HaYaLGöZLüM 282.071 Yanıtlama zamanı: Aralık 22, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 22, 2011 bu kefen bahsini tvde izledim.rastgele bulunmuş ve karbon testi sonucu o döneme ait olduğu saptanmış bunun dışında hiçbir bilgi yok.hristiyan papalar vesaire onlarında kesin bir bilgisi yokmuş.yalnız ihtimal dahilinde yinede saklıyorlar o kadar .ayrıca evet bizim inancımıza göre hz.isa göğe yükseltildi işin komik tarafı çarmıha gerilen kişi onu ispiyon eden yahuda diye bilinir.yani bırakın kutsallığı tam tersi bir durum büyük ihtimalle kutsal saydıkları .ayrıca barnabas incilinde bu konu ayrıntılı bir biçimde anlatılıyor okumanızı tavsiye ederim Teşekkürler namık bu güzel bilgiler için.... Alıntı İleti bağlantısı Diğer sitelerde paylaş
Mandagül 30.668 Yanıtlama zamanı: Aralık 22, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 22, 2011 bu kefen bahsini tvde izledim.rastgele bulunmuş ve karbon testi sonucu o döneme ait olduğu saptanmış bunun dışında hiçbir bilgi yok.hristiyan papalar vesaire onlarında kesin bir bilgisi yokmuş.yalnız ihtimal dahilinde yinede saklıyorlar o kadar .ayrıca evet bizim inancımıza göre hz.isa göğe yükseltildi işin komik tarafı çarmıha gerilen kişi onu ispiyon eden yahuda diye bilinir.yani bırakın kutsallığı tam tersi bir durum büyük ihtimalle kutsal saydıkları .ayrıca barnabas incilinde bu konu ayrıntılı bir biçimde anlatılıyor okumanızı tavsiye ederim hayatımın ıspanağı yine çok güzel bir cvp vermişsin Alıntı İleti bağlantısı Diğer sitelerde paylaş
Guest MEGANOM Yanıtlama zamanı: Aralık 22, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 22, 2011 O kefen olsa olsa judas'a ait olabilir çünkü hz isa göğe yükseltildi bu ve benzeri yayinlar hristiyanlarin kendilerinin bile inanmadiklari dinlerini biraz daha inandirici kilmak için yaptiklari çalişmalardan ibarettir. Ben size dinler tarihi okuyan bir insan olarak tarafsiz bir pencereden tek bir şey söylemek istiyorum incili ve hristiyanliği hz isadan sonra havarilerin en buyuk dusmani olan ama nasilsa gordugu bir ruya sonucu hristiyan olamaya karar veren bir yahudi tarafindan bu hale getirilmiştir . Alıntı İleti bağlantısı Diğer sitelerde paylaş
Guest StarK Yanıtlama zamanı: Aralık 22, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 22, 2011 Ölmediki kefeni olsun...Başka birinin kefenidir..Belki de kefende değildir..Ölünün fotokopisi mi çıkıyomuş kefende anlamadım ne iş?? Alıntı İleti bağlantısı Diğer sitelerde paylaş
HaYaLGöZLüM 282.071 Yanıtlama zamanı: Aralık 22, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 22, 2011 hayatımın ıspanağı yine çok güzel bir cvp vermişsin ıspanak eline kalemi alıca öttürür kalemi.... Alıntı İleti bağlantısı Diğer sitelerde paylaş
