kayserciyes1 Oluşturma zamanı: Ağustos 11, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Ağustos 11, 2008 Kısmetin kapalı olup olmadığını insan bilemediği için, kendi isteği olan bir şeyi elde etmek için bazı sebeplere teşebbüs etmesi gerekir. Bu sebeplere teşebbüsten sonra şayet istediğimiz şeyi elde edersek, şükrederiz. Şayet istediğimz şey elde edilmez ise, o zaman “hakkımızda hayırlı değilmiş” deyip, verilmediği için ve ahirette isteğimizin daha güzelinin verileceğine iman edip yine şükretmek gerekir. Kısmet beklemelerde yanlış yorumlardan uzak kalınmalıdır. Bazı kimselerde yanlış bir kısmet bağlama anlayışı görülmektedir. Evham ve su-i zanna kapılan bu kimseler tereddüt etmeden konuşabiliyorlar: – Kızımızın ya da oğlumuzun kısmeti bir türlü çıkmıyor, çıkınca da anlaşmayla sonuçlanmıyor, bir bahane bulunup iş bozuluyor! Demek ki kısmetini bağlamışlar. Zaten falan ve filan komşulardan da şüphe ediyoruz.. diye hüküm verebiliyorlar. Halbuki Allah (cc), hiçbir insana bir başkasının kısmetini bağlama imkan ve salahiyeti vermemiştir. Bu sebeple, kısmet bağlanması diye bir olay olamaz. Ama kısmet beklenmesi diye bir gerçek olur. Demek ki mesele, kısmet bağlanması değil kısmetin beklenmesi meselesidir. Bu kısmet bekleme meselesini, maneviyat büyüğü İsmail Fakirullah Hazretlerinin verdiği misal, pek güzel açıklamaktadır. Öğrencilerinden birinin eline bir testi verip kuşluk vakti çeşmeye gönderir Fakirullah Hazretleri. Ne var ki öğrenci çeşmenin başına varınca oradaki çocuklarla oyuna dalar, ta ikindiye kadar oyun sürer. Nihayet gün batarken aceleyle testiyi doldurup döner. Bunca vakittir orada oyuna dalan öğrenciyi bu defa arkadaşları aralarına alıp hırpalamak isterler. Ancak Fakirullah Hazretleri müdahale ederek der ki: – Neye suçluyorsunuz arkadaşınızı? – Kuşluk vakti gönderdiniz ikindi üzeri döndü, bizi bu kadar bekletmeye hakkı var mı? derler. Büyük insan şöyle izah eder geç kalma sebebini. – Arkadaşınızın kabahati yoktur bu bekleyişte. Çünkü der, çeşmenin başında oyuna dalmaya mecburdu. Kısmetiniz olan su henüz kurnaya gelmemişti, yoldaydı. Başkalarının kısmetini doldurup ta size getiremezdi. Ne zaman yoldaki sizin kısmetiniz kurnaya geldi, işte o zaman oynamayı bırakıp testiyi çeşmeye tutarak kısmetinizi doldurup getirdi. Onun kabahati yoktur, yoldaki kısmetinizi beklemiştir. İşte, evlenme olayındaki bekleme de, yoldaki kısmeti beklemeden başkası değildir. Demek ki, kısmet bağlaması yoktur ama kısmet beklemesi vardır. Şunu hiç unutmamak gerektir ki, Allah yarattığı kulunun kısmetini asla bağlamaz. O kadar bağlamaz ki, dünyada evlenemeden vefat edenleri bile Cennette otuz üç yaşında en güzel bir Cennet genci olarak olarak evlendirir, kısmetini yine karşısına çıkarır, asla kısmetsiz bırakmaz. Onlar da o zaman asla pişmanlık duymazlar dünyadaki bekleyişlerinden dolayı. Çünkü Cennet evliliği dünyadakiyle kıyaslanamayacak kadar özel ve güzel bir evlilik olur.. Bütünüyle mutluluk ve saadet kaynağı halini alır. Bence burada unutulmaması gereken en mühim nokta şu olmalıdır. Dünyadaki kısmetini bekleyenler bekleme süresini büyük bir fırsat bilmeli, bu sıralarda kendi özelliklerini geliştirip vasıflarını çoğaltmayı hedef almalı, vasıfsız işçi durumundan çıkıp aranan vasıflı aday özelliğini kazanmalı, kendini bir çok vasıflarla değerli durumuna getirmelidir. Çünkü denklik dünyada da ahirette de esastır. Dünyada vasıflı olanlar Cennette de vasıflılarla evlenirler. Bu bakımdan da kısmet bekleme devresini güzel vasıfları kazanma, çoğaltma devresi olarak düşünmeli, yüksek vasıflılara layık hale gelmeye gayret göstermelidir. Zaten beklemenin bir faydalı yanı da, güzel vasıflarını çoğalt ikazını yapıyor olmasıdır Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
