denmeh1 Oluşturma zamanı: Ocak 21, 2016 Paylaş Oluşturma zamanı: Ocak 21, 2016 ASTROLOJİ'NİN CEVAPLAMASI GEREKEN SORUNLAR Bilimsel teorilerin önemli bir özelliği bilim camiası tarafından dürüstçe incelenebilmeleri ve anekdotlar yerine ampirik kanıtlar tarafından desteklenebilmeleridir. Astroloji binlerce senedir var olan bir şeydir ancak cevap veremediği büyük sorunları da vardır. Bunlara tek tek bakalım: (1) Eksen Devinimi (Axial Precession): Devinim hareketi dönen bir objeye dönme momentinin eklenmesiyle dönme eksenin yönünü değiştirmesiyle görülür, çünkü dönme momentinin açısal hızı dönen objenin asıl açısal hızını arttırır, bu da dönme eksenin yön değiştirmesine sebep olur. Bu etki Dünya'da da görülmektedir ve "Ekinoks Devinimi" olarak bilinir. Elips üzerinde ekinoksların batı yönündeki yavaş hareketidir ve yaratılan dönme momenti tarafından kaynaklanmaktadır, bu da ekvatordan elipse doğru olan çıkıntı üzerinde Güneş'in ve Ay'ın kütle çekim kuvvetinden kaynaklanmaktadır. Tam bir 360 derecelik dönüş 25,800 yıl sürmektedir. Peki bütün bunlar astroloji için ne anlama gelmektedir? 25,800 yılı 360'a bölersek sonuç 72 çıkar. Başka bir deyişle, dönme aksın 1 derece kayması 72 sene sürmektedir. M.Ö. 2000 civarında Babillilerden beri astrolojinin kendisi güncelleştirilmediği için ekinokslar yaklaşık olarak 56 derece (4032/72=56) kaymıştır! Kısacası sizin burcunuz "Oğlak" ise, bu hesaba göre aslen bir "Akrep/Yay" burcu oluyorsunuz. Ekinoksların devinimi (2) Neden Doğum (Natal) Astrolojisi Döllenme Anından İtibaren Geçerli Olmuyor? Natal astroloji bireyin doğduğu zaman, tarih ve yerine göre o kişinin yaşamı üzerinde odaklanır. Bu oldukça problemli bir şeydir. Neden illa doğduğu anla ilgilenmek gerekiyor? Kadının rahminde bebeği dış dünyanın etkilerinden koruyan özel bir tabaka mı var? Bugüne dek böyle bir şey keşfedilmedi. (3) Astroloji Tahmin Edildiği Gibi İşe Yaramıyor: Astrolojinin şanstan daha iyi olmadığını gösteren araştırmalar var. Örneğin "Oğlak" burcunu ele alalım ve bu burca sahip ünlü kişilere bir bakalım: Elvis Presley (Müzisyen), Rod Stewart (Solist), Mao Tse Tung (Politik lider), Joseph Stalin (Diktatör), Johannes Kepler (Astronom), Richard Nixon (ABD Başkanı), Joan d'Arc (Aziz), Al Capone (Gangster), Muhammed Ali (Boksör). Herhangi bir yerden Oğlak burcundan olan kişilerin ne tür özelliklere sahip olduğunu araştırabilirsiniz, ama gördüğünüz gibi saydığımız bu kişilerin hepsi farklı kişiliklere sahiptir; bazıları milyonları etkileyen şarkılar çalmıştır, bazıları da milyonların ölümüne sebep olmuştur. Durum böyle iken aynı burca sahip oldukları halde burç tanımlamaların tutarsız olduğu gayet açıktır. Bütün Bunlardan Çıkarılan Sonuç Astroloji'yi savunan bir kimse yazımızı okuduğunda elbette bahsettiğimiz sorunlara ve sorduğumuz sorulara yönelik cevaplar verebilecektir. Fakat Bilim'in bir diğer güzel yanı farklı bilim insanlarının birbirinden bağımsız olarak aynı sonuçları elde edebilmesidir. Astrologlar ise kapsamlı kitaplar yayınlasalar bile birbiriyle çelişen ve yoruma açık şeyler yazabilmektedirler. Bazen de benzer olan şeyler de sayabilirler çünkü tarihin kendini tekrar ettiğini belirtirler, mesela belirli aylarda en çok kavgaların yaşandığını geçmiş dönemlerdeki olaylara kıyaslayarak söyleyebilirler. Kendilerine yönelik eleştiriler yapıldığında ise bilim insanlarının yeterince açık fikirli olmamakla suçlayabilir ve adeta Galileo