Jump to content

Çocuklar Neden Yalan Söyler?..


Renan
 Paylaş

Önerilen Mesajlar

Yalan söylemeye ilişkin pek çok yazı yazılmış, bilim adamları bu konuda tezlerini ortaya koymuş, davranış bilimciler yalanı tartışmışlar, şairler yalan üzerine şiirler yazmış, yalandan dolayı arkadaşlıklar bozulmuş, ilişkiler bitmiştir. Ruhumuzun bir savunma davranışı olan yalan söyleme, zaman zaman insanlar tarafından başvurulan durumu kurtarma yöntemi olurken, yalan söyleme davranışı her zaman anne-babaların korkulu rüyası olma gerçeğini sürdürmekte.

 

Çocuklar neden yalan söyler? Çocuklarda hangi yasta ifade edilen söylemleri yalan kabul ediyoruz da, hangilerine yalan etiketini yapıştırmıyoruz? Anne-babalar çocuklarının yalanlarını yakaladığında ne yapmalılar?

 

Yalan söylemek, insanın savunma mekanizmasıdır, yani bir savunma davranışıdır. Kişi iç dünyasını tehdit eden ya da tehdit etme potansiyelinde olan dış etkenlere karsın, kendisini savunmaya geçer ve tepki gösterir. Yalan söyleme davranışı da, kişinin gösterdiği tepkilerin içerisinde yer alır. Yetişkinler savunma davranışlarına çok sık başvurmazlar, ancak kendilerini çok fazla bunaltan durumlar olduğunda savunma davranışları devreye girer. Savunma davranışlarına fazla başvurulduğu zaman, kişi iç dengelerini kaybedebilir, kendi gerçekliğini ve gerçeğini yadsıyıp, görmezden gelebilir ve sonunda “davranış bozuklukları” geliştirebilir.

 

Çocuklar için durum biraz daha farklılık gösterir. Çocuklar, biz yetişkinler gibi ara sıra değil de, daha sık savunma davranışlarına başvururlar. Çocuk iç dünyasını koruma anlamında bir yetişkin kadar donanımlı olmadığı için savunma davranışlarını daha sık ortaya koyar. Çocuğun yalana başvurması da tıpkı yetişkin insanın yalana başvurması kadar, kendini, öz benliğini ve iç dünyasını koruma amaçlıdır. Çocuk korktuğu, kardeşini kıskandığı, herhangi bir travma sonucu içinde bulunduğu stresle basa çıkamadığı ya da çevrenin dikkatini çekmek, anne-babasının ve öğretmeninin onayını almak, takdir edilmek ve yeni bir yaşantıya uyum sağlamak için yalan söyler. Ancak çocuğun olayları değiştirerek ortaya koyduğu her anlatıma “yalan” demiyoruz. Çünkü çocuk belli bir yasa kadar yalan söylediğinin farkında değildir. Bu davranışını çok da bilinçli yapmaz. Çocukların yedi-sekiz yasa kadar söylemiş oldukları yalanları “olayı değiştirme davranışı” olarak değerlendirmek daha doğru bir tanımlama olmakta. Bu yüzden anne-babaların küçük çocuklarına ilişkin yalan söyleme kaygılarının bu yazıyı okuduktan sonra en aza ineceğini düşünüyoruz.

 

Çocukta “olayı değiştirerek anlatma davranışını” diğer bir deyişle yalan söyleme davranışına iten nedenlere de tek tek bakacak olursak aşağıdaki başlıkları görürüz:

 

