel usul” bilgilerine

sahip olmak gerekir. İlgili kaynaklardan bunlar öğrenilebilir.

 

Unutmamak gerekir ki, hadis, İslam’da teşriin ikinci kaynağıdır.

“Peygamber size ne verirse onu alın, o sizi neden men ederse ondan

sakının.”(Haşr, 59/7) mealindeki ayet, hadisin teşri kayanağı olduğuna

dair İslam alimleri için şaşmaz bir rehber olmuştur.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İnsanları sözde din konusunda bilgilendiren iki tane site var internette birisi Dinimiz İslâm,öteki ise Sorularla İslâmiyet. Bu siteler tamamen geleneksel İslâm anlayışını savunan ve basma kalıp yanlış fikirleri tekrar insanlara sunan sitelerdir.Ayrıca kopyala yapıştır dışında bişey yapamayanların tutundukları tek daldır ki,hiç de sağlam bir dal değildir.Çünkü muhtemelen kendileri bile okumadan cevap diye bunu yapıştırırlar.

 

Yahu zaten konuda sünnetin Tevrat'ta geçtiği belirtilmiş.Ben Tevrat'taki bir sözü hadis ile desteklemişim ! Ve halâ şunlar cevap diye veriliyor.

 

Yaratılış 17 / 24 :

İbrahim sünnet olduğunda doksan dokuz yaşındaydı.

 

(İbrahim aleyhisselam, 80 yaşında [sünnet emri gelince gecikmemek için] balta ile kendisini sünnet etti.) [buhari]

 

(Sünnetsiz adam, 80 yaşında da olsa, Müslüman olunca yine sünnet edilir.) [beyheki]

 

Resulullah, Müslüman olan erkeğe, 80 yaşında olsa bile, sünnet olmayı emrederdi. (Taberani)

 

Hz. İbrahim, seksen yaşında iken sünnet olduğuna dair -Buharî, Müslim gibi en sahih kaynaklardan gelen- rivayetler vardır(bk. Neylu’l-evtar, 1/111).

 

Başka bir konu,Haşr Suresi 7. Ayeti mal paylaşımı ile ilgili bir ayettir.Bunu hadislerin kabulüne hangi İslâm alimi yorumlamış ?

Haşr 7 :

Allah'ın, kentler halkından resulüne zahmetsizce aktardığı mal ve nimetler şunlar içindir: Allah, Peygamber, yakınlar, yetimler, yoksullar, yolda kalmışlar. Bu böyle düzenlenmiştir ki, o mal ve nimetler sizden yalnız zengin olanlar arasında dönüp duran bir kudret aracı olmasın. Resul size ne verdiyse onu alın; sizi neden yasakladıysa ona son verin ve Allah'tan korkun. Hiç kuşkusuz, Allah'ın azabı çok şiddetlidir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İslam adına yapılan bazı gelenek göreneklerin islamiyetle alakalı olmayıp başka dinlerden gelerek islamla alakasız olduğunu kanıtlamak için her zaman yapılan şeylerden birisi: bunlar Tevratta da var, incilde de var, rahibeler de yapıyor, paganlarda da vardı, şamanların geleneklerinde de vardı gibi bir ton sıralamaya gidiliyor. siz ce bundan doğal ne var. Allah binlerce peygamber göndermiş. öğretilerin çoğu tahrif edilse, değiştirilse de gerçek birşeylerde kalacaktır mutlaka.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Haşr 7 ayeti sadece mal paylaşımıyla ilgiliymiş, bunu hangi alimler hadislerin kabulune yorumlamış mış, sen hangi islam aliminden daha üstünsün

 

Haşr süresi, 7 ayetin Tefsiri

 

Kaynak: İbn Kesîr

 

(Medîne'de nâzil olmuştur.)

 

"...Peygamber, size ne verirse onu alın, neden de neyhederse ondan sakının. Ve ALLAH'tan korkun. Muhakkak ki ALLAH, azâbı şiddetli olandır." Haşr, 7

 