Guest MEGANOM Yanıtlama zamanı: Aralık 22, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 22, 2011 Çin Fağfuru ve iki Cizvit papazı Sual: Cizvit ne demektir? Çin Fağfurunun Cizvit papazlarına sorduğu sualler nelerdir? CEVAP Cizvit, [Fr. Jésuite] 1512’de papazların kurduğu bir misyoner derneğidir. İlk defa, iki Cizvit papazı, Çinlileri Hıristiyanlığa davet için Kanton şehrine gelmişti. Kanton valisinden Hıristiyanlığı anlatmak için izin istediler. Vali bunlara önem vermediyse de Cizvitler, onu her gün gelip rahatsız ettiklerinden, sonunda (Ben bu mesele için Çin Fağfurundan [kralından] izin almaya mecburum. Kendisine haber vereceğim) dedi ve meseleyi Çin Fağfuruna bildirdi. Gelen cevapta, (Bunları bana gönderin. Ne istediklerini anlayayım) denildiği için, Cizvitleri Çin’in merkezi olan Pekin’e yolladı. Bu durumdan haber almış olan Budist rahipler, telaşa düştüler ve (Bu adamlar Hıristiyanlık adı altında ortaya çıkan yeni bir dini halkımıza telkin etmeye çalışıyorlar. Bunlar Buda’yı tanımıyorlar. Böylece, halkımızı yanlış bir yola sokacaklar. Lütfen onları buradan kovun!) diye Fağfura yalvardılar. Fağfur, (Önce ne söylediklerini bir anlayalım, ondan sonra karar veririz) dedi. Ülkenin sayılı devlet ve din adamlarından oluşan bir meclis kuruldu. Cizvitleri bu meclise davet ederek, (Yaymak istediğiniz dinin esasları nedir, anlatın) dedi. Bunun üzerine, Cizvitler şöyle anlattılar: (Yeri ve göğü yaratan ilah, Tanrı birdir; fakat aynı zamanda üçtür. Tanrının biricik oğlu ve Ruh-ul-kudüs de birer ilahtır. Bu Tanrı, Âdem ve Havva’yı yaratıp, Cennete koydu. Onlara her nimeti verdi. Yalnız bir ağaçtan yememelerini emretti. Şeytan, Havva’yı aldatıp, Tanrının emrine karşı geldiler ve o ağacın meyvesinden yediler. Bunun üzerine Tanrı, onları Cennetten çıkardı ve dünyaya gönderdi. Burada onların evlatları, torunları ortaya çıktı; fakat bütün bunlar dedelerinin işlediği günahla kirlenmiştir. Hepsi günahkârdır. Bu hâl, tam 6000 yıl devam etti. Nihayet Tanrı, insanlara acıdı ve onların günahını affettirmek için kendi öz oğlunu onlara göndermekten ve bu biricik oğlunu günah kefareti için kurban etmekten başka çare bulamadı. İşte, bizim inandığımız Tanrının oğlu olan İsa budur. Arabistan’ın kuzeyinde Kudüs denilen bir şehir vardır. Kudüs’te Celile denilen bir yer, Celile’nin de, Nâsırâ (Nazareth) köyünde Meryem isminde bir kız bulunuyordu. Bu kız, Yusuf ismindeki bir marangoz ile nişanlanmışsa da, henüz bakireydi. Bu kız bir gün tenha bir yerde bulunurken, Ruh-ül-kudüs gelip, ona Tanrının oğlunu ilkâ etti [koydu]. Yani, kız bakireyken hâmile oldu. Bundan sonra, nişanlısı ile Kudüs’e giderlerken Beytülahim’de bir ahır içinde çocuğu oldu. Tanrının oğlunu ahırdaki yemlik içine koydular. Doğuda bulunan rahipler, onun doğduğunu, gökte birden bire yeniden peyda olan bir yıldızdan öğrenerek hediyelerle onu aramaya çıktılar ve nihayet bu ahırda buldular. Ona secde ettiler. Tanrının oğlu İsa, 33 yaşına kadar vaaz etti. (Ben Tanrının oğluyum. Bana inanın, sizi kurtarmaya geldim) dedi ve ölüleri diriltmek, âmâların gözünü açmak, topalları yürütmek, cüzzamlıları tedavi etmek, denizde fırtınaları durdurmak, iki balıkla on bin kişiyi doyurmak, kışın meyve vermediği için bir incir ağacını bir işaretle kurutmak gibi birçok mucizeler gösterdiyse de, az sayıda insan ona inandı. Nihayet hain Yahudiler, Onu Romalılara şikâyet ettiler ve Onun