Jump to content

Gerçek olay (Ben Yaşadım)


Guest ufuk565
 Paylaş

Önerilen Mesajlar

benim büyükbabamda ölmeden 1 hafta kadar önce kimlerin geleceğini misafir olarak söylüyordu bize kalbi temiz olanlar görüyor bence

 

Allah temiz kalpli insanlara ÖLÜM ESNASINDA CENNET MEYVELERİNDEN YEDİRİRMİŞ...ONA CENNETTEKİ YERİNİ GÖSTEREREK ONA TEBESSÜM ETTİRİRMİŞ..anlayacagın ölen kimse cennete nail olur inş.. ama gelenleri söyleyenleri bilmiyorum

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Arkadaşlar öncelikle merhaba burada çok yeniyim ve bu konuda merakım olduğu için şunu söylemeliyim ki, islamiyette bildiğiniz gibi insan ölürken önce gözündeki perde kaldırılır yaşadığı hayata göre cennet ya da cehennemda ki yeri gösterilir ve ruhunu almaya ilk gelen görevli melekler (sayılarını tam hatırlamıyorum ama aklımda 70,000 diye kalmış)ruhu ayaklarda göğüs kafesine kadar getirir ve ölmek üzere olan kişi son anda azraili görür.Ancak azraili görmeden önce diğer melekleri görür. Sanırım bu olayda böyle bişey:confused:

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bu çok şaşırtıcı şok edici birşey değil ve çok normal arkadaşlar. insan nasılki bu dünyaya gelmeden önce birtakım hazırlık döneminden geçiyorsa.bu dünyadan giderkende bir hazırlık döneminden geçiyor.(tabiki kaza falan harici) buna dedemin ve babanemin ölümünde bende defalarca şahit oldum. nekahat döneminde insanlar yavaş yavaş hazırladıyor ebedi hayatına genelde tanıdık yüzler görüyor ve bu yüzler onları çağırıyor güzel görüntüler eşliğinde. sanırım bunun o insanın ameli ilede bağlantısı var iyi amel işlemiş insanlara oluyo bu olaylar genelde. ölüm denen muamma çok ta korkulacak bişey değil arkadaşlar unutmayın her canlı ölümü er geç tadacaktır ve ölüm sadece bu dünyadaki sıkıntılarımızdan kurtulmaktır. yeni alemimize giderken tek korkumuz bu dünyada yaptıklarımızın hesabını verecek olmamızdır.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bence ölüm anında yada ölmeden önce veya sonra insanın gözündeki perde kalkar diye bişey yoktur buna inanmıyorum ama şu vardır her insan ölecegini bi süre önce hissetmeye başlar azraili görmeside bundan kaynaklanır

 

 

Kıyamet Süresindeki “O gün insan işlediği ve işlemediği (önden gönderdiği ve tehir ettiği) amellerle uyarılır. (Bütün amelleri kendisine haber verilir.) 1 ayetinin tefsirinde Hasanı Basri’nin şöyle dediğini Suyuti haber vermiştir: “Ölümü anında o kişinin hafaza melekleri iner ve ona hayır ve şer, bütün yaptıkları arz olunur. Bir iyilik görünce sevinerek bakar, ondan gözünü ayırmaz ve yüzü parlar. Bir kötülük görünce de gözünü indirir, bakmak istemez ve yüzünü ekşitir. 2

 

Resulullah (sav) in, ensardan ölüm döşeğindeki bir hastanın yanına varıp, nasıl olduğunu, neler gördüğünü sorması ve adamın da bir beyaz, biri siyah iki şeyin kendisine hazırlandığını söylemesi üzerine Resulullah (sav) hangisinin kendisine yakın olduğunu sorar. Adamın siyahın kendisine daha yakın olduğunu söyleyip kendisine dua etmesini ister. Bu istek üzerine Peygamberimiz (sav) adama dua eder ve adam bu duadan sonra siyahın uzaklaştığını haber verir ki 3 bu da son anda insana amellerinin gösterildiğine delildir. Çünkü adamın gördüğü siyah şey, kötü amelleri, beyaz da iyilikleridir.

 

Bera ibn Azib, Ahzab Süresinin: “Ona (Allaha) kavuşacakları gün onlara (müminlere) sağlık dileği, (her türlü kederden) selamettir. 4 ayeti hakkında şöyle demektedir: “Buradaki selam, ölüm meleğinin, müminin ruhunu kabzedeceği zaman ona verdiği selamdır ki, ölüm meleği ona selamla azabdan eman vermedikçe ruhunu kabzetmez.5 Ölüm meleği insanın ruhunu almaya gelince selam verir, sonra kendisine ahiretteki makamı gösterilir. İnsanlar kabir ve beka alemindeki durumlarını bu andan itibaren idrak ederler ki, Hz. Alinin: “Gideceği yeri bilmeden bir kimsenin bu dünyadan çıkması haramdır.” dediği rivayet edilmiştir.

