Lastikli Türkçemiz

Adam gazeteciye gidiyor.

-Usta bir Sabah ver, bir Akşam ver diyor.

Gazeteci de ;

-sana günde bir Posta yeter diyor

. Bu örneği bildikten sonra ben nasıl gönül rahatlığı ile gazete alabilirim ki?

 

Sonra lokantaya gidiyorsun, çorba içmişsin, garson geliyor:

-Arkadan ne alırsınız?' diyor

Ben de mesela diyorum ki ,

-Sen önce önümdekini kaldır, Sonra döner verirsin. Arkadan kaymak isterim.

Bu garson ile kavga etmeden yemeğimi nasıl yiyebilirim ki?

 

Bir çift otobüse biniyor, tabii ki otobüs tıka basa dolu adam arka

kapıdan kadın ise on kapıdan otobüse binebiliyor. Neyse bilet

verecekler kadın arkadaki kocasına bağırıyor

-' Kocacığım ben önden senin için de verdim sen arkadan verme

 

bi de internet cafe var;müşteri girer içeriye yer yoktur

bi süre bekledikten sonra cafe sahibine

-boşalan var mı?

-şimdilik yok ama ilk kalkana sen oturacaksın...

Şimdi ben internet cafe sahibi ile kavga etmeden nasıl durabilirim ki?

 

Orta yaştaki kadınla genç kız dolmuşa binmişler.

Dolmuş şoförüne para ödeyecekler,

Kadın seslenmiş; 'dur kızım benimki bozuk ben vereyim',

Kız cevap vermiş; 'aman teyze benimki de bozulacak nasılsa, ben vereyim'

 

Son Bir tane:

 

Kadın minibüs şoförüne soruyor "Başıbüyük mü"? (Başıbüyük, İstanbul Maltepe'de semt adı).

 

Minibüs şoförü "başıbüyük"

 

Kadın tekrar soruyor "ne zaman kalkar?"

 

Şoför "Sen otur birazdan "

 

 

alıntı

Allah iyiliğini versin maze kardeş... trajikomik hayatımız...başka dillerde de böyle var mıdır acaba? ayrıca;insan kalbi neye nasıl bakarsa o şey öyle görünür...sorun, kalbimizin kötü algısında...dikkat çekici paylaşımın için teşekkürler kardeş..

Bir milleti yok etmenin en kolay yolu dilini unutturmaktır.Türkçemizi bozmayalım kurallarına uyalım teşekkürler maze fıkra için