haça gerilmesine sebep oldular; fakat İsa, haçta öldükten 3 gün sonra, tekrar dirilerek, kendisine inananlara göründü. Bundan sonra göğe çıkıp babasının sağ tarafına oturdu. Babası da dünyanın bütün işlerini Ona terk etti. İşte bizim dinimizin esası budur. Buna inananlar, öteki dünyada Cennete, inanmayanlar ise Cehenneme gideceklerdir) dediler. Bu sözleri dinleyen Çin Fağfuru, papazlara dedi ki: — Siz, Tanrı hem bir, hem de üçtür, diyorsunuz. Bu, “iki iki daha beş eder” gibi manasız bir sözdür. Bunu açıklayın! — Bu Tanrının bir sırrıdır. İnsanların aklı buna ermez. — Yeri, göğü ve bütün âlemi yaratan çok kudretli Tanrı, kullarından birinin işlediği bir günah için, onun bu işten haberi bile olmayan bütün soyunu nasıl günahkâr sayar? Bunların affı için nasıl olur da, kendi öz oğlunu kurban etmekten başka çare bulamaz? Tanrı âciz olur mu? Bu, onun büyüklüğüne yakışır mı hiç? — Bu da, Tanrının bir sırrıdır. Sır açıklanamaz, sadece inanılır. — İsa, bir incir ağacından mevsimsiz meyve istemiş. Ağaç vermeyince, onu kurutmuş. Mevsimi olmadan meyve vermek, bir ağacın yapamayacağı bir şeydir. Buna rağmen İsa’nın buna kızıp ağacı kurutması, mucize midir, zulüm müdür? Bir Peygamber, size göre bir ilah bunu nasıl yapar? — Bu işler manevi işlerdir. Tanrının sırlarıdır. İnsanların akılları buna ermez. — Size izin veriyorum. Gidin, Çin’in istediğiniz yerinde misyonerlik yapın! Papazlar çıkınca Fağfur, meclistekilere şunları söyledi: — Çin’de böyle saçmalara inanacak bir ahmağın bulunacağını sanmadığım için, bu papazların böyle hurafeleri anlatmalarında hiçbir mahzur görmedim. Eminim ki, bunları dinleyenler, dünyada hurafelerle dolu ne ahmak milletler bulunduğunu göreceklerdir. (Diyâ-ül-kulûb) Alıntı İleti bağlantısı Diğer sitelerde paylaş
prematurekadawra 3.397 Yanıtlama zamanı: Eylül 16, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 16, 2012 isa'nın kabrinin, constantine'nin emri üzerine uzunca süre aranıldığı; ancak sağlıklı bir bulguya rastlanılamadığı hakikat. bu, isanın tarihsel fiktif figür bir olma olasılığına dair bir done olabilir. öte yandan, doğrudan tanrı tarafından defnedildiğine inanılan musa peygamber'in de, kabrinin lokasyonu bilinmiyor. Alıntı İleti bağlantısı Diğer sitelerde paylaş
nothing 37.477 Yanıtlama zamanı: Eylül 16, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 16, 2012 Hz.İsa göğe yükseldi. ne kefeni bu da nerden çıktı. İnanç sektemesi yaratmak istiyorlar. bu çok saçma Alıntı İleti bağlantısı Diğer sitelerde paylaş
darkkness 1.873 Yanıtlama zamanı: Eylül 16, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 16, 2012 Paylaşan arkadaşa tşk edeirm ilgi çekici Alıntı İleti bağlantısı Diğer sitelerde paylaş
silvia. 79.088 Yanıtlama zamanı: Eylül 16, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 16, 2012 bı kere hrıstıyanlar yana yana hz ısanın mezarını aramıyor mu. mezarını bılebılmedıklerı peygamberın kefenını nasıl bulmuslar ki? kefen ordaysa hz ısa nerde? Alıntı İleti bağlantısı Diğer sitelerde paylaş
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.