 

Cabir b. Abdullahtan rivayet edilen bir hadisinde Peygamberimiz (sav) çölde yaşayan Araplardan birisinin Yunus Suresindeki: “Onlar için dünya hayatında da ahirette de müjdeler vardır.” 6 ayetini sorması üzerine, ayetteki ahiret müjdesinden kastın, müminin ölümü anında müjdelenmesi olduğunu belirtmiştir. 7

 

Hz. Ayşe validemizin rivayet ettiği hadisi şeriflerinde ise Peygamberimiz (sav), her kese ölüm zamanında makamının gösterileceğini, makamını görünce müminin Allaha kavuşmayı sevip isteyeceğini; kafirin ise bunu kerih göreceğini haber vermiştir. Peygamberimizin (sav) : “Kim Allaha kavuşmayı isterse (severse) Allah da ona kavuşmayı sever ve kim de Allaha kavuşmayı çirkin görür (hoşlanmazsa) Allah da ona kavuşmaktan hoşlanmaz.” buyurunca Hz. Ayşe: “Ya Resulallah hepimizde ölümü sevmeyiz.” dedi. Buyurdu ki: “O manada değil. Bu, kişinin ölüm zamanındandır ki, müminin can verme anında Allahın rahmeti, rızası ve cenneti ile müjdelendiği zaman Allaha kavuşmayı arzu eder ve Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Kafir ise Allahın azabı ve gazabı ile müjdelendiği zaman, Allaha kavuşmaktan ve Allah da ona kavuşmaktan hoşlanmaz.” 8 Peygamberimiz (sav) yine Hz. Ayşenin rivayet ettiği diğer bir hadislerinde: “Hiçbir Peygamber ruhu cennetteki yerini görünceye kadar kabz olunmaz.” buyurmuştur ki, kendisinin son sözünün “refikul ala” olması da 9 cennetteki makamının kendisine gösterildiğine delildir.

 

Kuranı Kerim de insanların ölüm anında karşılaşacakları lütuf, müjde ve cezaya açık işaretler vardır. Bu, dünya hayatında iken takdim ettikleri amellere göre ve yaptıkları hayır ve şerlere göre olacaktır. “Ama ölüm, mukarrabundan (hayırda ileri geçeceklerinden) ise, artık onun için bir rahatlık, hoş rızık ve Naim Cenneti (nimetleri bitmez bir cennet) vardır.” 10 ayetindeki rahatlığın ölüm anında olacağı bildirilmektedir. “Ama ölü, inkar eden sapıklardan (mükezzibinden) ise ona da kaynar sudan bir ziyafet vardır.” 11 ayetindeki azab da ölüm anındandır ve ahirette de onu Cehennem azabı beklemektedir. 12 Tabiin müfessirlerinden olan Mücahid, Fussilet Süresindeki: “Gerçekten Rabbimiz Allahtır, deyip de sonra sebat gösterenler (ve salih amel işleyenler var ya), onların üzerine (ölüm anında); Korkmayın, mahzun olmayın, va’d olunduğunuz Cennetle müjdelenin, diye melekler inecektir.13 ayetinde bildirilen durumun, ölüm anında olduğunu söylemiştir. 14 Buradaki müjdenin, ölüm anında, kabirde ve kıyamette (ba’ste) korkunca olmak üzere üç yerde olduğunu söyleyen müfessirler vardır. 15

 

İşte bütün bunlar, ölüm anında iyilerden ve kurtuluş ehlinden olan müminlerin melekler tarafından rahmet ve müjdeyle karşılanacaklarının delilidir.

 

Kafirler ve vazifesini tam yapmamış olan müminlerin ise, melekler tarafından ölüm anında azapla müjdelenecekleri ve yerlerini görünce dünyaya dönüşü arzulayacakları Müminun Süresinde haber verilmektedir. 16

 

Böylece ölümü anında kişinin makamını görüp haz veya elem duyması ile nimet ve azapla başlar. 17 Artık o andan itibaren tevbe kapısı kapanır ve makamını gördükten sonra iman bile makbul olmaz. 18 Çünkü imanın değeri, ğayba iman edilmesi sebebiyledir. 19 Kuranı Kerim müminleri överken “ğayba iman edenler” diye vasıflandırmaktadır. Ahiretteki azabı gördükten sonraki iman, ğayba iman olmadığı için makbul değildir. Nitekim Firavn da son anında, boğulurken iman etmek istemiş, ama bu, Allah tarafından kabul edilmemeiştir. 20 Yunus Suresinde de azabı gördükten sonra iman ettik diyenlere imanlarının fayda vermeyeceği açıkça bildirilmektedir. 21

 

