Mustafa Cilasun Oluşturma zamanı: Mart 3, 2018 Paylaş Oluşturma zamanı: Mart 3, 2018 Suale, verdiğim cevaba binaen.. Üstadım teşekkür ederim.. Yalnız çözemediğim bir durum var ki Kişilerin, dünyanın ve tüm kainatın kaderi belli değilmi? Bilinçli veya bilinçsiz yaptığımız her şey istikamet doğrultusunda devam etmiyor mu? Aziz kardeşim şayet öyleyse aklın, iradenin, tercih etme hakkının, hayır ve şer seçiminde taktir etme hakkının hesabı nasıl olacak diye bir sual haklı olmaz mı, bizler yazılmış bir kader veya senaryoyu mu dünya denen sahnede uyguluyoruz.. Hayır tatbiki Şöyle ki elimizde olan ve olmayan kader sözkonusu Örneğin Doğduğumuz aile, ülke Her insan öncelikle beşer olarak doğar ve insanlaşmak için ömürlük talim ve aklın yakıtı olan bilgi, tecrübe, irfan ve hikmeti ikmal ederek hilkat ve fıtratına uygun bir tercihin yolcusu olur. Her doğan çocuk akıl ve irade ehliyet sahibi olana kadar taktir hakkını sağlıklı kullanamaz, bu nedenle anne ve babaya emanet olarak, bakıma, her türlü donanıma muhtaç bir vaziyette umut ve murat olarak teslim edilir. Ehliyet ve liyakat sahibi bir insanın taktir hakkını kullandığı her niyet ve amelden sorumludur, taktir hakkı olmadığı kazalardan sorumlu değildir. İçinde bulunduğu ve yaşadığı şartları iyileştirmek Elbette ki onun azmine, bilincine bağlıdır, Arayış, sabır, ve muhakeme, tekamül bunun için asıldır Ne acıdan tutunarak yaşamak ve ne de evrensel beyandan habersiz olmak, her olumsuzluğu kader olarak anlamak ve bağlanmak fevkalade yanlış bir inanç vehmidir diye izah edebilirim, kişisel kanaatim bu yöndedir derim.. Mustafa Cilasun Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.