Guest -mona- Oluşturma zamanı: Temmuz 3, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Temmuz 3, 2008 Attığım her adım benden uzakta Bastığım her yerde yokmuşum meğer Çırprnırken 'ben' denilen tuzakta 'Ben' bana saplanan okmuşum meğer... Aklım kumsal iken, ben toz paresi Çıktıkça yükseğe alçalır oldum Düşündüm derdimin nedir çaresi Susarak konuşmak, sonunda buldum... Esrarlı vuslata bir adım kala Hasretin vecdiyle, ben kement attım Deryada boğulmak ne güzel bela Battıkça kurtuldum, çıktıkça battım... Görünmez cevheri buldum diyerek Körlüğü kör ettim, deli bir taşla Bilmeyi bilmeden, bildim diyerek Boşluğu doldurdum, dolu bir boşla... Nasılların sebebini sorarken Sualimi cevapladım 'niçin'de Çokluğumda yokluğumu ararken Yalnız kaldım yığınların içinde... Satır satır böldü beni heceler Her kırkımı, kırka yardım savuştum Boşluğumu kucakladı geceler Sessizlikte, gürültüyle boğuştum... Var'da yoku, haykırırken her seda Aklım ki, aklımı başımdan aldı O'na gidiyorum, bana elveda Sonsuz olan sona, bir nefes kaldı... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest shadow Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 Yitirilmiş Ne Varsa Çirkin çiçeklerle dolu katil bahçelerinde dolaştım Dalgındım Bıçak sırtı yaşamalarım Penceresizliğim Ve öksüz düşlerim vardı ceplerimde Uğultusuzluğumu özlemiştim Hala bir ceylan ağlıyordu içimde Hiç yoktan vurulan Senin şehirlerin uyurken Benim gözlerimi bıçakladılar Kör bir balıkçıyım şimdi Görmediğim vapurlara el sallıyorum Rüyalarım da yaşlanmıyor Kaybolan eylül gemilerimi Sonbahar sesimle çağırsam gelir mi Ah vurulası yüreğim Süpüremedin kapından yalnızlığı Örselenmiş paslı yüreğim Ellerim yumuk Orman karanlıkları omuzlarımda Ve ardından ağlayan Ezgisiz türkülerdi gözlerim Senin gözlerinin pusuna saklanıp Senden kalan bu yıkıntılar arasında Bizi büyüten ellerini aradım Öpülesi ellerini Susuşlara prangalı dil Kanlı düşler kuyusunda Ölüm çığlıkları atabilir Gözyaşı göllerinde durulanmalar vaktinden geliyorum Sonunu hep unuttuğum Dilsiz şarkılarım vardı Ağlatan inleten Şimdi O şarkılar beni unuttu Yıkık kentler konuşmaz bilirim Cam kırıkları ve kırık dallar var İncinen yüreğimin yaralarında Ve bilir misin Güller hiç uyanmaz bu vadide Gözlerin düşer aklıma An gelir şavkın vurur yüzüme O zaman vakit ölüm olur dudağımda Kaçsam yakama yapışır gözlerin Yılları ve yolları ödünç aldım Yastığımdaki çukura dolan korkulu geceden Düş düşkünü çocukluğumu çalmış namlı sevdalılar Üstüne üstlük sensizim Yani gölgesiz dolaşıyorum Artık intiharlar da öldürmez beni Yüreğimde konaklayan hüzünler Senden gelir Al Dün gece seninle yoğurdum bu şiiri Ekmek buğusu mübarekliğinde Sıcacık Nasıl olsa sana çıkmayan yol yok Kaybolabilirim kuytularda Dalıp dalıp giderim başka diyarlara Bir gün dönmeyiveririm Ama sen Yine de biriktir göz yalarını Belki bir gün Tutuşturur seni bensizlik Belki bir gün Sen de beni ağlarsın Hoyratım benim Şafaklar düşmüş alnına Kırlangıçlar uçmuş koynuna Bak hala aynı şarkıda irkiliyoruz Bu aşkın adresi dursun sende Kelepçeli kuşlar Yuva kurmadan gözlerimize Belki geri döneriz Ve geri veririz birbirimize Yitirilmiş ne varsa Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest waterlily Yanıtlama zamanı: Kasım 26, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 26, 2008 Çirkin çiçeklerle dolu katil bahçelerinde dolaştım dalgındım Bıçak sırtı yaşamalarım penceresizliğim ve öksüz düşlerim vardı ceplerimde uğultusuzluğumu özlemiştim hala bir ceylan ağlıyordu içimde hiç yoktan vurulan Senin şehirlerin uyurken benim gözlerimi bıçakladılar kör bir balıkçıyım şimdi görmediğim vapurlara el sallıyorum rüyalarım da yaşlanmıyor Kaybolan eylül gemilerimi sonbahar sesimle çağırsam gelir mi ah vurulası yüreğim süpüremedin kapından yalnızlığı örselenmiş paslı yüreğim Ellerim yumuk orman karanlıkları omuzlarımda ve ardından ağlayan ezgisiz türkülerdi gözlerim Senden kalan bu yıkıntılar arasında bizi büyüten ellerini aradım öpülesi ellerini Susuşlara prangalı dil kanlı düşler kuyusunda ölüm çığlıkları atabilir Gözyaşı göllerinde durulanmalar vaktinden geliyorum sonunu hep unuttuğum dilsiz şarkılarım vardı ağlatan inleten şimdi o şarkılar beni unuttu Yıkık kentler konuşmaz bilirim cam kırıkları ve kırık dallar var incinen yüreğimin yaralarında ve bilir misin güller hiç uyanmaz bu vadide gözlerin düşer aklıma an gelir şavkın vurur yüzüme o zaman vakit ölüm olur dudağımda kaçsam yakama yapışır gözlerin Yılları ve yolları ödünç aldım yastığımdaki çukura dolan korkulu geceden düş düşkünü çocukluğumu çalmış namlı sevdalılar üstüne üstlük sensizim yani gölgesiz