Guest ihram Posted April 15, 2008 Share Posted April 15, 2008 «Dünya sizden nefret ederse, sizden önce benden nefret etmiş olduğunu bilin… Bana zulmettilerse, size de zulmedecekler… Çünkü beni göndereni tanımıyorlar ” (Yuh. 15,18-21). Biz Hıristiyanlar bizi hor gören, yaralayanlar veya zulmedenler karşısında, şaşırmıyoruz: Çünkü İsa bize bunu önceden söyledi. Biz bu gücendirmelere sevgiyle cevap vermek istiyoruz, çünkü O da, O’nu haça gerenleri affetti. Ancak, Kilise iftira yapıldığında veya insanlara yanlış bilgiler aktarıldığında ve insanların vicdanları zarar görebildiğinde işe karışıp doğruyu söylemeliyiz. Şimdi aynen böyle bir durum karşısındayız. “Da Vinci Şifresi’nin” yazarı yazdıklarının belgelediğini söylemektedir. Onun bahsettiği belgeler, Paris Milli Kütüphanesinde bulunmaktalarmış. Ancak buraya 1967 yılında konulmuşlar! Onları yazanlar onları oraya yerleştirmişler ve bunu bildirmişler: bu belgeler ne eski ne de gerçektir! O halde romanın ve filmin Kilise ve Opus Dei hakkında söylediği her şey uydurmadır! İsa, Mecdelli Meryem ve “onların soyu” hakkındaki haberler kötü niyetle uydurulmuştur. Kitapta çok önem taşıyan “Sion Tarikatı” da tamamen uydurmadır. 1099 da Buglione’li Goffredo bir tarikat değil, keşişler için “Sion Dağının Hanım Efendisi” adında bir manastır kurdu ve bu XIV. Yüzyılda yok oldu. Ancak 7 Mayıs 1956 yılında Pierre Plantard Annemasse’de “Sion Tarikatı”nı kurdu (‘Sion’, Annemasse kasabasına yakın olan bir tepenin adıdır)! Bu yüzden bu tarikata, ne Leonardo Da Vinci, ne de kitabın bahsettiği diğer kişiler üye olmuş olamazlar! O halde kitabın ve filmin “tarihi” diye verdiği haberler uydurmadır ve yanlış haberlerdir. Hıristiyanların canlarını sıkan ve bilgisiz kişilere zarar verecek en kötü bilgi, Kral Kostantin’in (280-337), 325 te İznik Konsilinde Mesih İsa’nın ilahi olduğunu uydurması ve hangi kitapların Allah tarafından ilhamlandığını, İncil sayılacaklarını belirledikleri, yanlış haberidir. İsa’nın ilahi kişiliği, 100 yılından önce yazılmış Yuhanna İncil’inde açıkça bildirilmektedir! Birkaç on yıl sonra da Kilise hangi belgelerin ilhamlandığı hakkında fikir sahibiydi bile: 190 yılından beri var olan Murator Kanunu bunu ispatlamaktadır! Hıristiyanlar için Havarilerin öğretisini ve Peder’in tüm insanları sevdiğini bildiren İyi Müjdeyi, doğru olarak aktaran kitapları tanımak zor değildi. Bu sevgiyi İsa, yaşamını bizim için feda ederek, ölüp, dirilerek göstermiştir! Diğer tüm kitaplar, adları ne kadar çekici olsa da (Tomas İncili, Yakup, Yahuda İncili, v.s…gibi Apokrif İnciller) Havariler veya onların öğrencileri tarafından yazılmamışlardır. Özellikle de “İyi Haber”i (yani İncil’i) müjdelememektedirler. Aralarından bazıları gnostik doktrinler aktarırlar. İsa’nın adını kullanarak insanın kurtuluşunun sadece özel şeyleri bilenlere ve gizli grupların üyelerine has olduğunu söylemektedirler. Ayrıca kurtuluş için günahtan kurtuluşu da ima etmemektedirler: Bu kurtuluşa ihtiyaç duymamaktadırlar! Onlara göre kurtuluş başkalarından daha iyi ve farklı olmaktadır. Düşünün, ben oturup bir kitap yazsam ve adını “Filipus İncil’i” koysam, siz onu okur, benim ne yazdığıma bakarsınız. Ama onu Allah tarafından ilhamlanmış bir kitapla karıştıramazsınız. Onu ilhamlanmış bir İncil gibi okuyanlar, aldatılmış olurlar ve kafaları karışabilir, çünkü bu kitabı okuyarak Kutsal Ruh’u alamazlar. Eğer Yahuda, Tomas, veya Yakup İncillerini okumak istiyorsan, ikinci yüzyılın sonunda ve üçüncü yüzyılda dağılan yanlış fikirleri öğrenmek için, onları oku, ancak Kilisenin bunlar üzerine yaşamını kurmadığını bil. Onları okurken, mesajlarının Hıristiyan imanına yabancı olduğunu bil ve kafanda karışıklıklar yaratabileceklerini veya kalbine zehir koyabileceklerini, bil! Kilisenin ve tüm Hıristiyanların imanının temeli sadece Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İncilleri üzerine kuruludur. Bu dört İncilin öğretisine sadık kalarak yazılan bazı eğitici kitaplar da bizler için önemlidir, çünkü iman yolunda bize yardım edebilirler. Örneğin Kilisenin Babalarının, yazıları. Diğer