Guest BEBEGİM Oluşturma zamanı: Temmuz 17, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Temmuz 17, 2008 Günahkârın duası kabul olmaz mı? Sual: Günahkârın duası kabul olmaz mı? CEVAP Günahkâr müslümanın duası, kabule şayan değilse de, cenab-ı Hak, dua edenin elini boş çevirmez. Dua sebebiyle ya günahlar affolur, ya gelecek bir bela önlenir, ya mevcut bir bela kalkar, yahut ahirette büyük sevaba kavuşulur. (Şir’a) Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Rabbiniz kerimdir, kendine açılan eli boş çevirmekten haya eder, edilen duayı kabul eder.) [Tirmizi] (Allahü teâlâ, duanızı kabul eder. Dua ettim, hâlâ duam kabul olmadı diye acele etmeyiniz! Allah’tan çok isteyiniz! Çünkü kerem sahibinden istiyorsunuz.) [buhari] (Dua edenin ya günahı affolur veya hemen hayırlı karşılığını görür, yahut ahirette mükafatını bulur.) [Deylemi] Allahü teâlâ, Kıyamette, duası dünyada kabul edilmeyen kula (Dünyada ettiğin duana karşılık şu sevapları veriyorum) buyuracak, o kadar çok sevap verecek ki, o kimse, (Keşke dünyada hiçbir duam kabul edilmeseydi) diyecektir. (T.Gafilin) Günah içinde yüzen bir kimsenin dünya işleri ile ilgili duasının kabul olması, isteklerine kavuşması, onun aleyhine olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Mümin dua ettiği zaman, Allahü teâlâ, Cebrail aleyhisselama, "İsteğini hemen yapma, ben onun sesini seviyorum" buyurur. Facir dua edince de, "Bunun isteğini hemen yerine getir, ben onun sesini sevmiyorum" buyurur.) [İbni Neccar] (Kâfirin yaptığı duanın hemen kabul olmasını, müminin duasının gecikmesini merak eden meleklere Allahü teâlâ buyuruyor ki: "Ben kâfire ve sesine gazap ederim. Beni anmasın, bana dua etmesin diye hemen isteğini veririm. Mümini ve yalvarmasını severim. Benden ve beni anmaktan uzak durmaması için isteklerini geciktiririm." ) [Ramuz] Sevgili kulları vesile etmeli Dileğine kavuşmak için, iki rekat namaz kılıp, sevabını Silsile-i aliyye denilen âlimlerin ruhuna hediye etmeli, bunların hürmeti için diye dua etmeli. Mesela, “Ya Rabbi, hayırlı bir çocuk nasip eyle” diye dua edip, “Bu duamı silsile-i aliyye büyükleri hürmetine kabul eyle” demeli. (Mekatib-i şerife) Sabah ve yatsı namazından sonra silsile-i aliyyenin isimlerini, sonra Fatiha okuyarak ruhlarına gönderip, onları vesile ederek yapılan dua kabul olur. Tecrübe edilmiştir. Ali Ramiteni hazretleri buyurdu ki: (Günah işlememiş bir dil ile dua ediniz ki, kabul olsun!) Yani, Huda dostlarının huzurunda tevazu eyleyiniz, yalvarınız da, sizin için dua etsinler. İstigase, yani bir Veliye tevessül de, bu demektir. [İsa aleyhisselama gelip derler ki, dua ediyorsunuz, devasız hastalıklar iyi oluyor. Hangi duayı okuyorsunuz, bize de söyler misiniz? İsa aleyhisselam da onlara okuduğu duayı söyler. Adamlar bir süre sonra tekrar gelirler, efendim okuyoruz okuyoruz bir şey olmuyor, acaba bize yanlış dua mı öğrettiniz derler. İsa aleyhisselam, (Dua doğru ama ağız yanlış) buyurur, yani doğru dua öğrettim, dua aynı dua ama, ağız aynı ağız değil!] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest bur4k Yanıtlama zamanı: Temmuz 18, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 18, 2008 teşekkürler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest shadow Yanıtlama zamanı: Temmuz 18, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 18, 2008 her kötüde bile Allahnı sevdiği bir yeri vardır ki.rabbül alemin ona yaşam veriyor,rızık veriyor,nefes veriyor.o yüzden herkese dua edin Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest jamescof Yanıtlama zamanı: Temmuz 18, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 18, 2008 sağol arkadaşım Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest filomena Yanıtlama zamanı: Şubat 5, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 5, 2009 teşekkürler... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