savunmasında bulunabilirler, fakat Galileo fikirlerini kanıtlara dayandırmayan bir kitle tarafından eleştirilmişti, astrologlar ise bilgilerini kanıtlara dayandıran astronomlar tarafından eleştirilmektedir. Astroloji ile uğraşan bazı kişilerin araştırmacı olduğu da görülebilir (kendilerine de Astrolog demektedirler ancak Ufologlar gibi bunlar üniversiteden eğitim alınarak hak edilen unvanlar değildir). Fakat geçmişleri incelendiğinde astronomi üzerine eğitim almadıkları görülebilmektedir. Astrologların değişik iddialarda bulunmaları bir Reiki'cinin ameliyathaneye girip kalp transplantı sırasında yaşanılan bir komplikasyonu "Kalp çakrasında enerji blokajı var" olarak yorumlamasından farksızdır. Bir de unutmamak gerekir ki Batı Astrolojisi M.S. 2.yüzyılda yaşamış olan Yunan matematikçi ve astronom Claudius Ptolemy'nin "Tetrabiblos" adlı eserinden de kaynaklanmaktadır. Bu zamanlarda 7 tane gezegenin (Güneş, Ay, Mars, Merkür, Jüpiter, Venüs, Satürn) var olduğuna inanılıyordu ve günümüzde "Ptolemaic Sistemi" olarak bildiğimiz "Dünya-Merkeziyetçi" (Jeosantrizm olarak da bilinir) görüşü hakimdi, yani bu görüşe göre Dünya evrenin merkezinde yer alıyordu. Güneş'in ve Ay'ın bile gezegen sayıldığı ve Uranüs (Sir William Herschel tarafından 1781'de keşfedildi), Neptün (John Couch Adams tarafından 1846'da keşfedildi) ve Plüton (Clyde Tombaugh tarafından 1930'da keşfedildi) gibi gezegenlerin varlığı bilinmiyordu, ki Plüton artık bir cüce-gezegen olarak tanımlanmaktadır. Gezegen tanımları asıl Kopernik'in zamanında daha iyi anlaşılmıştı ve 17.yüzyıldan sonra da astrolojinin bilimsel olmadığı anlaşılmaya başlanmıştı, fakat günümüzde bu kadar sayıda insanın inanmaya devam etmesi hem nüfusun artışına hem de herkesin astronomi konusunda yeterli bilgilere sahip olmamasından kaynaklanmaktadır. Bu inanışta "Forer (Barnum) Etkisi" de oldukça etkilidir, çünkü genel topluma hitap eden şeyler kişisel de algılanabilmektedir, bu da günlük burç yorumlarını okuyanların "Evet aynen beni tarif ediyor" demesine yol açabilmektedir. Bazı astrologlar Forer Etkisinden haberdar, günlük burç yorumlarını da doğru bulmayıp 7 milyar insanın 12 kategoriye sığamayacağının de farkındalar, fakat atom-altı parçacıklarından bahsedebildiğimiz bu çağda astrolojinin astrologlar arasında bile farklılıklar göstermesi ve deneylerde başarısız çıkması sadece şüphe etmemizi değil ama aynı zamanda artık bunun doğru olmadığını düşünmemize sebep veriyor. "Astrolojiye inanmıyorum. Benim burcum Yay ve bizler şüpheci kimseleriz." (Arthur C. Clarke) Güneş Sistemimizde bir gezegen birden yok olsaydı bu milyonlarca kişinin kişiliksiz kalacağı anlamına mı geliyor? İkizler neden farklı kişiliklere sahip? Neden gezegenler ve yıldızlar haricinde kara-delikler, nebulalar ve asteroitler de hesaba katılmıyor? Onlarca soru sorulabilir, hatta astrologlar bunlara Kuantum Mekaniğine ve Sicim Kuramına değinerek de cevaplar vermeye çalışabilir, fakat işin bilimsel tarafından bakılınca, yaşantınızı belirleyen yıldızlar değil, sizsiniz. Elbette var olan her şeyin birbiriyle etkileşim halinde olması ve adeta mekanik bir biçimde işlemesi göksel objelerin dünyevi etkilere de sahip olduğu fikri ilk görünüşte mantıklı görünebilir, ancak gözlemler bunu göstermemektedir. "Yıldızlara iki şekilde bakılabilir: Ya oldukları şekilde, ya da olmalarını dilediğimiz şekilde." (Carl E. Sagan Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.