HaYaLGöZLüM Oluşturma zamanı: Ocak 7, 2012 Paylaş Oluşturma zamanı: Ocak 7, 2012 Mevsimlerden yaz; Aylardan ise ocakmış... iyi de bundan banane? Mevsimler aylar,hatta yıllar neye yarar ki şu anda? yoksun.. lapa lapa kar yağıyor güneşten avuçlarımın arasına doğru.. ve ben, ben gidişinle, turuncusu bol kepce doldurulmuş,sarı-siyah buz alevinden oluşan devasa bir ''yanlızlık'' denizine düştüm yine... Tenimdeki yangını boşver sen; yüreğim zangır zangır titriyor... çok ama çok üşüyorum sensizlikte, ruhum buz tutuyor tanımlanmayan bir hızla senin sensizliğinde ölüyorum... Ömrümün bilmem kaçıncısını yaşadığım alelade bir cuma gününde; Ne bileyim ben akrep, yelkovanın neresinde? Umurumda mı sanıyorsun? Salla abi zamanı!! yoksun işte... Yokluğunda saatler hep ama hep aynı yerde; 3 olmuş,5 olmuş ne yazar ki? yoksun ve kısaca ''seni ben geçiyor'' işte... Sakın ''isyan etme'' deme bana; ruhum,yüreğim,hatta tenim bile sensizliğin isyanlarında şu anda kısa süreli de olsa gidişin, gelme itimalin ağır bassada beyin denen terazide, yürek hırçın, yürek öksüz-yetim kaldı gidişinle; yürek biçare... alışamıyor sensizliğe, laf söz boş abi;''sakin ol'' deme; gözün gördüğünden,kulağın duyduğun başkası yalan işte... Gel ne olur,hadi şimdi gel Ne olur gel ve bana sadece gülümse... Bir kere bir kere gülümse Sadece bir kere.... Harflerin fısıltısıyla gelmiş olsan da bana, Hani farkına varmadan ve en sessizinden sevmiş olsam da seni, Bir rüya, ya da ''imkansız''ın bir basamak yukarısında dursanda Binlerce kilometre ötede, hiç görmediğim,belki de hiç göremeyeceğim bir şehrin adını dahi bilmediğim bir sokağında ''hayal''in ''gerçek'' haliyle sıfatlansan da, Bir gülüşünle elimi tutup, bir bakışınla dokunmuş olsan da tenime, kokusuz,renksiz,isimsizliklerle dolu olsa da yürünen yol, gözlerinle damgalasa da ''yüreğim'', ''ruhum'',anahtarı sen olan kelepçelerle esir olsa da, ve ben mecbur bırakılmış olsam da seni böyle sevmeye... Kısaca ''yokluktaki varlık' olsan da; ''varlığının yokluğu''na dayanamıyorum... ne dersen de,boş... dayanamıyorum işte... Sol tarafımda dayanılmayan bir sızı; beni vuran silahın adı ''yokluğun'' olarak geçiyor kayıtlarda... Ha bir de solan gülüşlerim var avuçlarıma patır patır dökülen... Yaa bu pembeler neden bu kadar soluk? bu beyazlara ne oldu da bu kadar karardılar? Geç abi,hepsini geç... ''Cennet gözlüm'' diye severdin ya hani beni; baktım da; cennet bile simsiyah oluyor yokluğunda... Özlemin sesi yok abi, Özlemenin dili yok... ''Türkçesi neydi nan''diye de sorma; seni özlemenin bildik bir alfabesi yok! Sahi ne kadar oldu ki sen gideli? Kaç dakika,kaç saniye,kaç salisedir sensizim? Yoksun ya,ne yaparsam yapayım yoksun işte; Ama atamadığım çığlıklarım var, akıtamadığım gözyaşlarım bakıpta göremediklerim, görüp tanımlayamadıklarım var... Yani dilsizlik yokluğun, yani sağırlık yani körlük yokluğun yani kısaca sensizlikte ben bile yokum... Kimbilir kaçınçı kez yaşadığım bu sensizlik krizinde; gidişinle yorgun düşen, ''özledim'' bile diyemeyen çıldırtan sessizliğine ''sen'' diye sarılan çaresiz bir kadın var geride... Sahi,niye anlatıyorum ki sana bunları? Anlayamazsın ki... Çünkü; sen, hiç sensiz, sen, hiç sana hasret kalmadın ki.. Sen, hiç sessizlik alevlerde üşüyüp yanmadın ki, sen hiç sensizlikte yok olmadın ki... Sen hiç seni benim gözümden görmedin, ve sen hiç seni benim seni sevdiğim gibi sevemedin ki... Ve belki de en önemlisi; Sen hiç, sensiz kalmaktan korkmadın ki... Ben korkuyorum! Anlatacak ne çok şey var şu ana dair ... Ama boşver.. Bugüne kadar sana bulayıp kurduğum cümleleri, Hatta ve hatta sana gönderdiğim/göndermediğim sesli-sessiz tüm harfleri unut; anladım ki yetmiyorlar. Anladım ki, Aslında; Bir araya getiremediğim harflerde keşfedemediğim kelimelerde, kurulmamış cümlelerimde, yazılmamış masallarımda... Yani kısaca; anlatamadıklarımda saklısın SEN; hepsi bu kadar basit işte; gerisinden kime ne?.. ''İsimsiz Sevda''. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
