arşınca Oluşturma zamanı: Temmuz 14, 2011 Paylaş Oluşturma zamanı: Temmuz 14, 2011 Âdem aleyhisselâmdan beri, her dinde bir vakt namâz vardı. Hepsinin kıldıgı bir araya toplanarak, Muhammed aleyhisselâma inananlara farz edildi. Namâz kılmak, îmânın sartı degildir. Fekat, namâzın farz olduguna inanmak, îmânın sartıdır. Namâz, dînin diregidir. Namâzını devâmlı, dogru ve tam olarak kılan kimse, dînini kurmus, Islâm binâsını ayakda durdurmus olur. Namâzı kılmayan, dînini ve Islâm binâsını yıkmıs olur. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki; (Dînimizin bası, namâzdır). Bassız insan olmadıgı gibi, namâzsız da, din olmaz. Namâz, Islâm dîninde îmândan sonra ilk farz edilen emrdir. Allahü teâlâ, kullarının yalnız kendisine ibâdet etmeleri için namâzı farz etdi. Kur’ân-ı kerîmde yüzden fazla âyet-i kerîmede (Namâz kılınız!) buyurulmakdadır. Hadîs-i serîfde, (Allahü teâlâ, hergün bes vakt namâz kılmayı farz etdi. Kıymet vererek ve sartlarına uyarak, hergün bes vakt namâz kılanı Cennete sokacagını, Allahü teâlâ söz verdi) buyuruldu. Namâz, dînimizde yapılması emr edilen bütün ibâdetlerin en kıymetlisidir. Bir hadîs-i serîfde, (Namâz kılmayanın, Islâmdan nasîbi yokdur!) buyuruldu. Yine bir hadîs-i serîfde, (Mü’min ile kâfiri ayıran fark, namâzdır) buyuruldu. Ya’nî mü’min namâz kılar, kâfir kılmaz. Münâfıklar ise ba’zan kılar, ba’zan kılmaz. Münâfıklar, Cehennemde çok acı azâb görecekdir. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimiz buyurdu ki: (Namâz kılmayanlar, kıyâmet günü, Allahü teâlâyı kızgın olarak bulacaklardır.) Namâz kılmak, Allahü teâlânın büyüklügünü düsünerek, Onun karsısında kendi küçüklügünü anlamakdır. Bunu anlayan kimse, hep iyilik yapar. Hiç kötülük yapamaz. Hergün bes kerre, Rabbinin huzûrunda oldugunu niyyet eden kimsenin kalbi ihlâs ile dolar. Namâzda yapılması emr olunan her hareket, kalbe ve bedene fâideler saglamakdadır. Câmi’lerde cemâ’at ile namâz kılmak, müslimânların kalblerini birbirine baglar. Aralarında sevgiyi saglar. Birbirlerinin kardes olduklarını anlarlar. Büyükler, küçüklere merhametli olur. Küçükler de, büyüklere saygılı olur. Zenginler, fakîrlere ve kuvvetliler, za’îflere yardımcı olur. Saglamlar, hastaları câmi’de göremeyince, evlerinde ararlar. (Din kardesinin yardımına kosanın, yardımcısı Allahü teâlâdır) hadîs-i serîfindeki müjdeye kavusmak için yarıs ederler. Namâz; insanları, çirkin, kötü ve yasak olan seylerden alıkoyar. Günâhlara keffâret olur. Hadîs-i serîfde, (Bes vakt namâz, sizden birinizin kapısının önünde akan nehr gibidir. Bir kimse, o nehre hergün bes def’a girip yıkansa, üzerinde kir kalmıyacagı gibi, iste bes vakt namâzı kılanların da, böyle küçük günâhları afv olunur) buyuruldu. Namâz, Allahü teâlâya ve Resûlüne îmândan sonra, bütün amel ve ibâdetlerden dahâ üstün bir ibâdetdir. Bunun için, namâzları, farzlarına, vâciblerine, sünnetlerine, müstehablarına riâyet ederek kılmalıdır. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” bir hadîs-i serîflerinde buyurdu ki: (Ey ümmet ve Eshâbım! Edâsına tamâmiyle riâyet olunan namâz, Allahü teâlânın begendigi bütün amellerin en üstünüdür. Peygamberlerin sünnetidir. Meleklerin sevdigidir. Ma’rifetin, yerin ve göklerin nûrudur. Bedenin kuvvetidir. Rızkların berekâtıdır. Düânın kabûlüne vesîledir. Melek-ül-mevte [ya’nî ölüm melegine], sefâ’atçıdır. Kabrde ısık, Münker ve Nekîre cevâbdır. Kıyâmet gününde üzerine gölgedir. Cehennem atesiyle kendi arasında siperdir. Sırât köprüsünü yıldırım gibi geçiricidir. Cennetin anahtârıdır. Cennetde basına tâcdır. Allahü teâlâ, mü’minlere namâzdan dahâ önemli bir sey vermemisdir. Eger namâzdan dahâ üstün bir ibâdet olsaydı, en önce mü’minlere onu verirdi. Zirâ meleklerin kimi devâmlı kıyâmda, kimi rükü’da, kimi secdede, kimi de tesehhüddedir. Bunların hepsini bir rek’at namâzda toplayıp, mü’minlere hediyye verdi. Zirâ namâz, îmânın bası, dînin diregi, islâmın kavli [sözü] ve mü’minlerin mi’râcıdır. Gögün nûru ve Cehennemden kurtarıcıdır). Birgün hazret-i Alînin “radıyallahü anh ve kerremallahü vecheh” ikindi namâzı geçmisdi. Üzüntüsünden kendisini bir tepeden asagı atdı. Inleye inleye aglayıp, feryâd etdi. Peygamberimiz Muhammed Mustafâ “sallallahü aleyhi ve sellem”, Onun bu durumundan haber alınca, Eshâbı ile berâber hazret-i Alînin “radıyallahü anh” yanına geldiler. Hâlini görünce, kâinâtın Efendisi olan Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” de aglamaya basladı. Düâ etdi. Günes tekrâr yükseldi.– Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimiz: (Yâ Alî! Basını kaldır, günes hâlâ görünüyor) buyurdu. Hazret-i Alî “radıyallahü anh” buna çok sevindi ve namâzını kıldı. Hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîk “radıyallahü anh”, bir gece, çok ibâdet etdiginden, gece sonunda uyku basdırdı. Vitr namâzı geçdi. Sabâh namâzında, Peygamber efendimizi takîb ederek, mescid kapısında huzûruna gelip feryâd etdi. (Yâ Resûlallah! Imdâdıma yetis, vitr namâzım geçdi) diye aglıyarak yalvardı. Resûlullah efendimiz de, aglamaya basladı. Bunun üzerine Cebrâîl “aleyhisselâm” gelip, (Yâ Resûlallah! Sıddîka söyle ki, Allahü teâlâ Onu afv eyledi) dedi. Evliyânın büyüklerinden Bâyezîd-i Bistâmî “kuddise sirruh”, bir gece uyku bastırıp, sabâh namâzına uyanamadı. O kadar aglayıp inledi ki, bir ses isitdi: (Ey Bâyezîd! Bu kusûrunu afv eyledim. Bu aglamanın bereketi ile sana ayrıca yetmis bin namâz sevâbı verdim) buyuruldu. Birkaç ay sonra yine uyku bastırdı. Seytân gelip, mübârek ayagından tutarak uyandırdı. (Kalk, namâzın geçmek üzeredir) dedi. Bâyezîd-i Bistâmî hazretleri buyurdu ki: (Ey mel’ûn, sen böyle isi nasıl yaparsın? Sen, herkesin namâzının kaçmasını, vaktini geçirmesini istersin. Beni niçin uyandırdın?) Seytân dedi ki: (Sabâh namâzını kaçırdıgın gün, aglayarak yetmisbin namâz sevâbı kazanmısdın. Bugün onu düsünerek, seni uyandırdım ki, bir vakt namâz sevâbı bulasın. Yetmisbin namâz sevâbına kavusamıyasın!) Büyük velî Cüneyd-i Bagdâdî hazretleri buyurdu ki: (Dünyânın bir sâati, kıyâmetin bin senesinden dahâ iyidir. Zîrâ bu bir sâatde, sâlih, makbûl bir amel islenebilir ve o bin senede birsey yapılamaz). Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Bir kimse bir namâzı, bile bile öbür namâza birlesdirirse, seksen hukbe Cehennemde yanacakdır). Bir hukbe, seksen âhiret senesidir. Âhiretin bir günü bin dünyâ senesidir. O hâlde, ey din kardesim! Vaktini bos, fâidesiz seylerle geçirme. Zemânının kıymetini bil. Vaktini en iyi seylere sarf et. Sevgili Peygamberimiz, (Musîbetlerin en büyügü, vakti fâidesiz seylerle geçirmekdir) buyurdu. Namâzlarını vaktinde kıl ki, kıyâmet günü pismân olmayıp, çok büyük sevâba kavusasın! Hadîs-i serîfde buyuruldu ki, (Bir namâzı vaktinde kılmayarak kazâya bırakıp, edâ etmezden önce