Can boğaza gelince yapılan tevbenin kabul edilmeyeceği ayeti kerimede şöyle ifade edilir: “O kimseler ki, kötü işlerde ısrar ederken onlardan birine ölüm gelip de hayattan ümidini kesince: “Ben şimdi tövbe ettim.” der, o kimseler için tövbe yok (tövbeleri makbul değildir). Kafir oldukları halde ölenlere de tövbe yok. İşte biz onlar için ahirette acıklı bir azab hazırlamışızdır.”22 Peygamberimiz de (sav) Abdullah b. Amr’dan rivayet edilen bir hadisinde: “Allah azze ve celle, kulun tövbesini can hulkuma gelmedikçe kabul eder.” buyurmuşlardır.23

 

Son nefesindeki iman yada küfrün makbul olup olmama hususu maturidiyye ile eşariyye arasında ihtilaftır. Ebu Mansur el-Maturidi ve ona tabi olanlar, son deminde kafir olsa bile iman üzere olan, halde mümindir. Veya son deminde imana gelse bile, küfür üzere olan halde kafirdir, deyip insanın son demindeki durumuna değil, hali hayattaki durumuna göre hüküm verilir. Ebul Hasen el – Eşari ve ona tabi olanlar ise hali hayattaki durumun değil son demindeki durumun önemli olduğunu ve kişinin ona göre hüküm giyeceğini savunmaktadırlar.

 

Vesselam.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

benim bir tanıdığımın babasıda vefat edeceğini 2 gün önceden hissetmişti resmen.üstelik çok sağlıklı ve orta yaşlı biriydi.adamcağız bütün alacaklarını vereceklerini yazmış bir kenara,büyük oğlunu karşısına alıp ailene sahip çık annene kardeşlerine demiş,küçük oğluna demişki abinin sözünden çıkma asilik yapma ve vefat edeceği sabahta kalkıp abdest almış sabah namazı için ki normalde namaz kılmazdı.hanımını yanına çağırmış ve öp beni demiş.git oğlumu uyandır demiş.tabi kimse bir anlam verememiş sabah sabah niye böyle davranıyor diye ve yatağa uzanıp kelime i şahadet getirip vefat etmiş.birde hanımının elinden son suyunu içmiş.çok iyi bir insandı.allah mekanını cennet etsin.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Allah temiz kalpli insanlara ÖLÜM ESNASINDA CENNET MEYVELERİNDEN YEDİRİRMİŞ...ONA CENNETTEKİ YERİNİ GÖSTEREREK ONA TEBESSÜM ETTİRİRMİŞ..anlayacagın ölen kimse cennete nail olur inş.. ama gelenleri söyleyenleri bilmiyorum

 

evet zaten büyükbabamda odanın köşesinde bahçe görmüş nereye bakıyorsun diyine bize evime bakıyorum sıdıka hanım(kayınvalidesi) ve rıza bey (babası) üçümüzn evine bakıyorum diyordu

 

bu arada gokce benim :D

 

hemde söylediği ve şahit oldum amerikada olan yıllardır görüşmediği halasının oğluydu tesadüfen gelmişti adam da hepimiz şok olduk

 

ama gerçekten büyükbabamdan gökte uçan kuş razıydı cenaze törenin de ülkenin dört bir yanından çok samimi bile olmadığı koca koca adamlar gelip hüngür hüngür ağladılar

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Her insanın kendine ait bir mertebe ve derecesi vardır. Hasenat ve seyyiatına göre kazandığı mertebe ne ise, Azrail'le (aleyhisselâm) işte o mertebede karşılaşır. İyi bir insanın vefatı hengâmında bir sürü melek beşaşet gamzeden simalarıyla ve ümit veren keyfiyetleriyle kendisini kuşatır. Sonra, bu meleklerin seyyidi Hz. Azrail (aleyhisselâm) belirir, Allah'ın (celle celâluhu) selâmını tebliğ eder ve kendisine ruhunu kabzedeceğini söyler.[1] İyi ruh, iyi kabzedilir. Sahîhayn'da yer alan rivayetlere göre, Azrail (aleyhisselâm), avenesiyle, o kişinin yaşadığı hayata göre hususî bir surette gelir. Meselâ, Kur'ân ehline bir şekilde, cihad yapmış olan ruha ona göre ve daha başkalarına başka surette görünür ve ruhlarını kabzeder... Kısaca, iyi kimselere Azrail (aleyhisselâm) ve avanesi de iyi görünür ve iyi muamele eder.

 

Habis, denî ve kötü kişilerin ölümü esnasında ise melekler sevimsiz, ürkütücü ve dehşet verici tarzda gelirler. O kişinin, onları görünce ödü kopar. Ardından Azrail (aleyhisselâm), dehşet saçan bir vaziyette gelir başucuna oturur ve ona, onun iç dünyasına göre muamelede bulunur

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

 Paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...