duamsın Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2012 Sahi ne kadar oldu ki sen gideli? Kaç dakika,kaç saniye,kaç salisedir sensizim? Yoksun ya,ne yaparsam yapayım yoksun işte; Ama atamadığım çığlıklarım var, akıtamadığım gözyaşlarım bakıpta göremediklerim, görüp tanımlayamadıklarım var... Yani dilsizlik yokluğun, yani sağırlık yani körlük yokluğun yani kısaca sensizlikte ben bile yokum... Kimbilir kaçınçı kez yaşadığım bu sensizlik krizinde; gidişinle yorgun düşen, ''özledim'' bile diyemeyen çıldırtan sessizliğine ''sen'' diye sarılan çaresiz bir kadın var geride... Sahi,niye anlatıyorum ki sana bunları? Anlayamazsın ki... Çünkü; sen, hiç sensiz, sen, hiç sana hasret kalmadın ki.. Sen, hiç sessizlik alevlerde üşüyüp yanmadın ki, sen hiç sensizlikte yok olmadın ki... Sen hiç seni benim gözümden görmedin, ve sen hiç seni benim seni sevdiğim gibi sevemedin ki... Ve belki de en önemlisi; Sen hiç, sensiz kalmaktan korkmadın ki... Ben korkuyorum! Harikaydı çok güzel emeğine yüreğine sağlık olsun teşekkürler... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nova Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2012 Tenimdeki yangını boşver sen; yüreğim zangır zangır titriyor... çok ama çok üşüyorum sensizlikte, ruhum buz tutuyor tanımlanmayan bir hızla senin sensizliğinde ölüyorum... Ömrümün bilmem kaçıncısını yaşadığım alelade bir cuma gününde; Ne bileyim ben akrep, yelkovanın neresinde? Umurumda mı sanıyorsun? Salla abi zamanı!! yoksun işte... Yokluğunda saatler hep ama hep aynı yerde; 3 olmuş,5 olmuş ne yazar ki? yoksun ve kısaca ''seni ben geçiyor'' işte... hasret insana neler yazdırıyor.yazılan da bilse keşke:cool: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
merih34 Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2012 Sahi ne kadar oldu ki sen gideli? Kaç dakika,kaç saniye,kaç salisedir sensizim? Yoksun ya,ne yaparsam yapayım yoksun işte; Ama atamadığım çığlıklarım var, akıtamadığım gözyaşlarım bakıpta göremediklerim, görüp tanımlayamadıklarım var... Yani dilsizlik yokluğun, yani sağırlık yani körlük yokluğun yani kısaca sensizlikte ben bile yokum... Kimbilir kaçınçı kez yaşadığım bu sensizlik krizinde; gidişinle yorgun düşen, ''özledim'' bile diyemeyen çıldırtan sessizliğine ''sen'' diye sarılan çaresiz bir kadın var geride... Sahi,niye anlatıyorum ki sana bunları? Anlayamazsın ki... çok etkili teşekkürler ,yüreğinize sağlık. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
HaYaLGöZLüM Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2012 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2012 Tenimdeki yangını boşver sen;yüreğim zangır zangır titriyor... çok ama çok üşüyorum sensizlikte, ruhum buz tutuyor tanımlanmayan bir hızla senin sensizliğinde ölüyorum... Ömrümün bilmem kaçıncısını yaşadığım alelade bir cuma gününde; Ne bileyim ben akrep, yelkovanın neresinde? Umurumda mı sanıyorsun? Salla abi zamanı!! yoksun işte... Yokluğunda saatler hep ama hep aynı yerde; 3 olmuş,5 olmuş ne yazar ki? yoksun ve kısaca ''seni ben geçiyor'' işte... hasret insana neler yazdırıyor.yazılan da bilse keşke:cool: Bilmez ki nova...keşke bilse.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.