dolaşıyorum artık intiharlar da öldürmez beni yüreğimde konaklayan hüzünler senden gelir Al dün gece seninle yoğurdum bu şiiri ekmek buğusu mübarekliğinde sıcacık nasıl olsa sana çıkmayan yol yok kaybolabilirim kuytularda dalıp dalıp giderim başka diyarlara bir gün dönmeyiveririm ama sen yine de biriktir göz yalarını belki bir gün tutuşturur seni bensizlik belki bir gün sen de beni ağlarsın Ama sen yine de biriktir göz yaşlarını belki bir gün tutuşturur seni bensizlik belki bir gün sen de beni ağlarsın hoyratım benim şafaklar düşmüş alnına kırlangıçlar uçmuş koynuna bak hala aynı şarkıda irkiliyoruz bu aşkın adresi dursun sende kelepçeli kuşlar yuva kurmadan gözlerimize belki geri döneriz ve geri veririz birbirimize Yitirilmiş ne varsa.. KAHRAMAN TAZEOĞLU Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest the none Yanıtlama zamanı: Kasım 26, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 26, 2008 şiirlerin gerçekten güzel emeğine sağlık .benim gibi şiirden anlamıyanlar olsada yinede güzel ... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest s.reyyan Yanıtlama zamanı: Kasım 26, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 26, 2008 Çirkin çiçeklerle dolu katil bahçelerinde dolaştım dalgındım Kaybolan eylül gemilerimi sonbahar sesimle çağırsam gelir mi ah vurulası yüreğim süpüremedin kapından yalnızlığı örselenmiş paslı yüreğim /quote] eline sağlık ..... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest shadow Yanıtlama zamanı: Kasım 26, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 26, 2008 ama sen yine de biriktir göz yalarını belki bir gün tutuşturur seni bensizlik belki bir gün sen de beni ağlarsın çok güzel duygular ellerine ve emeğine sağlık Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest -mona- Yanıtlama zamanı: Kasım 26, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 26, 2008 teşekkürler güzel paylaşım için emeğinize sağlık... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest waterlily Yanıtlama zamanı: Kasım 27, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 27, 2008 Yıkık kentler konuşmaz bilirim cam kırıkları ve kırık dallar var incinen yüreğimin yaralarında ve bilir misin Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Vishne Yanıtlama zamanı: Aralık 14, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 14, 2009 Çirkin çiçeklerle dolu katil bahçelerinde dolaştım, Dalgındım, Bıçak sırtı yaşamalarım, penceresizliğim Ve öksüz düşlerim vardı ceplerimde, Uğultusuzluğumu özlemiştim, Hala bir ceylan ağlıyordu içimde, hiç yoktan vurulan.. Senin şehirlerin uyurken, Benim gözlerimi bıçakladılar. Kör bir balıkçıyım şimdi, Denizlere sarılıyorum Hiç görmediğim vapurlara el sallıyorum Rüyalarım da yaşlanmıyor Kaybolan eylül gemilerimi, Sonbahar sesiyle çağırsam gelir mi? Ah vurulası yüreğim Süpüremedin kapından yalnızlığı Örselenmiş paslı yüreğim Ellerim yumuk orman karanlıkları omuzlarımda Ve ardından ağlayan ezgisiz türkülerdi gözlerim Senin gözlerinin pusuna saklanıp Senden kalan bu yıkıntılar arsında Bizi büyüten ellerini aradım, Öpülesi ellerini Susuşlara prangalı dil Kanlı düşler kuyusunda Ölüm çığlıkları atabilir Gözyaşı göllerinde durulanmalar vaktinden geliyorum Sonunu hep unuttuğum Dilsiz şarkılarım vardı inleten Şimdi o şarkılar beni unuttu Yıkık kentler konuşmaz bilirim Cam kırıkları ve kırık dallar var İncinen yüreğimin yaralarında Ve bilir misin? Güller hiç uyanmaz bu vadide Gözlerin düşer aklıma An gelir şavkın vurur yüzüme O zaman vakit ölüm olur dudağımda Kaçsam yakama yapışır gözlerin Yılları ve yolları Ödünç aldım Yastığımdaki çukura dolan korkulu geceden Düş düşkünü çocukluğumu çalmış namlı sevdalılar Üstüne üstlük sensizim Yani gölgesiz dolaşıyorum Artık intiharlarda öldürmez beni Yüreğimde konaklayan hüzünler Senden gelir Al dün gece seninle yoğurdum bu şiiri Ekmek buğusu mübarekliğinde Sıcacık Nasıl olsa sana çıkmayan yol yok Kaybolabilirim kuytularda Dalıp dalıp giderim başka diyarlara Bir gün dönmeyiveririm Ama sen Yine de biriktir gözyaşlarını Belki bir gün Tutuşturur seni bensizlik Belki bir gün Sende beni ağlarsın Hoyratım benim Şafaklar düşmüş alnına Kırlangıçlar uçmuş koynuna Bak Hala aynı şarkıda irkiliyoruz Bu aşkın adresi dursun sende, Kelepçeli kuşlar Yuva kurmadan gözlerimize, Belki geri döneriz Ve geri veririz birbirimize Yitirilmiş ne varsa... Kahraman Tazeoğlu Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nova Yanıtlama zamanı: Aralık 14, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 14, 2009 güzel şiir. emeğine sağlık vishne Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.