İη¢ιѕєℓ Oluşturma zamanı: Nisan 26, 2016 Paylaş Oluşturma zamanı: Nisan 26, 2016 Asıl şimdi başlıyor hikâye, asıl şimdi Bir yanda şavkı ayın ve bir yanda kendisi Bir ayrılık bin aynılık var aramızda Donakalmış her şey, takvimler yanmış Akan zamansa uyuyan külkedisi Ve biliyor musun dokuzun yaptığını Değirmi bir yirmiyle birlik olup Gelinciği kanattığını Günlerin yokuş yukarı tıknefes Gecelerin simsiyah zakkum tarlası olduğunu Yas tutan karalar bağlayan bir anne gibi zaman Kanla karışık sütle besliyor bizi Bir kez daha doğrulanırsa gecenin gündüze gebe olduğu Belki de sabaha çıkaracak, El değmemiş bir sonsuza değdirecek ellerimizi Sen şimdi bunlara bakma yürü Otuz, otuz bir, otuz iki ve daha nicesi serilsin ayaklarına Sümbüller senin için dökülsün salkım saçak Biriksin pencerende serenat için güller Yağmurlar sana baksın camında ağlayarak Sönmesin ışığı hiç, o çifte mücevherin Kalsın kumda o izler ağırlığınca derin Ah! O küçücük halı, ruhunun seccadesi Göl gölgesi gibi dursun vücudun çöllerinde Ömrüne yemin olsun zafer olsun seferin Bir yanda şavkı ayın öbür yanda kendisi Can ve beden bir yerde, ayrılıksa kelime Bir kelime ne bağlar, neyi çözer, ne yazar Kavuşmaktır aynada ayrılıkların aksi Mürsel Sönmez Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.