Çocuklarda Korkudan Söylenen Yalanlar

Çocuklar korktukları zaman sık sık yalana başvururlar yani durumu ve olayı değiştirerek anlatırlar. Annesinin çok sevdiği vazosunu kıran dört yaşındaki bir çocuk, vazonun kırıldığından haberi olmadığını ya da vazoyu kedinin kırdığını söylerken, aslında yalan söylemiyordur. Çünkü burada ne bilinçli bir zarar verme, ne de bilinçli bir kandırma davranışı vardır. Burada sadece ve sadece korku duygusundan kaynaklanan, çocuğun kendisini koruma davranışı vardır. Uyku sırasında altına çişini yapan üç yaşındaki bir çocuğun, çişini yapmadığını söylemesi de yalan değildir. Sınıfta etkinlik sırasında kağıdını istemeden yırtan beş yaşındaki çocuğun öğretmenine “kağıdı ben yırtmadım” demesi de yalan değildir. Ancak on dört yaşındaki bir çocuğun öğretmenine hasta olduğunu bahane ederek ödevini yapmadığını söylemesi yalandır.

 

Küçük çocukların kendi dünyalarında kurguladıkları değişimleri yalan olarak kabul etmek hatalı olduğu kadar, çocuğa bu nedenle kızmak, yalan söylediğini yüzüne vurmak da, çocuğun kişilik gelişimi açısından büyük olumsuzluklar yaratır. Anne-babalar, çocuklarının bu tepkilerine karşın; “sanırım yanlış hatırlıyorsun bir kez daha düşünsen” ya da “gel bunu bir kez daha düşünelim, hatırlamıyor olabilirsin” şeklinde yaklaşabilirler. Ayrıca, “korkuyu” çocuk yetiştirmede bir araç olarak ailelerin çocuklarında yalan söyleme davranışına, diğer çocuklara oranla daha sık rastlıyoruz. O halde çocuklarımızı yetiştirirken “korkuyu” bir eğitim ve disiplin aracı olarak görmekten ve kullanmaktan en kısa zamanda vazgeçmeliyiz.

 

Çocuklarda Dikkat Çekmek için Söylenen Yalanlar

Çocuklar çevrelerindeki insanların ilgisini ve dikkatlerini kendi üzerinde toplamak için de yalana başvurabilirler. Çok büyük bir evde oturmadıkları halde, “bizim kocaman bir evimiz var” diyen, kardeşi olmadığı halde, ”benim kardeşim doğdu” diyen, okula gitmediği halde, ”ben okula gidiyorum” diyen ya da “tatilde Antalya’ya gittik”, ”annem beni hayvanat bahçesine götürdü” diye aslında gitmediği halde gitmiş gibi anlatan ve senaryolaştıran pek çok çocuk vardır. Bu çocukların yası üç ile altı yas arasında değişir ancak çocuğun kişilik yapısını ve gelişim sürecindeki değişimleri de göz önünde bulundurarak, çocukta yalanı, yalan olarak kabul etme yasını yedi sekize çekebiliyoruz. Çocuklarında ve öğrencilerinde bu davranışa rastlayan yetişkinler, “çok sakacısın, saka yapıyorsun” gibi yaklaşımlarla çocuğun kendi gerçekliğinin dışına çıkmasını önleyebilir.

 

Çocuklarda Mutsuzluktan Söylenen Yalanlar

Mutlu olmak, hem ruhumuz hem de organizmamız için en gerekli duygusal etkenlerin basında gelir. Mutlu olmak yasamdaki amacımızdır. İnsan mutsuz bir ruh hali içindeyken, mutlu olmak için her yolu dener. Yetişkin insanların mutsuzlukla basa çıkma yöntemleri farklıyken, çocuklar mutsuzluklarını dışarıya mutlu yansıtmak gibi davranış sergilerler. Anne- babası sürekli kavga eden bir çocuk, öğretmenine ve arkadaşlarına anne- babasının hiç kavga etmediğini ve çok iyi geçindiklerini söyleyebilir. Çocuğun anne- babasından kaynaklanan mutsuzluğu, onu böyle bir savunma davranışına itebilir. Kreşte arkadaşlarıyla iletişim kuramayan, oyunlara alınmayan bir çocuk, anne- babasına sınıfta en çok sevilen çocuğun kendisi olduğunu anlatabilir. İlkokul birinci sınıftaki bir çocuk, sınıf başkanı seçilemediği için çok üzülüp mutsuz olup, eve geldiğinde başkanı seçildiğini ifade edebilir. Anne- babası boşanan bir çocuk, arkadaşlarına çok mutlu bir aile tablosu çizebilir. Böyle durumlarla karşılasan anne-babalar ve eğitimciler çocuğun yalanını ortaya koymadan, “sanırım çok üzüldüğün için böyle konuşuyorsun, hadi gel biraz sohbet edelim” şeklinde çocuğa yaklaşabilir.

