Renan Oluşturma zamanı: Şubat 2, 2014 Paylaş Oluşturma zamanı: Şubat 2, 2014 1. Klasik Koşullama: Bu model içinde çocuğun kelimeleri nasıl öğrendiği söyle açıklanmıştır. Çocuk değişik sesler çıkarır. Bu arada rasgele "anne", "ann", "nne" gibi sesler çıkarır ve kendisini besleyen, kucağına alan kişinin bu anda kendisini kucakladığını ve kendisine gülümsediğini görür. Böylece çocuğun kendiliğinden çıkardığı bir ses belirli bir kişi ile koşullanma durumuna girer. Aynı şekilde çocuk "sıcak" kelimesini, sobaya dokunması, elini yanması ve annesiyle bağlantı kurarak öğrenir. 2. Edimsel Koşullanma: Skinner (1957) ve Rachlin (1976), dil ile çocuğun diğer davranışları arasında öğrenme yönünden hiçbir fark görmezler. Onlara göre çocuk, diğer davranışları nasıl öğreniyorsa dili de aynı öğrenme süreçleri aracılığıyla öğrenir. Tek Fark, çocuğun çevresini el ve kollarıyla değil, sözle etkilemesidir. Örneğin, kendi ulaşımının dışında bulunan bir nesneyi almak isteyen çocuk, değişik sesler dener ve sonunda tesadüfen "ver" sözüne benzer bir ses çıkarır. Çocuğun çevresinde olanlar çocuğun uzandığı nesneyi alıp ona verirler. Böylece çocuk söz aracılığıyla çevresini etkilediğini anlar ve ulaşamadığı bir nesneyi almak istediğinde aynı "ver" sözüne yakın bir ses çıkartır. Çocuk zamanla her isteği ve davranışı ile ilgili yeni bir kelime öğrenir. Bu görüşe göre dil öğrenmesinin temelinde pekiştirme, sönme ve genelleme gibi edimsel öğrenmenin temel ilkeleri yatar. 3. Psikolinguistik Kuram: Dilbilimci Chomsky'nin etkisi altında psikologlar, dil öğrenme ile ilgili psikolinguistik kuramı geliştirmişlerdir. (Dodd ve Whit, 1980) Bu kuram, insanların doğuştan dil öğrenme yeteneği ile doğduğunu "insanın dili konuşmak üzere doğumdan önce programlandığını" kabul eder. Böylece hangi çevrede, hangi koşullar altında olursa olsun, çevresinde konuşan olduğu sürece insan yavrusu konuşmayı öğrenir. Çocuk dil öğrenirken, sadece bir dizi kelimeyi değil, bu kelimeleri dizi haline getirilmesine olanak veren gramer kurallarını da öğrenir. İlk başlarda bu kurallar, her biri denenip, doğruluğu yada yanlışlığı saptanacak bir "hipotezdir". Çocuk deneye deneye başkalarıyla konuşmalarında bu kuralları uygulayarak bu hipotezleri gramer kuralları haline dönüştürür (Chomsky, 1968). Kurallar çocuğun dil davranışındaki yaratıcılığının temelinde yatar. "Çocuk gramer kurallarını nasıl öğrenir?" sorusuna koşullanma kuramları henüz cevap verebilmiş değiller. Psikolinguistik kuram, çocuğun biyolojik yapısına birinci derecede önem verir ve insanoğlunun "biyolojik dil programı" ile doğduğunu kabul eder. Çevre koşulları, çocuğun hangi dili, hangi sözcükleri kullanacağını belirler. Ancak dilin öğrenme sürecini bu koşullarla açıklama olanağı yoktur. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.