Guest BEBEGİM Oluşturma zamanı: Temmuz 31, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Temmuz 31, 2008 Ben seni seninle daha çok seviyorum Ben seni seninle sevmeyi de çok seviyorum.. Ben seni sevdiğim için,yaşamayı da seviyorum Zaten seni sevdiğim için yaşıyorum… Seni sevmeseydim,ne tadı olurdu yaşamanın, Nefes almanın,gülmenin,ağlamanın.. Söyle ne tadı olurdu; Senin olmadığın bir aşkı yaşamanın. Söyle ne tadı olurdu; Yağan yağmurun,sensiz doğan sabahın, Ağlayan sonbahar akşamlarının. Söyle ey yar, Söyle ne anlamı olurdu ; Sensiz bu dünyada var olmanın… Bir ben miyim? sevdaya böyle tutulan.. Bir ben miyim?senin hasretinle yanıp kavrulan.. Bir ben miyim?seni seninle yaşamayı severken, Seni sensiz yaşamak zorunda olan… Ah bebeğim ah… Bir bilsen,sana nasıl taptığımı Bir bilsen,nasıl özledim baş ucunda sabahlamayı.. Bir bilsen,nasıl tütüyor gözlerin gözlerim de, Bir bilsen,uyku girmiyor hasretinden gözlerime.. Bir görsen,nasır tuttu ellerim,ellerini tutamıyorum diye, Bir görsen şu halimi oturup ağlardın sen de benim gibi… Ah bir tanem ah.. Nasıl özledim göz yaşlarımı silmeni, Nasıl özledim ben ağlarken kıyamam demeni, Bir bilsen,nasıl özledim; Seni seviyorum aşkım,seni seviyorum demeni…“ ya şimdi.. Güneş doğmak,gece bitmek istemiyor Bahar gelmekten,çiçekler açmaktan korkuyor.. Bırak ayları,haftaları Saatler,dakikalar geçmek bilmiyor. Zaman durmuş sanki dünya dönmüyor, Sen yoksun ya,onlarda yokluğuna isyan ediyor… Ve yine,sensiz isyan dolu bir gece.. Gök yüzü karanlık,yıldızlar uzak Öpücükler yolluyorum sana kucak kucak.. Ellerini tutmam yasak, Gözlerin zaten bana çok uzak, ama,hayalin var karşım da,biliyorum; Bu gece de yine o olacak kollarım da…. Ben seni seninle daha çok seviyorum, Ben seni seninle yaşamayı da seviyorum.. Ama, Ben seni sensiz de sevebiliyorum, Ve ben seni sensiz de yaşatabiliyorum….. alıntı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest shadow Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2008 Su Gibi Ol -------------------------------------------------------------------------------- Bir an için su olduğunu düşün. Su denli özel, su denli yararlı ve su denli çok, tükenmez... İnanıyorum ki gerçekten de öylesin. Ama ister çeşmelerden dökül, ister göklerden yağ, ister nehirler dolusu ak; dibi olmayan bir kovayı dolduramazsın... Unutma daha çok bağırdığında daha çok dinlenmezsin, gürültünün parçası olursun yalnızca!.. Ormandaki hiç bir hayvan, ırmağın gürültüler koparan yerinden su içmeye çalışmadı şimdiye kadar. Hepsi hep sabahın en sakin anını bekledi; suyun durgun yerlerini bulabilmek için. Gittiler ve sakin sakin gereksinimlerini giderdiler, onlar için en uygun olan kendi istedikleri zamanda! Sen hep bir su olduğunu düşün. Su gibi güzel, su gibi özel, su gibi yararlı, su gibi vazgeçilmez... Ve su gibi yaşam kaynağı olduğunu düşün. Ama su gibi yaşatıcı ol. Su gibi yıkıcı, sürükleyici ve öldürücü değil! Tarlalarını basma insanların, yuvalarını yıkma; sana 'felaket' denmesin. Vadiler ve ovalar varken önünde, yayılabileceğin küçük ırmaklara ayırabiliyorsan kendini ve bardaklara bölebiliyorsan, yaşam verirsin çevrene. Yoksa hep duyulmayan, dinlenmeyen, korkulan ve kaçılan olursun seller, afetler gibi. Tercih elindeydi hep ve hep elinde olacak... Ya dilini tutmayı öğreneceksin ya da hiç durmadan konuştuğun için yalnızca bomboş ve anlamsız sesler çıkartan birisi olduğunu zannettireceksin çevrendeki insanlara! Düşüneceksin, kimin dinleyip dinlemediğini, kimin anlayıp anlamadığını. Düşüneceksin, anlatmak istediklerinin ne kadarını anlatabildiğini... Hatta anlayanların anladıklarının da senin anlattıklarının ne kadarı olduğunu düşüneceksin... Konuşmak için en uygun zamanı bekleyecek, en az ama en uygun sözcükleri seçmeye çalışacaksın... Yolcuların, önceden aldıkları biletleri ceplerinde olduğu halde, saatlerini kontrol ederek, zaman yaklaştığında, vapurun kalkacağı iskelede hazır olmaları gibi, sen de fikrini bildireceğin kişinin "kıyıya yanaşmasını" bekleyeceksin!.. "Ben canım isteyince giderim iskeleye, vapur da o saniyede gelmek zorunda!.." demeyeceksin. "Ben aklıma geleni aklıma geldiği biçimde söylerim. Karşımdaki de değil duymak, değil dinlemek, anlattığımdan bile fazlasını anlamak zorunda!.." demeyeceksin. Keşke öyle olsaydı. Keşke haklı olsaydın ama maalesef değil... Ağzını açıp "Şelaleden dökülen suyu" içmeye çalışan bir tavşan gördün mü hiç?.. Ya da önüne çıkan ağaçları bile sürükleyen bir selden susuzluk gidermeye uğraşan bir ceylan gördün mü?.. Kaplanlar bile içebilmek için suyun durulmasını bekler; beyni olan her canlı gibi! Hadi... Sen şimdi "su olduğunu" düşün ve kendini "su gibi" hisset... Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi yararlı... Su gibi yaşam kaynağı ve su gibi bitmez tükenmez olduğunu anımsa... Ve yine su gibi "bir küçük bardağın içine" sığdır ki kendini girebilmeyi öğren insanların damarlarına. Yaşam ver... Vazgeçilmez ol... alıntı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Freestyle Yanıtlama zamanı: Mart 6, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 6, 2014 Sıradışı tesadüfler ile denk geldim sayfaya ve renk vermek istedim konu farklı olsa da ismi ile arayınca karşıma bu sayfa çıktı, bir Serdar Tuncer şiiridir aynı zamanda seni sensiz yaşamak. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
duamsın Yanıtlama zamanı: Mart 6, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 6, 2014 Ben seni seninle daha çok seviyorum Ben seni seninle sevmeyi de çok seviyorum.. Ben seni sevdiğim için,yaşamayı da seviyorum Zaten seni sevdiğim için yaşıyorum… Güzel bir yazıydı çok beğendim canım,emeğine sağlık... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.