 

Çocuklarda Kıskançlıktan Söylenen Yalanlar

Kıskançlık doğuştan genlerimizde şifrelenen bir duygumuzdur yanı içgüdüseldir. Yetişkinler kıskançlıklarını farklı boyutlarda yaşar ve yansıtırlarken, küçük çocuklar bu içgüdüleri ile başa çıkmayıp, yalan söylemek diye nitelendirilen tepkiler gösterebilirler. Yeni kardeş sahibi olmuş bir çocuk annesine ”kardeşim bana vurdu”, arkadaşının giysisini kıskanan bir çocuk “benim bu etekten bir sürü var” arkadaşının oyuncağını kıskanan bir çocuk “bu oyuncaktan babam bana on tane aldı ama okula getirmiyorum” diyebilir. Çocuklar bu boyutta kıskançlık yalanları söyleyebilirler ve arkadaşları “yalan söylüyorsun” dediklerinde ise, sinirlenip ağlarlar. Yetişkinler çocukların bu kıskançlık yalanlarını duymazdan gelerek çok fazla üstlerine düşmeyerek, bu sürecin geçmesine olanak tanıyabilirler. Aksi halde çocukla inatlaşmak doğru bir yaklaşım olmaz.

 

Çocuklarda Travma Sonrası Stresle Basa Çıkmak için Söylenen Yalanlar

grupta en çok sevilen birinin ölümü sonrasında çocuğun bu travmanın oluşturduğu stresle basa çıkmak adına söylediği yalanları gözlemliyoruz. Sevdiklerini kaybeden çocuklar, çoğu kez onları, hayattaymış gibi çevrelerine yansıtırlar. 17 Ağustos depreminden sonra evlerini kaybeden küçük çocukların, sanki evleri hatta çok güzel evleri varmış gibi anlatmaları da travma sonrası stresle basa çıkma davranışlarını ortaya koyuyor.

 

Travma sonrası stresle basa çıkmak için söylenen yalanlarda, çocuk yalan söylediği için değil de, travmanın neden olduğu stresle basa çıkamadığı için ve yaşanan travmanın çocuğun iç dünyasında yarattığı zedelenmeler için kesinlikle psikolojik yardım almalıdır..

 

Çocuklarda Takdir Edilmek için Söylenen Yalanlar

Çocuklar da, biz yetişkinler gibi öz benliklerinin okşanmasından keyif alırlar. Bunu sonucunda da özgüvenleri artar. Biz yetişkinler özgüvenimizi geliştirmek için farklı yollara başvururuz ama çocuklar yalan söyleme davranışını seçebilir. Bu da küçük çocuklarda sık rastladığımız bir davranış şeklidir. Çocuk öğretmeni onu takdir etsin diye çok erken saatlerde uyuduğunu söyleyebilir. Anne- babası tarafından takdir edilmek için, sınıfta falanca yarışmasında birinci seçildiğini anlatabilir. Takdir edilmek adına söylenen yalanlar arasında çok cesur olmak, çok güçlü olmak, çok çalışkan olmak, en hızlı arabaya sahip olmak , en güçlü babaya sahip olmak, çok yemek yemek, en güzel anneye sahip olmak, zengin olmak, çok başarılı olmak gibi senaryolar gelmektedir. Çocukların bu söylemlerini de yalan kabul etmiyoruz. Çocuğun söylediği konunun çok fazla üstüne düşmemek, gerçek başarılarını hatırlatarak onu onaylamak yapılması gereken davranışlardandır. Örneğin “bahçede çok yüksekten atladım” diyen çocuk eliyle öyle bir yükseklik gösterir ki, atlayabilmesi mümkün değildir. “bu bir şaka olmalı, burası çok yüksek çünkü; hatırlıyor musun geçenlerde çok güzel resim yaptığın için, öğretmenin sana ödül vermişti. Şimdi aklıma geldi de yine seninle gurur duydum” gibi bir yaklaşım çocuğu kendi gerçekliğine çekecektir.