vefât eden kimsenin mezârına, Cehennemden yetmis pencere açılıp, kıyâmete kadar azâb çeker). Bir namâzını vaktinde, bile bile kılmayan, ya’nî namâz vakti geçerken, namâz kılmadıgı için üzülmeyen, din-– den çıkar veyâ ölürken îmânsız gider. Yâ namâzı, hâtırına bile getirmeyenler, namâzı vazîfe tanımayanlar ne olur? Namâza ehemmiyyet vermiyenin, onu vazîfe tanımıyanların (Mürted) ya’nî kâfir olacaklarını dört mezhebin bütün âlimleri sözbirligi ile bildirmislerdir. Namâzı bile bile kılmayıp, kazâ etmeyi düsünmeyen ve bunun için azâb çekeceginden korkmayan kimsenin de (Mürted) ya’nî kâfir olacagı, Abdülganî Nablüsî hazretlerinin “Hadîkatün nediyye” kitâbının “Dilin âfetleri” bölümünde yazılıdır. _________________________ Imâm-ı Rabbânî hazretleri (Mektûbât) kitâbının 1.ci cild, 275.ci mektûbunda buyuruyor ki: Sizin bu ni’mete kavusmanız, islâmiyyet bilgilerini ögretmekle ve fıkh hükmlerini yaymakla olmusdur. Oralara cehâlet yerlesmisdi ve bid’atler yayılmısdı. Allahü teâlâ, sevdiklerinin sevgisini size ihsân etdi. Islâmiyyeti yaymaga sizi vesîle eyledi. Öyle ise, din bilgilerini ögretmege ve fıkh ahkâmını yaymaga elinizden geldigi kadar çalısınız. Bu ikisi bütün se’âdetlerin bası, yükselmenin vâsıtası ve kurtulusun sebebidir. Çok ugrasınız! Din adamı olarak ortaya çıkınız! Oradakilere emr-i ma’rûf ve nehy-i münker yaparak, dogru yolu gösteriniz! Müzzemmil sûresinin ondokuzuncu âyetinde meâlen, (Rabbinin rızâsına kavusmak istiyen için, bu elbette bir nasîhatdir) buyuruldu. _________________________ Gelin namâz kılalım, kalbden pası silelim, Allaha yaklasılmaz, namâzın kılmadıkça! Nerde namâz kılınır, günâhlar hep dökülür, Insan, kâmil olamaz, namâzın kılmadıkça! Kur’ân-ı kerîmde Hak, namâzı çok medh etdi, Dedi sevmem kisiyi, namâzın kılmadıkça! Bir hadîs-i serîfde: Îmânın alâmeti, Insanda belli olmaz, namâzın kılmadıkça! Bir namâzı kılmamak, ekber-i kebâirdir, Tevbe ile afv olmaz, kazâsın kılmadıkça! Namâzı hafîf gören, îmândan çıkar hemân, Müslimân olamaz o, namâzın kılmadıkça! Namâz kalbi temizler, kötülükden men eder, Münevver olamazsın, namâzın kılmadıkça! . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
zebercet Yanıtlama zamanı: Temmuz 14, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 14, 2011 çok güzel teşekkürler kardeşim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest depcik Yanıtlama zamanı: Temmuz 27, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 27, 2011 Allah razi olsun ....... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
arşınca Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2011 Sizlerden de Allah razı olsun.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
şükrü34 Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2011 Allah Razı Olsun Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
duamsın Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2011 Allah razı olsun canım Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ESİLA06 Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2011 bazen sıkı sıkıya yapışıp bırakmadan ara vermeden kılıyorum. bazen de maalesef:( kılmıyorum. şu günlerde de kılmadığım oluyor. bu öyle bir vicdan sızısı yapıyorki bende kılsam daha iyi ama pis şeytan galip geliyor. neyse ki ramazan geliyor rabbimin izniyle fire vermeden ibadet edeceğiz inşallah amin Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.