denmeh1 Oluşturma zamanı: Şubat 1, 2016 Paylaş Oluşturma zamanı: Şubat 1, 2016 Yaşamın sizden aldıkları ve verdikleri arasındaki fark anlatması bile imkansız denecek kadar açıldıysa yaşamınız kontrolden çıkmış olabilir. İşte size yaşamın tüm alanlarında dengeyi yakalamanızı sağlayacak farkındalık oranı yükseltilmiş tavsiyeler… Yaşam seçimlerimizden ibarettir Yakınlarınızdan zaman zaman pozitif düşünce ve olumlamalar içeren e-postalar almışsınızdır ya da hoşunuza giden yazıları çevrenizle paylaşmışsınızdır. Bu yazı konusu da, işte böyle bir mail sonrası şekillendi. “Sağlıklı Olma Sanatı / The Art of Being Well”. Başlık, aşina olduğumuz kişisel gelişim farkındalıklarını içeren bir mail ile karşı karşıya olduğumu haykırmasına rağmen; önyargı-larımdan kurtuldum ve okumaya başladım. Dráuzio Varella Brezilyalı bir tıp doktoru. Bulaşıcı hastalıklar üzerine uzmanlaşmış ve sağlık alanındaki gelişmelerin, halk arasında anlaşılabilirliğini arttırabilmek üzere yazılar yazmakta, programlar hazırlamakta. Christoph Mett, Was ist schon normal? Dr. Varella’ya göre birçok insan “sağlıklı olma sanatını” hayatına entegre edemiyor. Bir başka deyişle ne düşünüyorsak onu yaşadığımızı ve hayatımızın seçimlerimiz sonucu şekillendiğini fark edemiyor. Genetik kodlarımız ve çevresel faktörlerin getirdiği olgulardan sıyrılıp sağlıklı yaşayabilmek için uygulayabileceğimiz basit formüller ile güzellik ve mutluluk dolu bir yaşama sahip olabileceğimizi iddia ediyor. Zihin ve beden arasındaki koordinasyon bir bütün olarak işlemekte ve beyinden gelen komutlar, hücreler aracılığı ile vücudumuza yansıtılmakta. Olumlu, hoş ve güzel düşünceler ile hücrelerimize de aynı şekilde sağlık, mutluluk ve pozitif enerjiyi aktarabiliriz. Bu durumda eğer sağlıklı bir insan olmak istiyorsanız; 1.Duygularınızı dile getirin Saklanan ya da bastırılan duygu ve düşünceler zamanla taşıyamadığınız yüklere dönüşür ve sizi hasta eder. Duygu ve düşüncelerinizi değer verdiğiniz insanlarla paylaşın. İletişim; diyalog ve kelimeler ile yapılan çok güçlü ve mükemmel bir terapi yöntemidir. 2. Karar verin, sorumluluk alın ve onu uygulayın Kararsızlık, güvensizlik ve endişeyi beraberinde getirir, sorun ve çatışmaları çoğaltır. Kararsız kişilerde mide rahatsızlıkları, sinir hastalıkları ve cilt sorunları baş gösterebilmektir. Karar vermek, bağımlı yaşamamayı ve her türlü sonuca karşı sorumluluk almayı gerektirir. 3. Farkındalığınızı arttırın ve kabullenin Özgüven eksikliği ve reddetme, bizi kendimize yabancılaştırır. Özümüz ile bir olmak, sağlıklı bir hayat için olmazsa olmazdır. Kendini kabul etmeyenler; kıskanç, yalan söyleyen, taklitçi, aşırı rekabetçi ve yıkıcı kişiliklere dönüşürler. Kendinizi kabullenin, sizi bilgelik ve sağduyuya yönlendirecek her türlü eleştiriyi mutlulukla kabul edin. 4. Çözümler bulun Olumsuz düşünceleri olan insanlar çözüm üretmek yerine, sorunları daha da büyütürler. Üzüntü, dedikodu ve kötümserliği benimserler. Ne düşünürsek onu yaşarız. Olumsuz düşünce, olumsuz enerjiyi doğurur ve zamanla hastalıkları tetikleyen sorunlar haline gelirler. 5. Güven Güvenmeyen kişiler iletişim ve empati kuramaz, derin ve uzun süren, sağlam temelli ilişkiler geliştiremez. Güven olmadan, dostluk da olamaz. Güvensizlik, kişideki inanç eksikliğinin bir göstergesi sayılır. 6. Hayatı üzgün yaşamayın Mizah, kahkaha, huzur ve mutluluk bizlere sağlık, güç ve dinginlik kazandırır. Mutlu insan, çevresini de geliştirir ve mutlu eder. Bütün bu öneriler yıllar içinde yapılan araştırmalar sonucunda derlenen “Eğer sağlıklı yaşamak isterseniz” teması altında tavsiye edilen basit; ama etkili yöntemler olarak kabul görmektedir. Bu tarz yazıları okuduğumuz zaman çoğumuz yeni kararlar alıp, bunları uygulamaya geçmek istiyor; fakat her zaman kararlarımızı uygulayabilmek için yeterince istekli olamayabiliyoruz. Kimimiz üzgün olduğunda abur-cubura dadanıyor, kimimizin ağzından bir lokma geçmiyor, kimimiz spor ile rahatlarken, kimimiz muhtaçlara destek olurken buluyor kendini. Yaptığımız birçok aktivitenin altında andaki huzur teması yatıyor aslında. Şehir yaşamının getirdiği olumsuzluklar, iş hayatında yaşadığımız aksilikler, ilişkilerimizde yaşadığımız sorunlar hepsi stres ve kortizol seviyemizi yükselterek ruh halimizi etkileyen faktörler arasında gösteriliyor. Peki sadece vücudumuzu, o an içinde olmak istediğimiz ruhsal duruma sokarak, duygularımızı ve hatta hormonlarımızı manipule edebilmemiz mümkün olabilir mi? Alıntı. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.