 

Yalan söylemeye ilişkin pek çok yazı yazılmış, bilim adamları bu konuda tezlerini ortaya koymuş, davranış bilimciler yalanı tartışmışlar, şairler yalan üzerine şiirler yazmış, yalandan dolayı arkadaşlıklar bozulmuş, ilişkiler bitmiştir. Ruhumuzun bir savunma davranışı olan yalan söyleme, zaman zaman insanlar tarafından başvurulan durumu kurtarma yöntemi olurken, yalan söyleme davranışı her zaman anne-babaların korkulu rüyası olma gerçeğini sürdürmekte.

 

Çocuklar neden yalan söyler? Çocuklarda hangi yasta ifade edilen söylemleri yalan kabul ediyoruz da, hangilerine yalan etiketini yapıştırmıyoruz? Anne-babalar çocuklarının yalanlarını yakaladığında ne yapmalılar?

 

Yalan söylemek, insanın savunma mekanizmasıdır, yani bir savunma davranışıdır. Kişi iç dünyasını tehdit eden ya da tehdit etme potansiyelinde olan dış etkenlere karsın, kendisini savunmaya geçer ve tepki gösterir. Yalan söyleme davranışı da, kişinin gösterdiği tepkilerin içerisinde yer alır. Yetişkinler savunma davranışlarına çok sık başvurmazlar, ancak kendilerini çok fazla bunaltan durumlar olduğunda savunma davranışları devreye girer. Savunma davranışlarına fazla başvurulduğu zaman, kişi iç dengelerini kaybedebilir, kendi gerçekliğini ve gerçeğini yadsıyıp, görmezden gelebilir ve sonunda “davranış bozuklukları” geliştirebilir.

 

Çocuklar için durum biraz daha farklılık gösterir. Çocuklar, biz yetişkinler gibi ara sıra değil de, daha sık savunma davranışlarına başvururlar. Çocuk iç dünyasını koruma anlamında bir yetişkin kadar donanımlı olmadığı için savunma davranışlarını daha sık ortaya koyar. Çocuğun yalana başvurması da tıpkı yetişkin insanın yalana başvurması kadar, kendini, öz benliğini ve iç dünyasını koruma amaçlıdır. Çocuk korktuğu, kardeşini kıskandığı, herhangi bir travma sonucu içinde bulunduğu stresle basa çıkamadığı ya da çevrenin dikkatini çekmek, anne-babasının ve öğretmeninin onayını almak, takdir edilmek ve yeni bir yaşantıya uyum sağlamak için yalan söyler. Ancak çocuğun olayları değiştirerek ortaya koyduğu her anlatıma “yalan” demiyoruz. Çünkü çocuk belli bir yasa kadar yalan söylediğinin farkında değildir. Bu davranışını çok da bilinçli yapmaz. Çocukların yedi-sekiz yasa kadar söylemiş oldukları yalanları “olayı değiştirme davranışı” olarak değerlendirmek daha doğru bir tanımlama olmakta. Bu yüzden anne-babaların küçük çocuklarına ilişkin yalan söyleme kaygılarının bu yazıyı okuduktan sonra en aza ineceğini düşünüyoruz.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