İη¢ιѕєℓ Yanıtlama zamanı: Şubat 19, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 19, 2009 Dünyada evlenemeden vefat edenleri bile Cennette otuz üç yaşında en güzel bir Cennet genci olarak olarak evlendirir, kısmetini yine karşısına çıkarır, asla kısmetsiz bırakmaz. Onlar da o zaman asla pişmanlık duymazlar dünyadaki bekleyişlerinden dolayı. Çünkü Cennet evliliği dünyadakiyle kıyaslanamayacak kadar özel ve güzel bir evlilik olur.. Bütünüyle mutluluk ve saadet kaynağı halini alır. Kısmetin kapalı olup olmadığını insan bilemediği için, kendi isteği olan bir şeyi elde etmek için bazı sebeplere teşebbüs etmesi gerekir. Bu sebeplere teşebbüsten sonra şayet istediğimiz şeyi elde edersek, şükrederiz. Şayet istediğimz şey elde edilmez ise, o zaman “hakkımızda hayırlı değilmiş” deyip, verilmediği için ve ahirette isteğimizin daha güzelinin verileceğine iman edip yine şükretmek gerekir. Kısmet beklemelerde yanlış yorumlardan uzak kalınmalıdır. Bazı kimselerde yanlış bir kısmet bağlama anlayışı görülmektedir. Evham ve su-i zanna kapılan bu kimseler tereddüt etmeden konuşabiliyorlar: – Kızımızın ya da oğlumuzun kısmeti bir türlü çıkmıyor, çıkınca da anlaşmayla sonuçlanmıyor, bir bahane bulunup iş bozuluyor! Demek ki kısmetini bağlamışlar. Zaten falan ve filan komşulardan da şüphe ediyoruz.. diye hüküm verebiliyorlar. Halbuki Allah (cc), hiçbir insana bir başkasının kısmetini bağlama imkan ve salahiyeti vermemiştir. Bu sebeple, kısmet bağlanması diye bir olay olamaz. Ama kısmet beklenmesi diye bir gerçek olur. Demek ki mesele, kısmet bağlanması değil kısmetin beklenmesi meselesidir. Bu kısmet bekleme meselesini, maneviyat büyüğü İsmail Fakirullah Hazretlerinin verdiği misal, pek güzel açıklamaktadır. Öğrencilerinden birinin eline bir testi verip kuşluk vakti çeşmeye gönderir Fakirullah Hazretleri. Ne var ki öğrenci çeşmenin başına varınca oradaki çocuklarla oyuna dalar, ta ikindiye kadar oyun sürer. Nihayet gün batarken aceleyle testiyi doldurup döner. Bunca vakittir orada oyuna dalan öğrenciyi bu defa arkadaşları aralarına alıp hırpalamak isterler. Ancak Fakirullah Hazretleri müdahale ederek der ki: – Neye suçluyorsunuz arkadaşınızı? – Kuşluk vakti gönderdiniz ikindi üzeri döndü, bizi bu kadar bekletmeye hakkı var mı? derler. Büyük insan şöyle izah eder geç kalma sebebini. – Arkadaşınızın kabahati yoktur bu bekleyişte. Çünkü der, çeşmenin başında oyuna dalmaya mecburdu. Kısmetiniz olan su henüz kurnaya gelmemişti, yoldaydı. Başkalarının kısmetini doldurup ta size getiremezdi. Ne zaman yoldaki sizin kısmetiniz kurnaya geldi, işte o zaman oynamayı bırakıp testiyi çeşmeye tutarak kısmetinizi doldurup getirdi. Onun kabahati yoktur, yoldaki kısmetinizi beklemiştir. İşte, evlenme olayındaki bekleme de, yoldaki kısmeti beklemeden başkası değildir. Demek ki, kısmet bağlaması yoktur ama kısmet beklemesi vardır. Şunu hiç unutmamak gerektir ki, Allah yarattığı kulunun kısmetini asla bağlamaz. O kadar bağlamaz ki, dünyada evlenemeden vefat edenleri bile Cennette otuz üç yaşında en güzel bir Cennet genci