pelincim Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2009 Emeğine sağlık..selametle... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
phaselis Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2009 Zamanın bir yerinde bir adam yaşarmış eşkıyamış yol keser insan öldürürmüş.Bir gün içine bir pişmanlık kalbinde bir boşluk oluşmuş içinde bulunduğu zamanın alimlerinden birine gitmiş halini anlatmış ve anlatırken birden ben tövbeden gelmek artık bu işleri yapmak istemiyorum çok pişmanım demiş.Demiş ama günahlarımı nasıl affetirebilirim ALLAH'a diyerek alimin eline ayağına kapanmış.Alim'de bol bol dua et namaza başla dininin emrettiği şekilde yaşa diye yol göstermiş ve bu tövbe yolunda nasıl yürüyeceğini anlatmış fakat eşkıya ben affedildiğimi anlamak istiyorum bir belirtisi bir işareti olmalı diye alime saçma gelen sorular sormaya başlayınca alimde demişki git bir yol kenarına bir kuru dalı bul toprağa göm hergün onu sula çapala bakımını eksik ettme aynı zamandada kendi bakımını eksik etme namazını kıl dualarını yap tövbeden gel hergün isanlara iyi davran kalp kırma ne zaman o kurur dal yeşerirse bilki günahların af oldu demiş. Eşkıya aynı danıştığı alimin dediklerine uymuş tövbeden gelmiiş namazına orucuna başlamış insaları öldürmek soymak yerine iyi davranıyor kuru dalını suluyor yeşermesini bekliyormuş kendince dört dörtlük müslüman olmuş alimde arada kontrole gider eşkıyanın durumunu gördükçe pek memnun olurmuş ama eşkıyada her alimin ziyaretinde kuru dalın ne zaman yeşereceğini sorar hep aynı cevabı alırmış"günahların af olduğunda".Aradan uzun zaman geçmiş diyelim on sene kadar ama kuru dalda bir kıpırdama yokmuş eşkıya gelene geçene su verir dalını sular çapalar ibadetlerini yapar kimseyi kırmaz yaşarken bakmış bir gün yoldan dört nala bir atlı geliyor önüne geçmiş dur diye ikaz etmiş amacı su verecek ağırlayacak karnını doyuracak kendince görev edindiği amacını ikram edecekmiş ama atlı durmamış durmadığı gibi eşkıyayı ezip geçmiş.Eşkıya buna çok sinirlenip kuru dalın yanındaki silahına davranıp adamı arkasından ateş açıp öldürmüş öldürmüş öldürmesine ama sonra ben ne yaptım diye dövünmeye başlamış kiii bir gözü ilişiyor kuru dal yeşermiş yaprak vermiş filiz vermiş.Aman ALLAHIM bu nasıl olur adam öldürmeyeceğime yemin ettiğim halde tövbeden geldiğim halde yine aynı hatayı yaptım on senedir yeşermeyen dalım birde filiz verdi diyerek alime koşmuş alim gelip bakıyorki durum eşkıyanın anlattığı gibi bu ne hikmettir diye araştırıyorlar i o atlı bir düğün evine gidip dağmadı vurup geline iftira atıp ortalığı karıştıracak sonra seyre geçip seyredecekmiş. Kısadan hissede anlatmak istediğim bize işlenen hep adam öldürmenin ne pahasına olursa olsun günah olduğu büyük günahlar arasında olduğudur ama adam böylesine bir günahla senelerdir yeşermeyen dalını yeşertip ALLAHIN indinde saysızda bir sevap almış. BİZE DÜŞMEZ DUALARIN KABUL OLUP OLMADIĞININ CETERESİNİ TUTMAK YÜZE YARADAN NEREDEN NE ÇIKARTIR HANGİ GÜNAHINIZLA HANGİ SEVABI KAZANDIĞINIZI YADA HANGİ SEVAPLA NASIL BİR GÜNAHA GİRDİĞİMİZİ BİZ BİLEMEYİZ.Onun için kulluk görevimizi yapalım bırakalım Mevlam eyler ne eylerse güzel eyler teslimiyetini yaşayalım. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Melinda Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2009 Allah hepimizin günahlarını affetsin! Dualarımızı kabul etsin inşallah..... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.