 Paylaş

  • Benzer Konular

    • Çocuklar Neden Yalan Söyler

      Çocuklarda yalan söylemenin temel nedenlerinin başında dikkat çekmek ve korku duygusunun baskın olması geliyor.     Yalan bilindiği üzere başkasını bilerek aldatmak için söylenen sözlerdir. Peki çocuklar neden yalan söyler? Medical Park Ankara Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikoloğu Duygu Demirhan çocukların dikkat çekmek, cezadan kaçmak, menfaat elde etmek, ilgi görmek, sorumluktan kaçmak için yalan söyleyebildiğini belirtiyor. Korku duygusu ise çocuklarda yalanı tetikleyen en büyük neden.

      , Yer: Anne ve Bebek Sağlığı

    • Çocuklar Neden Yalan Söyler ?

      Zihinsel düzeyi düşük olan çocuklar, normal çocuklara oranla gerçeğe daha aykırı yalanlar söylerler.Normal çocuklar ise daha mantıklı yalanlar söyler ve ayrıntılı öyküler anlatılır.Aileye bağımlılık, verilmiş söze saygı durumlarında da çocuk yalana başvurabilir. Örneğin annesini üzme kaygısıyla karnesi kötü olduğu için karne almadıklarını söyleyebilir yada karne üzerinde tahribat yapabilir. Ayrıca toplum içinde çok heyecanlanan bir çocuk, bildiği bir şiire bilmiyorum diyebilir.Bunun sebebi çeki

      , Yer: Anne ve Bebek Sağlığı

    • Çocuklar Neden Yalan Söyler?..

      Yalan, gerçekle ilgisi olmayan muhatap olunan kişiyi aldatmak için söylenen sözlerdir. Fakat çocukların söylediği her yalan bu tanıma girmemektedir. Çocuklar hayal ile gerçeği ayırt edemedikleri yaşlarda, bazı olayları abartarak anlatırlar. Kendi hayal ürünleri olan olayları gerçekmiş gibi anlatırlar.   Tüm bunlara yalan diyemeyiz. Bununla beraber çocuğun zorda kaldığı durumlarda söylediklerini de yalan olarak niteleyemeyiz. Bunlar masum yalanlardır.   Çocuk gerçeklik olgusu gelişirken, zihi

      , Yer: Anne ve Bebek Sağlığı

    • Çocuklar Hangi Yaşta ve Neden Bilinçli Yalan Söyler?..

      Geçen yüzyılın sonlarına dek psikologlar, 6 yaş altındaki çocukları, hayalle gerçeği ayıramamaları ve başka açıdan bakma yeteneğine henüz sahip olmamaları nedeniyle, kesinlikle bilinçli yalanın dışında tutuyorlardı. Ama görüldü ki bu yanlış bir tanımlama.   Bazı psikologlar, çocuğun yalanını, yetişkinlere karşı bir savunma mekanizması olarak görüyorlar. Peki bu ne kadar doğru?   Yalancılık küçük yaşlarda başlıyor. "Kedi büyüklüğünde bir kelebek gördüm" diyor iki buçuk yaşındaki kızınız ve

      , Yer: Anne ve Bebek Sağlığı

    • Çocuklar Neden Yalan Söyler?..

      - Uzmanlar [,] okulların açılması ile birlikte birçok sorun ve stres unsuru ile karşı karşıya olan çocukların pek çok nedenle yalana başvurabileceğini belirtiyor.   Bu durumla karşılaşan anne ve babaların [,] çocuklara ceza vermek yerine onları yalandan uzaklaştıracak başka yöntemler denemesi gerektiğini ifade ediyor. Özellikle hatayı gizlemek için söylenen yalan [,] uzmanlara göre çocukların cezadan kaçmak için başvurduğu bir yol olarak gösteriliyor.   Ancak çocuk psikologları [,] yaşam

      , Yer: Anne ve Bebek Sağlığı

×
×
  • Yeni Oluştur...