Renan Oluşturma zamanı: Eylül 28, 2011 Paylaş Oluşturma zamanı: Eylül 28, 2011 ben bir ardıç ağacıyım şu tepenin açığında yanarım, üşürüm, kimseciklerin haberi olmaz gölgeme sığınanlar yaz sıcaklarında kışın iyi niyetlerle semtime gelmez kapımı çalanlar baltayla çalar yaralarımın nasıl sızladığını tarif edemem yanar kora dönüşürüm, sönünce kül olurum yine de kimseciklere kin güdemem her zaman sevgi egemendir yüreğime. yıldızlar o kadar yaklaşırlar ki yaz geceleri kim serper gökyüzüne bunca vişne çiçeklerini? uzanıp tek tek devşiresim gelir kış geceleri içime çekilip hayâller kurarım arada bir konuğum olur dostum puhukuşu bilgece büzülüp düşünür, dinlerken başını sallar sular buz tutmuş, dağlardan figânlar yükselir ezgili kar aydınlığında kurtlar sevişir haritalar sapa düşer düşlerime. gökyüzünün çizgisiz maviliği damarlarımdan akar yeryüzünün kar beyazlığı gözlerimi yakar yaş yüze doğru tırmanışta, ben aynı yerde kelepçeliyim gördüklerim kambur/kambur üstüne duyduklarım yüzümü kızartıyor aklımdaki tek şiir ıhlamurlar üstüne dişlerim kesmez oldu, tırnaklarım köreldi rüzgâr deli deli eser, siper kazamam kader ipotek koymuştur yıllarıma. ilk kez doğum yılımı kutlayacaktım zehir oldu bir sürü yorgun kuşu konuk ettim diye dallarıma onlar uçup gittiler güneye doğru bense doğduğumda mıhlanmışım bu tepenin toprağına kötü kötü öksürüyorum, “kuş gribi” olmuşum, tanı bu bütün kanatlılara soykırımı yapılırken aşı yok, serum yok, ne yapacağım ben? ucunda ölüm olsa da bağrım kuşlara hep açık iftira ediyorlar kuşlarıma… Bahattin Karakoç Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.