olarak olarak evlendirir, kısmetini yine karşısına çıkarır, asla kısmetsiz bırakmaz. Onlar da o zaman asla pişmanlık duymazlar dünyadaki bekleyişlerinden dolayı. Çünkü Cennet evliliği dünyadakiyle kıyaslanamayacak kadar özel ve güzel bir evlilik olur.. Bütünüyle mutluluk ve saadet kaynağı halini alır. Bence burada unutulmaması gereken en mühim nokta şu olmalıdır. Dünyadaki kısmetini bekleyenler bekleme süresini büyük bir fırsat bilmeli, bu sıralarda kendi özelliklerini geliştirip vasıflarını çoğaltmayı hedef almalı, vasıfsız işçi durumundan çıkıp aranan vasıflı aday özelliğini kazanmalı, kendini bir çok vasıflarla değerli durumuna getirmelidir. Çünkü denklik dünyada da ahirette de esastır. Dünyada vasıflı olanlar Cennette de vasıflılarla evlenirler. Bu bakımdan da kısmet bekleme devresini güzel vasıfları kazanma, çoğaltma devresi olarak düşünmeli, yüksek vasıflılara layık hale gelmeye gayret göstermelidir. Zaten beklemenin bir faydalı yanı da, güzel vasıflarını çoğalt ikazını yapıyor olmasıdır.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
tutsulu Yanıtlama zamanı: Şubat 19, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 19, 2009 teşekkürler güzel bir yazıydı.herşeyin hayırlısı... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
İη¢ιѕєℓ Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2009 Şunu hiç unutmamak gerektir ki, Allah yarattığı kulunun kısmetini asla bağlamaz. O kadar bağlamaz ki, dünyada evlenemeden vefat edenleri bile Cennette otuz üç yaşında en güzel bir Cennet genci olarak olarak evlendirir, kısmetini yine karşısına çıkarır, asla kısmetsiz bırakmaz. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest MELLEKK Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2009 ya peki kötü biriyse hiç cennete gitmeyecekse? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
LôLâ Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2009 Ben doğum, evlilik ve ölüm kaderindir,bunlar yazılmıştır sana diye biliyorum. " Yaşım kaç oldu hala evlenemedim. Erken yaşta evlendim, pişmanım" gibi sözler sarfedilmesi de yanlış olabilir. Ayrıca bu tür sözler bir süre sonra insanı isyana da sürükleyebilir. Paylaşımın için de teşekkürler canım. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
pelincim Yanıtlama zamanı: Mayıs 24, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 24, 2009 Kısmet bekleme devresini güzel vasıfları kazanma, çoğaltma devresi olarak düşünmeli, yüksek vasıflılara layık hale gelmeye gayret göstermelidir.Zaten beklemenin bir faydalı yanı da, güzel vasıflarını çoğalt ikazını yapıyor olmasıdır.. Emeğine sağlık canımcım.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest AsMn Yanıtlama zamanı: Mayıs 24, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 24, 2009 peki birşey sorcm evlenecegimiz insan dogmadan önce belirleniyormuş dogrumudur... mesela ben ve birsürü arkadaşımız sevdigimizle evlenelim die dua edioz bu yanlış mı acaba şaşırdım kafam karışıyo Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest ışıltı Yanıtlama zamanı: Mayıs 24, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 24, 2009 çok güzel hakkatten emeğinize sağlık. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nicegirl Yanıtlama zamanı: Mayıs 24, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 24, 2009 Çok begendim bu yazıyı cok dogru bence Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.