Size hangi şeyi emrederse onu yapın. Neyi de yasaklarsa ondan

kaçının. Çünkü o, yalnızca hayrı emreder ve yalnızca şerden nehyeder. İbn Ebu

Hâtim der ki: Bize Yahyâ İbn Ebu Tâlib...Meşrûk'tan rivâyet eder ki; bir kadın

Abdullah İbn Mes'ûd'a gelip şöyle demiş: Senin başkasının saçını aldatmak için

saçına eklemeyi yasakladığın haberi bana ulaştı. ALLAH'ın kitâbında veya

Rasûlullah'ın sünnet'inde bir şey bulduğun için mi bunu yasakladın? O: Evet

ALLAH'ın kitâb'ında ve Rasûlullah'ın sünnet'inde gördüğüm bir şeyden dolayı

yasakladım, dedi. Kadın dedi ki: ALLAH'a andolsun ki ben, Mushaf'ın iki kapağı

arasını inceledim de senin dediğin bir şeyi göremedim. Abdullah İbn Mes'ûd dedi

ki: Sen orada "Peygamber size, ne verirse onu alın, neden de nehyederse, ondan

sakının." âyetini görmedin mi? Kadın; evet, deyince Abdullah İbn Mes'ûd dedi ki:

Ben, Rasûlullah sallALLAHu aleyhi ve sellem'ın saçına başka saç eklemeyi ve

yüzünün kılını yolmayı yasakladığını duydum. Kadın dedi ki: Belki bu senin

âilenden bir kısmı içindir. O dedi ki: Gir ve bak. Kadın girip baktı sonra çıktı

ve; hiç bir şey görmedim, dedi. Abdullah İbn Mes'ûd kadına dedi ki: O sâlih

kulun vasiyetini aklında tutmaz mısın: "Size yasakladığım şeylere aykırı hareket

etmek istemem." Hûd, 88

 

İmâm Ahmed İbn Hanbel der ki: Bize

Abdurrahmân...Abdullah İbn Mesûd'dan nakletti ki; ALLAH saç ekleyen ve ekletmek

isteyen, yüzünün kılını yolan ve dişlerinin arasını güzellik için ayıranları ve

ALLAH azze ve celle'nin yaratışını değiştirenleri lânetlemiştir. Abdullah İbn

Mes'ûd der ki: Ümmü Ya'kûb denilen bir kadına bu haber ulaşınca, kalkıp yanına

gelmiş ve bana ulaştığına göre sen şöyle ve şöyle demişsin demiş. Abdullah İbn

Mes'ûd demiş ki: Rasûlullah sallALLAHu aleyhi ve sellem'ın lânetlediğini ve

ALLAH'ın kitâbında lânetleneni ben neden lânetlemeyecekmişim? Kadın dedi ki:

Ben, iki kapak arasında bulunan ALLAH'ın kitâbını okudum, ama böyle bir şey

görmedim. Abdullah İbn Mes'ûd demiş ki: Eğer sen okusaydın onu görürdün. ALLAH

Teâlâ'nın "Peygamber size, ne verirse onu alın, neden de nehyederse, ondan

sakının." âyetini okumadın mı? Kadın; evet, deyince Abdullah İbn Mes'ûd şöyle

demiş: Rasûlullah sallALLAHu aleyhi ve sellem bunları yasaklamıştır. Kadın demiş

ki: Öyle sanıyorum ki senin âilen bunları yapıyor. O; git ve bak, demiş, kadın

gitmiş istediği hiç bir şeyi bulamayınca: Bir şey bulamadım, demiş. Abdullah İbn

Mes'ûd demiş ki: Böyle olsaydı sen bizi birlikte göremezdin. Buhârî ve Müslim

Sahîh'lerinde bu rivâyeti Süfyân es-Sevrî kanalıyla tahrîc ederler.

 

Buhârî ve Müslim'in Sahîh'inde aynı şekilde Ebu Hüreyre'den rivâyet

edilir ki; Rasûlullah sallALLAHu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuş: Ben, size bir

şeyi yasaklarsam; ondan kaçının, size bir şeyi emredersemde gücünüz yettiği

nisbette onu yapın.

 

Neseî der ki: Bize Ahmed İbn Saîd...Abdullah İbn Ömer

ve İbn Abbâs'tan nakletti ki; onlar Rasûlullah sallALLAHu aleyhi ve sellem henüz

kanatlanmamış çekirgeyi, Ebu Cehil kavununu, hurma çekirdeğinin içini ve ziftle

kaplanmış kaptan yemek yemeyi yasaklamıştı. Sonra da "Peygamber size, ne verirse

onu alın, neden de nehyederse, ondan sakının" âyetini okumuştu. "Ve ALLAH'tan

korkun. Muhakkak ki ALLAH, azâbı şiddetli olandır." Emirlerine uymak ve

yasaklarını terketmek konusunda ALLAH'tan korkun. Çünkü emrine muhâlefet edip

kaçan ve isyân edenlere, yasakladığını işleyenlere azâbı çok şiddetlidir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

 Paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...