kitaplar, eski de olsa, İncil adını da taşısa, XV. Yüzyılda yazılan Barnabas İncili gibi, imanımız için hiçbir değerleri yoktur. Allah tarafından açıklanan, İsa hakkındaki gerçekleri çarpıtan veya Kiliseye iftira atan birçok kitap ve film vardır. Biz Hıristiyanlar bunu biliyoruz, bunun için imanı daha güçlü olan kişilerden okuyacağımız kitaplar veya bakacağımız filimler hakkında bilgi almalıyız. Zehirli mantarları, iyi mantarlardan ayırabilmek için de bilgili insanlardan yardım diliyoruz! Bir son fikir daha: eğer Mesih İsa’yı ve Kiliseyi kötüleyen, bu yanlış yayınları satın alarak destekliyorsam, kendimi iyi bir Hıristiyan olarak düşünebilir miyim? Ben Allah’ın birçok kişiyi aydınlatmasını ve gerçek yolunu bulabilmeleri, O’nunla ve bizimle birlik içinde olmaları için dua edeceğim.[/center] (ALINTIDIR!) Quote Link to post Share on other sites
Guest maiadam Posted April 15, 2008 Share Posted April 15, 2008 ben o kitabı okudum kötülemeye denk gelmedim. Hatta Vatikan'ın iç yüzünü öğrendim. Quote Link to post Share on other sites
Guest ihram Posted April 15, 2008 Share Posted April 15, 2008 O kitabı ben de okudum. İçinde Hıristiyanlı'ğa aykırı düşünceler var. Mesela Hz. İsa'nın evlendiği, çocuğu olduğu düşüncesi sadece İncilde değil Kur'danda da yer almaz. Evli olsaydı bile bunun bir mahzuru var mıydı? Biz Müslümanlar için hayır ancak dediğim gibi Hıristyianlık Hz. İsa'ya Tanrısal sıfatlar yüklediği için kitap içerik itibariyle baştan sona Kilise'ye ters. Quote Link to post Share on other sites
Guest maiadam Posted April 15, 2008 Share Posted April 15, 2008 doğrudur Kiliseye ters, yoksa bir peygamberin çocuğu olması son derece normaldir. Ama birde şu mesele varki onların kitabı değişime uğramış 4 farklı hali vardır. Quote Link to post Share on other sites
Guest Suzie Posted April 15, 2008 Share Posted April 15, 2008 Pastör Fikret Böcek'e ait Dharma yayınlarından çıkan Da Vinci Şifresine Panzehir Kilisenin Dan Brown’a Cevabı .. Bu kitabi ilgili olanlarin okumasini tavsiye ederim x) Quote Link to post Share on other sites
Seyyar Diyari 115 Posted April 15, 2008 Share Posted April 15, 2008 Kutsal Kase filminde de.. İncilde gelip 7 yıl (gün olarak yazıyor) peygamberlik yapacak 2 adamdan söz ediliyor bir de sanırım onlara göre bunlar o zaman anlaşılcak Filmin Davinci Şifresindeki kutsal kase ile ilgisi yok izlemesenizde olur. Ama yukarıda sözü edilen kitabı okuduysanız ya da filmini izlediyseniz ve beğendiyseniz... Constantine, Stigmata, Blessed Child, Sin Eater (Günahların Bekçisi) gibi filmleri de zevkle izlersiniz. Kutsal Kase'den isanın kanını içiriyolar, kendisi şu konunun başındaki resimde anlatılan yemekte öyle istemiş öyle söylüyorlar. Bu konuda itiraf etmemiz gereken konu benim kanaatimce Katoliklerin SANATın her dalında müthiş bir ilerlemeyle yollarına devam etmelerine rağmen islamın en basitinden hat, minyatür veya ne biliyim naatları çook gerilerde kalmış durumda... Vurucu bir film yok... Bizi etkileyen sanatsal faaliyetleri Danimarkalılar yapıyor bizimkiler de ortalığı yakıp yıkıyor. Daniel peygamberin de uzay aracı varmış ... Başka da bişey demiycem. Quote Link to post Share on other sites
Guest maiadam Posted April 15, 2008 Share Posted April 15, 2008 "Constantine, Stigmata" bunları izledim. Bu arada katoliklerin sanatıda neymiş? Mimar Sinan'ın bir eserini bile kopya edemezler. Quote Link to post Share on other sites
Seyyar Diyari 115 Posted April 15, 2008 Share Posted April 15, 2008 Sonuçta mimar sinanın eserleri de pek çok hristiyanlığa mal edilmiş yapılar gibi ayakta ama yeni mimar sinanlar yetişmiyor Quote Link to post Share on other sites
Guest maiadam Posted April 15, 2008 Share Posted April 15, 2008 O üstad kadar olmasada iyi mimarlar çıkmaya devam ediyor, sırf mimaride değil bilimin her dalında hemde. Önce Osmanlı vardı şimdi ise Türk. Allah utandırmasın Quote Link to post Share on other sites
Seyyar Diyari 115 Posted April 15, 2008 Share Posted April 15, 2008 Allah utanılacak halde utanmamaktan korusun Quote Link to post Share on other sites